Son panelle ilgili birçok olasılık var olsa da ben luffy’nin kendisi olarak yola devam edeceğini düşünüyorum. Aksi durumda tayfa ve serüven anlamını yitirir. Tayfanın tamamı luffy ile bağa sahip, luffy bedeninde başka birinin peşinden gitmeleri bana pek mantıklı gelmiyor. Tüm tayfanın organik bağını yıkmak olur bu.
Bir meyvenin ismi değiştirildi deniliyor ama daha garip bir durumda var: Tanrı’lar olarak isimlendirilen bir grup varken bu meyvelere şeytan meyvesi isminin verilmesinin nedeni ne olabilir?
Birde marco karasakal ikinci meyveyi yiyince normal insanlar ancak bir tane yiyebilir aksi halde şeytanların savaşından dolayı kişi ölür gibi bir şeyler demişti sanki. Yani meyve aslında yaşayan bir güç. Ama normal kullanıcılar sadece onun gücünden faydalanıyorken onu uyandıranlar o güçle bütünleşiyor. Joyboy’un geldiğini düşünmesi bence bu bütünleşmeden kaynaklı. Meyve uyandığı için aurası da uyanıyor. Şeytan dedikleri şey belki ilk meyveyi yiyen kişinin ruhuyla bütünleşen kısımdır. Yani ilk yiyen ölmüyor o meyve içinde bir şekilde yaşıyor, aura olarak.
Enma gibi düşünürsek, Zoro enmayı kullanıyor diye nasıl oden olmadıysa luffy de meyveyi uyandırdı diye başka bir olmayacak. Sadece Joyboy’un aurası ortaya çıkmış olacak. Luffy her şeyin sesini duyabiliyordu uyanan meyvenin de sesini duyup onunla bütünleşmiş Joyboy’u duyduğundan nika demiş olabilir. Tabi bunlar sadece varsayımlar, herşey Oda’nın kaleminin ucuna bakar. Ama ben bu seriyi batıracağını sanmıyorum.
Son olarak bugünün millat olarak işlenmesi kısmı bana bir denk geliş gibi geliyor. Uranüs ve diğer silahlar daha önce de doğdu ama D’nin iradesini taşıyan bir güç ile denk gelmesi bu zamana denk geldi. nasıl Shanks kolunu Luffy’ye yatırdı Oden de 20 yıl sonraya yatırdı eğer o irade yani Luffy olmasaydı sadece efsane olarak kalacaktı. Kim bilir belki Oda ileride 800 yıl boyunca kaç kes bu silahların uyandığını ama bir şekilde İm tarafından imha edildiğini son savaşta dile getirir... bla bla bla