Merhabalar. Kısaca konuyu açıklamak gerekirse bu konuda Oyun Dünyasını değil de oyunun kendi dünyasını ele alacağız.
Konunun amacı yeni oyunlar keşfedip oyunlar hakkında bilgi edinmek. Aynı zamanda farklı bakış açıları da okuyup görmek.
Konunun amacından sapmaması için belli başlı bir konsept ve taslak düşündük.
1. Oyun Adı (Büyük başlık)
2. Yönetmen
3. Tür
4. Çıkış Yılı
5. Platform
6. Yayınlayan/Geliştiren
7. Oyunu temsil eden resim
8. İnceleme veya Yorum
Örnek:
• Bu konu herkese açıktır ve isteyen incelemesini/yorumunu istediği şekilde yazabilir ama sizlerden ricam yazıların sadece 1-2 cümleden oluşmaması.
• Hakkında yazdığınız oyunu bizzat kendiniz deneyimlemiş olmanız önemlidir.
• Alıntılamak serbest ama lütfen konudan saptıracak konuşmalara girmeyiniz.
Yayınlayan/Geliştiren: Sony İ.E. / Santa Monica Studios
İnceleme
Hem Pc’ye taze çıkmışken hem Ragnarok’a hazırlık amaçlı fırsat bu fırsat diyip God of War’ı tekrar oynayıp Platinledim
İlk olarak şunu söyleyeyim ben bu oyunu 4 sene önce çok farklı bir kafayla oynamışım onu farkettim oyunu oynarken. Tabi o sıralar çok farklı bir süreç içindeydim ama şimdi tekrar oynayınca sanki yepyeni bir oyun oynuyormuş gibi hissettim. Bir sürü yerde kafam dank etti resmen. Oyunu ilk defa oynadığımda çok etkilenmiştim ama ilk defa bir oyun ikinci oynayışta beni daha çok etkilemeyi başardı.
Oyunu ilk olarak teknik açıdan değerlendirecek olursam,
Oyunun yönetmeni ve Gow serisinin yaratıcılarından Cory Barlog ilk God of War oyunlarından sonra stüdyodan ayrılmıştı ve oyunu yapan Santa Monica Studios onun yokluğuyla başka bir oyun yapmaya çalıştı ama o iptal edildi. Sonra Sony, Cory Barlog'u geri getirtti. Tabi eskiden dakika başı ekrana kan fışkırtan Gow oyunlarını yapan Cory Barlog artık çok değişmişti. O zamanlar orta yaşlarda çılgın single biriyken stüdyoya geri döndüğünde her tarafına ak düşmüş iki çocuk babası evli bir adamdı. Ve bu durum oyuna inanılmaz etki etti. Hazır yeni baba olması ve Kratos'un da yeni yeni oğluyla bir şeyler yapmasını harmanlamış resmen ve Muazzam bir yapım ortaya çıktı.
Oyun ve kamera açısı Kratos ile başlıyor ve bir kere olsun kesilmeden oyunun sonuna kadar tek çekim halinde Kratos’da bitiyor.
Yani ne bir yere ışınlandığınızda ne de bir olay olduğunda kamera hiçbir zaman kesilmiyor veya Kratos ve Atreus’dan ayrılmıyor. Oyunu bitirene kadar Kratos ile bir bütünsün ve sanki ondan eğitim alırmış gibi ilerliyorsun sanki ben onun evladıymışım gibi ders veriyor. Bu tek çekim oyuncunun Kratos ile yakın bir bağ kurmayı sağlıyor çünkü adamla bütünleşiyorsun bir zaman sonra. Adamlar tek çekim halinde böyle bir oyun yapmayı başarmış helal olsun.
Şunu da zamanla unutmuşum ki oynadığım bütün oyunlar arasında God of War en tatmin edici kutu açılışına sahip. Kutuyu normal açmayıp Chest'in içine direkt kolunu geçirip eşyayı alıyor ve iyi optimize edilmiş kol titremesi ile birleşince muazzam bir etki yaratıyor. Bu arada kol demişken bu oyunu Pc de oynasanız bile kesinlikle kol ile oynamaya çalışın oyun deneyimini en az 2-3 katına çıkarmış olursunuz.
Grafiklere değinecek olursak zaten adamlar 2018 Ps4 sistemine çıkardığı grafik kalitesini büyük şirketler hala geçemiyor. 4 sene sonra Pc'ye çıkarırken bile fazla bir değişiklik koymaya tenezzüle etmediler çünkü zaten piyasadaki çoğu oyundan iyi görünüyor. Ben oyunu Ps5'de 4K 60 fps'de oynadım ve bu grafikleri ve oyunun art'ını görünce Ragnarok Ps5 için optimize bir şekilde çıkınca yine bu konuda herkese önderlik edeceklerdir.
Yazının en sonundaki resim hariç Resimlerin hepsi bizzat kendim çektim ve resim modu kullanmadan direkt ss alarak yaptım, turist gibi gezip etrafı çektim valla
Farklı dünyaların olması yetmeksizin Midgard'da bölüm tasarımı Muazzam olan farklı iklimli bir sürü bölgeler mevcut
Niflheim
Alfheim
Helheim ton ve hikaye olarak en beğendiğim bölgelerden biriydi,
Hellheim'da dedemin gençken okula giderken yapılan portresini de buldum
Bunun gibi bir sürü daha yer var ama hem spoiler gereği hem resim galerisine dönüşmesini istemediğimden (zaten dönüştü) bu kadarını paylaşayım dedim.
Ve düşünün Gow Ragnarok'da bütün 9 dünya gezilebilir olacak.
''Bir dövüşü güçlü olan kazanır ama bir savaşı her şeyi feda etmeyi göze alan kişi kazanır'' - Kratos
Oyunun içeriğine biraz baktığımız zaman adamlar adeta her sözü ve yan görevi üstünde düşünüp yazmış.
O kadar çok alttan üstten gönderme içeriyor ki oyuna başlamadan önce kesinlikle diğer oyunların hikayesine ve yaşanan olaylarına bakılmalı.
Çünkü hem yan görevler hem ana görevlerde geçen diyaloglarda eski olaylar adeta fink atıyor.
Spoiler gereği içeriğinden bahsetmeyeceğim ama Hele ki böyle muazzam sahneler için kesinlikle eskileri bilmek şart
Oyunda Kratos ve Atreus'un konuşmaları oyuna yeni boyut kazandırıyor çünkü ikisi arasındaki konuşmaları ve karakteristik olayları çıkardığınız zaman oyun çırılçıplak kalıyor.
Mesela bir yan görevde bir hayalet, oğlu tarafından sırtından bıçaklanıp öyle öldüğünü anlatıyor ve Kratos’un oğlu Atreus habire hayıflanıyor böyle bir şey nasıl olabilir diye, bir insan kendi babasını öldürebildiğine inanamıyor. Kratos pek cevap vermiyor buna çünkü zamanında Kratos babasını bizzat kendisi öldürüyor.
Mesela çocuğun sorduğu hiçbir şeye Kratos direkt cevap vermiyor, mantıklı düşün diyor ve cevapları kendisinin bulmasını istiyor. Birkaç olay gerçekleştikten sonra ise hem oyuncu olarak biz hem Atreus cevabını alıyor. Dersi alan sadece Atreus değil aynı zamanda biz de olmuş oluyoruz harika olay.
Oyunda ilk tanrımızı öldürdüğümüzde Atreus, o bir tanrıydı ne zamandan beri bir tanrı öldürülebiliyor diyor.
Evladım Yunanistan’a git bakayım orda tanrı diye bir şey kalmış mı
Başka bir yan görevde bir yüzük bulmamız gerekiyordu, Kratos bu görevi takip etmeye pek istekli değildi ama çocuğa isterse yüzüğü aramakta serbest olduğunu söylüyor. Sonra belli oluyor ki yüzük taştan bir devin başında yani o yüzüğü almak için önce o devi yenmek gerekiyor. Çocuk bunu görünce vazgeçiyor ve babasına “haklısın yüzüğü almasak da olur” diyor. Kratos’da buna ithafen “hayır yüzüğü oradan alacağız” diyor. Çocuk da şaşırıp hani bu görev ile ilgilenmiyordun niye şimdi birden yüzüğü almak istiyorsun diye soruyor.
Kratos’da “o taş devden korkmaya başladın ve o yüzden yüzüğü almaktan vazgeçtin, bundan dolayı o taş devi şimdi ve burada yeneceğiz” diyor.
Her diyalog harika bir şekilde üstünde düşünüp hazırlanmış bu örnekten oyunda bir sürü var küçük bir dergi hazırlanır resmen.
Bir diğer mesele de oyuncular tarafından yanlış anlaşılan bir durum var. Atreus neden bir anda kişilik değişimine uğruyor diye bir soru var bazılarında. Aslında bu sorunun cevabı oyunda detaylı bir şekilde veriliyor ve aslında bu kişilik değişiminde Atreus'un kendinde olmadığı da söyleniyor. Olayı güzelce açıklayayım.
Birinci nokta oyunda Mimir ve Freya utanmasa Kratos'a yalvaracak oğluna tanrı olduğunu söyle diye, bak söylemezsen çocuk daha kötü olacak diye uyarıyorlar.
Kratos karışmayın diyip geçiştiriyor. Atreus tanrı kişiliğiyle içten içe kavga ettiğinden ağır hastalanıyor yani çocuğun tanrı kişiliğine kontrolü sıfır.
İkinci nokta tanrı olduğunu öğrendikten sonra kişiliği sağlam bir darbe alıyor ve dengesizleşiyor. Elfleri öldürdüğümüzde onlara acıyan Atreus, “keşke tanrı olduğumu daha önce bilseydim çünkü o zaman elfleri öldürürken kendimi kötü hissetmezdim” diyor. “Biz sadece tanrılık işimizi yaparken onlar küçük dertleriyle yolumuza çıktılar” gibi laflar ediyor. Yani çocuk tanrı kişiliğinin altında ezilmeye başladığı burdan anlaşılmaya başlıyor. Bu arada Atreus'u tanrı kişiliği ele geçirdiğinde ettiği laflar yanlış olsa bile ağır-endişe verici ve etkileyiciydi
Üçüncü ve en önemli nokta ise kişilik bozukluğu uzun sürmüyor, çocuk sonradan kendi inanamıyor böyle davrandığına.
Helheim’a gidince çocuk bunların hepsini ben yapmış olamam ben cidden böyle mi davrandım diyor yani çocuk tanrı olduğunu öğrendikten sonra bir nevi kısa bir süre kendinde değildi.
Yani kısa bir süre sonra Atreus yine annesinden muazzam terbiye almış kişiliğine geri bürünüyor ama bu tanrı kişiliği ikinci oyunda bunu rahatsız edecek gibi duruyor.
Oyunda birçok Epik an bulunuyor ve buraya atmak isterdim ama inanın ne youtube'dan bakın ne de o anların spoilerini yiyin.
Yakaladığım bir anı atayım ama, Bir yandan büyük bir Ejder bağırırken arkasında ondan bin kat daha büyük olan Jörmüngandr'ın kuyruğu. Harika ortam.
Devam etmeden önce konusu açılmışken oyunun en güzel detaylarından biri olan Jörmüngandr'dan bahsetmek istiyorum
Bu kadar iyi tasarımlı ve asil bir yaratık olabilir mi ya, Namussuza kanım feci ısındı sapık gibi çektim valla
Reis sinirliyken
Reis kız keserken
Reis uzaklara dalarken
Reis uyurken
Reis dosta güven, düşmana korku salarken
Oyunda en güzel işlenen karakterlerden birisi İskandinavların God of War'ı yani savaş tanrısı Tyr. Adamı bir kere olsun görmememize rağmen acayip güzel işlenip alt yapısı oluşturuluyor.
Oyunda inanılmaz büyük bir yer kaplıyor ve her olayın ucu ona bağlanıyor.
Savaş tanrısı demişken İskandinav mitolojisi bu sene çıkacak Gow Ragnarok ile son bulacak ve oyun şimdiden hangi mitoloji ile devam edeceğine dair 3 ipucu veriyor
Bu arada Kratos bu tabloyu görünce dönen konuşma da efsane çünkü sağ üstteki işaret onun işareti ve kendisi yunan mitolojisinin savaş tanrısı. Yani yunan mitolojisini eliyoruz çünkü işlendi bitti bile.
İskandinav mitolojisinin savaş tanrısı da Tyr ve zaten o mitolojide olduğumuz için onu da eliyoruz.
Geriye üç tane kalıyor:
Sol üstteki işaretin sahibi Mısır savaş tanrısı ''RA'',
Sol alttaki işaretin sahibi Japon mitolojisindeki savaş tanrısı ''Hachiman'',
Sağ alttaki işaretin sahibi de İngiliz mitolojisinin savaş tanrısı ''Belatucadnos''
Yanlış hatırlamıyorsam Cory Barlog bu oyunu yaparken Mısır ve İskandinav arasında kalmıştı yani Ragnarok'dan sonra Mısır'ı görmemiz olası, hatta Atreus Mimir'e kum çölünün orada çok tanrı yaşıyor mu diye soruyor ve Mimir'de evet hemde baya diyor.
Oyunun sonuyla ilgili üç noktaya değinmek istiyorum ama Ağır Spoiler içerdiğinden okumak istemeyen açmasın burayı
Birinci nokta Ragnarok’un başında Thor geliyor diye Kratos ve Thor anlaşacak ve Thor belki iyi tarafta olacak diye düşünceler vardı bazı yerlerde, halbuki mantıken böyle bir şey mümkün değil.
Thor Gow’da önüne geleni öldüren ve keyif için öldüren birisi. Hatta bir yan görevde adamın eşini içki içerken kontrolünü kaybedip öldürüyor,
Hatta ve hatta Thor'un oğlu Modi, Magni'yi kurtaramadı diye ve kaybetti diye bildiğin dayak manyağı edip cezalandırıyor
İkinci nokta ise Mimir'e göre Kratos Baldur'u öldürerek kehaneti değiştirdi. Baldur annesi Freya'yı boğazlarken Atreus kafayı yiyor ve haklı olarak ''neden bütün tanrılar birbirinin annesini babasını ailesini öldürüyor'' diye bağırıyor. Kratos'da Baldur Freya'yı boğazlarken gidiyor Baldur'un kafasını tutup ''bu döngüye bir son vereceğim'' diyip Baldur'un boynunu kırıyor.
10 numara 5 yıldız yazılmış sahne.
Baldur’un ölmesiyle kar yağmaya başladı ve soğuklar arttı yani Ragnarok'un geliş hızı arttı çünkü Ragnarok etrafı buz kıyamet götürdüğü zaman gerçekleşecek ve Ragnarok fragmanında görüyoruz ki Midgard'daki sular buz tutmuş bile.
Baldur'un ölmesiyle sadece değişen dünya olmadı maalesef...
İkinci oyunda Freya dolar kuru 2'ye indiğini gören borsacı gibi çökecek üstümüze. Biz baba olarak oğlumuzu koruyacağız ama bize saldıran da oğlunu kaybetmiş bir Anne bunu da unutmamak lazım.
Üçüncü olarak değinmek istediğim nokta da Atreus'un gerçek adının Loki olması.
Annesi ne Kratos'a ne de Atreus'a bir dev olduğunu söylemedi ve çocuk kısmen ölümlü ve yarı dev yarı tanrı olarak geçiyor. Yani evladımız baya sağlam genlere sahip.
Filmlerde olsun oyunlarda olsun genellikle Loki kötü ve Odin falan da iyi olarak gösteriliyor fakat Gow evreninde oğlumuz Loki iyilerden ve Odin-Thor gibileri de kötülerden olacak.
Güzel bir bağlantı aslında baktığımız zaman.
Oyuna Puanım temizinden bir 10/9.6
0,4 puanı da hikayede bazı yerlerde gereksiz tamamen uzatma amaçlı bir iki küçük durum yaşandığı için kırıyorum.
Son olarak Platinledikten sonra direkt Ragnarok fragmanını bir daha izledim ve oyundaki yenilikler ve yeni detayları daha iyi farkettim,
Hele Tyr ve Kratos'un yani iki savaş tanrısının bakışması ve Tyr'in adeta Escanor gibi aşağılar gibi Kratos'a bakması falan muazzamdı
Fragmanın detayları yazılır, npc dolu şehirler veya grafik yenilikleri gibi ama birkaç aya yenisi çıkar ve şunu da fark ettim fragmanda neredeyse hiçbir şey göstermemişler resmen. Tamamen gaz almalık fragman yapmışlar.
Yani ilk oyunda zaten belli olan şeyleri gösterdiler fragmanda. Oyun çıkmaya yakın bir zamana kadar da yeni bir şeyler göstermeyecekler gibi duruyor.
Ulan amma da yazmışım he, neyse buraya kadar okuduysan gözlerinden öpüyorum.
Ellerine sağlık, bu konuyu açmanı sabırsızlıkla bekliyordum. Ben de en kısa zamanda birkaç inceleme ile katkıda bulunmaya çalışacağım. Oyun Dünyamız konsunda kaybolup giden diğer incelemelerin de vardı senin, bir ara onları da bulup konuya eklemek lazım.
İnsanlar ya ben şimdi elime yüzüme bulaştırırım korkusuyla kaleme bir şey almazsa diye onlara utanacak bir şey yok diyebilmek adına şöyle bir inceleme paylaşayım madem.
2009 yılından bir Wolfenstein incelemesi.
Hiçbir yazım ve anlatım hatasını düzeltmeden, çocuk ruhunu yaşatayım madem. Yalnızca konuya uygun olması açısından eklemeler yapacağım.
Wolfenstein 2. Dünya savaşını konu alıyor. Ama günümüzde çıkan birbirine benzeyen oyunlardan değil. Orjinal bir oyun.
Ben oyunu oynarken sıkılmadan oynadım. Oyun çünkü çok eğlenceli olabiliyor.Orjinallik dedik devamını getirelim, birazcık açalım.
Oyunda madalyon diyebilceğimiz için oyun ilerledikçe toplam 4 kristal sokacağımız bir aletimiz var. O 4 kristalin hepsinin ayrı bir gücü var. oyunun başlarında aldığımız ilk kristal boyut değiştirip bazı kapalı olan yerlerden geçmemizi sağlıyor. 2. kristal silahınızı katbekat güçlendiriyor.3.kristal kalkan görevi görüyor.4.kristal ise çok hızlı olmanıza yarıyor. düşmanlarınızı çok kolay şaşırtıp rahat bir şekilde öldürebiliyorsunuz. Gel gelelim oyundaki düşmanlarımıza;
Nazi Askerleri : Karşımıza her zaman çıkacaklar. Gayet kolay öldürülebiliyorlar.
Scribe : Bizde olan güçler onda da var. Genellikle etrafındaki müttefiklerine kalkan yapıyor.
Sniffer : Nazilerin insanlar üzerinde yaptığı deneyler sonucu çıkan yaratıklar.
HeavyTropper : Oyun esnasında maksimum 20 defa görebilceğiniz bir düşman. 2'e basıp omuzlarındaki iki adet noktayı patlatmanız gerekiyor devamında da boynundan çıkan aparatıda patlattıktan sonra kendini patlatıyor. Sizde öldükten sonra elindeki silahı alabiliyorsunuz çok işe yarayan bir silah.
Assassin : Görünmezlik yeteneğine sahipler. Yakından bıçaklarıyla sizi tırmalar =) üç vuruşta ölebiliyoruz.
Bunların dışında oyunda ninja kadın diyebilceğimiz düşmanımız var. elinde bıçak taklalar atıp saldırıyor. Ve son olarak oyundaki asıl canavarlar var. Ve bir de oyun sonundaki adam.
Ve unutmadan söyleyeyim. Oyunda upgrade yapılıyor. Yani oyun içerisinde bulacağımız intel, gold ve tomeyi alarak para toplayacaksınız ve bu paralarla upgrade yapabileceksiniz. Özellikle madalyonumuzdaki 2. gücün upgrade'ini yapınca ne kadar güçlü olacağını göreceksiniz.
İnsanlar ya ben şimdi elime yüzüme bulaştırırım korkusuyla kaleme bir şey almazsa diye onlara utanacak bir şey yok diyebilmek adına şöyle bir inceleme paylaşayım madem.
2009 yılından bir Wolfenstein incelemesi.
Hiçbir yazım ve anlatım hatasını düzeltmeden, çocuk ruhunu yaşatayım madem. Yalnızca konuya uygun olması açısından eklemeler yapacağım.
Wolfenstein 2. Dünya savaşını konu alıyor. Ama günümüzde çıkan birbirine benzeyen oyunlardan değil. Orjinal bir oyun.
Ben oyunu oynarken sıkılmadan oynadım. Oyun çünkü çok eğlenceli olabiliyor.Orjinallik dedik devamını getirelim, birazcık açalım.
Oyunda madalyon diyebilceğimiz için oyun ilerledikçe toplam 4 kristal sokacağımız bir aletimiz var. O 4 kristalin hepsinin ayrı bir gücü var. oyunun başlarında aldığımız ilk kristal boyut değiştirip bazı kapalı olan yerlerden geçmemizi sağlıyor. 2. kristal silahınızı katbekat güçlendiriyor.3.kristal kalkan görevi görüyor.4.kristal ise çok hızlı olmanıza yarıyor. düşmanlarınızı çok kolay şaşırtıp rahat bir şekilde öldürebiliyorsunuz. Gel gelelim oyundaki düşmanlarımıza;
Nazi Askerleri : Karşımıza her zaman çıkacaklar. Gayet kolay öldürülebiliyorlar.
Scribe : Bizde olan güçler onda da var. Genellikle etrafındaki müttefiklerine kalkan yapıyor.
Sniffer : Nazilerin insanlar üzerinde yaptığı deneyler sonucu çıkan yaratıklar.
HeavyTropper : Oyun esnasında maksimum 20 defa görebilceğiniz bir düşman. 2'e basıp omuzlarındaki iki adet noktayı patlatmanız gerekiyor devamında da boynundan çıkan aparatıda patlattıktan sonra kendini patlatıyor. Sizde öldükten sonra elindeki silahı alabiliyorsunuz çok işe yarayan bir silah.
Assassin : Görünmezlik yeteneğine sahipler. Yakından bıçaklarıyla sizi tırmalar =) üç vuruşta ölebiliyoruz.
Bunların dışında oyunda ninja kadın diyebilceğimiz düşmanımız var. elinde bıçak taklalar atıp saldırıyor. Ve son olarak oyundaki asıl canavarlar var. Ve bir de oyun sonundaki adam.
Ve unutmadan söyleyeyim. Oyunda upgrade yapılıyor. Yani oyun içerisinde bulacağımız intel, gold ve tomeyi alarak para toplayacaksınız ve bu paralarla upgrade yapabileceksiniz. Özellikle madalyonumuzdaki 2. gücün upgrade'ini yapınca ne kadar güçlü olacağını göreceksiniz.
İnsanlar ya ben şimdi elime yüzüme bulaştırırım korkusuyla kaleme bir şey almazsa diye onlara utanacak bir şey yok diyebilmek adına şöyle bir inceleme paylaşayım madem.
2009 yılından bir Wolfenstein incelemesi.
Hiçbir yazım ve anlatım hatasını düzeltmeden, çocuk ruhunu yaşatayım madem. Yalnızca konuya uygun olması açısından eklemeler yapacağım.
Wolfenstein 2. Dünya savaşını konu alıyor. Ama günümüzde çıkan birbirine benzeyen oyunlardan değil. Orjinal bir oyun.
Ben oyunu oynarken sıkılmadan oynadım. Oyun çünkü çok eğlenceli olabiliyor.Orjinallik dedik devamını getirelim, birazcık açalım.
Oyunda madalyon diyebilceğimiz için oyun ilerledikçe toplam 4 kristal sokacağımız bir aletimiz var. O 4 kristalin hepsinin ayrı bir gücü var. oyunun başlarında aldığımız ilk kristal boyut değiştirip bazı kapalı olan yerlerden geçmemizi sağlıyor. 2. kristal silahınızı katbekat güçlendiriyor.3.kristal kalkan görevi görüyor.4.kristal ise çok hızlı olmanıza yarıyor. düşmanlarınızı çok kolay şaşırtıp rahat bir şekilde öldürebiliyorsunuz. Gel gelelim oyundaki düşmanlarımıza;
Nazi Askerleri : Karşımıza her zaman çıkacaklar. Gayet kolay öldürülebiliyorlar.
Scribe : Bizde olan güçler onda da var. Genellikle etrafındaki müttefiklerine kalkan yapıyor.
Sniffer : Nazilerin insanlar üzerinde yaptığı deneyler sonucu çıkan yaratıklar.
HeavyTropper : Oyun esnasında maksimum 20 defa görebilceğiniz bir düşman. 2'e basıp omuzlarındaki iki adet noktayı patlatmanız gerekiyor devamında da boynundan çıkan aparatıda patlattıktan sonra kendini patlatıyor. Sizde öldükten sonra elindeki silahı alabiliyorsunuz çok işe yarayan bir silah.
Assassin : Görünmezlik yeteneğine sahipler. Yakından bıçaklarıyla sizi tırmalar =) üç vuruşta ölebiliyoruz.
Bunların dışında oyunda ninja kadın diyebilceğimiz düşmanımız var. elinde bıçak taklalar atıp saldırıyor. Ve son olarak oyundaki asıl canavarlar var. Ve bir de oyun sonundaki adam.
Ve unutmadan söyleyeyim. Oyunda upgrade yapılıyor. Yani oyun içerisinde bulacağımız intel, gold ve tomeyi alarak para toplayacaksınız ve bu paralarla upgrade yapabileceksiniz. Özellikle madalyonumuzdaki 2. gücün upgrade'ini yapınca ne kadar güçlü olacağını göreceksiniz.
Yönetmen: Ken Levine Türü: FPS Çıktığı Yıl: 21 Ağustos 2007 Yayıncı/Geliştirici: Irrational Games (2K Boston)/2K Games
Konusu
Yıl 1960. Oyunun ana karakteri olan Jack'in bindiği uçak, bir sualtı şehri olan Rapture'a giden denizaltı terminalinin yakınında okyanusa düşer. Kazadan tek kurtulan kişi olan Jack, başka bir yer olmadığından Rapture'a gider ve asıl terör bu andan sonra başlar. Rapture çok zengin bir iş adamı olan Andrew Ryan tarafından inşa edilmiş ve dış dünyadan izole bir topluma ev sahipliği yapması amaçlanmış bir şehirdir. Şehrin kurulmasından bir süre sonra insanlara insanüstü güçler kazandırmak için kullanılabilecek genetik bir materyal olan ADAM maddesinin keşfedilmesi, şehrin düşüşe giden yola girmesine neden olmuştur. Jack şehre girdikten sonra daha ne olduğunu bile anlamadan ADAM bağımlısı düşmanlar ve son derece ölümcül olan Büyük Babacıklar ile savaşmaya ve şehirden kurtulmak için bir yol aramaya başlar. Macerası esnasında geride kalan birkaç aklı başında insanla da uğraşır ve sonunda Rapture'ın sırrını öğrenir.
İnceleme
Yapımında Unreal Engine 2.5 ve Unreal Engine 3'nin bazı özelliklerinin kullanıldığı bir oyundur. Çıktığı yıla göre grafikleri çok iyiydi, hatta günümüzde bile bu grafikler insanı rahatsız etmiyor. Zaten 2018'de grafiklerinin yenilenmiş hali çıkarıldı, oynamak isteyene onu tavsiye ederim.
Bu oyunu benim gözümde çok değerli kılan şey, benzersiz konusu. Jack ile birlikte bu şehre giriyorsunuz ve onunla birlikte neler olduğunu öğreniyorsunuz. Oyunda herhangi bir hikaye anlatıcısı yok. Oyunun içinde bulunan ve farklı kişiler tarafından kaydedilmiş ses kayıtlarını dinleyerek hikayeyi öğreniyorsunuz. Bunun haricinde kafayı yememiş birkaç insan da telsizden sizinle konuşarak bilgiler veriyor. Hikaye çok önemli olduğundan fazla detay vermeyeyim bu konu hakkında.
Oyunun ortamı çok kasvetli ve ürkütücü, aslında bir korku oyunu olmamasına rağmen tekinsiz mekanlar insanı diken üstünde tutuyor. Suyun metrelerce altında, karanlık koridorlardan geçiyor ve sağdan soldan gelen tuhaf sesler duyuyorsunuz.
Oyundaki düşmanlar genel olarak ADAM maddesi alarak deforme olmuş insanlardan oluşuyor. Görüntüleri pek hoş değil ve çeşitli güçlere sahipler. Normal bir insan olarak bunlarla savaşabilmeniz mümkün olmadığından, oyunun başlarında siz de ADAM maddesi kullanmaya başlıyorsunuz ve bu sayede yıldırım atma, telekinezi, ateş yaratma, arıları yönetme gibi değişik ve farklı güçler elde ediyorsunuz.
Oyundaki silahlar tamamen konvansiyonel, yani oyunun geçtiği döneme uygun silahlar. Oyunun içindeki Power to the People isimli istasyonlardan silahlarını güçlendiriyorsunuz. Yeni güçler verdikçe daha da güçlü ve stabil hale geliyorlar.
Oyun her ne kadar 1960 yılında geçse de, şehrin içindeki teknolojik gelişim dış dünyadan ileride. Şehirde birçok güvenlik önlemi var. Kameralar ve günümüzdeki dronların atası sayılabilecek uçan robotlar mevcut. Bu robotları ve güvenlik sistemlerini kırarak kendiniz için kullanabiliyorsunuz.
Oyunun geçtiği şehirde tamamen kapitalizm hakim olduğundan, para çok büyük önem taşıyor. Mühimmat ve diğer şeyler için oyunun içinde bulunan otomat makinelerinden alışveriş yapmanız gerekiyor. Güvenlik sistemleri gibi bu makineleri de kırarak ürünleri normalden daha ucuza alabiliyorsunuz.
Ayrı parantez açılması gereken düşmanlar Büyük Babacıklar denen dalgıç kostümü giyen insanlar. Bunların birkaç çeşidi var ve oldukça güçlüler. Normalde siz saldırmadıkça size saldırmıyorlar. Büyük Babacıklar'ın görevi, Küçük Kız Kardeşler denen ufak çocukları korumak. ADAM maddesi yetişkin insanları bozarken, küçük kız çocuklarına zarar vermiyor ve onları ölümsüz hale getirerek hiçbir şekilde zarar almayan bir hale sokuyor. ADAM stoklarını stabil tutmak için bu küçük kızlar yanlarında Büyük Babacıklar ile dolaşarak ölmüş kişilerden ADAM maddesi çekiyor ve bunu içiyor. Normal şartlar altında bu kızlara ve Büyük Babacıklar'a dokunmadan oyunu bitirmek mümkün, ancak ADAM maddesi ile kazanılan süper güçleri geliştirmek için ADAM maddesi gerekiyor ve bu madde sadece bu kızlardan alınabiliyor. Burada oyuncunun iki seçeneği oluyor. Oyuncu kızı hasat ederek ADAM maddesini alırsa, kız bu süreçte ölüyor ve oyuncu daha çok ADAM maddesi kazanıyor. Kızı kurtarmayı seçerse de, daha az ADAM maddesi alıyor ve kız kurtuluyor. Oyuncunun bu konudaki seçimi, oyunun sonunu da etkiliyor. Oynayacaksanız bilginiz olsun.
Kısacası BioShock sadece bir oyun değildir, hikayesinin altında birçok felsefik öğe barındırır. Din, siyaset, toplumsal normlar ve daha bir sürü konu hakkında ince eleştiriler yapmıştır. Bu yüzden bana göre sadece konusunun derinliği için bile oynanması gerekir.
Daha sonra yapılan BioShock 2, tamamen başka bir ekip tarafından yapıldı. Yani ilk oyunu yapanlar ile ilgileri yok. Yine de güzel oyundur, ilk oyunun mekaniklerini daha da geliştirmişler ve oynanışı daha keyifli hale getirmişler. BioShock'un asıl devam oyunu BioShock: Infinite olarak kabul edilir, bir sonraki sefere de onunla ilgili yazarım.
Dünya batsın ama içimizdeki çocuk ölmesin.
Böyle güzel başladıysan devamını bekleriz
