Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] 1044: Kurtuluş Savaşçısı

Bölüm Nasıldı ?

  • İyi

    Kullanılan: 278 52.8%
  • Orta

    Kullanılan: 58 11.0%
  • Kötü

    Kullanılan: 191 36.2%

  • Kullanılan toplam oy
    527
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Wanoda bile ilk emirleri luffyi öldürmek değildi yani luffy için gelmediler. Bu meyve değişikliğine gerçekten de son sayılarda karar vermişe benziyor.
Imin hedef alması var ama o meyveden dolayı mı yoksa luffy beşinci imparator olarak anıldığı için mi?
Bak işte bu mantıklı bir bakış açısı. Beş Kadim gidip soruyorlar hangi ışığı söndürelim diye. Topun ağzına girme sebebi bu olabilir. Wano'da Luffy'nin baskınından haberleri olduğu andan itibaren bu karar verilmesi doğal.
 
Olay kötüleri örtmeye çalışmak değil. İnsanların beyinleri ya da niyetlerini okuma gibi süper güçleriniz var ise, bu muhteşem bir şey. One Piece yargılanacak ise, kendi kurgusuna göre yargılanmalı. Benim asıl kasıt ettiğim bu. Hakisiz ve meyvesiz biri çok çalışarak tek yumrukla kayaları parçalayabiliyor. Ona bakarsan birçok kişiye göre de bu saçma. Ama bu tamamen KURGU ve HAYAL GÜCÜ ÜRÜNÜ. One Piece evreninde bir insan haki ve meyve gücü olmadan çok çalışırsa, evet fiziksel olarak bu noktaya gelebilir. O zaman kendi çerçevesinden çıkmadan değerlendirme yapılmalı. Asıl değindiğim nokta bu. Ya da meyveler arasında krema meyvesi gibi bir şeyler de var. Birçok kişiye göre de bu saçma. Ama var. Çünkü bu hayal gücü ürünü eserde, bu standartlar var. Seçilmiş kişi olması konusuna gelince. Evet birçok inanışta, gerçek hayatta da seçilmiş kişiler söz konudur. Ve One Piece'de de bu var. Ama Luffy seçilmiş kişi olarak asla gökten zembil ile inmedi, normal bir genç iken önüne gelene tek atmadı. Seçilmiş kişi olması, bazı özellikleri ve kapasitesi yeterli olduğu için belki de? Ama öyle durduk yere power up almadı. Birçok acılar çekti, kendinden güçlü kişiler ile birçok kez savaştı, 2 sene devasa hayvanlar ile bile savaşıp durdu. Kafasını çalıştırdı, gözlemler yaptı, kaç kez yenildi, illa ki yenilmek demek ölmek demek ya da bilincini yitirmek demek değil. Tecrübeler edindi. Emekler sarf etti. Ölümle kaç kez burun buruna geldi. Asla pes etmedi. Evet klasik seçilmiş kişi olayı olabilir. Ama öyle oturduğu yerden kendine gökten güçler akmadı yani. Ben beğenmeyenlere off pissiniz kakasınız demiyorum. Gerçekten gönül bağı kurabildiyseniz bu eser ile, belki de kaçırmış ya da unutmuş olabileceğiniz yerleri belirtiyorum. Birisi One Piece'i benden önce takip ediyor diye, ben onun altında kalmış da olmuyorum. 32'e basmak üzereyim ve zamanında TV'de çıkan birçok animeyi izlemiş biriyim ki, o dönemde Türkçe manga bulmak mümkün değil ya da çok zordu. Ergenliğin orta dönemlerinde de ilgim olduğu için birçok AMV'lerden çeşitli animelere bakma araştırma imkanım oldu. Ne zaman ki kendi PC'm ve netim oldu, İngilizce ama Türkçe altyazı seçeneği olan bir siteden anime izleme işlerine başlayabildim. Ki bu anlattığım zamanların bazılarında, CD takıp da film izlenebilen dönemler bile değil idi hani, anlamışsındır. Ve aslında Bleach fanıydım. Son Arc'ında birçok şeyin havada kaldığına, ''Neden bunlar açıklanmadı, gösterilmedi?!'' vs diyerek hayal kırıklığına uğramıştım. Meğerse yıllar sonra one shot bir sayı çıktı, adam resmen yıllarca çalıştıktan sonra birkaç sene mola verip, benim mantıksız bulduğum neden havada kaldı bunlar dediklerimi bir devam ARC'ına saklamış. One Piece için de bu geçerli olamaz mı? Daha meyvenin sadece adını ve temek özelliğini görebildik. Daha birçok olay dönecektir muhtemelen bu meyve ile ilgili. Bugün elimizdekilere bakarak saçma dediklerimiz, belki