Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Bölüm Analizleri

Kapakta Urouge ve Cracker'in birbiriyle kapıştığını görüyoruz lakin Cracker önde gidiyor. Urouge'nin Snack'i devirmesinin ardından Cracker'a yenildiğine dair bir resmetme şekli olabilir. Yalnız Cracker biraz hileye başvuruyor olacak ki Urouge'nin yunusuna kraker fırlatarak onu yoldan çıkartıyor. İsteği yapan kişi özellikle belirtmediği için yarışı ne şekilde çizeceği Oda'nın hayal gücüne kalmış ve Oda bu şu şekilde çizmiş. Cracker'in orijinal formunda olması da dikkate çarpmıyor değil tabii.

Oda'nın Ebisu Town'ı anlatış şekli nedense tiyatro sanatında da kullandıkları bir şeymiş gibi geldi. Bu noktada arka planda gördüğümüz başkentin yanında önceki bölümlerden göstermiş olduğum devasa dağı da aynı şekilde görebiliyoruz. Bu yerde gülmeyen tek bir kişi dahi yok gibi gözüküyor. Yasu bir tarafından uydurduğu bilgiyi ortaya saçmış. Sadece insanların gülme yeteneği varmış. Oda ne cahil adamsın lan. Bari iki dakika internete girip bakaydın şunu yazmadan. :oleyo2:

Neyse. Bir sonraki sayfaya geçmeden önce şunu salayım ortalığa:

Epey küçük bir yere çizmiş ama bizden kaçmaz. Bunun yanındaki adamın da sanki kılıcı var ama ne önemi var onu bilmiyorum.

Yalnız kasabanın muhabbeti bu şekilde devam ediyorsa zamanla sıkılmıyorlar mı diye merak etmiyor değilim. Brook'un 7/24 aynı esprilerini yaptığını düşünün, şimdi bunu yüzle çarpın. :(



Bir süre sonra insanın böyle gülesi gelir en fazla. Yine de güzel bir yer. Tasarımını beğendim. Ne de olsa altında bir dram yatıyor.

Ancak Ebisu, Japon mitolojisinde balıkçılık ve şans tanrısı ve şöyle resmedilmiş, daha doğrusu heykelleştirilmiş:

Gülüyor anlayacağınız. Talihin 7 tanrısından biri olan Ebisu; su, su ürünleri, iş ve zenginlikle ilişikli bir arkadaş. Ayrıca Hint mitolojisinden etkilenmeyip tamamen Japon mitolojisine ait olan tek talih tanrısıymış. Bu da hayatlarını diğer artık kasabalara kıyasla gülerek geçirmeleriyle uyuşuyor. Bu arkadaşın da festivali varmış. Kim bilir, bir şekilde Kaido'nun festivaliyle de alakalı çıkar. Neyse, fazla kurcalamayayım. Aslında kurcalasam cidden bir şey çıkabilir gibi geliyor ama daha yazacağım çok şey var. :(

Witching-hour boy gelmiş buraya. Neden? Durun durun.


Ushimitsu'da ortaya çıkıyormuş bu arkadaşımız. Robin Hood'luğa devam ediyor. Şimdi Ushimitsu'ya bir bakalım. Jaiminis hâlihazırda kendileri bir açıklama yapmış bunun için, o yüzden oradan devam ediyorum:

Batıl inanca göre ruhların/hayaletlerin en çok aktif olduğu saat Ushimitsu saatiymiş. Pek çok film ve kitaba konu olmuş. En yakın çeviri de Witching Hour oluyormuş. Hayaletlerin/Şeytani güçlerin gücünün zirveye ulaştığı an bu saatlere dek geliyormuş. Ushimitsu gece 2.00 - 2.30 arasına denk gelirken Witching Hour gece 2.00 ve 4.00 arasına denk geliyor. Diğer yandan görselin alt kısmından kış ve yaz gündönümlerine göre Ushimitsu'nun saat kaça denk geldiğini görebilirsiniz.

Zoro taaa ilk bölümlerde yaptığı gibi adamlık yapıp, güvenmek için hiçbir gerekçesi olmamasına karşın suyu gömüyor ve insanları da mutlu ediyor.


OroJackson'da gözümden kaçan karakter var mı diye bakarken şunu buldum:
Zoro'nun üzerinde son gülen iyi güler yazıyormuş. Ebisu'ya geleceğine dair bir "önceden gösterme" olabilir lakin olmayadabilir. Söz konusu Oda olunca olabileceği de akıllara geliyor tabii. 944. bölüme de az kaldı. :oleyo2:

Şimdilik Zoro'ya veda ediyor ve bir başka kısma geçiyoruz. Onigashima'ya!

Ancaaaaaaaaaak. Akıllara bir şey geliyor. Toko buralı mı? Buralıysa kime ne? Yohohoho.

Güneybatı denizinden gelen BM'lere karşı Kaido, muhtemelen King'e onları batırmasını söylüyor. BM'ler gemiye bağladıkları sazanlar vasıtasıyla ilerlemeye, şelaleyi tırmanmaya çalışıyorlar. Ancak burada ince bir nokta var. Kaido'nun adamı bunu yapmasını nereden bildiklerini merak ediyor. Bir diğeri ya da doğrudan kendi, şöyle bir cevap veriyor: BM'nin bilgi toplama... Ancak Kaido onu susturuyor. Ben buradan BM'nin daha önce Wano'ya geldiği anlamını çıkartıyorum. Bir de geçiştiriyor hergele. Ne oldu la? Utandın mı çen?

Adamlar hangi ara yerleştilerse topla ateş etmeye geçmişler. :D Luffy geldiğinde neredeydiniz?


Bu arada evet, BM'ler Luffy'nin takip ettiği yolu takip ediyorlar. Bkz:

Perospero, Smoothie, Daifuku, Flampe, Raisin, Poire, Mon't D'or, Galette, Baskarte, Effilée, Mobile, Tablet, Compote. Bir kişi daha var ama onu seçemedim, Zuccotto olabilir. Gelenler bunlar ve geminin kendisi, Queen Mama Chanter.

Kadın gelir gelmez Kaido'ya, Luffy'ye ve Zeus'a atar gider yapıyor. Aferin. Bekle 2 sayfa görürsün sana ne oluyor. Yalnız şu açıdan bakınca sanki BM'nin tepesinde hasır bir şapka var gibi duruyor. Demek ki neymiş: Sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner. Buyruğu altına girmesini istediğin Luffy'nin buyruğu altına girmek ne demekmiş göreceksin sen! ABiğ, bir hata ettik, ne olur yapma diyeceksin sen!



Kaido da amma yusuf yusuf çekti ya. Resmen itibar falan kalmadı gözümde. Püh rezil herif. Bir de soruyor ki veletlerini getirmiş diye. Bu adam çocuklarını görmek istiyor bence. :oleyo2: Sorsan hem savaş hem de ölmek istiyor ama şu hâllere bak. Korsanlar âleminin yüz karası. :/

BM'ler tam tepeyi varıyor ki olan oluyor: Pteranodon King ortaya çıkıyor. Şimdi hikâye bir yana sizlerden bu arkadaşın suratına bakmanızı istiyorum. Kime benziyor? Gözlere bakın gözlere! Şimdi biraz Morgans'ın tipini hayal edin, bölümlerden anımsamasanız bile ben 1.254 defa attığım için hatırlarsınız. Hık demiş be kardeşim.


Dodo yumurtası, Pteranodon'u evcilleştirebilmek için gerekliymiş bu arada. Nerede geçiyor bu? Ark: Survival Evolved diye bir oyunda. :oleyo2:

Bu absürt bilgiyi de ardımızda bıraktıktan sonra devam edelim. Pteranodon, pteron, yani kanat ve anodon, yani dişsiz kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşan bir kelime olup uçan sürüngenler arasında en büyük olma özelliğine sahipmiş. Kanat açıklığı 8 metreyi buluyormuş. Ancak ateş nereden geliyor bilmiyorum. Yine aynı oyunun Annunaki Genesis isimli bir modunda Pteranodon'un alevli hâli var. Oda bu kez yanlış yerden çalmış. :oleyo2: Neyse artık. Bahsetmeme gerek yok ama King de Drake ve PageOne gibi dragon-dragon meyvesinin bir modeline sahipmiş.

BM'yi ise kafaya takmaya gerek yok zira:

BM Luffy ile aynı yerden çıkar. Anca izini takip edersin Luffy'nin. O senin daima bir adım önünde olacak. Korsanlıkta bile. Evet, Luffy KK olacak ve sen Roger gibi ölüp gideceksin!!!!!

Neyse geçelim diğer tarafa. Hava da kararmış. Hele hele.
Law, Franky, Usopp ve Sanji koşturuyorlar şehrin arka sokaklarında. Neyse ki olay yerine yakınlar. Law diyor ki yakalansanız dahi samuray ya da minklerden bahsetmeden, çeneniz kapalı bir şekilde geberin gidin. Usopp ve Law'ın konuşması üzerinden Law ve Luffy arasındaki farkı görüyoruz. Hayat felsefeleri farklı kardeş, ne yapalım? Reyize bakalım!


Kılık kıyafet değiştirdikten sonra dalma üzerine konuşuyorlar lakin Law oldukça temkinli. Hiçbir şekilde yaralanmak dahi istemiyor zira bu, son savaşta onları zayıflatacak. Ardından Usopp güzel trollüyor bizimkileri. Sizi güldürüyor mu bilmem ama reyiz gülümsüyor:


Page One Sanji'yi ararken meyve yemekten bahsediyor. Niye la? Hani sen T-Rex'in tahtını sallayan etçildin? Ne oluyoruz Oda efendi? Yine kendi kafasına göre takılıyor karakterleri konusunda. Takılsın tabii. Lafımız yok. Yalnız Page One gerçekten de meyve yemeye çalışıyor. Koskoca dinozorun karnı meyveyle doyana kadar akşam olur herhâlde.


Sanji de güya yemek israf etmiyor, yersen. Ulan adamın ağzındakileri niye saçtın yere? Bari yutaydı önce. Yalnız Sanji de iyi koydu he. Tabii etki ettiğini söyleyemeyiz. Bu esnada Drake ve Hawkins yolda olsa gerek ancak bu durum Law'ın işine gelmiyor. Sonuç itibarıyla Sanji Page One'ı mıhlamak istiyor ve bunu yaparken kendini ifşa etmemek için ailesinden aldığı teknolojik kıyafeti kullanacak. Editör diyeceğini demiş, ben bir şey demeyeyim.

Page One kadın çıksa keşke. :oleyo2: Gerçekten döverse ve dayak yiyen karakter asıl formuna dönerse şenlik olur. Tabii konuşma şekline falan da bakmak lazım.

Page One'ın bir Japon kart oyunu olduğunu ve iki adet versiyonunun bulunduğunu da söyledikten sonra konuyu kapatayım.

Not: Haftaya bölüm yok.
 
Son düzenleme:
Kapakta Urouge ve Cracker'in birbiriyle kapıştığını görüyoruz lakin Cracker önde gidiyor. Urouge'nin Snack'i devirmesinin ardından Cracker'a yenildiğine dair bir resmetme şekli olabilir. Yalnız Cracker biraz hileye başvuruyor olacak ki Urouge'nin yunusuna kraker fırlatarak onu yoldan çıkartıyor. İsteği yapan kişi özellikle belirtmediği için yarışı ne şekilde çizeceği Oda'nın hayal gücüne kalmış ve Oda bu şu şekilde çizmiş. Cracker'in orijinal formunda olması da dikkate çarpmıyor değil tabii.

Oda'nın Ebisu Town'ı anlatış şekli nedense tiyatro sanatında da kullandıkları bir şeymiş gibi geldi. Bu noktada arka planda gördüğümüz başkentin yanında önceki bölümlerden göstermiş olduğum devasa dağı da aynı şekilde görebiliyoruz. Bu yerde gülmeyen tek bir kişi dahi yok gibi gözüküyor. Yasu bir tarafından uydurduğu bilgiyi ortaya saçmış. Sadece insanların gülme yeteneği varmış. Oda ne cahil adamsın lan. Bari iki dakika internete girip bakaydın şunu yazmadan. :oleyo2:

Neyse. Bir sonraki sayfaya geçmeden önce şunu salayım ortalığa:

Epey küçük bir yere çizmiş ama bizden kaçmaz. Bunun yanındaki adamın da sanki kılıcı var ama ne önemi var onu bilmiyorum.

Yalnız kasabanın muhabbeti bu şekilde devam ediyorsa zamanla sıkılmıyorlar mı diye merak etmiyor değilim. Brook'un 7/24 aynı esprilerini yaptığını düşünün, şimdi bunu yüzle çarpın. :(



Bir süre sonra insanın böyle gülesi gelir en fazla. Yine de güzel bir yer. Tasarımını beğendim. Ne de olsa altında bir dram yatıyor.

Ancak Ebisu, Japon mitolojisinde balıkçılık ve şans tanrısı ve şöyle resmedilmiş, daha doğrusu heykelleştirilmiş:

Gülüyor anlayacağınız. Talihin 7 tanrısından biri olan Ebisu; su, su ürünleri, iş ve zenginlikle ilişikli bir arkadaş. Ayrıca Hint mitolojisinden etkilenmeyip tamamen Japon mitolojisine ait olan tek talih tanrısıymış. Bu da hayatlarını diğer artık kasabalara kıyasla gülerek geçirmeleriyle uyuşuyor. Bu arkadaşın da festivali varmış. Kim bilir, bir şekilde Kaido'nun festivaliyle de alakalı çıkar. Neyse, fazla kurcalamayayım. Aslında kurcalasam cidden bir şey çıkabilir gibi geliyor ama daha yazacağım çok şey var. :(

Witching-hour boy gelmiş buraya. Neden? Durun durun.


Ushimitsu'da ortaya çıkıyormuş bu arkadaşımız. Robin Hood'luğa devam ediyor. Şimdi Ushimitsu'ya bir bakalım. Jaiminis hâlihazırda kendileri bir açıklama yapmış bunun için, o yüzden oradan devam ediyorum:

Batıl inanca göre ruhların/hayaletlerin en çok aktif olduğu saat Ushimitsu saatiymiş. Pek çok film ve kitaba konu olmuş. En yakın çeviri de Witching Hour oluyormuş. Hayaletlerin/Şeytani güçlerin gücünün zirveye ulaştığı an bu saatlere dek geliyormuş. Ushimitsu gece 2.00 - 2.30 arasına denk gelirken Witching Hour gece 2.00 ve 4.00 arasına denk geliyor. Diğer yandan görselin alt kısmından kış ve yaz gündönümlerine göre Ushimitsu'nun saat kaça denk geldiğini görebilirsiniz.

Zoro taaa ilk bölümlerde yaptığı gibi adamlık yapıp, güvenmek için hiçbir gerekçesi olmamasına karşın suyu gömüyor ve insanları da mutlu ediyor.


OroJackson'da gözümden kaçan karakter var mı diye bakarken şunu buldum:
Zoro'nun üzerinde son gülen iyi güler yazıyormuş. Ebisu'ya geleceğine dair bir "önceden gösterme" olabilir lakin olmayadabilir. Söz konusu Oda olunca olabileceği de akıllara geliyor tabii. 944. bölüme de az kaldı. :oleyo2:

Şimdilik Zoro'ya veda ediyor ve bir başka kısma geçiyoruz. Onigashima'ya!

Ancaaaaaaaaaak. Akıllara bir şey geliyor. Toko buralı mı? Buralıysa kime ne? Yohohoho.

Güneybatı denizinden gelen BM'lere karşı Kaido, muhtemelen King'e onları batırmasını söylüyor. BM'ler gemiye bağladıkları sazanlar vasıtasıyla ilerlemeye, şelaleyi tırmanmaya çalışıyorlar. Ancak burada ince bir nokta var. Kaido'nun adamı bunu yapmasını nereden bildiklerini merak ediyor. Bir diğeri ya da doğrudan kendi, şöyle bir cevap veriyor: BM'nin bilgi toplama... Ancak Kaido onu susturuyor. Ben buradan BM'nin daha önce Wano'ya geldiği anlamını çıkartıyorum. Bir de geçiştiriyor hergele. Ne oldu la? Utandın mı çen?

Adamlar hangi ara yerleştilerse topla ateş etmeye geçmişler. :D Luffy geldiğinde neredeydiniz?


Bu arada evet, BM'ler Luffy'nin takip ettiği yolu takip ediyorlar. Bkz:

Perospero, Smoothie, Daifuku, Flampe, Raisin, Mon't D'or, Galette, Baskarte, Amande, Mobile, Tablet, Compote. Bir kişi daha var ama onu seçemedim. Gelenler bunlar ve geminin kendisi, Queen Mama Chanter.

Kadın gelir gelmez Kaido'ya, Luffy'ye ve Zeus'a atar gider yapıyor. Aferin. Bekle 2 sayfa görürsün sana ne oluyor. Yalnız şu açıdan bakınca sanki BM'nin tepesinde hasır bir şapka var gibi duruyor. Demek ki neymiş: Sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner. Buyruğu altına girmesini istediğin Luffy'nin buyruğu altına girmek ne demekmiş göreceksin sen! ABiğ, bir hata ettik, ne olur yapma diyeceksin sen!



Kaido da amma yusuf yusuf çekti ya. Resmen itibar falan kalmadı gözümde. Püh rezil herif. Bir de soruyor ki veletlerini getirmiş diye. Bu adam çocuklarını görmek istiyor bence. :oleyo2: Sorsan hem savaş hem de ölmek istiyor ama şu hâllere bak. Korsanlar âleminin yüz karası. :/

BM'ler tam tepeyi varıyor ki olan oluyor: Pteranodon King ortaya çıkıyor. Şimdi hikâye bir yana sizlerden bu arkadaşın suratına bakmanızı istiyorum. Kime benziyor? Gözlere bakın gözlere! Şimdi biraz Morgans'ın tipini hayal edin, bölümlerden anımsamasanız bile ben 1.254 defa attığım için hatırlarsınız. Hık demiş be kardeşim.


Dodo yumurtası, Pteranodon'u evcilleştirebilmek için gerekliymiş bu arada. Nerede geçiyor bu? Ark: Survival Evolved diye bir oyunda. :oleyo2:

Bu absürt bilgiyi de ardımızda bıraktıktan sonra devam edelim. Pteranodon, pteron, yani kanat ve anodon, yani dişsiz kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşan bir kelime olup uçan sürüngenler arasında en büyük olma özelliğine sahipmiş. Kanat açıklığı 8 metreyi buluyormuş. Ancak ateş nereden geliyor bilmiyorum. Yine aynı oyunun Annunaki Genesis isimli bir modunda Pteranodon'un alevli hâli var. Oda bu kez yanlış yerden çalmış. :oleyo2: Neyse artık. Bahsetmeme gerek yok ama King de Drake ve PageOne gibi dragon-dragon meyvesinin bir modeline sahipmiş.

BM'yi ise kafaya takmaya gerek yok zira:

BM Luffy ile aynı yerden çıkar. Anca izini takip edersin Luffy'nin. O senin daima bir adım önünde olacak. Korsanlıkta bile. Evet, Luffy KK olacak ve sen Roger gibi ölüp gideceksin!!!!!

Neyse geçelim diğer tarafa. Hava da kararmış. Hele hele.
Law, Franky, Usopp ve Sanji koşturuyorlar şehrin arka sokaklarında. Neyse ki olay yerine yakınlar. Law diyor ki yakalansanız dahi samuray ya da minklerden bahsetmeden, çeneniz kapalı bir şekilde geberin gidin. Usopp ve Law'ın konuşması üzerinden Law ve Luffy arasındaki farkı görüyoruz. Hayat felsefeleri farklı kardeş, ne yapalım? Reyize bakalım!


Kılık kıyafet değiştirdikten sonra dalma üzerine konuşuyorlar lakin Law oldukça temkinli. Hiçbir şekilde yaralanmak dahi istemiyor zira bu, son savaşta onları zayıflatacak. Ardından Usopp güzel trollüyor bizimkileri. Sizi güldürüyor mu bilmem ama reyiz gülümsüyor:


Page One Sanji'yi ararken meyve yemekten bahsediyor. Niye la? Hani sen T-Rex'in tahtını sallayan etçildin? Ne oluyoruz Oda efendi? Yine kendi kafasına göre takılıyor karakterleri konusunda. Takılsın tabii. Lafımız yok. Yalnız Page One gerçekten de meyve yemeye çalışıyor. Koskoca dinozorun karnı meyveyle doyana kadar akşam olur herhâlde.


Sanji de güya yemek israf etmiyor, yersen. Ulan adamın ağzındakileri niye saçtın yere? Bari yutaydı önce. Yalnız Sanji de iyi koydu he. Tabii etki ettiğini söyleyemeyiz. Bu esnada Drake ve Hawkins yolda olsa gerek ancak bu durum Law'ın işine gelmiyor. Sonuç itibarıyla Sanji Page One'ı mıhlamak istiyor ve bunu yaparken kendini ifşa etmemek için ailesinden aldığı teknolojik kıyafeti kullanacak. Editör diyeceğini demiş, ben bir şey demeyeyim.

Page One kadın çıksa keşke. :oleyo2: Gerçekten döverse ve dayak yiyen karakter asıl formuna dönerse şenlik olur. Tabii konuşma şekline falan da bakmak lazım.

Page One'ın bir Japon kart oyunu olduğunu ve iki adet versiyonunun bulunduğunu da söyledikten sonra konuyu kapatayım.
Eline sağlık Amaneden-bey. Alt metinde kıvrık kaş gömmeyi ihmal etmemişsiniz:mincika:
 
Kapakta Urouge ve Cracker'in birbiriyle kapıştığını görüyoruz lakin Cracker önde gidiyor. Urouge'nin Snack'i devirmesinin ardından Cracker'a yenildiğine dair bir resmetme şekli olabilir. Yalnız Cracker biraz hileye başvuruyor olacak ki Urouge'nin yunusuna kraker fırlatarak onu yoldan çıkartıyor. İsteği yapan kişi özellikle belirtmediği için yarışı ne şekilde çizeceği Oda'nın hayal gücüne kalmış ve Oda bu şu şekilde çizmiş. Cracker'in orijinal formunda olması da dikkate çarpmıyor değil tabii.

Oda'nın Ebisu Town'ı anlatış şekli nedense tiyatro sanatında da kullandıkları bir şeymiş gibi geldi. Bu noktada arka planda gördüğümüz başkentin yanında önceki bölümlerden göstermiş olduğum devasa dağı da aynı şekilde görebiliyoruz. Bu yerde gülmeyen tek bir kişi dahi yok gibi gözüküyor. Yasu bir tarafından uydurduğu bilgiyi ortaya saçmış. Sadece insanların gülme yeteneği varmış. Oda ne cahil adamsın lan. Bari iki dakika internete girip bakaydın şunu yazmadan. :oleyo2:

Neyse. Bir sonraki sayfaya geçmeden önce şunu salayım ortalığa:

Epey küçük bir yere çizmiş ama bizden kaçmaz. Bunun yanındaki adamın da sanki kılıcı var ama ne önemi var onu bilmiyorum.

Yalnız kasabanın muhabbeti bu şekilde devam ediyorsa zamanla sıkılmıyorlar mı diye merak etmiyor değilim. Brook'un 7/24 aynı esprilerini yaptığını düşünün, şimdi bunu yüzle çarpın. :(



Bir süre sonra insanın böyle gülesi gelir en fazla. Yine de güzel bir yer. Tasarımını beğendim. Ne de olsa altında bir dram yatıyor.

Ancak Ebisu, Japon mitolojisinde balıkçılık ve şans tanrısı ve şöyle resmedilmiş, daha doğrusu heykelleştirilmiş:

Gülüyor anlayacağınız. Talihin 7 tanrısından biri olan Ebisu; su, su ürünleri, iş ve zenginlikle ilişikli bir arkadaş. Ayrıca Hint mitolojisinden etkilenmeyip tamamen Japon mitolojisine ait olan tek talih tanrısıymış. Bu da hayatlarını diğer artık kasabalara kıyasla gülerek geçirmeleriyle uyuşuyor. Bu arkadaşın da festivali varmış. Kim bilir, bir şekilde Kaido'nun festivaliyle de alakalı çıkar. Neyse, fazla kurcalamayayım. Aslında kurcalasam cidden bir şey çıkabilir gibi geliyor ama daha yazacağım çok şey var. :(

Witching-hour boy gelmiş buraya. Neden? Durun durun.


