Rakibi o derece savurmak elbette gücü gösteriyor doğru ama sonucunda rakibin hiç etkilenmemiş olması kafa karıştırıcı.
Şimdi sağ koldan tekme yiyorsun, metrelerce uçuyorsun. İyi güzel, ama çizik yok kardeşim. Mevzu burada dayanıklılık ise o zaman metrelerce de uçmaman gerek.
Açıkçası bu tarz sahneleri animeler dahil tüm bu tarz yapımların hep bir hatası olarak düşünmüşümdür.
Bu tarz abartılar japonların ayılıp bayıldığı şeyler ama işin gerçekçi kısmına bakmak isteyince önünde engel teşkil ediyor. Bu tarz abartı sahnelerin sonucu da o abartıya uygun olsa, hem dövüş gücü, hem dayanıklılık gibi konularda daha yere sağlam basan yorumlar yapabileceğiz.
Yani Kizaru'ya çizik atabilmek için o kadar uçurtmak yetmez, dünya turu mu attırmak lazım? Saçma işte.
Aslında bunun sebebi hiçbir zaman bir filmin, animenin falan çizeri, yazarı ya da animatörleri, asla izleyici/okuyucu kadar olaya detaylı ve mantıksal yaklaşmıyor. Kizaru ile Marco'nun sahnesi çok estetik duruyor baktığın zaman, izlerken "vaov" diyorsun. Zaten amaç bu. Bunun için uğraşıyorlar. Ama sonradan oturup "peki niye böyle?" diye sorgulayınca da çıkmaz sokak durumu oluyor.
İnception filmindeki amaç mesela, hiçbir zaman ana karakterin çocuklarına ulaşması değildi. O sadece hikayedeki "neden"di. Senaristin, yönetmenin asıl istediği şey işte o rüyalar alemine sokup sonrasında da olaylar olaylar. Yoksa ne yani, sen gidemiyorsan çocukların yanına, al uçak biletlerini gönder, çocuklar sana gelsin. Bu kadar basit
Aynı mantıkla, Kizaru'nun 1 saniye içerisinde WB ve tümen komutanları hariç, geri kalan tüm korsanların içinden geçmesi gerekiyor. Zira bu bile az ama neyse. Işığın bir saniyede dünyayı 3-5 kere turlayabildiğini hesaba katarsak... Ama mevzu bu değil işte, böyle olursa ne olur? Marineford savaşı olmaz, 6. bölümdeyken biter savaş. Hikayedeki amaç Kizaru'nun milletin içinden geçmesi değil ki.
Yani böyle çok detaylı, mantık arayarak bakmayın olaylara...