yarın açıklanacak ve aaaa demek ki böyleymiş hah şimdi oldu işte, şimdi yerine oturdu hepsi diyeceğiz. Bu sonuçta bir eser. Adam yapmış ve insanlara sunmuş. Beğenen de olabilir, beğenmeyen de. Kamu hizmeti değil ki bu. Yapmak zorunda bile değil. Hayata bakış açınızı genişletmenizi tavsiye ediyorum. Kimseyi de aşağılamıyorum. Ben de hayata bakış açımın genişlemesi için uğraşıyorum. Çünkü bırak bu mangayı, geçmişte saçma bulduğum gereksiz-yetersiz bulduğum birçok şeyin aslında şu andaki bilgilerim ile ne kadar önemli olduklarını anladım. Aynı futboldaki gibi yapıp, tutulan takım yenince oooo büyük takım işte benim aslanlarım deyip, yenilince de sizden bir halt olmaz demek gibi yapılmasını mantıklı bulmuyorum. Daha oynanacak maçlar var, bir bekleyelim de sonucu tam görüp ona göre yargı yapalım diyorum. Yoksa ben iyi yanlarını görüp de kötüleri görmezlikten gelmiyorum ki? Oda bir insan, elbette yanlışları da vardır. İnsanlar sonuçta bu manga standartların üstünde, beklentilerimiz var karşılanmalı diye düşünüyorlar, ki ben de öyleyim. Marineford savaşında haki çizimleri hiç de son birkaç yıldaki gibi siyah tonlarda değildi. Hatta haki denen olayı, birisi logia'ya zarar verip de bir başkası haki kullandı demese anlamazdık. Keşke o arc'ın çizimlerinde de haki belirtilse idi, çok az da olsa, biz de lan bu adamın burasını neden böyle çizmiş bu ne, yeni bir güç mü falan deseydik. Ve daha bu gibi çizim hataları aranırsa belki de çok bulunur. Mantık hatası denilenlere gelince ise, dediğim gibi adam bir çerçeve koymuş, onun içinde götürüyor bu işi. Bizim hayal gücümüz ile değil, kendisininki ile yapıyor bu işi. Dediğim gibi isterse gider Franky'e cola cola no mi yedirir. Saçma mı olur? Hayır. Big mom korsanlarında gördük ki, ne içeçek ve yiyeceklerin bile meyveleri varmış. Franky'nin de kola ile alakasını biliyoruz. Yapar mı neden yapmasın? Ya da gider Garp vs Akainu yapar. Akainu ile illa ki Ace'i öldürdü diye Luffy mi kapışmak zorunda? Hiç sanmıyorum. Luffy'nin manevi kardeşi ise, Garp'ın da manevi torunu hatta oğlu yerine koyduğuydu Ace. Herkes belirli sınırları aşmadan bu formda yazmakta özgür ise, ben de bunu yapabilirim. Beğenmelere sadece espiri ile karışık, asıl olayı atlayıp çizgi film gibi muamele ederseniz, oh olsun size bu sayı dedim. Ne var bunda :D Ha ben demiyorum ki ben One Piece'deki her haltı biliyorum bak şu sayıda yıllar önce böyle bir söz söylendi, böyle bir görsel vardı, bir kapakta şu kısım vardı, hah işte yıllar sonra Oda bunu şuralara bağladıcılardan değilim. Ben de araştırdıkça denk geliyorum öyle şeylere. Vay be adam planlamış diyorum. Ben sadece tavsiye verdim, One Piece'deki asıl olay bizim takıldığımız ve çok önemli dediğimiz şeyler değil diye. Belki biri ya da birileri bunların farkına varıp, seriden soğumasına rağmen tekrar sevmeye başladı. Benim de az da olsa katkım oldu. ha yoksa benim de teolerim var, çıkmazsa Oda ne biçim adamsın saçmaladın mı diyeyim? Yahu adam kendi zevkine göre bir yemek yapmış, bunu da tutmuş insanlara sunmuş. Adamı kendi tarifi ile yargılamak gerek, başkalarının tariflerine göre değil. Örneğin benim teorimden biri katanalı yaşlının aslında dünyanın en güçlü kılıç ustası olması, ama vivre card gibi bir şeyde mihawkın hem sözde hem gerçekten en güçlü kılıç ustası olduğu ortaya çıktı, yanlışım yoksa öyle bir bilgi okumuştum. N'apayım şimdi? İsyan bayrakları çekip de oda saçmaladın, o adam hükümetin başındaki 5 adamdan biri katanası var, mihawk'tan nasıl daha güçlü olamaz diye küseyim mi? Diyelim ki küstüm, takip etmeyi bıraktım, kime ne ki? Kime ne gerçekten. Millet yas mı tutacak bunun için. Ya da Clover'ın tam adını söyleyeceği ada one piece, ya da D'ler yaşadığı eski krallık diye de teorim var. Diyelim ki böyle çıkmadı, ben neden seriyi bırakayım ki? Imu uzaylı çıksa mesela, aynı naruto'daki gibi bir ya da birçok uzaylı gelip dünyayı ele geçirmeye falan çalışşsa, bana göre saçma. Ama odaya neden laf edeyim ki? Adamın kendi hayal gücü bu. Bana ya da başkasına bağlı kalarak mı yazıp çizecek? Ha diyebilirim ki, böyle yapmasa daha iyi olurdu, bu da bir yorumdur. Uzaylı olayına girmeden, başka böyle daha derin bir şeyler koysaydı keşke gibisinden. Ama benim aklımdakini ya da çoğunluğun aklındakileri yapmadı diye suçlu mu olur bu adam şimdi? Ha kendi koyduğu çerçeveyi anlayıp da, bu çerçeve içerisinde böyle bir olay yaşanması doğru olmadı da denebilir. Ama daha bilmiyoruz ki adam nasıl sınırlar çizdiğini tam ve net olarak. Mesela meyve konu hala tam muamma. Belki son sayıda bile açıklamayacak meyveler nasıl oluşuyor, tek bir kaynakta mı yetişiyorlar, yoksa herhangi bir yerde mi ortaya çıkıyor, yoksa geçmişte birilerinin yaptığı bazı deneyler sonucu mu ortaya çıktı, veya bir teori var, bazı insanlar bir şeyleri çok fazla delicesine istediklerinde bu istekleri meyvelere geçiyor da meyveler ona göre mi güç kazanmış oluyor? Örneğin bir çocuk delicesine uçmak istiyor, keşke bir şahin olsaydım, o zaman özgürce uçabilirdim diye arzuluyor da, çocuk da bu yüksek ve güçlü istek bir şekilde bir meyveye geçip kuş meyvesi şahin tipi diye mi oluşuyor? Bilmiyoruz. Belki seride açıklar, belki seri bittikten yıllar sonra bir röportajda açıklar. Belki hiç açıklamaz. Ben odanın keyfine ve hayal gücüne kalmış derken, her yaptığı doğru demiyorum ki. Mesela meyve olayını hiç açıklamazsa, ben de odayı gömebilirim, lan serideki en önemli noktalardan biri, nasıl havada bırakırsın diye. Bu ayrı, ama meyve olayını açıklar da birileri beğenmez bu ayrı. Tek bir son örnek vereyim, luffy'nin şu anki yani meyvesinin asıl formundaki hali, beni tatmin etmedi mesela. saçı değişti, kaşı ve gözleri değişti, rengi de değişti sanırım, bir de işte mitolojik bir karakter olduğu için buharımsı bir şekil eklenti bedenin etrafına. Böyle daha bariz şekilde, nika formuna geçinde bedensel yapısı da değişseydi diye düşünmedim değil. Ama adam böyle uygun gördü belki? Ya da ileriki sayılarda daha değişik bir formda olacak. Sırf ben beğenmedim diye odayı neden gömeyim ki? Yani bu adama bir kamu hizmeti verilse de, insanları şunları şöyle bir manga ile anlat denilse, insanlar da buna ihtiyaç duysalar ama bu insanlar bunu düzgün yapamasa tepkilerin bazılarını anlayabilirim. Ama dediğim gibi, adam isterse küser ya da başka bir nedenle bırakıyorum lan mangayı, çizmiyorum der. Kime ne? Zorunda değil ki. Ve son olarak evet, bir konu ile konuştuğumda uzun uzun konuşurum ve yazarım. Çünkü bir bilgim var bunun bilgi olduğuna dair kanıtları öne sürerim, tahminim varsa da tahmin olduğunu belli ederim ve mümkün olduğunda doğru anlaşılması için detaylıca örnekler vererek bu işleri yaparım. Bizler insanız, konuşarak ve konuşmanın yazıya dökülmesi ile anlaşırız. Kendimiz ne kadar düzgün anlatırsak o kadar yanlış anlaşılmaların önüne geçeriz. Konu vardır, tek kelime ile düşünceni belirtirsin, konuda vardır benim gibi destan yazarsın. Konuşmaya, okumaya ve özellik ile de dinlemeye üşenmemenizi tavsiye ederim. Çünkü gün gelir, buraya 9-10 yaşında bir çocuk One Piece'de şu şöyle olamaz mı der, ortalık yangın yeri olur nasıl bizim aklımıza gelmedi diye.
Yazarın hayalgücü böyleymiş deyip her şeyi normal görebilirsin bu durumda. Hikayenin ilk yarısında kendisinin meydana getirdiği beklentileri karşılamıyor hikaye. Adam böyle uygun gördü, hayal gücü böyleymiş deyip hiç eleştiri yapmayalım o zaman. Bu nasıl mantık?