Ushimitsu'da ortaya çıkıyormuş bu arkadaşımız. Robin Hood'luğa devam ediyor. Şimdi Ushimitsu'ya bir bakalım. Jaiminis hâlihazırda kendileri bir açıklama yapmış bunun için, o yüzden oradan devam ediyorum:

Batıl inanca göre ruhların/hayaletlerin en çok aktif olduğu saat Ushimitsu saatiymiş. Pek çok film ve kitaba konu olmuş. En yakın çeviri de Witching Hour oluyormuş. Hayaletlerin/Şeytani güçlerin gücünün zirveye ulaştığı an bu saatlere dek geliyormuş. Ushimitsu gece 2.00 - 2.30 arasına denk gelirken Witching Hour gece 2.00 ve 4.00 arasına denk geliyor. Diğer yandan görselin alt kısmından kış ve yaz gündönümlerine göre Ushimitsu'nun saat kaça denk geldiğini görebilirsiniz.

Zoro taaa ilk bölümlerde yaptığı gibi adamlık yapıp, güvenmek için hiçbir gerekçesi olmamasına karşın suyu gömüyor ve insanları da mutlu ediyor.


OroJackson'da gözümden kaçan karakter var mı diye bakarken şunu buldum:
Zoro'nun üzerinde son gülen iyi güler yazıyormuş. Ebisu'ya geleceğine dair bir "önceden gösterme" olabilir lakin olmayadabilir. Söz konusu Oda olunca olabileceği de akıllara geliyor tabii. 944. bölüme de az kaldı. :oleyo2:

Şimdilik Zoro'ya veda ediyor ve bir başka kısma geçiyoruz. Onigashima'ya!

Ancaaaaaaaaaak. Akıllara bir şey geliyor. Toko buralı mı? Buralıysa kime ne? Yohohoho.

Güneybatı denizinden gelen BM'lere karşı Kaido, muhtemelen King'e onları batırmasını söylüyor. BM'ler gemiye bağladıkları sazanlar vasıtasıyla ilerlemeye, şelaleyi tırmanmaya çalışıyorlar. Ancak burada ince bir nokta var. Kaido'nun adamı bunu yapmasını nereden bildiklerini merak ediyor. Bir diğeri ya da doğrudan kendi, şöyle bir cevap veriyor: BM'nin bilgi toplama... Ancak Kaido onu susturuyor. Ben buradan BM'nin daha önce Wano'ya geldiği anlamını çıkartıyorum. Bir de geçiştiriyor hergele. Ne oldu la? Utandın mı çen?

Adamlar hangi ara yerleştilerse topla ateş etmeye geçmişler. :D Luffy geldiğinde neredeydiniz?


Bu arada evet, BM'ler Luffy'nin takip ettiği yolu takip ediyorlar. Bkz:

Perospero, Smoothie, Daifuku, Flampe, Raisin, Mon't D'or, Galette, Baskarte, Amande, Mobile, Tablet, Compote. Bir kişi daha var ama onu seçemedim. Gelenler bunlar ve geminin kendisi, Queen Mama Chanter.

Kadın gelir gelmez Kaido'ya, Luffy'ye ve Zeus'a atar gider yapıyor. Aferin. Bekle 2 sayfa görürsün sana ne oluyor. Yalnız şu açıdan bakınca sanki BM'nin tepesinde hasır bir şapka var gibi duruyor. Demek ki neymiş: Sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner. Buyruğu altına girmesini istediğin Luffy'nin buyruğu altına girmek ne demekmiş göreceksin sen! ABiğ, bir hata ettik, ne olur yapma diyeceksin sen!



Kaido da amma yusuf yusuf çekti ya. Resmen itibar falan kalmadı gözümde. Püh rezil herif. Bir de soruyor ki veletlerini getirmiş diye. Bu adam çocuklarını görmek istiyor bence. :oleyo2: Sorsan hem savaş hem de ölmek istiyor ama şu hâllere bak. Korsanlar âleminin yüz karası. :/

BM'ler tam tepeyi varıyor ki olan oluyor: Pteranodon King ortaya çıkıyor. Şimdi hikâye bir yana sizlerden bu arkadaşın suratına bakmanızı istiyorum. Kime benziyor? Gözlere bakın gözlere! Şimdi biraz Morgans'ın tipini hayal edin, bölümlerden anımsamasanız bile ben 1.254 defa attığım için hatırlarsınız. Hık demiş be kardeşim.


Dodo yumurtası, Pteranodon'u evcilleştirebilmek için gerekliymiş bu arada. Nerede geçiyor bu? Ark: Survival Evolved diye bir oyunda. :oleyo2:

Bu absürt bilgiyi de ardımızda bıraktıktan sonra devam edelim. Pteranodon, pteron, yani kanat ve anodon, yani dişsiz kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşan bir kelime olup uçan sürüngenler arasında en büyük olma özelliğine sahipmiş. Kanat açıklığı 8 metreyi buluyormuş. Ancak ateş nereden geliyor bilmiyorum. Yine aynı oyunun Annunaki Genesis isimli bir modunda Pteranodon'un alevli hâli var. Oda bu kez yanlış yerden çalmış. :oleyo2: Neyse artık. Bahsetmeme gerek yok ama King de Drake ve PageOne gibi dragon-dragon meyvesinin bir modeline sahipmiş.

BM'yi ise kafaya takmaya gerek yok zira:

BM Luffy ile aynı yerden çıkar. Anca izini takip edersin Luffy'nin. O senin daima bir adım önünde olacak. Korsanlıkta bile. Evet, Luffy KK olacak ve sen Roger gibi ölüp gideceksin!!!!!

Neyse geçelim diğer tarafa. Hava da kararmış. Hele hele.
Law, Franky, Usopp ve Sanji koşturuyorlar şehrin arka sokaklarında. Neyse ki olay yerine yakınlar. Law diyor ki yakalansanız dahi samuray ya da minklerden bahsetmeden, çeneniz kapalı bir şekilde geberin gidin. Usopp ve Law'ın konuşması üzerinden Law ve Luffy arasındaki farkı görüyoruz. Hayat felsefeleri farklı kardeş, ne yapalım? Reyize bakalım!


Kılık kıyafet değiştirdikten sonra dalma üzerine konuşuyorlar lakin Law oldukça temkinli. Hiçbir şekilde yaralanmak dahi istemiyor zira bu, son savaşta onları zayıflatacak. Ardından Usopp güzel trollüyor bizimkileri. Sizi güldürüyor mu bilmem ama reyiz gülümsüyor:


Page One Sanji'yi ararken meyve yemekten bahsediyor. Niye la? Hani sen T-Rex'in tahtını sallayan etçildin? Ne oluyoruz Oda efendi? Yine kendi kafasına göre takılıyor karakterleri konusunda. Takılsın tabii. Lafımız yok. Yalnız Page One gerçekten de meyve yemeye çalışıyor. Koskoca dinozorun karnı meyveyle doyana kadar akşam olur herhâlde.


Sanji de güya yemek israf etmiyor, yersen. Ulan adamın ağzındakileri niye saçtın yere? Bari yutaydı önce. Yalnız Sanji de iyi koydu he. Tabii etki ettiğini söyleyemeyiz. Bu esnada Drake ve Hawkins yolda olsa gerek ancak bu durum Law'ın işine gelmiyor. Sonuç itibarıyla Sanji Page One'ı mıhlamak istiyor ve bunu yaparken kendini ifşa etmemek için ailesinden aldığı teknolojik kıyafeti kullanacak. Editör diyeceğini demiş, ben bir şey demeyeyim.

Page One kadın çıksa keşke. :oleyo2: Gerçekten döverse ve dayak yiyen karakter asıl formuna dönerse şenlik olur. Tabii konuşma şekline falan da bakmak lazım.

Page One'ın bir Japon kart oyunu olduğunu ve iki adet versiyonunun bulunduğunu da söyledikten sonra konuyu kapatayım.

Not: Haftaya bölüm yok.
Eline sağlık.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 13)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık