İzlediğiniz Son Film

[Kozuki Oden]

Bütün filmi donuk bakışlarla izledim. Sonlara doğru "Ateş böcekleri neden erken ölüyor." cümlesi kulaklarımda çınlarken gözlerimden yaşlar geldi. Savaş sen ne kötü bir şeysin be.

 

[Bavs]

The Man Who Wasn’t There (2001)

1949 yazında geçen film, küçük bir Kuzey California kasabası Santa Rosa’da berberlik yapan Ed Crane'in hikayesi.. Yaşantısından hiç te memnun olmayan bir adam olan Ed (Billy Bob Thornton), karısı Doris'in (Francis McDormand) kendisine sadık olmadığını ve çalıştığı mağazanın müdürüyle birlikte olduğunu farkettikten sonra, ortaya bir şantaj yapma fırsatı çıktığını ve böylece hayatını değiştirebileceğini farkeder ve müdürden 10 bin dolar sızdırır. Ancak, yaptığı plan geri teper ve adam öldürmeye dek giden yolda çok daha karanlık sırlarla karşılaşır.


Filmi baya beğendim. Her sahnesinden keyif aldım. Oyunculuk , müzikler , sinematografi baya iyiydi. Filmde anlatıcı olması da ayrı keyif kattı benim için. Billy Bob Thornton , James Gandolfini, Tony Shalhoub dizilerden bildiğim kaliteli oyunculardı filmlerini izlememiştim. Bir de üstlerine Scarlett Johansson ve Coen kardeşleri görünce direkt izleyeyim dedim. 10/10 tavsiye ederim.

@Millennium Wizard senin kara film konunda ki bir mesajında gördüm bu filmi açıp izledim teşekkürler

 

[kuroashi.no.sanji1993]

Bütün filmi donuk bakışlarla izledim. Sonlara doğru "Ateş böcekleri neden erken ölüyor." cümlesi kulaklarımda çınlarken gözlerimden yaşlar geldi. Savaş sen ne kötü bir şeysin be.

Gizli İçerik

Abisi büyük mallık yaptı bankadaki parayı kullanmayarak.

 

[Kozuki Oden]

Gizli İçerik

Abisi büyük mallık yaptı bankadaki parayı kullanmayarak.

Gizli İçerik

Evet haklısın. Ben de çok sövdüm. Ama zaten bu filmin uyarlandığı kitabın yazılma amacı, yazarın-abinin- kız kardeşinden özür dilemek istemesi.

Filmin başında kendisini öldürmesi de bu yüzden ya. O da bizim ona kızdığımız kadar kızıyordur kendisine. Çok etkilendim yahu...

 

[Bavs]

After Hours’u yarım saat izleyip kapattım. Hani sürükleyici filmdi

 

[Wataame Daisuki]

Arrival a baktım eh işte fena değildi. Öyle aman aman kötü de diyemem, mükemmeldr diyemem... Aksiyonu az bilimkurgu filmi yapmışlar.

 

[Bavs]

Arrival a baktım eh işte fena değildi. Öyle aman aman kötü de diyemem, mükemmeldr diyemem... Aksiyonu az bilimkurgu filmi yapmışlar.

Bunu izleyecektim geçen The Martian’ı izledim. The Martian’dan iyidir herhalde ?

 

[Wataame Daisuki]

Bunu izleyecektim geçen The Martian’ı izledim. The Martian’dan iyidir herhalde ?

Aksiyon yok ama The Martian daha iyidir muhtelemen bu biraz daha dram gibi olmuş. The Martianıda sevmemiştim gerçi

 

[Aang]

Birazdan Mimi Wo Sumaseba'yı izleyeceğim.

 

[Silinmiş Üye]

In the Mood for Love - Ask Zamani

Gizli İçerik: Konusu

1962 yılının Hong Kong’una götürür ve birbirlerine deliler gibi aşık olan, tutkuyla bağlanan Mrs. Chan ve Mr. Chow’un hikâyesine odaklanır. Her ikisinin de eşleri onları aldatmaktadır. Mrs. Chan ve Mr. Chow ise eşleri gibi evliliklerine sadakatsizlik yapmama konusunda fikir birliğine varmıştır. Fakat ikilinin arasındaki arkadaşlık, karşı konulması pek mümkün olmayan çekim gücünün de etkisiyle başka bir boyuta geçer. Birbirlerinin tenlerine dokunmadan geçen zaman içerisinde ikilinin arasındaki çekim gücü daha da büyür.

Cok guzel bi ask hikayesiydi oldukca begendim.