İzlediğiniz Son Film

[kao.one]

The Sorcerer and the White Snake

Eski bir Çin fablının uyarlaması olan filmde Keşiş Fahai (Jet Li) talebesi Neng Ren ile insanların alemine gelerek onlara zarar veren iblisleri avlamakta ve Lei Feng Mabedinde farklı bir boyuta hapsetmektedir. Bu arada Beyaz yılan Susu, kız kardeşi Yeşil yılan Quinqing ile kendi alemlerinden insanların dünyasını seyrederken nehirde boğulmak üzere olan otacı Xu Xian’ı kurtarır ve ikisi de birbirlerine ilk görüşte âşık olur. İnsanların alemine Xu Xian’ı tekrar görmek için kız kardeşiyle birlikte gelen Susu ile o sırada yarasa-iblislerin peşinde olan Keşiş Fahai ve talebesinin yolları Fener Festivalinde kesişir…

Beklediğim kadar aksiyon yoktu ama film güzeldi bu tarz konusu olan(iblis avlama aşk olmasada olur ) filmler inşallah daha sık çekilir.

 

[Smoker]

Dawn of the Dead

Salgın bir hastalık Amerika’da yaşayan insanları et yiyen zombilere çevirmiştir. Yaşadıkları şehir zombiler tarafından tam anlamıyla istila edilen bir grup insan çareyi kaçmakta bulur. Diğerlerinin kolay kolay bulamayacağı bir alışveriş marketinde karar kılırlar.
Başlangıçta buradaki ortam herkesin hoşuna gider. Ellerinin altında binlerce çeşit eşya bulunmaktadır. Fakat zamanla mağazanın çevresinde biriken zombilerin sayısı artmaya başlar...

Top 5 zombi filmlerimden biri. Saf ekşın. Gereksiz kahramanlıklar ve gereksiz sahneler yok. Sadece hayata tutunmak. İzleyin, izlettirin.

 

[Smoker]

Day of the Dead

Colarado'nun küçük bir kasabası bir sabah aniden karantinaya alınır. Kimse bu olayın sebebini bilmez. Kasabadaki tıp merkezi hasta olduğunu söyleyen insanlarla dolup taşmıştır. Sonradan hasta olan insanlar birden garip yaratıklara dönüşmeye ve hasta olmayan insanları yemeye başlarlar. Küçük bir kasabada başlayan bu olay, tüm dünyayı sarmadan durdurulabilecek midir?

İlginç bir filmdi. Zombilere çok farklı misyonlar yüklenmiş. Türdeşlerinden farklı olarak bu filmdekiler alet edevat (silah dahil) kullanabiliyor, tuzak kurabiliyor ve kendilerine söylenenleri anlayabiliyor. 1985 yılında Romero'nun yaptığı filmin yeniden çevrimi olduğu için izledim ama izlemeseniz de bir şey kaybetmezsiniz.

 

[metades]

Forever Strong

Yetenekli fakat sorunlu bir genç olan Rick Penning başarıları ile adından söz ettiren bir oyuncudur. Alkollü araba kullanırken yakalanır ve cezalandırılır. Cezası için görevlendirilen rehber, rakip takımın koçu Gelwix’tir. Rick’in, Gelwix’in yönlendirmesi ile kendini keşfetme sürecinde karşılarına çıkan en zorlu sınav ise ulusal şampiyonadaki maçtır.

Bana göre on numara bir filmdi. Rugby seven herkesin kesinlikle seveceği,bilmeyenlerin öğrendikten sonra seveceği (ülkemizde pek bilinen bi spor değil) sevmeyenlerin bile hoşuna gidebilecek bir film bence. Özellikle maç önceleri yaptıkları Haka muhteşem bir olay bana göre. Keşke benimde rugby oynayabilme imkanım olsaydı.

 

[cagdas]

Sleeper

1973 yılında ameliyat masasında ölen bir adam, kardeşinin isteği üzerine dondurulur. 200 yıl sonra mekanik bir dünyada gözlerini açar. Görünmeyen güçlü bir diktatör iktidardadır.

Woody Allen filmi. Günümüzden 60 yıl ileride geçen bi film. Gecenin bu saatinde eğlenerek ve severek izledim. Eğlencelik ve komik bi filmdi...

 

[Yonkou-Sh4nks]

The Machinist

Makinist, sanayide torna ustası olarak çalışan ve insomnia (uyuyamama) hastalığı olan Trevor Reznik (Christian Bale)'in hikâyesidir. Reznik bir yıldır hiç uyuyamamıştır ve gitgide zayıflamaktadır. İş arkadaşları, görünüşü adeta bir iskeleti andırmakta olan Raznik'ten ürkmeye başlarlar. Kendisinin de karıştığı bir kazada işçilerden birinin kolunu kaybetmesi ile işçiler Reznik'e karşı cephe almaya başlarlar ve onu uzaklaştırmak için çareler ararlar. Paranoyak bir ruh hali içindeki Reznik halüsinasyonlar görmeye başlar. Bunların uykusuzluğun getirdiği bitkinlikten mi kaynaklandığı, yoksa kendisine karşı kurulmuş bir komplonun parçaları mı olduğunu araştırırken Trevor'un hayatı gitgide kabusa dönecektir.

Yine cristian bale yine harika bir film . Öneririm yani güzel bir film.

 

[Smoker]

Watchmen

86-87 yılları arasında basılan 12 sayıdan oluşan Watchmen yayınlandığı Soğuk Savaş Dönemi'nden fazlasıyla etkilenmiş bir çizgi roman. 85 yılında, Amerika ve Sovyetler Birliği'nin nükleer savaşın eşiğinde olduğu sıralarda New York'ta geçen hikayede, süper kahramanlar kostüm ve maskeleriyle günlük hayatın bir parçası olarak halkın arasında yaşamaktadırlar.
Kendilerine atfedilen "süper-kahraman" tanımının aksine, ironik olarak süper güçleri olmayan bu kahramanlar, kanunlara bağlı olmadan kendi çabalarıyla adaleti sağlamaya çalışmaktadırlar.
Eski arkadaşlarından birinin öldürülmesi üzerine, cinayeti araştırmaya başlayan Rorschach, aslında bu olayın süper kahramanlara yönelik çok daha büyük bir komplonun başlangıcı olduğunu düşünmeye başlar. Bunun üzerine, bu komployu engelleyebilmek için, dağılmış olan eski takımını bir araya getirmek için çalışacaktır.

Öncelikle bu bir süper kahraman filmi değildir, öyle sanıp izlemeye kalkarsanız, beğenmezsiniz. Bunu garanti ediyorum. Filmin konusu çok derin, neredeyse her metnin altında yatan felsefik bir düşünce var. Alan Moore gibi okuyucuları tarafından tanrı olarak görülen bir adamın kaleminden çıkmış bir uyarlama. Zaten eserin orijinali Time Dergisi'nin kuruluş yılı olan 1923'ten 2005'e kadar çıkan en iyi 100 ingilizce roman listesine giren tek çizgi romandır. Watchmen benim en sevdiğim filmlerden biridir. İnsanlığa derin bir bakış atmak istiyorsanız, izleyin derim.

 

[Alfamert]

Watchmen

Gizli İçerik

86-87 yılları arasında basılan 12 sayıdan oluşan Watchmen yayınlandığı Soğuk Savaş Dönemi'nden fazlasıyla etkilenmiş bir çizgi roman. 85 yılında, Amerika ve Sovyetler Birliği'nin nükleer savaşın eşiğinde olduğu sıralarda New York'ta geçen hikayede, süper kahramanlar kostüm ve maskeleriyle günlük hayatın bir parçası olarak halkın arasında yaşamaktadırlar.
Kendilerine atfedilen "süper-kahraman" tanımının aksine, ironik olarak süper güçleri olmayan bu kahramanlar, kanunlara bağlı olmadan kendi çabalarıyla adaleti sağlamaya çalışmaktadırlar.
Eski arkadaşlarından birinin öldürülmesi üzerine, cinayeti araştırmaya başlayan Rorschach, aslında bu olayın süper kahramanlara yönelik çok daha büyük bir komplonun başlangıcı olduğunu düşünmeye başlar. Bunun üzerine, bu komployu engelleyebilmek için, dağılmış olan eski takımını bir araya getirmek için çalışacaktır.

Öncelikle bu bir süper kahraman filmi değildir, öyle sanıp izlemeye kalkarsanız, beğenmezsiniz. Bunu garanti ediyorum. Filmin konusu çok derin, neredeyse her metnin altında yatan felsefik bir düşünce var. Alan Moore gibi okuyucuları tarafından tanrı olarak görülen bir adamın kaleminden çıkmış bir uyarlama. Zaten eserin orijinali Time Dergisi'nin kuruluş yılı olan 1923'ten 2005'e kadar çıkan en iyi 100 ingilizce roman listesine giren tek çizgi romandır. Watchmen benim en sevdiğim filmlerden biridir. İnsanlığa derin bir bakış atmak istiyorsanız, izleyin derim.

Dediklerine yüzde yüz katılıyorum,Şahsen bir süper kahraman filmi sanıp o bakış açısıyla izledim ne kadar sıkıldım anlatamam filmin sonuna gelene kadar terledim adeta sürekli başka yerlerdeydi kafam e takdir edersiniz ki konuyu ve derinliği anlıyamadım biraz da uzun bir film.

 

[Smoker]

South Park: Bigger, Longer & Uncut

South Park’ın hepsi birbirinden orijinal kahramanları Stan, Kyle, Cartman ve Kenny’nin, yetişkinlere yönelik olan bir filmi izledikten sonraki anormal halleri ve değişimlerinin ardından, anne ve babalarının söz konusu filmi protesto edişleri, ABD ve Kanada arasında cereyan edecek bir savaşı tetikliyor.
Kendilerini bu ortamın merkezinde bulan çocuklar, olup bitene dur demek için kendilerine özgü yöntemler kullanıyorlar. Saddam’dan Brooke Shields’e dek pek çok ünlü figürle dalgasını geçen film, müzikleriyle yer yer müzikal bir eser havası da vermiyor değil.
Tüm dünyada fanatikleri bulunan, cüretkarlığı ile sınırları fersah fersah aşan South Park çizgi filminin bu uzun metraj versiyonu, türünde çoktan klasikler arasındaki yerini aldı...

Oldukça komik bir filmdi. Dizisini izlemeyenler bile rahatlıkla gülebilir. Eğer neşelenmek istiyorsanız tavsiye ederim.

 

[luffydesper]

Flubber

Profesör Philip Brainard (Robin Williams) kendisini bilime ve düşünmeye adamıştır. Günlük yaşam pek ilgisini çekmez. Çevresinde dalgın olarak adlandırılan profesör, çok sevdiği nişanlısı Sara (Marcia Gay Harden) ile evlenecekleri günü iki kez unutmuştur. Ona bu önemli tarihi unutturan ise Weebo adını verdiği yüksek voltajlı uçan robotuyla yapacağı keşiftir. Profesör Brainard, yeni bir enerji kaynağı üzerinde çalışmaktadır. Eğer bu kaynağı keşfedebilirse bilim dünyasında bir devrim yaratacak ve nişanlısı Sara'nın başkanlık yaptığı Medfield Koleji'nide mali krizden kurtaracaktır. Her şey yolunda gittiğinden profesör ve Sara, üçüncü kez evlenme girişiminde bulunmaya karar verirler. Profesör, bu kararı verdiği gün labaratuvarında çalışırken uzun süredir yaptığı çalışmalar nihayet meyvesini verir ve mucize bir madde keşfeder.Yeşil olan bu madde görünüşte lastiğe benzemektedir fakat yerçekimini ortadan kaldırma özelliğine sahiptir. Profesör buna 'Flubber' adını verir.

Robin Willims sonuçta Bu adamın filmleri her zaman; komik, duygusal ve hiç sıkmayan türde olması en çok sevdiğim özelliği.