Kapakta Japonların Amezaiku adını verdikleri, şekerden heykelciklerin yapıldığı bir sanat var. Renklendirilmiş "mizuame"ler yardımıyla yapılan bu heykeller Barto'nun elinde pek çok güzel şey sunuyor bizlere. Benim gibi anime dozajını fazlaca kaçırmış kişilerin bildiği üzere mizu, su ve ame de şeker demek.
Hasırşapkalara ilave olarak örneğin sol kısımda Momo'nun ejderini ve sağ kısımda Farul'u görebiliyoruz. Aslında Farul'u görmüyoruzdur muhtemelen ama ben öyle görmek istedim. Barto ile horozu eşleştirsem dedim ama Büyük Filo'nun kalanı için uygun hayvanlar bulamadım. O yüzden diğer hayvanları rahat bırakacağım.
Bununla birlikte tayfanın daimi takipçisi olan Pandaman de es geçilmemiş. Barto Pandaman'i de fark etmiş demek!
Görünen o ki Barto yalnızca bizim tayfanın şekerden heykelciklerini satmıyor gerçi. Luffy'nin üzerine baktığımız zaman Korsan Kral kıyafetini görüyoruz. Diğer arkadaşların kıyafetleriyse iki yıl aradan sonra giydikleri kıyafetlere benziyor tamamen. Tam olarak söylemek gerekirse Balıkadam arkı denilebilir.
Tokio Tower muhabbetinde şöyle şeyler satılmıştı mesela.
Bazı amezaiku sanatçıları sokak performansı olarak bu şeker heykelcikleriyle sihirbazlık şovları ya da hikâye anlatımı falan yapıyormuş.
Shinobu'nun ileri geri konuşması sebebiyle Law gitmiş. Law kendince oldukça haklı ancak bu işin iki yönü var. Bunlardan ilki Shinobu'nun celallenmesine sebep olabilecek 20 yıllık bir arkaplan hikâyesi. Yani kadın alttan alınmayı hak ediyor bana kalırsa. Diğer yandan Law'ın da kendince sebepleri var. Üstelik diğerleri bilmese dahi Bepo ve saz arkadaşlarının ne durumda olduklarını gördük. Ne kadar zayıf olsalar da kaptanlarına ihanet etmeyecekler. Aslında zayıf olmaları sebebiyle ölmektense planı sızdırmaları makul gözükebilir. Herkes işkenceye dayanamayabilir zira. Bu tip konularda herkesin farklı bir açısı olsa da yaşayanların düşünce ve hisleri kendilerinde saklıdır. Fazla tatava yapmaya gerek yok. Bence aralarında büyük bir problem çıkmaz lakin Oda isterse Law üzerinden konuyu biraz daha uzatabilir.
Usopp ve Nami arasında geçen konuşma oldukça güzel. Komedi sahnesi olarak güzel olmasının yanı sıra tayfanın etkileşimini görmke hoş. Nami'yi sevmesem de tebessüm eden çehresi oldukça hoş. Ayrıca kurbik kardeşimiz tepki vermeyi unutmuş bu kez. Cık cık.
Nami ve Usopp konuşurken arka tarafta 4 kişi görüyoruz. İki yetişkin birbiriyle konuşuyor gibi gözüküyor. Bir yetişkinden ses yok. Çocuklardan biri yaramazlık peşinde ancak herkes gülüyor. Eh, herkesin gülmesi normal. Oda arka planı da "in motion" yani hareket hâlinde çizmiş. Kasabada hayat sürüyor. Bunlar çok güzel dokunuşlar.
Ebisu Kasabasında hava durumu her zamanki gibi kahkahayı gösteriyordu. Neşeyle koşuşturan çocuklar, eve ekmek getirmeye çalışan insanlar ve pespaye bir hayat ile fütursuzca kahkaha atan insanların oluşturduğu esrarengiz bir zıtlıkla yaşam süregeliyor, süregidiyordu. Yılların eskitemediği bir dostluğun tebessüm ettiren sohbetiyse okuyucu için tanıdık bir sıcaklık, hoş bir kucaklamaydı...
Usopp'un Azuki Baba diye seslendiği aslında Japonların yokai adını verdikleri doğa üstü canavar, ruh ya da iblislerden biri. The Bean Hag ya da The Bean Grinding Hag olarak İngilizceye çevrilebilen bu isim Türkçeye çevrilmek istense nasıl olur bilemiyorum. Bu arkadaş insan yiyormuş.
Azuki Arai isimli bunun erkek versiyonu olan biri daha var. Bean Washer diye geçiyor. Fasulye yıkayan yani.
Bu ismin verilme sebebi Azuki fasulyesinin öğütülürken ya da yıkanırken çıkan sese benzer bir şekilde ses çıkartmasıymış. Nehir ya da su kütlelerinin yanında gözüken bu arkadaş "Azuki fasulyelerimi mi yıkayacağım yoksa yiyecek insan mı bulacağım?" şeklinde şarkı söylermiş. Ona yaklaşan kişinin sonu da suya düşmek olurmuş.
Kadın tip olarak Azuki Baba'yı, yani aşağıdaki kişileri andırıyor, zaten Oda da andırsın diye çizmiş. Ancak Azuki Arai'nin de cinsiyet dışında çok bir farkı yok. Azuki Baba'nın yanında Azuki Arai arkadaş canlısı. Yani Yasu gibi. Azuki Baba pek net değil sanırım çünkü şekil değiştirme yeteneğine sahip başka yokai'lerin bu forma girdiği de söylenmiş. Bunun amacı zararsız olan Azuki Arai formuna girdikten sonra çocukları falan mideye indirmek.
Azuki Arai başkan da şu:
Biraz karışık anlattım, kusura bakmayın ama en basitinden şu iki siteye bakarak bilgi alabilirsiniz:
http://yokai.com/azukibabaa/
http://yokai.com/azukiarai/
Bungo malı, hem evleri ateşe vermiş hem de bu suçları örtbas edebilmek için para yedirmiş yetkililere.
Bongo malı oduncuymuş. Evleri yanan insanlara odun satıp cebine para cukkalamış.
Bingo malı, eski bir rahip ve tabutçuymuş. Yangınların ardından insanlara sunduğu hizmet epey pahalı olurmuş.
Oda üç mal içinde Bun, Bon ve Bin efektlerini kullanmış.
Bingo Bango Bongo isimli bir golf oyunu ve şöyle bir şarkı var:
Bu üç salağı hatırladınız mı?
928. bölümde Komurasaki'nin ardından zırlayıp başkentten kovulan mallar bunlar. O günlerde Komurasaki gözünüzde neydi? Şimdi ne? Bir düşünün bakalım.
Ha. Oda zaten flashback vermiş bu üç mal için. Azuki teyzeciğimizin komedi unsuru 1 kilo laf anlattıktan sonra yalan söyledim demekmiş anlaşılan.
Yasu başkan bu üç mala bakmakla yükümlendirilmiş ve Yasu başkan üçüne layığıyla bakıyor olmasına karşın bu üç mal ahkam kesmeye devam etmiş.
Yasu başkanın da söylediği gibi kart oldukça basit ve düşman eline kolaylıkla düşüyor. Çok dandik bir plan davetiyesi olduğunu daha önce de söylemiştim. Yasu başkan bilekteki yarım ay dövmesini bilmiyormuş, bununla birlikte beim gibi bundan haberi olmayan başkaları da vardır diyor.
Yasu başkan eğlenceli bir karakter. Bu sahne de güzel ama bu kurbağa niye Usopp ile birlikte tepki vermiyor? Karnı mı acıktı acep?
Yasu'yu çıkartamamışlar. Yasu şehrin şerifi gibi bir şey galiba. O bir dedeye uğrarken biz başka veletleri görüyoruz. Şehir neşe içinde takılmaya devam ediyor.
Yasu dedeye darı ve su bırakıyor. Diğer tarafta yosundan bira yapan bir teyze var. İlacı kalmamış. Bir başka yaşlının dizi fena. O-saki'nin çocuğu kötü. Hankou'nun annesi hasta. Bir çocuk eğlence peşinde. Yasu, koca bir kasabaya tek başına göz kulak oluyor. Oda bizlere enfes bir karakter daha sundu. Teşekkürler Oda!
Ancak gelin görün ki bu para sattığı kız Toko'nun ona gönderdiği paralarla mümkün oluyor. O-toko'nun Ebisu kasabasından olduğu çok belliydi lakin Oda bizlere bir de Yasu başkanın kızı olduğunu söylüyor! Bu Oda ne yapmak, nereye varmak istemektedir?!
Oda bölümde Yasu için hem iyilik timsali bir adam resmi çizerken hem de kızını satan bir adam hikâyesi gösteriyor. Oda bu ikilikleri sık kullanıyor. Düşünecek olursak şu an O-toko'un keyfi yerinde. Ancak bir insanın kızını satması ne demek? Bunu hangimiz kabul edebiliriz? Oda bizi durup durup ahlak ikilemlerini düşünmeye zorluyor. Tabii bu bir manga ve gerçek hayat çok daha başka. Belki kızı bile çıkmaz. Her şey olabiliyor seride. Bu şarkı Oda'ya gelsin:
Bir öylesin bir böyle. Neyin var bana söyle.
Diğer yandan bu gülüşün ardından çok şey çıkabilir. Bu adamın karısı, O-toko'nun anası kim? Bu noktadan itibaren Yasu'nun hikâyesi ne tür bir yön alabilir ve bu ana hikâyeyi nasıl etkileyebilir acaba. Bu adamı tanımıyorlarmış bir de Shinobu falan. İlginç. Üzerine konuşulmayı hak eden bir konu. Umarım Zoro üzerine muhabbet etmek yerine böyle şeyler konuşursunuz.
Ebisu kasabası toplu histeri mi yaşıyor nedir. İki dakika gülmeyin lan.
Diğer yandan Yasu'nun Witch Hour Boy olma ihtimali de biraz daha olasılık kazandı sanki. Yine de belli olmaz.
Belki de bu fanfinifinfon arkadaşlardan gelen parayı göndermiştir Hiyori buraya ve o da nesi... Hiyori esasında Yasu'nun kızı, Yasu da Oden... Tamam tamam.
Kurbağa başkan genel olarak huzursuz galiba. İyi ulem. Ben de seni analize sokmuyorum daha fazla!
Luffy'lerin tarafında Hyou başkan Haki'nin Wano'daki formunu anlatıyor. Ryuuou adı verilen bu kelime akan kiraz çiçeği gibi bir anlama sahip. Yani sertleştirme yerine bir akış var. Biraz zen kafası sanırım. Bununla birlikte eşsesli bir kelime olarak Ejder Kral ya da İmparator gibi anlamlara da sahip. Burada Luffy'nin yapması gereken şey Haki'yi adukete çevirmek gibi bir şey. Enerjinin ahenk içinde akmasını sağlayabilmek. Potansiyelini dizginlemek yerine özgür bırakmak. Rüzgârın rehberliğinde dans etmek. Bedenini çevreleyen amaçsız haki'yi kendi emelleri doğrultusunda kullanabilmek adına ehlileştirmeli... Özgür Haki'ye hükmetmeli ve ona söz geçirmeli!!! İşte gerçek bir imparator, gerçek bir kral bunu yapar evlat.
İlk bakışta Koka yapan Luffy zamanla ilerletiyor gibi duruyor işi ama uzaktan gösterildiği için net bir şey söyleyemem.
Ancak Luffy bunu bir süre daha beceremiyor ve akşam oluyor. Millet yatağa geçerken Luffy'nin karın gurultusu sessizliğin sesi oluyor.
Luffy bu gidişle sabaha mumya olurum diyor. WCI arkında Sanji'den yemek beklerken olduğu gibi.
Hyou başkan Luffy'nin Kaido ile savaşması için ne gibi bir gerekçe olduğunu merak ediyor ve yanılmıyorsam Luffy etrafta gardiyanlar var diye konuşamayacağını anlayıp H. Haki çakıyor. Luffy? Çocuğum? Sen ne zaman akıllandın?
Luffy dört imparatordan bahseder, Hyou da Roger'ın adını anarken çaktırmadan ringe sızan biri var:
Belli ki Raizo yanlışlıkla Caribou'nun anahtarını almış. Hyou başkanın gözünden Raizo'yu görüyoruz. İlginç bir sahne doğrusu. Bu ikisi geçmişi yad ederken Luffy Caribou'yu dövüyor.
Çok güldüm buraya ya.
Caribou beklemiyor olmasına karşın Luffy'den medet umuyor. Luffy ise her zamanki saflığıyla kabul, bizimle gelebilirsin diyor. Kimseden korkusu ve şüphesi olmayan bu adam herkeste şüphe ve korku uyandırıyor. WB'nin affedici ve ürkütücü doğası Luffy'de de var.
Caribou geçici olarak bizimkilerin yanında duracak gibi gözüküyor. Onun tek isteği Wano'dan kurtulmak. Bu adam sağlam kaynak. İçine dünyaları alan adam. *Title of your sex tape*
Udon'daki hapishane toplam 5 bölgeden oluşuyormuş. Burada bulunan çoğu kişinin işlediği suç Orochi'ye karşı işlenmiş bir isyandan ibaret. On binlerce insanın bulunduğu bu yer aynı zamanda mükemmel bir kaynak demek. Wano'yu gölgelerden kontrol eden yakuza patronları dahi burada. Oda böylelikle 4 büyük baş daha sunuyor bize.
Köpekbalığıtimsah kardeşimiz de BM de yorulmuş. BM hem aç hem de uykulu. Udon'a girdikleri görülüyor, varmalarına da çok az kalmış. Bakalım bizleri ne bekliyor?
Luffy hapishaneyi yıkalım, müttefikleri kazanalım, olsun bitsin kafasındayken Raizo'nun "O işler öyle kolay değil." çıkışına Oda BM ile cevap veriyor resmen. Her şey tıkırında her zamanki gibi. Luffy'nin tek başına da buradan çıkabilmesi gerekir bana kalırsa. Düşünsenize bir şekilde Shanks buraya düşse tek başına çıkamaz mı yani? Ulen Oda.
Haftaya renkleniyormuşuz. 27 Nisan'da çıkacakmış bölüm. Bize de normalden 1 gün önce gelir muhtemelen. Salı-Çarşamba spoiler, Perşembe de bölüm. Sonraysa ara var. Altın Hafta'ya giriyoruz.
27 Nisan ve 27 Mayıs arasında o tarihler de dahil olmak üzere 3 bölüm okuyabileceğiz muhtemelen çünkü araya Oda'da bir bölüm ara sıkıştırır.
Sağlıcakla kalın efendiler.