X'i yapmazsa ben de gömerim. Gelecek bölüm şunu yapsa ben de tepki veririm. Ama... Bu lafları eleştiren biri olarak çok duydum ben. O eleştiriyi yapan çok çıkmıyor. Bunlar sadece yumuşatma çabası gibi geliyor bana.

Hikaye seçilmiş hikayesine döndü. Bunu beğenmeyen adam dibine kadar gömebilir. Kimse de gömdüğü için "haddini aşmış olmaz". Hikaye okuyucu takip etsin diye yazılıyor. Bu okuyuculardan bazıları tırnakları ile kazıyıp bir yerlere gelirken, Neji dövüşünde irade ile ilgili konuşmaları yapan Naruto'yu da överken saçma İndra-Ashura muhabbetinde de hikayeyi gömdü. Hikayenin ilk yarısında safi irade varken az seçilmiş teması varken(D'nin iradesi-D olmak) tutulup tamamen seçilmiş hikayesine döndürülünce de sen de batırdın diğer seriler gibi diye direkt eleştiri yapıyor okuyucu.

Hikayede bir süredir yaptım olduculuk var. Yani yazarın ilk vukuatı değil. Bu tepe noktası. Sen bu zamana kadar hiç sıkıntı yoktu da bir bölümde de gömülüyor havasına sokmuşsun milleti.

Genel olarak seçilmiş kişi hikayesi çok mu kötü? Âlâlarını okuduk. Zaman Çarkı - Harry Potter vs. Ama One Piece en başından beri böyle bir hikaye vaat etmedi hiç.

Harry Potter, karakter en başında yeneceği karanlık büyücünün elinden mucizevi bir şekilde kurtulmuş. Seçilmiş olduğu baştan belli ediyor.
Zaman Çarkı zaten baştan aşağı kader, seçilmiş hikayesi anlatan bir eser. Öyle bir seçilmiş ki geleceğinden hem ümit ediliyor hem de gelmesinden korkuluyor. Çünkü kendisin halefi Dünyayı ters yüz etmiş. Kendisinin etmesi çok olası.

One Piece Monkey D. Luffy adlı çocuk Korsan Kral olmak için yola çıkar. Korsan tayfası toplamak macera peşinde koşmak, Roger'ın bıraktığı hazineye ulaşıp Korsan Kral olmak istemektedir. Bu yolda kendisi gibi Korsan Krallığı hedefleyenler ile de rekabet içerisindedir.
Bak burada seçilmiş teması yok. Sadece D'nin iradesi mevzusu vardı zaman atlamasından önce. Şimdi Joy Boy olmak başladı.
Seçilmiş olmanın diğer bir uygunsuzluğu da One Piece'deki karakterlerin işlenme durumları. One Piece'de karakterler tipleme gibidir, gelişim falan hak getire. 1. bölümdeki kişilik ile son bölüm neredeyse aynıdır. Bİr karakter gelişimi yok. Sen bu denkleme çok küçükken yenilen iradeyi de etkileyecek bir meyveyi de eklersen, ana karakterin cidden kendi başına bir birey mi yoksa meyvenin getirdiği prototip bir kişilik mi sorusu ortaya çıkarırsın ki berbat bir durum. Şunun merak edilmesi bile -dir. Luffy'nin meyveyi yediği yaş aşırı derecede küçük, meyve Luffy'i seçti, onu değerli gördü diyenleri görünce şaşırıyorum zaten. Olgunlaşmamış küçücük bir bebeyi neye göre seçti de kendini yedirdi?
 
Dünya Hükümeti'nde kimin durumdan haberi var ? Luffy inlerine girmişte öldürememişler peşine düşüp mü öldürecekler? Luffy yada başkası fark etmez, amiral seviyesinde adamların elinden böyle ünlü bir korsan bir şekilde defalarca kurtulabiliyorsa peşine kimi takacaksın daha? Şans eseri falan fark etmez amiral yakaladı mı affetmez olmalıydı bakış açısı.
Amiral dediğin adamlar da emir kulu. Bir emir verilirse yapmak zorundalar, bu kadar basit. "Luffy'yi öldürün" diye emir gelirse, "Niye?" diye sorma hakları yok. Luffy ölene ya da yakalanana kadar onun peşinden gitmeleri gerekiyordu, mesele kaçıp kaçmaması değil. Sen önceki mesajında Dünya Hükümeti'nin defalarca kez Luffy'yi öldürmeye çalıştığını söylemişsin, ama bu çabaların hiçbiri onun meyvesi yüzünden değildi. Luffy eğer Enies Lobi'den sonra Kutsal Ejder yumruklamasa, Impel Down'a sızmasa ve Marineford'daki savaşa katılmasa Dressrosa'ya kadar bir tane bile Denizci görmezdi belki. Çünkü bu meyve değişikliği son anda alınmış bir karar, yarattığı senaryo boşluğu hiçbir söylem ile kapanmıyor.
 
Big mom konusuna girmiyorum robin'in
gılıladıgı big mom'dan bahsediyorsun. Zaten gerek yok. Bir ton vs. yapip 9 kın falan yenip luffy'e kaç kez bilmiyorum tek tek saydirip, çatidakilerle vs. atip birçok darbe yedikten sonrasinda yamato'nun bile yoruldu dedigi kaido bu. Şuan belki %40-50 lerde ki bi zahmet olsun.

Yere vurdu dedigin kaido ise birsey olmamis gibi duruyor bu arada. Ancak, muhtemelen 1-2 bölüme kaido yenilicek, eze eze yenerse o zaman kaido'dan güçlü derim. Ama çekismeli vs. olursa ve yenerse o zaman güçlü degil. Zaten kaido zayıf şuan.
Gücünün azaldığını söyleyen yamato aynı bölüm içinde luffye ayakta durmakta bile zorlandığı halde kaido ile savaştığını söylüyor bu herşeyi açıklıyor.
Kaidonun dövüştüğü kişilerin kaidoya verdiği hasar ile cp-0 ajanı yüzünden luffynin yediği hasarı karşılaştırma yapsana hangisi daha fazla diye ?.
Herhalde luffynin her seferinde sıfırlanıyor sanıyorsunuz.
Bak ikinci kısımda iki cumleni kalın hale getirdim ikisini oku ne yazmışsın bi düşün
 
Şuan hikayede çok büyük bir boşluk yarattı, bunu ne kadar tatmin edici kapatırsa ona göre değerlendiririz şuan bölüme benim yapacağım tek yorum Luffynin sondaki hali çok hoşuma gitti yüzünü tutuşu, o harika gülüşü vs.

Yılların lastiğinin değiştirilmesi kolay yenilir yutulur bir şey değil, gerek var mıydı bilmiyorum
Gerek var mıydı bende karar veremedim.Ancak muhtemelen Oda,Luffy'e meyveyle ilgili farklı modlar ve farklı saldırılar vermek istedi.

İllaki Oda Gomu Gomu'yu değiştirdiyse bilin ki Oda, Gomu Gomu ile Luffy'nin yapamayacağı birşeyi Luffy'e yaptıracaktır.

Açıkçası ben haki yerine meyvelerin tekrar önplanda olmasına karşı değilim.Hatta taraftayım.Çünkü bu seri Marine Ford'a kadar meyve ağırlıktaydı.MF'den sonra haki ağırlık kazandı.Ve One Piece'i ilk izleyenler meyve ağırlığını daha çok benimsemişlerdir.Ki ben de bunlardan biriyim.Mutluyum açıkçası meyvelerin tekrar önplanda olmasından.
 
Amiral dediğin adamlar da emir kulu. Bir emir verilirse yapmak zorundalar, bu kadar basit. "Luffy'yi öldürün" diye emir gelirse, "Niye?" diye sorma hakları yok. Luffy ölene ya da yakalanana kadar onun peşinden gitmeleri gerekiyordu, mesele kaçıp kaçmaması değil. Sen önceki mesajında Dünya Hükümeti'nin defalarca kez Luffy'yi öldürmeye çalıştığını söylemişsin, ama bu çabaların hiçbiri onun meyvesi yüzünden değildi. Luffy eğer Enies Lobi'den sonra Kutsal Ejder yumruklamasa, Impel Down'a sızmasa ve Marineford'daki savaşa katılmasa Dressrosa'ya kadar bir tane bile Denizci görmezdi belki. Çünkü bu meyve değişikliği son anda alınmış bir karar, yarattığı senaryo boşluğu hiçbir söylem ile kapanmıyor.
Bu emir kullarının genel bir görevi var, korsanları ya hapsetmek ya da öldürmek. Ağızlarının içine gelen çocuğu öldüremeyenler meyve için peşine düşseler ne yazar diyorum ben. Bakın Luffy Crocodile'ı yendi ödülü arttı ama sebebi açıklanmadı, Enies Lobby'i bastı ödülü arttı açıklanmadı sebebi. Doflamingo denen adam bile sebebini bilmediği halde bu çocuğun ödülü niye arttı diye düşündü. Sırf meyvesi için çocuğun peşine düşmek onu diğer korsanlardan ayrıcalıklı ve öncelikli hale getiriyor. Hiç bir şey olmasa bile dikkat çeker. Hükümetin içinde ajanı olan korsan ya da yonkou olabilir. Rütbelilerin bilmeme sebebi bu bile olabilir. Hükümet daha önce hamle yapmıştır ters tepmiştir artık bu taktiği yapıyordur bile diyebilir Oda. Bunu sonradan eklemiş diye eleştirmeniz sizin açınızdan yanlış olabilir o sizin görüşünüz bir şey diyemem. Ben Oda ta en başta hikayeyi yazdı bitirdi sadece karakterlerin tipini zamanla oluşturuyor gibi bir bakış açısında değilim, bunu iddia edenler var da demiyorum ha. Hikaye ilerlerken tıkandığı noktada belirli bir mantık çerçevesinde bir şey oturtabilirse benim açımdan sıkıntı olmaz. Benim bu noktada sizin eleştirilerinize katıldığım nokta zoan dönüşümlerinin olmadığı halde meyveye zoan demesi. Buna da mitolojik zoan hito hito no mi farkı diyebilir vs.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 13)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık