Şimdi Ohara'nın arzusunu miras alanın Dragon olması kağıt üstünde kuvvetli bir ifade, bölüme de adını vermiş ama ben yine de Devrim Ordusu'nun One Piece'deki yeri hakkında ikna olmuş değilim. One Piece'deki en gereksiz iki konseptten biri olduğunu söylüyorum çok uzun zamandır (diğeri meyve uyanışı mevzusu). Evet, Dragon ve arzusunu miras aldığı Clover gibiler olmasa tarihi bu kadar irdeleyecek pek karakter yok ama büyük anlatıda bir yere oturmuyorlar. Yani One Piece dünyasında verilen mücadele özgür olma mücadelesi ve Luffy'nin de "Dünya'nın en özgür adamı" olma hedefini dile getirdiği örneklerde gözümüze sokulduğu üzere bu serinin özgürlük savaşçısı korsanlar, otoriteye karşı geliyorlar ve parçalanmış kültürler arasında köprü oluşturarak Dünya'yı bir nevi tekrar birleştiriyorlar. Bu anlatı içinde Devrim Ordusu'na bir yer bulmakta zorlanıyorum, Dragon'a sahne ışığı tutulan bu sayıda dahi Vegapunk gibi bağımsız hareket eden adamların eylemlerinin daha farklı değişkenler ortaya çıkardığını görüyoruz.
Bu arada göldeki kitapların denizcilerin umurunda olmaması pek gerçekçi gelmedi bana. Kuzan'ın gölün yüzeyini dondurup kitapların orada kalmasını sağlamış olabileceği fikri geldi aklıma, böyle bir şey çıkabilir. Zaten nihayetinde Saul'u da yaşatmayı ve özgür bırakmayı tercih etmiş. Acaba en başından beri Dragon'la beraber mi hareket ediyor?
Benim Tsukimi'nin Antik Krallık döneminde yaşadığı teorim doğrultusunda ya da aksi yönde bir şey çıkmadı şimdilik, bakalım beklemeye devam. Onun haricinde Vegapunk'ın birden fazla gerçek bilim insanından esinlenmiş olabileceğini konuşuyorduk, öyle de çıktı. Evet, yüz hatları direkt Einstein'ı anımsatıyor ama güncel halinde kafasına bir Newton elması detayı eklenmiş.
Finale biraz fazla apar topar gidiyoruz gibi geliyor, sonumuz hayır olsun.