Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Neden One Piece?

evet saymaya başlıyorum :D
bi kere enies loby olayı tamamen saçmalık lufy water 7de bluenoya bi tane bile vuramadı hoş enies lobydede g2 yapmadan az daha yenemiyordu ki bluenonun dokurikisi 800lerde lufy g2 yapmadan yenemediğine göre lufy g2siz 800 dokurikide ve sanjişye geçelim sanji trende robini frankynin yardımıyla kaçırıyor daha sonra 800 dokuriki gücünde blueno gelip sanjiyi ve usoppu kolayca pataklıyıp gidiyor aynı sanji 2180 dokurikilik jyaburayı yeniyor..

dünyanın en iyi kılıç ustası denilen adam ki lufyden 3 4 beden büyük gördüğümüz adam lufynin kaç bölüm önce yendiği adamlardan posta yiyor buda tutarsızlıktır bana göre

Lufynin karasakala yumruk attığında o kadar acı çektirmeside saçmalık sonuçta bu adam ace i yendi acede bundan 3 yıl önce jimbeiyle berabere kalmış bir adam lufy ise daha yeni jimbeiyle aşık atmaya başladı demek şimdi vursa karasakal teke gidecek

kaptanlar tayfa üyelerinden daima güçlüdür diyoruz hep ama bazen zoroculara hak vermiyorda değilim adam lufynin bütün acısını içine alıp üstelik bitik haldeyken ölmüyor buda tutarsızlıktır..mantıklı düşünürsek zoro bu dayanıklılıkla lufyide yener.

şimdi aklıma başka birşey gelmiyor :D gelince yazarım.
mihawk olayı hala tam açıklığa kavuşmadığı için konuşmak için erken. hem posta yese ne olur, adam belli ki umursamıyor. Neresi tutarsızlık anlamadım.
bb olayı ise, adam normalden daha fazla acı çekiyor. Ne kadar olduğu belli değil, 2 kat 10 kat diyorlar da yalan onlar. g2'li bir yumruk yedikten sonra "ah" çekmesi niye tutarsızlık olsun? Zaten o "ah"lar anlık bb için. Ace'den ve WB'den dayak yediğinde de "ah" çekiyordu ama hiç bir şey olmuyor adama.
Kaptanlar tayfa üyelerinden güçlüdür diyoruz. Bak diyoruz yazmışsın, kendi çıkarımın demek ki bu. Zaten orada vurgulanan şey, Zoro'nun Luffy'den çok daha dayanıklı olduğu. Zoro gemide sürekli çalışıyor daha güçlü olmam gerek diye, Luffy ne yapıyor? Usopp'la gırgır şamata paso.
Enies lobby olayına gelirsek, mangasını okudun mu bilmiyorum ama trende aynen şunlar oluyor; sanji ve franky cp9'un bulunduğu vagona geliyor. Sonra işte lucci yine o kadını(robini) asarım keserim triplerine giriyor sanji'de yapıştırıyor bir tane bir şey olmuyor(tekkai yapmıyor lucci eliyle savunuyor). Öndeki vagondan robin ve usopp çıkıyor bir kargaşa oluyor ve bizimkiler arkadaki vagona atlayıp aradaki bağlantıyı koparıyorlar. Sonra vagonu geri çekiyorlar falan filan sanji blueno'ya vuruyor, tekkai ile engelliyor. Bir sonraki saldırısında neredeyse kırıyor tekkaisini(uzun bir vs'de o tekkaiyi çok rahat kırardı. Anime de döne döne 2 saat vuruyor demişsin de, adam toplam 2 kere vurmuş blueno'ya :D). Sonra animede olduğu gibi blueno sanji'yi alıp yere falan vurmuyor, yandan kaku gelip vuruyor sanjiye. Sonra cp9 robin'i geri alıyorlar falan sanji'nin arkasında meyve özelliğiyle beliren blueno, rankyaku atıyor sanjiye. Yani gelip pataklama falan olmuyor. Sanji ne yapsın orada? Kurtarmaya çalıştığı kişi bir sal artık diyor. Adamda şevk denen bir şey kalmaz ki. Zaten her şey o sihirli kelimelerden sonra başlıyor, "i want to live, take me with you to the ocean"
 
mihawk olayı hala tam açıklığa kavuşmadığı için konuşmak için erken. hem posta yese ne olur, adam belli ki umursamıyor. Neresi tutarsızlık anlamadım.
bb olayı ise, adam normalden daha fazla acı çekiyor. Ne kadar olduğu belli değil, 2 kat 10 kat diyorlar da yalan onlar. g2'li bir yumruk yedikten sonra "ah" çekmesi niye tutarsızlık olsun? Zaten o "ah"lar anlık bb için. Ace'den ve WB'den dayak yediğinde de "ah" çekiyordu ama hiç bir şey olmuyor adama.
Kaptanlar tayfa üyelerinden güçlüdür diyoruz. Bak diyoruz yazmışsın, kendi çıkarımın demek ki bu. Zaten orada vurgulanan şey, Zoro'nun Luffy'den çok daha dayanıklı olduğu. Zoro gemide sürekli çalışıyor daha güçlü olmam gerek diye, Luffy ne yapıyor? Usopp'la gırgır şamata paso.
Enies lobby olayına gelirsek, mangasını okudun mu bilmiyorum ama trende aynen şunlar oluyor; sanji ve franky cp9'un bulunduğu vagona geliyor. Sonra işte lucci yine o kadını(robini) asarım keserim triplerine giriyor sanji'de yapıştırıyor bir tane bir şey olmuyor(tekkai yapmıyor lucci eliyle savunuyor). Öndeki vagondan robin ve usopp çıkıyor bir kargaşa oluyor ve bizimkiler arkadaki vagona atlayıp aradaki bağlantıyı koparıyorlar. Sonra vagonu geri çekiyorlar falan filan sanji blueno'ya vuruyor, tekkai ile engelliyor. Bir sonraki saldırısında neredeyse kırıyor tekkaisini(uzun bir vs'de o tekkaiyi çok rahat kırardı. Anime de döne döne 2 saat vuruyor demişsin de, adam toplam 2 kere vurmuş blueno'ya :D). Sonra animede olduğu gibi blueno sanji'yi alıp yere falan vurmuyor, yandan kaku gelip vuruyor sanjiye. Sonra cp9 robin'i geri alıyorlar falan sanji'nin arkasında meyve özelliğiyle beliren blueno, rankyaku atıyor sanjiye. Yani gelip pataklama falan olmuyor. Sanji ne yapsın orada? Kurtarmaya çalıştığı kişi bir sal artık diyor. Adamda şevk denen bir şey kalmaz ki. Zaten her şey o sihirli kelimelerden sonra başlıyor, "i want to live, take me with you to the ocean"
işte benim demek istediğimde o sanji gibi adam blueononun tekkaisini kıramıyor sonradan iman gücü geliyor adama jyaburayı yeniyor
 

Rikudou Sennin

neden one piece bunun için sayfalarca yazı döşenmesine gerek yok bence saçma gelen kısımları olabilir ama herkese hitap ettiği için seviliyor bu kadar
 
One Piece'in saçma veya mantıklı kısımları bir kenara bırakarak ,

- İş yerinde çalışmaktan bunaldığımda 1 tane bölüm izlediğim anda tüm gücüm geri geliyor sanki. Çok net iş perfonmasımı etkiliyor.
-Yine çalışırken genelde soundtrack müzikler dinlerim ve + olarak One Piece müzikleri favorimdir. Özelliklede We Fight Together dinlerim ki gerçekten inanılmaz etkili benim üzerimde. 3D cephe çiziyorsam mutlaka Fight Together'ı dinlerim.

Hatırlasanız bu opening Luffy'nin daha çok çalışması daha çok güçlenmesini anladığı ve çok duygusal olan bölümlerin açılış müziğiydi. Ve bu openinge bunu kesinlikle yansıtmışlar. Hani müziğin dili yoktur derler ya öyle bir müzik.
 
Anlatsam şaşarsınız...

Anlatıyorum, şaşın;

Çocukken, yani daha 11 yaşındayken tanıştım One Piece ile. Yıl 2001 idi sanırsam. Star TV'de yayınlanıyordu. Her hafta sonu, cumartesi günü saat 09.00'da hiç kaçırmadan izlerdim. En son Lugetown'u izlediğimi hatırlıyorum o yıllar. Sonra bir daha yayınlanmadı ve ben de hiç bir yerde bulamadım. O zamanlar konusundan o kadar etkilenmiştim ki, üzerine bir roman yazmaya karar verdim. Evet, aynen öyle. Şu anda da bir fantastik roman projem var, üzerinde çalıştığım, yazımı tamamlanınca yayınlanacak olan. İşte One Piece için de aynen böyle düşünüyordum. Roger'in ismini yanlış hatırlamışım o zamanlar. Romanıma onu, Kral Aspendos diye ekleyecektim. Onun dışında Nami'nin ismi de aklımda kalmamıştı ki onu da Elfia olarak düşünmüştüm. Usopp ise tamamen aklımdan silinmişti (Niye acaba :D) Luffy, Zoro ve Sanji, her halleriyle tam olarak aklımdaydılar ve isimleri de aynıydı kurgumda. Kurguma göre ise, Büyük Hat denen bir okyanus yolu takip edilince, Kral Aspendos'un sakladığı hazinesi bulunacaktı ve onu bulan, dünyanın en zengini olacaktı. İdam edildiği sırada hazinenin bulunduğu yolu söylediği için, sadece korsanlar değil; krallıklar, tüccarlar, lordlar ve aklınıza gelebilecek herkes o efsanevi hazinenin peşinden gidecekti. O dönemde, çok güçlü bir korsan olan ve bir ülkeyi ele geçirerek kralı olmayı başaran Gregoria adında korkunç bir adam vardır ki bu hazinenin en büyük adayı da odur. Bu şekilde, o Büyük Hat üzerinde geçen mücadeleler anlatılacaktı. Kurgunun sonunda ise, son adaya kadar gelmeyi başaranlar, orada büyük bir savaşa tutuşacaktı. O savaşta bir çok gerçek ortaya çıkacaktı ve saire.
Konuyu, satın aldığım spiralli bir kare metot deftere geçirmiştim. Hatta 70-80 sayfa kadar da yazmıştım. Ne günlerdi.
Çocukça bir fikirdi işte. Bir kere, izlediğin animenin konusu aynen kopyalamış ayrı bir roman yazmayı düşünüyorsun bre mendebur! Bunu düşünmem de iki yılımı aldı. Sonra google'a bir aratayım şu Lastik Çocuk çizgi filmini dedim kendi kendime. Sahibi kimse bir şekilde ulaşayım da konusunu romanıma almak için izin isteyeyim, sonra sorun çıkmasın. Vre vre! Gerçekten çocukluk!
O defteri, kuzenim sağolsun, kaybettim. Kendisini de anıyorum şimdi. Ne yaptı, nasıl kaybetti bilmiyorum. Ancak onun kaybolması içime öyle bir oturdu ki, anlatamam. Hala içim yanar. :(
Neyse, şu anda üzerinde çalıştığım romanımda da Elfia karakteri bulunacak ve One Peice'den çok hafif de olsa izler taşıyacaktır.
Benim üzerimde bu kadar etki bırakan bir eseri neden seçtiğimi mi sordunuz? Aha işte cevabı.
Ayrıca, şurada da One Piece için duygularımı dökmeye çalışmıştım bir zamanlar;Aha da link

Cidden çok seviyorum bu seriyi yav. :(
Benim için, fantastik kurgu denince bir numaram Harry Potter, iki numaram, LOTR-Silmarillion, üç numara ise One Piece'tir.
 
Anlatsam şaşarsınız...

Anlatıyorum, şaşın;

Çocukken, yani daha 11 yaşındayken tanıştım One Piece ile. Yıl 2001 idi sanırsam. Star TV'de yayınlanıyordu. Her hafta sonu, cumartesi günü saat 09.00'da hiç kaçırmadan izlerdim. En son Lugetown'u izlediğimi hatırlıyorum o yıllar. Sonra bir daha yayınlanmadı ve ben de hiç bir yerde bulamadım. O zamanlar konusundan o kadar etkilenmiştim ki, üzerine bir roman yazmaya karar verdim. Evet, aynen öyle. Şu anda da bir fantastik roman projem var, üzerinde çalıştığım, yazımı tamamlanınca yayınlanacak olan. İşte One Piece için de aynen böyle düşünüyordum. Roger'in ismini yanlış hatırlamışım o zamanlar. Romanıma onu, Kral Aspendos diye ekleyecektim. Onun dışında Nami'nin ismi de aklımda kalmamıştı ki onu da Elfia olarak düşünmüştüm. Usopp ise tamamen aklımdan silinmişti (Niye acaba :D) Luffy, Zoro ve Sanji, her halleriyle tam olarak aklımdaydılar ve isimleri de aynıydı kurgumda. Kurguma göre ise, Büyük Hat denen bir okyanus yolu takip edilince, Kral Aspendos'un sakladığı hazinesi bulunacaktı ve onu bulan, dünyanın en zengini olacaktı. İdam edildiği sırada hazinenin bulunduğu yolu söylediği için, sadece korsanlar değil; krallıklar, tüccarlar, lordlar ve aklınıza gelebilecek herkes o efsanevi hazinenin peşinden gidecekti. O dönemde, çok güçlü bir korsan olan ve bir ülkeyi ele geçirerek kralı olmayı başaran Gregoria adında korkunç bir adam vardır ki bu hazinenin en büyük adayı da odur. Bu şekilde, o Büyük Hat üzerinde geçen mücadeleler anlatılacaktı. Kurgunun sonunda ise, son adaya kadar gelmeyi başaranlar, orada büyük bir savaşa tutuşacaktı. O savaşta bir çok gerçek ortaya çıkacaktı ve saire.
Konuyu, satın aldığım spiralli bir kare metot deftere geçirmiştim. Hatta 70-80 sayfa kadar da yazmıştım. Ne günlerdi.
Çocukça bir fikirdi işte. Bir kere, izlediğin animenin konusu aynen kopyalamış ayrı bir roman yazmayı düşünüyorsun bre mendebur! Bunu düşünmem de iki yılımı aldı. Sonra google'a bir aratayım şu Lastik Çocuk çizgi filmini dedim kendi kendime. Sahibi kimse bir şekilde ulaşayım da konusunu romanıma almak için izin isteyeyim, sonra sorun çıkmasın. Vre vre! Gerçekten çocukluk!
O defteri, kuzenim sağolsun, kaybettim. Kendisini de anıyorum şimdi. Ne yaptı, nasıl kaybetti bilmiyorum. Ancak onun kaybolması içime öyle bir oturdu ki, anlatamam. Hala içim yanar. :(
Neyse, şu anda üzerinde çalıştığım romanımda da Elfia karakteri bulunacak ve One Peice'den çok hafif de olsa izler taşıyacaktır.
Benim üzerimde bu kadar etki bırakan bir eseri neden seçtiğimi mi sordunuz? Aha işte cevabı.
Ayrıca, şurada da One Piece için duygularımı dökmeye çalışmıştım bir zamanlar;Aha da link

Cidden çok seviyorum bu seriyi yav. :(
Benim için, fantastik kurgu denince bir numaram Harry Potter, iki numaram, LOTR-Silmarillion, üç numara ise One Piece'tir.
O defteri somut olarak kaybetmiş olabilirsin ama soyut olarak harika tecrübeler bırakmıştır üzerinde. Yazamaya devam. Olurda romanın tamamlanıp yayımlanırsa söz alacağım.

Bende One Piece'i ilk o yıllarda starda görmüştüm ve etkilendiğim şeyler "şeytan meyvesi" "3 kılıç kullanan adam" ve Luffy'nin tuhaf karakteri. Aynen senin senin gibi yıllar sonra lastik çocuk diye aratınca "korsan fan"ı buldum sonrası malum :D
 
Anlatsam şaşarsınız...

Anlatıyorum, şaşın;

Çocukken, yani daha 11 yaşındayken tanıştım One Piece ile. Yıl 2001 idi sanırsam. Star TV'de yayınlanıyordu. Her hafta sonu, cumartesi günü saat 09.00'da hiç kaçırmadan izlerdim. En son Lugetown'u izlediğimi hatırlıyorum o yıllar. Sonra bir daha yayınlanmadı ve ben de hiç bir yerde bulamadım. O zamanlar konusundan o kadar etkilenmiştim ki, üzerine bir roman yazmaya karar verdim. Evet, aynen öyle. Şu anda da bir fantastik roman projem var, üzerinde çalıştığım, yazımı tamamlanınca yayınlanacak olan. İşte One Piece için de aynen böyle düşünüyordum. Roger'in ismini yanlış hatırlamışım o zamanlar. Romanıma onu, Kral Aspendos diye ekleyecektim. Onun dışında Nami'nin ismi de aklımda kalmamıştı ki onu da Elfia olarak düşünmüştüm. Usopp ise tamamen aklımdan silinmişti (Niye acaba :D) Luffy, Zoro ve Sanji, her halleriyle tam olarak aklımdaydılar ve isimleri de aynıydı kurgumda. Kurguma göre ise, Büyük Hat denen bir okyanus yolu takip edilince, Kral Aspendos'un sakladığı hazinesi bulunacaktı ve onu bulan, dünyanın en zengini olacaktı. İdam edildiği sırada hazinenin bulunduğu yolu söylediği için, sadece korsanlar değil; krallıklar, tüccarlar, lordlar ve aklınıza gelebilecek herkes o efsanevi hazinenin peşinden gidecekti. O dönemde, çok güçlü bir korsan olan ve bir ülkeyi ele geçirerek kralı olmayı başaran Gregoria adında korkunç bir adam vardır ki bu hazinenin en büyük adayı da odur. Bu şekilde, o Büyük Hat üzerinde geçen mücadeleler anlatılacaktı. Kurgunun sonunda ise, son adaya kadar gelmeyi başaranlar, orada büyük bir savaşa tutuşacaktı. O savaşta bir çok gerçek ortaya çıkacaktı ve saire.
Konuyu, satın aldığım spiralli bir kare metot deftere geçirmiştim. Hatta 70-80 sayfa kadar da yazmıştım. Ne günlerdi.
Çocukça bir fikirdi işte. Bir kere, izlediğin animenin konusu aynen kopyalamış ayrı bir roman yazmayı düşünüyorsun bre mendebur! Bunu düşünmem de iki yılımı aldı. Sonra google'a bir aratayım şu Lastik Çocuk çizgi filmini dedim kendi kendime. Sahibi kimse bir şekilde ulaşayım da konusunu romanıma almak için izin isteyeyim, sonra sorun çıkmasın. Vre vre! Gerçekten çocukluk!
O defteri, kuzenim sağolsun, kaybettim. Kendisini de anıyorum şimdi. Ne yaptı, nasıl kaybetti bilmiyorum. Ancak onun kaybolması içime öyle bir oturdu ki, anlatamam. Hala içim yanar. :(
Neyse, şu anda üzerinde çalıştığım romanımda da Elfia karakteri bulunacak ve One Peice'den çok hafif de olsa izler taşıyacaktır.
Benim üzerimde bu kadar etki bırakan bir eseri neden seçtiğimi mi sordunuz? Aha işte cevabı.
Ayrıca, şurada da One Piece için duygularımı dökmeye çalışmıştım bir zamanlar;Aha da link

Cidden çok seviyorum bu seriyi yav. :(
Benim için, fantastik kurgu denince bir numaram Harry Potter, iki numaram, LOTR-Silmarillion, üç numara ise One Piece'tir.
Bu yazı ve one piece hakkındaki görüşlerim:
Yazını okuyunca çok duygulandım çünkü bende benzer bir durumu bir süre yaşadım ve açıkcası logutown bittiğinde stardan kaldırılmıştı tam dragonu gördük yasak geldi ilk 1-2 yıl pek fazla takılmadım ondan sonra yaklaşık 6 yıl daldığımda bazen dragonun dövmesini ve zoronun yubashiri yi satın aldığı sahne aklıma geldi kendi kendime seriyi bitirmeye çalıştım ama açıkcası fazla sayısalcıyım uzaktan yakından edebiyat, türkçe ve yazma sanatıyla alakam yok o nedenle pek bir yere varamadım, seriyi bulıyım dedim ismi star da lastik adam dı benim aklımda da sadece lastikle ve yeşil saçlı kılıç ustası kaldı(isim hafızam berbattır bu kadar kalmasına bile şaşırıyorum) işte bir gün animeyle manga ile hiç alakam yokken kuzenim bu seriden bahsediyordu zoro nun kılıcı alma sahnesini tam anlatcakken ben sonunu getirdim sonra adını sordum, nerden izleceğimi sordum, seriye başladım one piece fitili ateşledi kaç yıl sonra one piece sayesinde tekrar animeye başladım ardından manga okumadan da duramadım, bu ölçüde sevdiğim bir seri yok gibidir en azından manevi değeri en fazla olan budur.
 
Neden mi One Piece Nerdeyse 700. bölüme gelecek olmasına rağmen biz hala bir sonra ki bölüm neler olacağını merak ediyoruz ve bekliyoruz işte bu yüzden One Piece !

Zaten Satış rakamları her şeyi belli ediyor :

1 - One Piece Eiichiro Oda ----- 37,996,373

2 - Naruto Masashi Kishimoto ------ 6,874,840

3 - Blue Exorcist Kazue Katō ------ 5,223,712

4 - Fairy Tail Hiro Mashima ------ 4,701,596

5 - Toriko Mitsutoshi Shimabukuro ------ 4,665,634

6 - Gintama Hideaki Sorachi ------- 4,415,491

7 - Bakuman Tsugumi Ohba, Takeshi Obata ----- 4,399,938

8 - Bleach Tite Kubo -------- 4,187,258

9 - Kimi ni Todoke Karuho Shiina -------- 4,109,481

10 - Gantz Hiroya Oku -------- 4,056,981


Kaynak : animenewsnetwor
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık