Olay kötüleri örtmeye çalışmak değil. İnsanların beyinleri ya da niyetlerini okuma gibi süper güçleriniz var ise, bu muhteşem bir şey. One Piece yargılanacak ise, kendi kurgusuna göre yargılanmalı. Benim asıl kasıt ettiğim bu. Hakisiz ve meyvesiz biri çok çalışarak tek yumrukla kayaları parçalayabiliyor. Ona bakarsan birçok kişiye göre de bu saçma. Ama bu tamamen KURGU ve HAYAL GÜCÜ ÜRÜNÜ. One Piece evreninde bir insan haki ve meyve gücü olmadan çok çalışırsa, evet fiziksel olarak bu noktaya gelebilir. O zaman kendi çerçevesinden çıkmadan değerlendirme yapılmalı. Asıl değindiğim nokta bu. Ya da meyveler arasında krema meyvesi gibi bir şeyler de var. Birçok kişiye göre de bu saçma. Ama var. Çünkü bu hayal gücü ürünü eserde, bu standartlar var. Seçilmiş kişi olması konusuna gelince. Evet birçok inanışta, gerçek hayatta da seçilmiş kişiler söz konudur. Ve One Piece'de de bu var. Ama Luffy seçilmiş kişi olarak asla gökten zembil ile inmedi, normal bir genç iken önüne gelene tek atmadı. Seçilmiş kişi olması, bazı özellikleri ve kapasitesi yeterli olduğu için belki de? Ama öyle durduk yere power up almadı. Birçok acılar çekti, kendinden güçlü kişiler ile birçok kez savaştı, 2 sene devasa hayvanlar ile bile savaşıp durdu. Kafasını çalıştırdı, gözlemler yaptı, kaç kez yenildi, illa ki yenilmek demek ölmek demek ya da bilincini yitirmek demek değil. Tecrübeler edindi. Emekler sarf etti. Ölümle kaç kez burun buruna geldi. Asla pes etmedi. Evet klasik seçilmiş kişi olayı olabilir. Ama öyle oturduğu yerden kendine gökten güçler akmadı yani. Ben beğenmeyenlere off pissiniz kakasınız demiyorum. Gerçekten gönül bağı kurabildiyseniz bu eser ile, belki de kaçırmış ya da unutmuş olabileceğiniz yerleri belirtiyorum. Birisi One Piece'i benden önce takip ediyor diye, ben onun altında kalmış da olmuyorum. 32'e basmak üzereyim ve zamanında TV'de çıkan birçok animeyi izlemiş biriyim ki, o dönemde Türkçe manga bulmak mümkün değil ya da çok zordu. Ergenliğin orta dönemlerinde de ilgim olduğu için birçok AMV'lerden çeşitli animelere bakma araştırma imkanım oldu. Ne zaman ki kendi PC'm ve netim oldu, İngilizce ama Türkçe altyazı seçeneği olan bir siteden anime izleme işlerine başlayabildim. Ki bu anlattığım zamanların bazılarında, CD takıp da film izlenebilen dönemler bile değil idi hani, anlamışsındır. Ve aslında Bleach fanıydım. Son Arc'ında birçok şeyin havada kaldığına, ''Neden bunlar açıklanmadı, gösterilmedi?!'' vs diyerek hayal kırıklığına uğramıştım. Meğerse yıllar sonra one shot bir sayı çıktı, adam resmen yıllarca çalıştıktan sonra birkaç sene mola verip, benim mantıksız bulduğum neden havada kaldı bunlar dediklerimi bir devam ARC'ına saklamış. One Piece için de bu geçerli olamaz mı? Daha meyvenin sadece adını ve temek özelliğini görebildik. Daha birçok olay dönecektir muhtemelen bu meyve ile ilgili. Bugün elimizdekilere bakarak saçma dediklerimiz, belki yarın açıklanacak ve aaaa demek ki böyleymiş hah şimdi oldu işte, şimdi yerine oturdu hepsi diyeceğiz. Bu sonuçta bir eser. Adam yapmış ve insanlara sunmuş. Beğenen de olabilir, beğenmeyen de. Kamu hizmeti değil ki bu. Yapmak zorunda bile değil. Hayata bakış açınızı genişletmenizi tavsiye ediyorum. Kimseyi de aşağılamıyorum. Ben de hayata bakış açımın genişlemesi için uğraşıyorum. Çünkü bırak bu mangayı, geçmişte saçma bulduğum gereksiz-yetersiz bulduğum birçok şeyin aslında şu andaki bilgilerim ile ne kadar önemli olduklarını anladım. Aynı futboldaki gibi yapıp, tutulan takım yenince oooo büyük takım işte benim aslanlarım deyip, yenilince de sizden bir halt olmaz demek gibi yapılmasını mantıklı bulmuyorum. Daha oynanacak maçlar var, bir bekleyelim de sonucu tam görüp ona göre yargı yapalım diyorum. Yoksa ben iyi yanlarını görüp de kötüleri görmezlikten gelmiyorum ki? Oda bir insan, elbette yanlışları da vardır. İnsanlar sonuçta bu manga standartların üstünde, beklentilerimiz var karşılanmalı diye düşünüyorlar, ki ben de öyleyim. Marineford savaşında haki çizimleri hiç de son birkaç yıldaki gibi siyah tonlarda değildi. Hatta haki denen olayı, birisi logia'ya zarar verip de bir başkası haki kullandı demese anlamazdık. Keşke o arc'ın çizimlerinde de haki belirtilse idi, çok az da olsa, biz de lan bu adamın burasını neden böyle çizmiş bu ne, yeni bir güç mü falan deseydik. Ve daha bu gibi çizim hataları aranırsa belki de çok bulunur. Mantık hatası denilenlere gelince ise, dediğim gibi adam bir çerçeve koymuş, onun içinde götürüyor bu işi. Bizim hayal gücümüz ile değil, kendisininki ile yapıyor bu işi. Dediğim gibi isterse gider Franky'e cola cola no mi yedirir. Saçma mı olur? Hayır. Big mom korsanlarında gördük ki, ne içeçek ve yiyeceklerin bile meyveleri varmış. Franky'nin de kola ile alakasını biliyoruz. Yapar mı neden yapmasın? Ya da gider Garp vs Akainu yapar. Akainu ile illa ki Ace'i öldürdü diye Luffy mi kapışmak zorunda? Hiç sanmıyorum. Luffy'nin manevi kardeşi ise, Garp'ın da manevi torunu hatta oğlu yerine koyduğuydu Ace. Herkes belirli sınırları aşmadan bu formda yazmakta özgür ise, ben de bunu yapabilirim. Beğenmelere sadece espiri ile karışık, asıl olayı atlayıp çizgi film gibi muamele ederseniz, oh olsun size bu sayı dedim. Ne var bunda
Ha ben demiyorum ki ben One Piece'deki her haltı biliyorum bak şu sayıda yıllar önce böyle bir söz söylendi, böyle bir görsel vardı, bir kapakta şu kısım vardı, hah işte yıllar sonra Oda bunu şuralara bağladıcılardan değilim. Ben de araştırdıkça denk geliyorum öyle şeylere. Vay be adam planlamış diyorum. Ben sadece tavsiye verdim, One Piece'deki asıl olay bizim takıldığımız ve çok önemli dediğimiz şeyler değil diye. Belki biri ya da birileri bunların farkına varıp, seriden soğumasına rağmen tekrar sevmeye başladı. Benim de az da olsa katkım oldu. ha yoksa benim de teolerim var, çıkmazsa Oda ne biçim adamsın saçmaladın mı diyeyim? Yahu adam kendi zevkine göre bir yemek yapmış, bunu da tutmuş insanlara sunmuş. Adamı kendi tarifi ile yargılamak gerek, başkalarının tariflerine göre değil. Örneğin benim teorimden biri katanalı yaşlının aslında dünyanın en güçlü kılıç ustası olması, ama vivre card gibi bir şeyde mihawkın hem sözde hem gerçekten en güçlü kılıç ustası olduğu ortaya çıktı, yanlışım yoksa öyle bir bilgi okumuştum. N'apayım şimdi? İsyan bayrakları çekip de oda saçmaladın, o adam hükümetin başındaki 5 adamdan biri katanası var, mihawk'tan nasıl daha güçlü olamaz diye küseyim mi? Diyelim ki küstüm, takip etmeyi bıraktım, kime ne ki? Kime ne gerçekten. Millet yas mı tutacak bunun için. Ya da Clover'ın tam adını söyleyeceği ada one piece, ya da D'ler yaşadığı eski krallık diye de teorim var. Diyelim ki böyle çıkmadı, ben neden seriyi bırakayım ki? Imu uzaylı çıksa mesela, aynı naruto'daki gibi bir ya da birçok uzaylı gelip dünyayı ele geçirmeye falan çalışşsa, bana göre saçma. Ama odaya neden laf edeyim ki? Adamın kendi hayal gücü bu. Bana ya da başkasına bağlı kalarak mı yazıp çizecek? Ha diyebilirim ki, böyle yapmasa daha iyi olurdu, bu da bir yorumdur. Uzaylı olayına girmeden, başka böyle daha derin bir şeyler koysaydı keşke gibisinden. Ama benim aklımdakini ya da çoğunluğun aklındakileri yapmadı diye suçlu mu olur bu adam şimdi? Ha kendi koyduğu çerçeveyi anlayıp da, bu çerçeve içerisinde böyle bir olay yaşanması doğru olmadı da denebilir. Ama daha bilmiyoruz ki adam nasıl sınırlar çizdiğini tam ve net olarak. Mesela meyve konu hala tam muamma. Belki son sayıda bile açıklamayacak meyveler nasıl oluşuyor, tek bir kaynakta mı yetişiyorlar, yoksa herhangi bir yerde mi ortaya çıkıyor, yoksa geçmişte birilerinin yaptığı bazı deneyler sonucu mu ortaya çıktı, veya bir teori var, bazı insanlar bir şeyleri çok fazla delicesine istediklerinde bu istekleri meyvelere geçiyor da meyveler ona göre mi güç kazanmış oluyor? Örneğin bir çocuk delicesine uçmak istiyor, keşke bir şahin olsaydım, o zaman özgürce uçabilirdim diye arzuluyor da, çocuk da bu yüksek ve güçlü istek bir şekilde bir meyveye geçip kuş meyvesi şahin tipi diye mi oluşuyor? Bilmiyoruz. Belki seride açıklar, belki seri bittikten yıllar sonra bir röportajda açıklar. Belki hiç açıklamaz. Ben odanın keyfine ve hayal gücüne kalmış derken, her yaptığı doğru demiyorum ki. Mesela meyve olayını hiç açıklamazsa, ben de odayı gömebilirim, lan serideki en önemli noktalardan biri, nasıl havada bırakırsın diye. Bu ayrı, ama meyve olayını açıklar da birileri beğenmez bu ayrı. Tek bir son örnek vereyim, luffy'nin şu anki yani meyvesinin asıl formundaki hali, beni tatmin etmedi mesela. saçı değişti, kaşı ve gözleri değişti, rengi de değişti sanırım, bir de işte mitolojik bir karakter olduğu için buharımsı bir şekil eklenti bedenin etrafına. Böyle daha bariz şekilde, nika formuna geçinde bedensel yapısı da değişseydi diye düşünmedim değil. Ama adam böyle uygun gördü belki? Ya da ileriki sayılarda daha değişik bir formda olacak. Sırf ben beğenmedim diye odayı neden gömeyim ki? Yani bu adama bir kamu hizmeti verilse de, insanları şunları şöyle bir manga ile anlat denilse, insanlar da buna ihtiyaç duysalar ama bu insanlar bunu düzgün yapamasa tepkilerin bazılarını anlayabilirim. Ama dediğim gibi, adam isterse küser ya da başka bir nedenle bırakıyorum lan mangayı, çizmiyorum der. Kime ne? Zorunda değil ki. Ve son olarak evet, bir konu ile konuştuğumda uzun uzun konuşurum ve yazarım. Çünkü bir bilgim var bunun bilgi olduğuna dair kanıtları öne sürerim, tahminim varsa da tahmin olduğunu belli ederim ve mümkün olduğunda doğru anlaşılması için detaylıca örnekler vererek bu işleri yaparım. Bizler insanız, konuşarak ve konuşmanın yazıya dökülmesi ile anlaşırız. Kendimiz ne kadar düzgün anlatırsak o kadar yanlış anlaşılmaların önüne geçeriz. Konu vardır, tek kelime ile düşünceni belirtirsin, konuda vardır benim gibi destan yazarsın. Konuşmaya, okumaya ve özellik ile de dinlemeye üşenmemenizi tavsiye ederim. Çünkü gün gelir, buraya 9-10 yaşında bir çocuk One Piece'de şu şöyle olamaz mı der, ortalık yangın yeri olur nasıl bizim aklımıza gelmedi diye.