İlk mesaj 1002'ye kısmetmiş.
1000'e kadar üst kat diye bir şey yokmuş gibi davranan Oda son iki bölümdür alt kat yokmuş gibi davranıyor. Açıkçası dövüşten ziyade sırların aydınlığa kavuşmasını daha çok isteyen ben için biraz üzücü ancak aşağıyı dövüşler için gösterecekse burada kalmak çok daha iyi.
Normal sanat eserleri bildiğiniz üzere, kendi alanlarından daha büyük bir çevreyi göstermeyi amaçlar. Yani şu gördüklerimizden yola çıkarak, önceki karşılaştıklarımızı da iyi bir şekilde akıl yürütürsek bölümden daha fazlasını görebiliriz. Daha önce one piece'e böyle bakmadığım için fikirlerimin bölük pörçük ve yer yer epey yanlış olma ihtimali olacaktır. Ancak buna one piece'in 1002 bölüme ulaşan bir titan olduğunu da katmamız gerekiyor. 950'den alıntı yapsan belki 2 yıl öncesindeki bir zaman dilimine denk geliyor. Yani dün gibi gelen şey esasında epey bir öncesi, bu noktada da hafızadan kaynaklı problemler olabilir.
Gelelim ilk çerçeveden itibaren genişletme çabalamalarımıza.
Evvela bulutların etrafı sardığını söyleyelim. Burada iki farklı durum var. Bir doğal bir olay olarak havanın fırtınalı olması ikincisi yonkou tarzı bir güçten dolayı kaynaklanma durumu. Ancak bir de olayın gidişatı ile artistik tutum var. Ve tabi ki karakterler ve ruh halleri. Bu noktaları ayırma girişimi de maalesef dumanlı. Ancak yine de deneyeceğim.
Daha önce kötü havalara nerede karşılaştık:
1. Dragon severler için Luffy'nin idam edilmek üzereyken havanın bozduğunu gördük. Hatta çoğu kişi bunun Dragon'dan kaynaklandığını öne sürüyor. Böyle olursa babası Dragon onun Lastik olduğunu biliyor ve Big Mom'un Enel'in kestiremedikleri şeye zaten hâkim. Ancak mesele hava.
2. Hatırladığım ikinci kısım, tabi ki ünlü Shanks - Beyaz Sakal atışması.
3. Bir başka ekleme Operation Ace. Açık havada başlayan, biraz güllük gülüstanlık olan ortamın rengi ciddi bir şekilde değişiyor. Bu durum mangada, özellikle yakın plan (yakın plan diyeyim şimdilik manga terminolojisinde adı ne bilmiyorum) çizimlerde kendisini göstermekte zorlanıyor. Ancak animeyi esas alırsa ve bu noktada animatörlerin mangaya sadık kaldığını ve çizerle ilişki içinde olduğunu düşünürsek, animede net bir şekilde havanın daha karamsar bir noktaya geldiğini görebiliriz. Keza Shanks savaşı havanın grimsi olduğu bir ânda durdurdu. Fakat burada kafa karıştıran nokta tabi ki Whitebeard'ın gelişi. Whitebeard gelirken hava açıktı ancak sonlara doğru hava kapandı. Buradan yonkounun sadece potansiyel kuvvetinin bir anlam ifade etmediğini söyleyebiliriz. İkincisi ise Whitebeard'ın ruh hali üzerinden. Keza bu en net Big Mom'da göründü ancak Whitebeard büyük bir özgüvenle savaş alanına gelirken durumlar iyiyken meydana indikten ve öfkelenmeye başladıktan sonra hava bozuyordu. Fakat WB - Ace bağlamında, havanın kararması dramatik bir öge de olabilir. Mesela Godfather 3'te bir sahne vardır. Dışarıda fırtınalı bir hava vardır, gök gürültüsü, yağmur... Ardından içeride de fırtınaya benzer bir şey olur. Bu dramatik tavırdır.
4. Big Mom özellikle ruh hali kısmını çok iyi anlatsa da lanet karının meyvesi bu sefer işi bozuyor, aynı zamanda Kaido için de bu söylenebilir. Big Mom, yıldırım ve ateş, Kaido ateş ve rüzgar (destructive wind saldırısına binaen) gibi çevreye dair ögeleri kullanıyor. Ancak burada Big Mom özelinde şunu biliyoruz: Whole Cake, bir ilkokul bebesinin lanet pastel boya çalışması gibi rengarenk ve aydınlık. Ancak karı sinirlenince farklı bir noktaya geliyor hava. Fakat burada Zeus üzerinden göğe teması mı var yoksa güç göstergesi mi bilmiyorum.
Nereye varacaksan var diyenler için şunu diyorum: Havanın şiddetine yapılan katkı, bize taraflar arasındaki seviyeyi verebilir mi? Oda girişte yazmış, "Wano'nun tepesinde uğursuz bulutlar toplandı," diye. Şimdi bu durumdan, gördüğümüz 14-15 sayfalık mangaya hacim kazandırabilir miyiz, derdim bu.
Üstteki 2. durumda olduğu gibi, uğursuz bulutların toplanma sebepleri iki zıt kuvvetse, durum bizim için iyi. Kaido'nun Luffy'den yediği Red Roc sonrası onu diğerlerine özellikle eskilere benzetmesi de kritik. Bu noktada en azından şimdilik canımızın ölesiye yanmayacağını düşünebiliriz. Bu bulutlar bir seviyeye işaret ediyor olabilir özetle: Kaido bana vursa büyük ihtimal güneş teletubbiesteki güneşe döner, ancak karşıdaki beşli biraz sıkıntılı demek olabilir bu.
Bir diğer konu ciddiyetsizlikle alakalı. Genel olarak güçlü olan güçsüz olanla karşılaşınca gördüğümüz bir şey bu: Sayısız örnekleri var. Magellan - Luffy, Blackbeard - Luffy, Blackbeard - Magellan ki burada da durum bence en belirgin şekliyle ortada (ters tepmesi mesele değil), Whitebeard zaten "ore wa shirohige," filan. Ancak bu durumda genel olarak en en büyük iki figür Linlin ve Kaido şüphesiz.
Daha birkaç bölüm öncesine kadar ciddiyetsiz kaido vs. aşırı ciddi 9 kın vardı.
Şimdi ise ciddiyetsiz kaido & big mom vs. ciddiyetsiz 5 nova var. Zoro ciddi olun lan filan dese de kendisi de onlardan biri. Kullandığı teknikler filan ilginç. Onigiri tekniğini yine kullan da rakibin ben değilim.
Özellikle 1002'de ise ciddiyet-ciddiyetsizlik dengesi her iki tarafta da kurulmuş gibi. Big Mom bir yerde dikkat et diyor, 5'linin içinde birileri birilerine dikkat filan diyor.
Sırf bu yüzden üstteki beşlinin, daha önceki dokuz kından daha güçlü olduğunu söyleme eğilimindeyim ki savaş başlamadan evvel bu düşünceden feci uzaktım. Zoro biraz kapalı kutu, Luffy de zaten korsan kral olacak adam. Bence inu-neko-doji > law - killer - kid derdim. Ancak çok daha iyi hazırlanmış bir 5'li ile dövüşüyorlar şu ân.
Ancak asıl göstergelerden biri, Zoro'nun rüzgar kesicilere karşı olan tavrıydı. İki keskin rüzgâr darbesinden birinden sıyrılıyor. İkincisi ise, ilginç olarak soldan gelen darbede, Kiku'ya atıf yaparak, "bu beşli diğer 9'ludan güçlü, sıkıysa beni de ikiye ayır" diyor.
İlginç bir şekilde, Law hariç herkesin kendi hazırlığı var (o zaten içe oynuyor). Killer çok egzantrik bir şey yaptı. Tabi o bir illüzyon, ancak iç hasar iç hasardır. Zoro'nun pek de bir hasara ihtiyacı yokmuş gibi, keza Luffy zaten aldı içten yanmalı hakiyi.
Burada ise sanılanın aksine Kid'in pek bir halta yaramadığı. Bence burası biraz yanlış. Kid her ne kadar hakisiz, çıplak hasar vermeye çalışsa da, ne yapmaya çalıştığı kritik. Kong Rifle'dan sonra ejderhanın boğazına hamle yapıyor. Resmen ümüğünü sıkmış adamın. Bence iyi bir başlangıç.
İki şey daha söyleyip konuyu kapatayım:
1. Law, bana göre Kaido'nun ölüm hasretini giderebilecek en efektif yeteneğe sahip. Daha önce şu kalp çıkarma işlerinden birini yaparsa herkes mutlu olur gibime geliyordu. Tabi ben 1002'de şok oldum. Ulan herifin kalbi nerde bilmiyorum diyor. Aman kardeş yanlış bir şeyi kalp diye çıkarma da. Bu arada Law'a bir power-up önerisi:
2. Her ne kadar ejderha formuna geçen Kaido'ya mal dense de bu arkadaş rakiplerini bu yöntemle analiz ediyor olabilir. O küçük kollarla pek bir şey yapamaz gibi ancak ejderha modu iyi bir savunma modu gibi duruyor. Oden bu arkadaşı çizdiğinde, "baba bu beni dağlayacak, insan olam da ciddileşem," dedi. Sonrası malum. Bence Kaido ejder modunda hem eğleniyor hem öğreniyor. Büyük ihtimalle bizimkilerden biri bunun canını feci yakınca yeniden insan olacak ve eğlence kısmına ara verecek. Bu hasarı da kim atacak belli:
1000'e kadar üst kat diye bir şey yokmuş gibi davranan Oda son iki bölümdür alt kat yokmuş gibi davranıyor. Açıkçası dövüşten ziyade sırların aydınlığa kavuşmasını daha çok isteyen ben için biraz üzücü ancak aşağıyı dövüşler için gösterecekse burada kalmak çok daha iyi.
Normal sanat eserleri bildiğiniz üzere, kendi alanlarından daha büyük bir çevreyi göstermeyi amaçlar. Yani şu gördüklerimizden yola çıkarak, önceki karşılaştıklarımızı da iyi bir şekilde akıl yürütürsek bölümden daha fazlasını görebiliriz. Daha önce one piece'e böyle bakmadığım için fikirlerimin bölük pörçük ve yer yer epey yanlış olma ihtimali olacaktır. Ancak buna one piece'in 1002 bölüme ulaşan bir titan olduğunu da katmamız gerekiyor. 950'den alıntı yapsan belki 2 yıl öncesindeki bir zaman dilimine denk geliyor. Yani dün gibi gelen şey esasında epey bir öncesi, bu noktada da hafızadan kaynaklı problemler olabilir.
Gelelim ilk çerçeveden itibaren genişletme çabalamalarımıza.
Evvela bulutların etrafı sardığını söyleyelim. Burada iki farklı durum var. Bir doğal bir olay olarak havanın fırtınalı olması ikincisi yonkou tarzı bir güçten dolayı kaynaklanma durumu. Ancak bir de olayın gidişatı ile artistik tutum var. Ve tabi ki karakterler ve ruh halleri. Bu noktaları ayırma girişimi de maalesef dumanlı. Ancak yine de deneyeceğim.
Daha önce kötü havalara nerede karşılaştık:
1. Dragon severler için Luffy'nin idam edilmek üzereyken havanın bozduğunu gördük. Hatta çoğu kişi bunun Dragon'dan kaynaklandığını öne sürüyor. Böyle olursa babası Dragon onun Lastik olduğunu biliyor ve Big Mom'un Enel'in kestiremedikleri şeye zaten hâkim. Ancak mesele hava.
2. Hatırladığım ikinci kısım, tabi ki ünlü Shanks - Beyaz Sakal atışması.
3. Bir başka ekleme Operation Ace. Açık havada başlayan, biraz güllük gülüstanlık olan ortamın rengi ciddi bir şekilde değişiyor. Bu durum mangada, özellikle yakın plan (yakın plan diyeyim şimdilik manga terminolojisinde adı ne bilmiyorum) çizimlerde kendisini göstermekte zorlanıyor. Ancak animeyi esas alırsa ve bu noktada animatörlerin mangaya sadık kaldığını ve çizerle ilişki içinde olduğunu düşünürsek, animede net bir şekilde havanın daha karamsar bir noktaya geldiğini görebiliriz. Keza Shanks savaşı havanın grimsi olduğu bir ânda durdurdu. Fakat burada kafa karıştıran nokta tabi ki Whitebeard'ın gelişi. Whitebeard gelirken hava açıktı ancak sonlara doğru hava kapandı. Buradan yonkounun sadece potansiyel kuvvetinin bir anlam ifade etmediğini söyleyebiliriz. İkincisi ise Whitebeard'ın ruh hali üzerinden. Keza bu en net Big Mom'da göründü ancak Whitebeard büyük bir özgüvenle savaş alanına gelirken durumlar iyiyken meydana indikten ve öfkelenmeye başladıktan sonra hava bozuyordu. Fakat WB - Ace bağlamında, havanın kararması dramatik bir öge de olabilir. Mesela Godfather 3'te bir sahne vardır. Dışarıda fırtınalı bir hava vardır, gök gürültüsü, yağmur... Ardından içeride de fırtınaya benzer bir şey olur. Bu dramatik tavırdır.
4. Big Mom özellikle ruh hali kısmını çok iyi anlatsa da lanet karının meyvesi bu sefer işi bozuyor, aynı zamanda Kaido için de bu söylenebilir. Big Mom, yıldırım ve ateş, Kaido ateş ve rüzgar (destructive wind saldırısına binaen) gibi çevreye dair ögeleri kullanıyor. Ancak burada Big Mom özelinde şunu biliyoruz: Whole Cake, bir ilkokul bebesinin lanet pastel boya çalışması gibi rengarenk ve aydınlık. Ancak karı sinirlenince farklı bir noktaya geliyor hava. Fakat burada Zeus üzerinden göğe teması mı var yoksa güç göstergesi mi bilmiyorum.
Nereye varacaksan var diyenler için şunu diyorum: Havanın şiddetine yapılan katkı, bize taraflar arasındaki seviyeyi verebilir mi? Oda girişte yazmış, "Wano'nun tepesinde uğursuz bulutlar toplandı," diye. Şimdi bu durumdan, gördüğümüz 14-15 sayfalık mangaya hacim kazandırabilir miyiz, derdim bu.
Üstteki 2. durumda olduğu gibi, uğursuz bulutların toplanma sebepleri iki zıt kuvvetse, durum bizim için iyi. Kaido'nun Luffy'den yediği Red Roc sonrası onu diğerlerine özellikle eskilere benzetmesi de kritik. Bu noktada en azından şimdilik canımızın ölesiye yanmayacağını düşünebiliriz. Bu bulutlar bir seviyeye işaret ediyor olabilir özetle: Kaido bana vursa büyük ihtimal güneş teletubbiesteki güneşe döner, ancak karşıdaki beşli biraz sıkıntılı demek olabilir bu.
Bir diğer konu ciddiyetsizlikle alakalı. Genel olarak güçlü olan güçsüz olanla karşılaşınca gördüğümüz bir şey bu: Sayısız örnekleri var. Magellan - Luffy, Blackbeard - Luffy, Blackbeard - Magellan ki burada da durum bence en belirgin şekliyle ortada (ters tepmesi mesele değil), Whitebeard zaten "ore wa shirohige," filan. Ancak bu durumda genel olarak en en büyük iki figür Linlin ve Kaido şüphesiz.
Daha birkaç bölüm öncesine kadar ciddiyetsiz kaido vs. aşırı ciddi 9 kın vardı.
Şimdi ise ciddiyetsiz kaido & big mom vs. ciddiyetsiz 5 nova var. Zoro ciddi olun lan filan dese de kendisi de onlardan biri. Kullandığı teknikler filan ilginç. Onigiri tekniğini yine kullan da rakibin ben değilim.
Özellikle 1002'de ise ciddiyet-ciddiyetsizlik dengesi her iki tarafta da kurulmuş gibi. Big Mom bir yerde dikkat et diyor, 5'linin içinde birileri birilerine dikkat filan diyor.
Sırf bu yüzden üstteki beşlinin, daha önceki dokuz kından daha güçlü olduğunu söyleme eğilimindeyim ki savaş başlamadan evvel bu düşünceden feci uzaktım. Zoro biraz kapalı kutu, Luffy de zaten korsan kral olacak adam. Bence inu-neko-doji > law - killer - kid derdim. Ancak çok daha iyi hazırlanmış bir 5'li ile dövüşüyorlar şu ân.
Ancak asıl göstergelerden biri, Zoro'nun rüzgar kesicilere karşı olan tavrıydı. İki keskin rüzgâr darbesinden birinden sıyrılıyor. İkincisi ise, ilginç olarak soldan gelen darbede, Kiku'ya atıf yaparak, "bu beşli diğer 9'ludan güçlü, sıkıysa beni de ikiye ayır" diyor.
İlginç bir şekilde, Law hariç herkesin kendi hazırlığı var (o zaten içe oynuyor). Killer çok egzantrik bir şey yaptı. Tabi o bir illüzyon, ancak iç hasar iç hasardır. Zoro'nun pek de bir hasara ihtiyacı yokmuş gibi, keza Luffy zaten aldı içten yanmalı hakiyi.
Burada ise sanılanın aksine Kid'in pek bir halta yaramadığı. Bence burası biraz yanlış. Kid her ne kadar hakisiz, çıplak hasar vermeye çalışsa da, ne yapmaya çalıştığı kritik. Kong Rifle'dan sonra ejderhanın boğazına hamle yapıyor. Resmen ümüğünü sıkmış adamın. Bence iyi bir başlangıç.
İki şey daha söyleyip konuyu kapatayım:
1. Law, bana göre Kaido'nun ölüm hasretini giderebilecek en efektif yeteneğe sahip. Daha önce şu kalp çıkarma işlerinden birini yaparsa herkes mutlu olur gibime geliyordu. Tabi ben 1002'de şok oldum. Ulan herifin kalbi nerde bilmiyorum diyor. Aman kardeş yanlış bir şeyi kalp diye çıkarma da. Bu arada Law'a bir power-up önerisi:
2. Her ne kadar ejderha formuna geçen Kaido'ya mal dense de bu arkadaş rakiplerini bu yöntemle analiz ediyor olabilir. O küçük kollarla pek bir şey yapamaz gibi ancak ejderha modu iyi bir savunma modu gibi duruyor. Oden bu arkadaşı çizdiğinde, "baba bu beni dağlayacak, insan olam da ciddileşem," dedi. Sonrası malum. Bence Kaido ejder modunda hem eğleniyor hem öğreniyor. Büyük ihtimalle bizimkilerden biri bunun canını feci yakınca yeniden insan olacak ve eğlence kısmına ara verecek. Bu hasarı da kim atacak belli:
Son düzenleme:
