Şöyle ki, teorine göre meyvelerin kendi ruhları var. Anlatımında ise, meyveler daha sonradan
bencilleşti, konak olarak bulunduğu diğer meyveleri
istemedi,
kavga ettiler, yami yaminin ruhu diğer meyveleri karanlığına s
akladı ya da
sürükledi gibi terimler var (Aklımda kaldığı kadarıyla yazıyorum, ufak farklılıklar olabilir).
Üsteki cümleleri yazmamın nedeni, kendi düşündüklerimi yazmak için bağlantı noktası olarak görmem. Hem senin teorinle Roger'ın meyve kullanması noktasını birleştirmek adına gerekliydi.
Şimdi.. Yazdıklarına göre meyvelerin baya baya bir bilinci var. Koyu renkle yazdığım yerler bunun bir göstergesi zaten. Buna binaen ben de diyorum ki; meyvelerin nasıl bilinçleri ve ruhları varsa, bu iki unsur, kullanıcılarından ruh parçaları taşımalarını da sağlayabilir mi ? Ruh parçacığı terimiyle anlatmak istediğimi de şöyle örneklendireyim :
Hafızasını kaybeden bir insan düşünelim. Kim olduğunu, nerden geldiğini, ne sevdiğini, neden nefret ettiğini bilmesin ve tamamen farklı bir yaşantı sürsün. Bu insan bambaşka bir yerde, bambaşka bir hayat yaşasın. Çevresindeki insanların ve mekanların değişmesi haricinde bu insanda başka bir değişiklik olmaz aslında değil mi ? Yani yine aynı şeyleri sever, aynı şeylere ilgi duyar vs. Huyu, suyu değişmez.
İşte bu örneğin aynısını meyveler için düşünelim. Meyvelerin de kullacınısının içerisinde, kullanıcısına bağlı olmakla birlikte kendi ruhları ve bilinçleri de var. Ama neticede meyve kullanıcısı ölene kadar bir bütünler. Bu bütünlük dediğim nokta ise asıl önemli olan şey. O da şudur :
Meyvenin kendi ruhu ve bilinci, meyve kullacısı
ÖLSE BİLE, kullanıcısının amaçlarını, hedeflerini taşıma durumu olamaz mı ? Yani hafızasını kaybeden bir insanın zaman zaman bazı şeyleri hatırlaması ya da bilinçaltında hissetmesi gibi. Bu cümleye 2 adet örnek vereceğim :
1- Roger, Rayleigh ile son görüşmesinde ona
ÖLMEYECEĞİM ORTAK dedi. Gerçek manada öleceğini bilen bir insanın bu cümleyi kurması Roger'ın ruhunun, amaç ve hedeflerinin (kullandığı?) meyveye, dolayısıyla bir sonraki meyve kullanıcısına geçtiğini bilmesinden kaynaklanıyor olamaz mı ?
2- Ace öldüğü sırada, Wb Ace için ;
Onun iradesini cesur ve özgürlük için savaşanlar taşıyacak.
KAN BAĞLARI OLMASA BİLE.... diyor. Burada kan bağları olmaması demesinin nedeni de meyveyi kendisinden sonra kimin kullanacağını bilmemesi olabilir mi ?
Şimdi bu yazdıklarımla bu sefer ortaya şöyle sorular çıkıyor.
- Bu yazdıklarım her meyve kullanıcısı için geçerli midir ?
- Meyveyi kullanan insanların amaç ve istekleri farklı olursa durum ne olur ? Bir çatışma yaşanmaz mı ?
Kendi aklımda olan ve sizin aklınıza takılan soruları mantıklı ya da tatmin edici bir şekilde cevaplayamayabilirim. Zaten dört dörtlük bir şekilde cevaplasam bunun adı teori olmaz; senaryo olur.
Diğer yandan korsanlar kralı olan ve iradede son noktanın temsili göstergesi olan kral hakiye sahip Roger'ın, iradesinin büyüklüğüyle, meyvesinin ruhuna ve bilincine bu fikri, amacı yerleştirmiş olması mümkün olamaz mı ?
Aklıma bir örnek daha geldi. Mesela Karasakal. Bu adam için çoğu zaman çift kişilikli, dengesiz gibi tanımlamalar yapılır. Bu durum da Karasakal'ın kendi kişiliği ve ruhu ile meyve ruhunun bir mücadelesi olabilir diye düşünüyorum. Belki de yami yami no mi, 8 asır önce, M.Dragon'un da yazdığı gibi, meyve kullanıcılarının, güçlerini kötü amaçla kullanmasını engellemek adına oluşturulmuş bir meyveydi. Dolayısıyla meyve güçlerini iptal ediyordu. Yani iyi bir amaca hizmet ediyordu. Ama Karasakal kötü biri.
Yani Karasakal'ın çift kişilikli bir insan gibi davranmasının nedeni meyve ruhuyla, ya da başka bir deyişle yami yaminin 8 asır önceki kullanıcısının iyimser kimlikli yapısıyla olan mücadelesi olabilir.
Başka bir bakış açısıyla Oda ;
Karasakal'ın durumunu iyi ve kötü, Japonların yaygın inanışlarından biri olan ying yang felsefesiyle de açıklamak istemiş olabilir.
Karasakal ile ilgili bir örnek daha...
Skypia adasından evvel, Zoro ve Luffy'nin hayalleriyle dalga geçilmesine rağmen üstüne dayak yediği sahneyi hatırlayın. Aynı yerde Karasakal da vardı. Ve meşhur sahne :
BİR ADAMIN HAYALLERİ ASLA ÖLMEZ!!!
Karasakal'a bu cümleyi söyleten şey, Smoker'ın ve benim yazdığım şeylerle bağlantılı olabilir mi acaba ? Zira Karasakal hayallerden nefret eden, plancı, çıkarcı bir adam. Bu cümle kendi iradesi dışındaki biri tarafından söylenmiş bir cümle sanki değil mi ?
Benim aklıma gelen bağlantılar şimdilik bu kadar; top sizde arkadaşlar.