Evet arkadaşlar, ben de hepiniz gibi bu bölümü yazanın GOda-sama olamayacağını, bunun bir fan-service işi olduğunu düşünenlerdenim. O yüzden Pazartesi günü official translate çıktığında bir daha gözden geçirmek üzere, şimdilik bölüm yorumlamasını şuraya bırakacağım. Parça parça üzerinden bir geçelim. Adına yakışır bir bölümle, muhtemelen OP tarihi içerisinde yazılmış en hype, en “Zirve” bölümle bizi karşılıyor.
Bölümümüz tamamen Yeni Marineford’da, flash-backlerle ilerleyen bir bölüm. Öncelikle bizi İssho ve Sakazuki amcalarımızın sohbeti karşılıyor. Fujitora tıpkı filmdeki Zephyr amcamız gibi, Shichibukai denen bozuk sistemden acı çekmiş birisi. Belki de Alabasta’da hayranı olduğu Croco’nun aslında ne zalım bir adam olduğunu öğrenmiş, ya da Weevil bunun sülalesini katletmiş… Ancak Denizcilere katılırken belli ki açık açık Akainu’ya benim amacım Savaş Lordu sistemini ortadan kaldırmak demiş. Sakazuki bundan pek de umutlu değilmiş sanırım. Fakat kralların böyle bir yaptırım gücünü ellerine alıp da sistemi kaldırması tüm dünya gibi denizcilere de sürpriz olmuş sankim. Vegapunk’ın çalışması her ne ise, İssho bunun dünyanın dengesini sarsacağını söylüyor.
Dünyanın dengesinin sarsılması… Normal koşullarda denge şu idi: Bir Yonkô filosu ve müttefikleri = Denizci gücü + Shichibukai. İssho ise Özel Bilim Bölümü öyle bir şey geliştirdi ki, artık denizciler+yeni icat bir Yonkô'dan büyük olacak diyor. Tam da bu arada S.W.O.R.D.’un veya Ateş Festivali’ne giden hükümet üyelerinin sızdırdığı bilgi neticesinde; Kaidô-Big Mom ittifakı ortaya çıkıyor. İssho’da doğal olarak şoka uğrayıp efsane geri mi döndü diyor. Sakazuki bu efsane değil, bu katı gerçek ve denizciler zaten yeni değişikliklerle uğraşırken başımıza iş aldık diyor.
Şimdi sayfa genelinde enteresan bulduğum bazı ayrıntılara girişeceğim. Öncelikle Akainu bu ittifakı nereden biliyor? Koby arayıp “Başkan, elimde çok deli bilgiler var. Böyle böyle bir ittifak kurulmuş” diyemez. Dese de kimse ciddiye almaz. Ancak bu noktada “kesin adalet’e” inanan Sakazuki, Gorôsei kendisine “Kuzan’da Kurohige ile iş tutuyormuş, sen önce onunla ilgilen” dediklerinde, “O adam artık denizci değil, beni ilgilendirmez” saçmalığının arkasına sığındığında hepimiz şaşırmıştık. Hemen herkes Kuzan’ın gizli olarak görevlendirildiğini iddia etmişti. Çünkü normal koşullarda Akainu bunun olmasına izin vermektense, bütün dünyayı Kuzan’a karşı örgütleyip bizzat kendisi işi bitirmeye gidecek tarzda bir adam. Ancak Kurnaz Akainu, Kuzan’dan bu S.W.O.R.D. olayını duyunca, ona da izin veriyor ya da esasta kazanan Kuzan'da böyle bir oyun tertipliyorlar aralarında, artık bilinmez ama Akainu kesinlikle S.W.O.R.D. meselesine hakim. Böylece gizli oluşumu kendi ellerine alıyor. Yine bağımsız, ancak raporları tartışılmadan kabul ediliyor. Bu yüzden Koby gerekli kanallar üzerinden X-Drake’in verdiği bilgiyi iletince direkt olarak onaylanıyor. Yani S.W.O.R.D. son derece resmi, ancak dünya hükümetinin bilgisi dışında bir “denizci” oluşumu olmuş oluyor. Gelecekte gerçekleşebilecek olası bir Marine vs. Sekai Seifu dalaşması da daha bir resmiyet kazanmış oluyor.
Bu arada İssho bir yolculukta. Levely’nin 4. Gününde Devrim Ordusu ile giriştiği kavgadan epey hasar almış gibi. Gemiciler savaşırken kendisi istifini bozmadan konuşmaya devam ediyor. Filo bir Deniz Kralı ile kapışıyor. Nispeten küçük, deniz de dalgalı mı yoksa savaştan mı o hale gelmiş anlayamıyoruz. Yani acaba Calm Belt’te Amazon Lily’ye doğru yol alıyor olabilir mi? Emin değiliz. Ama GOda-sama o sahneyi boşuna koymaz diye düşünüyoruz. Eğer öyle ise de, Koby neden direkt İssho’ya raporlamıyor. İssho demek ki S.W.O.R.D. konusunda güvenilirliğini ispatlamamış. Ya da bambaşka bir denizde yol alıyor.
Sonra sahnemiz bizi ödüllerin belirlendiği klasik bir Brannew sahnesine yolculuyor. Brannew denizci subayları ile Shichibukai’nin yeni ödüllerini belirleyecek iken, bu ittifak haberi onlara da gelmiş. Bu nedenle toplantı başka bir hal alıyor. Ancak “bize gelen raporda ittifakın dengesiz bir yapısı var” diyor. Oysa biz X-Drake’in raporunda bundan bahsettiğini duymamıştık. Ya daha resmi bir rapor vermiş (ki onun koşullarında pek mümkün değil), ya da başka bir kaynak daha doğrulamış aynı ittifakı. Üstelik bu kaynak daha detaylı bir bilgilendirme yapmış. Denizcilerin ise iki Yonkô’nun ittifakına hazır bir karşı planları bile yok. Rocks (official olarak ismin bu olduğu artık doğrulandı) ismi anılıyor ve Budaların Budası Sengoku sazı eline alıyor…
Yıllar yıllar evvel, birçok güçlü birey “ARIKOVANI” adasında bir araya gelerek ün ve servete giden hızlı bir yol inşa ettiler, bu gruplaşmaya da Rox dediler diyor. Oha oha oha!!! Arı Kovanı, kaptanın adı da Rocks D. Xebec! Arı Kovanı şu an da Kurohige’nin ikamet ettiği ada ve gemisinin adı da "Xebec’in Hançeri!" Yani Roger ve Luffy arasında ki hayranlık, idolü olma, örnek alma ilişkisinin aynısı, Kurohige ve Rocks arasında da var. Biri Korsanlar Kralı, biri dünyanın kralı olma amacında. Tayfa yapısı, ilişki biçimi, yaşam tarzı… Muhtemelen Luffy’nin ki ne kadar Roger’a benziyorsa, Teach’in ki de o kadar Rocks’a benziyor.
Bu tayfa dostu düşmanı ayırt etmeyen psikopat bir oluşum. Üstelik üyeleri içerisinde 30’lu yaşlarında bir Shirohige, 24-25 yaşlarında bir Big-Mom ve daha henüz bir bıdık olması gereken miço Kaidô (ki kendisi küçük yaşlarda da bir hayvandır eminim), daha sonradan bana kalırsa ilk Yonkô içinde yer alan Altın Aslan Shiki, daha sonradan Moria’nın bir zombiye dönüştürdüğü, Buggy’nin durmadan hazinesini aradığı Kaptan John ve iki ünlü isim daha; Gümüş Balta (Ginfu) ile Ôchoku… Ki bunlar da muhtemelen Shakky ve Bakkin oluyorlar diye tahmin ediyorum.
Yani bir kaptan düşünün ki tayfasından Denizin Dört İmparatoru ve birçok psiko çıksın. Ancak bunları bir tayfadan çok, birbirlerinden nefret eden, ancak aynı amacın peşinde koşan bir topluluk olarak anıyorlar. Bu tayfanın içinde Aile isteyen Shirohige’nin ne işi var peki? Belki de Ôchoku Bakkin’e olan aşkı onu tayfada tutuyor ya da can sıkıntısı. Şimdilik bilmiyoruz ancak Shirohige son kavgada taraf değiştirmiş dahi olabilir. Ya da hiç elleşmemiş… Pek de onun tarzı değil gibi neticede.
Kaptan Xebec ise Korsan Kralı olayım, sadık bir tayfam olsun kafasında bir adam değilmiş. Yani Roger’ın en nefret edeceği tarzda, Korsanlığı para ve şöhret zanneden bir adam. Tam bir sapma yaşamış bir D. esasta. Sürekli bir şekilde “Dünya Hükümetine” saldırıyorlarmış? Adam dünyaya kral olmak istiyor, yani esas itibariyle İmu’nun kendisi olmak istiyor. Ancak boyut, tarz vs. itibariyle artık eminiz ki bu adam İmu değil. Gerçi bence İmu "adam" da değil, ama neyse. Sonuç itibariyle, bu oluşumun derdi para ve şöhret iken, kaptan yalnızca dünyayı yönetmekle ilgileniyor. Bu yüzden hedefi denizciler değil, hükümet ve Tenryûbito. Yani Dragon’un düzeni değiştirmek için yaptığı hamleyi, adam düzeni yöneten kişi olmak için yapıyor.
Ancak isimleri bir kere daha tarihten silinen bir grup ve kaptan. Doğru düzgün hiçbir denizci ne şimdiki büyük kodamanların bir zamanlar aynı tayfanın (ya da çete demek daha doğru olabilir) elemanları olduğunu ne de kendi zamanlarında korkuyla anılan bu canilerin ününü bilmiyor. Dünya Hükümeti bir kere daha toplumsal bellek ile oynamış oluyor. Son gerçekleşen savaş ve “yok olan” ada, bazı şeylerin silinmesini zorunlu kılmış anlaşılan.
Tam 38 yıl önce, Tanrı Vadisi denilen adada, yani Laugh Tale adasında, dünyanın en güçlü tayfası, İki D. ile, geleceğin iki büyük efsanesi, o dönem 39 yaşında olan Roger ile 40 yaşında ki Denizci Koramirali Garp başkana yeniliyorlar. Elbette bu zamanın efsane isimlerinin hiçbiri o dönem bu kadar güçlü değil, ama yine de hayvani bir topluluk söz konusu. Tabi o dönem henüz Oden yok ama Roger’ın tayfasında da Rayleigh ve diğerleri var. Belki de bu sebeple Garp ve Roger birbirlerine saygı duyuyor. Hatta Roger çocuğunu bu adama emanet ediyor. Bu iki adam “Tenryûbito ve kölelerini korumak için” dövüşmüşler. Tabi ki hayır… Garp belki de en çok bu adada gördükleri yüzünden Kutsallardan bu kadar nefret ediyor. Onlara alenen şerefsiz diyor. Hatta öylesine tiksiniyor ki, direkt olarak Tenryûbito’ya hizmet ettiğini öğrendiğimiz “Amiral” rütbesini dahi bu nedenle reddediyor. Roger’ın ise köleciliği ya da kutsalları koruması hiç mümkün değil. Ama o adada ne olduysa, aslında hikayemiz Roger’ın idamı ile değil, esas olarak bu noktada başlamış olmalı. Tanrı Vadisi! Flash-back olarak gördüğümüz adanın silueti, tam olarak Crocus’un Laugh Tale’den bahsederken gördüğümüz silueti ve adanın haritada ki konumu da tam tamına Mink’lerin Road Poneghlyph’lerin birleşmesiyle oluşan Laugh Tale haritasından bahsederken gördüğümüz konumu. Yani artık yeri biliyoruz. Ada kaybolmuş, ancak bugün ki büyük topların hepsi bir dönem o adada savaşmışlar. Shirohige’nin ilgisini çekmemekle birlikte, Kaidô ve Big Mom’ın hala adayı arıyor oluşunun sebebi burada gizli. Bir zamanlar son savaşlarını verdikleri ada, daha sonrasında Roger’ın tekrar Road Poneghlypleri toplayarak ya da sızma yaparak kopyalayıp, hepsini birleştirerek yeniden ulaştığı ada, haritalardan ve hafızalardan silinen ada… One Piece’in yeri… çok değişik bir durum söz konusu. Ada nasıl ortadan yok olmuş, nasıl tekrar bulunamaz hale gelmiş, Tenryûbito ve korsanların orada işi neymiş... Hala muamma, ama çok değişik gerçekten.
Sengoku denizcileri “Garp’ın ahlak anlayışının Tenryûbito’ya hizmeti kabul etmediği” konusunda bilgilendiriyor. Sengoku ne yapmaya çalışıyor? Yavaş yavaş denizcileri hazırlıyor olabilir mi? Sizin kahramanınız bunu kabul etmedi. Ahlakı buna karşı. Tenryûbito hizmet edilmeyecek kadar çirkin mi diyor yani? Hem de bunu üst düzey bir toplantı da subaylara açıklıyor. Bence denizciler büyük bir olaya hazırlanıyor. S.W.O.R.D. gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardığında, denizci subayları ve erleri Hükümetin emrini mi, yoksa Akainu, Sengoku, Garp gibi adamları mı dinleyecek? Bence denizciler de büyük bir hamle hazırlığı içindeler. Akainu ve Aokiji kavgasının neticesinde bir anlaşma, geleceğe yönelik bir plan gerçekleşmiş olabilir. Akainu hizmet süreci içinde zaten denizcileri yönetenin kendi adalet anlayışı değil, Dünya Hükümeti ve Gorôsei’nin ipleri olduğunu anladı. Adamları alenen sevmiyor ve karşı çıkıyor ve Akainu çok zeki bir adam. Yalnızca zalim değil, iyi de bir stratejist. Bir şeylerin yanlış olduğunu görüyor. Özellikle de hükümetin çok ısrar ettiği “denge” mevzusunda… Sengoku D. Meselesini dahi denizcilerin gündemine taşıyor. Çok gizli olması gereken bir mevzuyu.
Ve yıllardır beklenen an… Ödüller açıklanır. GOda-sama yüzyılın en iyi manga sayısıyla karşımızda. Ağzımızın suyunu akıttı resmen gavurun oğlu. Küçükten büyüğe;
Marshall D. Teach a.k.a. Kurohige: 2.247.600.000 Bely,
Shanks a.k.a. Akagami: 4.048.900.000 Bely,
Charlotte Linlin a.k.a. Big Mom: 4.388.000.000 Bely,
Kaidô a.k.a. Hyakujû: 4.611.100.000 Bely,
Ve sırada en büyükler, iki kralın ödülleri:
Edward Newgate a.k.a. Shirohige: 5.046.000.000 Bely,
Gol D. Roger a.k.a. Kaizoku Ô: 5.564.800.000 Bely,
Gold Roger olarak geçiyor ismi. D. demiyorlar. Ancak epithet’i Korsanlar Kralı mı yoksa başka bir takma ismi var mıydı bahsedilmiyor. Bu güne kadar hiçbir korsanın geçemediği ödül! Hiçbir “korsanın” deniyor. Yani Dragon’un ödülü daha fazla da olabilir. Ancak Luffy’nin ödülü bundan sonra bu büyük isimlerle kıyaslanacak herkes tarafından. Tabi Teach’de bundan nasibini alacak. Bizim çaylakların gideceği daha çok yol var. Ödül bir güç göstergesi değil elbette, ancak oluşturduğu tehdidin daha büyük olması lazım. Bu yüzden Luffy’den de beklenti bu yönde şekillenecek.
Shanks en güçlü ve ünlü tayfanın sahibi, tıpkı Mugiwara tayfası gibi bir oluşum ve muhtemelen Roger’ın tarzını devam ettiriyor. Tüm ismi yazılmamış, yalnızca Shanks olarak geçiyor. “Bilmem ne D. Shanks” falan değil, yalnızca Shanks yazıyor, tıpkı Kaidô gibi. Shanks yalnızca 6 yıldır İmparatorluk Unvanını elinde tutuyormuş. Doğu Mavi’den ayrılışından 6 yıl sonra unvanını almış. Sekai Seifu’nun denge takıntısı Rocks Kaizokudan’ın dağılışından sonra mı başladı acep? 4 İmparator olmalı. Hadi diyelim ki Roger’ın Korsan Kral olduğu dönemlerde, daha doğrusu Edd War olayına kadar Shiki’de bir İmparatordu. Peki, Roger’ın idamından Shanks’ın imparatorluğuna uzanan 18 yıllık boşlukta Yonkô aslında Sankô mu idi? Gorôsei Shanks’ı kendi mekânlarında ağırlayıp adamla konuşabiliyor. Aynı şeyi diğer İmparatorlardan biri ile yapması söz konusu bile olamaz. Ancak Shanks’ı makul bir adam olarak görüp, hem İmparator olarak tanınmasını sağlıyor, hem de adamla Levely gibi çok önemli bir toplantı sırasında yüz yüze görüşüyorlar. Shanks da denge noktasında bu adamlar ile aynı fikirde olmalı. O yüzden Shirohige'ye karşı yaptığı gibi Gorôsei'yi de Kurohige'nin ne kadar büyük bir tehdit olduğu konusunda uyarıyor. Tıpkı Shirohige gibi onlar da Shanks'ı bu konuda ciddiyey almamış olabilir. Ya da İmu-Sama henüz ona vakit var deyip önce Vivi'ye yönelmiş olabilir. Gorôsei sonuna kadar korunması gereken bir denge görürken, Shanks ise Luffy’nin ipleri eline almaya başlayıncaya kadar korunması gereken bir denge görüyor.
Roger “henüz erken” diyordu. Kendi hastalığı bir yirmi yıl daha yaşamasına fırsat vermediği için, başka bir D. çıkıp da mirası üstlenen kadar, “Korsanlar Çağı”nı başlatmaya karar verdi. Water 7’da ki Tom, Pluton’un planlarına sahip ama henüz Poseidon doğmamış. Oden Zunisha’yı duyuyor ama emir eremiyor, daha Oden’in oğlunun Uranüs olduğunu bilmiyorlar. Bu yüzden Roger henüz erken diyor. Shanks ise vakit gelene kadar, yani başka bir D. çıkıp da mirası üstlenene kadar dengeyi korumaya çalışıyor. Roger Wano’da kiraz ağaçlarının altında Shirohige ile yaptığı sohbette D. ve mirasından bahsediyor. Shirohige bu durumla ilgileniyor ve bu yüzden Roger’ın oğlunu alıp geleceğin mirasçısı olarak yetiştiriyor. Ancak Ace’in öldüğü gün Luffy ile tanışıyor ve Teach’e Roger’ın beklediği sen değilsin diyor. Çünkü artık Luffy’yi tanıyor ve kaptanın son emri olarak tayfasına onu korumalarını emrediyor. Sengoku’ya aslında açık açık Luffy bir gün gelip hepinizi indirecek diyor.
Sakazuki odaya giriyor ve direkt olarak Sengoku’ya yönelik; “yeterli kaynak yok, Wano’yu kendi başına bırakacağız” diyor. Sengoku’da “karışmak niyetinde değilim, ben yalnızca genç denizcileri geçmiş hakkında bilgilendiriyorum”, “”GEÇMİŞ BİLİNMEDEN GELECEK DE ALGIDA ŞEKİLLENDİRİLEMEZ”” diyor. Denizciler bence kesinlikle Dünya Hükümetine karşı alttan alta bir ayaklanma planlıyor!
Sengoku İki Kral ve Shanks’ın gözdesi olan Wano’lu bir samuraydan bahsediyor. Sakazuki “Shirohige’nin eski tümen komutanı Kôzuki Oden’den mi bahsediyorsun?” diyor (muhtemelen ikinci tümenin komutanı). Sengoku “sonunda Korsanlar Kralının son yolculuğunda ona eşlik eden adamdı. Onun şimdiki olaya karışma ihtimali yok değil mi? Kodamanların hepsi Wano’da toplandı. Ortada tesadüften daha fazlası olmalı Sakazuki” diyor. Lan!!! Oha!!! Tamam Wano dışarıya kapalı bir ülke. Ancak Kaidô tarafından da yönetildiği biliniyor neticede. Ancak bu adamların Oden’den bahsediş şekli… Çok da ölü birinden bahsediyorlar gibi değil doğrusu. Tabi benim de aklıma uzun zamandır kafamın içinde dolaşan şu resim geldi:
Acaba diyorum… Hani olabilir mi böyle bir şey? Değilse de bu eleman kimdir hala merak konusu.
Velhasıl kelam bu bölüme dair abuklamalarım bu kadar. Official Translate muhtemelen Pazartesi günü çıkacak. Çıktıktan sonra bir de düzeltilmesi gereken yer olursa onun üzerinden bir yazı daha kaleme alabiliriz.
GOda-Sama dünyanın en büyük kurgu üstadıdır diyerek yazıyı noktalıyorum. Bir daha ki sayıda görüşmek üzere...
Albatros da güzel lakapmış. 
Şaka bir yana alt metni hayvan gibi dolu bir bölümdü. Ben de kendimce bir bölüm çözümlemesi yapayım diye geldim. Henüz Official Translation çıkmadı. Ancak eldeki verilerden yola çıkarak geçen haftaki gibi 10,000 vs 100,000 tarzında bir hata yapılmamışsa, çevirinin çok da büyük farkla geleceğini düşünmüyorum.
