"Kitapta en sevdiğin şey neydi, bu kitabın sana ne kattığını düşünüyorsun? XX karakteriyle ilgili ne düşündün, seni kızdıran / sevindiren hareketi hangisiydi? Kitapta eksik bulduğun bir şey oldu mu? Kitapta kendine en yakın gördüğün karakter hangisiydi, sebebi neydi? Kitabı yazan sen olsaydın neyi değiştirirdin, kimi ana karakter yapardın? Bu kitabın geçtiği senelerde Türkiye'de neler oluyordu? Bu kitabın sana hissettirdiği şeylerle ilgili en az 4 dizelik bir şiir yazar mısın, önümüzdeki ders bize okursun."
Sözlü sınav yaparken kitaplarla ilgili sorduğu şeyler genelde böyle oluyordu, gelen cevaplara göre yeni sorular türetiyordu. Çok nadir bilgi sorusu soruyordu, bana kalırsa öğrenciyi yaratıcı düşünmesi için zorluyordu. Bu yüzden benim sıram geldiğinde ezber bir soru sorup, cevap gelmeyince hayal kırıklığına uğradığını söyleyip başından savması çok tuhaf oldu. Keating gibi bir adamı kendine idol gibi olarak gören öğretmenin yapacağı hareket değildi bence, özetle eleştirdiğim konu buydu açıkçası. 70 puanı da sadece kitabı okuduğum için vermiş oldu. Övgün için teşekkürler, o kadar becerikli olduğumu düşünmüyorum ama önceki kitaplarla ilgili benden iyi yorumlar duyduysa, hocanın beklentisini yükseltmesinin sebebi bu olabilir dediğin gibi.
Senin öğretmeninin yaptığı da affedilir bir şey değil valla küplere binerdim sanırım. Eseri çok sevdiğin için kazanç olarak değerlendirmeyi tercih etmişsin, güzel bir bakış açısı tabii.