Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Oscar Adayı Filmleri İzleme Etkinliği

@RORONOA @FallAsleep

Siz bu yarı belgesel tadındaki gerçek insanlarla paylaşılan kısımlardan da keyif almadınız mı? Dave karakteri dışında filmde gösterilen göçebe insanlardan neredeyse hiçbiri oyuncu değilmiş bu arada. McDormand da birkaç ay boyunca bu insanların arasına karışarak yaşamış.
Ben o ak sakallı abinin, insanları topladığı sahneleri çok sevmiştim. Tüm karakterler yaşadıklarını anlatıyordu, ilginç gelmişti ama çok kısa sürdü devamında 2 sahne daha gördük(ak sakallı abi ve çakmakçı) ve bitti. Devamı da çok sıkıcıydı. Ben yönetmenlik ile ilgilenen biri değilim ve devamında beni ilgilendiren bir şey yoktu. Benim için o sahneler karakterin boş boş bakınmasından ve sinemayla ilgilenenlerin biraz coşması için çekilen manzaralardan ibaretti. İnsanların eşyalarını paylaştığı, değerli eşyalarının hikayelerini anlattığı kısımlar da güzeldi. En sevdiğim kısımlar nedense Amazon'da çalıştığı kısımlar oldu ve neden olduğunu bilmiyorum. Bu sebeple de 7.2/10
Bu arada klasik bir yol filmi demiştim ama filmi tekrar değerlendirince çok fazla farklılıklar olduğunu anladım.
 
@RORONOA @FallAsleep

Siz bu yarı belgesel tadındaki gerçek insanlarla paylaşılan kısımlardan da keyif almadınız mı? Dave karakteri dışında filmde gösterilen göçebe insanlardan neredeyse hiçbiri oyuncu değilmiş bu arada. McDormand da birkaç ay boyunca bu insanların arasına karışarak yaşamış.
Flim fena değilde çok donuktu reis bir yere gitmesi bakması ne bilim beni bir iki sahne dışında beni çekmeyi başaramadı. Başrol oyuncusu tamam herkes gibi sıradanlığı yaşattı ama yanındaki insanlarla birlik olunca sıkıntı yoktu konuşmaları filan güzeldi.Sıkıntı tek başına yaptığı olaylar bir yere giriyor on dakika oralara bakıyor öyle geçiyor. Ben oralarda daha çok eski yaşantısından bir parça yada yüzünde bir duygu görmek isterdim bana yalnızken yaptığı olayların hiç biri bana işlemedi.
 
Flim fena değilde çok donuktu reis bir yere gitmesi bakması ne bilim beni bir iki sahne dışında beni çekmeyi başaramadı. Başrol oyuncusu tamam herkes gibi sıradanlığı yaşattı ama yanındaki insanlarla birlik olunca sıkıntı yoktu konuşmaları filan güzeldi.Sıkıntı tek başına yaptığı olaylar bir yere giriyor on dakika oralara bakıyor öyle geçiyor. Ben oralarda daha çok eski yaşantısından bir parça yada yüzünde bir duygu görmek isterdim bana yalnızken yaptığı olayların hiç biri bana işlemedi.
Ben de buna bir örnek vereyim; soyunup suya girdiği sahne.
Bu sahne karakterle ilgili bir şey anlatmıyor. Tuvalet sahnesi karavanda yaşamasının zorluğunu gösteriyordu böyle 1-2 kısım daha vardı ama bunda hiçbir mana yok.
Bak karakter artık bunu yapabiliyor diyebileceğin bir sahne de değil
Bununla verebileceğin 2 mesaj var (özgürlük ve özgüven) karakter zaten bunlara sahipti
 
Ben de buna bir örnek vereyim; soyunup suya girdiği sahne.
Bu sahne karakterle ilgili bir şey anlatmıyor. Tuvalet sahnesi karavanda yaşamasının zorluğunu gösteriyordu böyle 1-2 kısım daha vardı ama bunda hiçbir mana yok.
Bak karakter artık bunu yapabiliyor diyebileceğin bir sahne de değil
Bununla verebileceğin 2 mesaj var (özgürlük ve özgüven) karakter zaten bunlara sahipti
Zaten o yüzden bana uyan bir yapım değil alışmışım vurdulu kırdılı flim izlemeye. Yoksa derinlemesine inersen bir sürü ayrıntı fark edersin.
 
Nomadland: Sessiz, sakin, huzur ve duygu dolu bir film. tüm o güzel sahnelere ludovico einaudi’nin eşsiz müzikleri eşlik etmişken seyir zevki daha da katlanıyor. Yas, inkar ve kaçış temalı belgeselimsi bir film, tüm vuruculuğunu gerçekçiliğinde barındıran sade bir anlatımı var hoşuma gitti. Ayrıca Fern'in Shakespeare'in 18.sonesini biraz daha değiştirerek evlilik yemini olarak kullandığı film da olmuş buyursunlar:

"değişir miyim seni bir yaz gününe?
çok daha güzelsin sen çok daha ince:
mayısın goncaları sert rüzgarlarla titrer,
yaz günleri kısa bir düş gibi gelir geçer:
.
.
.
Puanım8.5-9 arası / 10

Mank: Zor film. Trumbo filmini hatırlattı. Sınırlı bir alana hitap ediyor öncelikle senaryosu gereği. Normal bir David Fincher filmi değil kesinlikle. Gary Oldma ustanın Don Kişot uyarlaması yaptığı monoloğu da güzeldi. Puanım 7


Ma Rainey's Black Bottom: august wilson'ın bir oyunundan uyarlandığı yazısını okudum ve tamam dedim. Biraz oyunculukların sırtına binen filmlerden olmuş. viola davis ve chadwick boseman iyi iş çıkarmış. C.B. alır buradan ödül. Senaryo akışına baktığımda bu oyunculuklar fazla geliyor misal bana. Üstüne çalışılmamış bir senaryo. Oscar alınmak için yapılmış bir film tesiri uyandırıyor. Puanım 6.5-7 arası.
 
Mank (2020) flimini beğendim oyunculuklar konuşmalar gayet iyiydi alıntılar hoş ver yerindeydi güzel bir yapım olmuş. Beni rahatsız eden tek kısmı flimde çevrenin yapay olması örneğin ağaçların oralardan geçerken rüzgar sesi yada yapraklar hareket etmiyor ve bulutlar sabit duruyor. Ben çevrenin daha hareketli olmasını isterdim gerçi flimde geçen tarihle uyuştuğu içinde çevrenin yapısını durgun yapmışlardır diye düşünüyorum.

Puanım : 8.0 / 10
 
Ma Rainey's Black Bottom (2020) flimini beğenmedim müzikal bir flim olduğunu düşünürsek aralarda geçen müzik geçişleri kötüydü. Diğer olaylarda biraz mantıksız olmuş.

Puanım : 6.0
 
Son düzenleme:

Onagh

İzlemeyi seçtiğim ilk film Mank (2020) oldu. Net bir şekilde söyleyebilirim, son yıllarda izlediğim en iyi filmdi. Teatral filmleri hep sevmişimdir, özellikle filmde Shakespeare vari diyaloglarda kendimden geçtim bile diyebilirim. Hitap ettiği kitle biraz sınırlı evet, çünkü 1930-1940'lı yıllar sinemanın altın çağını yaşadığı, siyasi pek çok etkinin de ilk defa kullanıldığı en güzel yapımların çekildiği dönemler. O dönemi seven ve bilenler için de ayrıca büyük bir hazine. Sinemanın en büyük yapımcılarını, yönetmenlerini, oyuncularını ve çalışma yöntemlerini izlemek çok büyük bir keyifti. Gary Oldman çok büyük oynamış, Fincher iyi yönetmiş. Çok sevdiğim Tom Burke'i Orson Welles olarak izlemek ayrı bir zevk oldu. Keşke Welles'i daha çok görseydik diye düşündüm ama bir Herman Mankiewicz filmi olduğundan yetinmek zorunda kaldım. Zira Welles kendi başına ayrı film konusu.

Bu arada görüntü yönetmeni Erik Messerschmidt ve müzikler için de Trent Reznor ve Atticus Ross'a teşekkür etmek lazım. Özellikle Messerschmidt neredeyse tüm açıları öyle yakalamış ki bazı yerlerde Hitchcock tadı bile aldım.

Benim Puanım : 9.0
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Mank
Filmde tanıdığım Orson Welles, Aslan kükreyen yapımcı(MGM), Warner bros, Goebbels ve Hitler dışında kimse yoktu bu sebeple göndermeleri ve şakaları anlamadım ama yine de eğlendim.
İzlemeden önce depresyonda olan bir adam izleyeceğimi düşünüyordum Yurttaş Kane filminin yapım sürecinin belgeselini değil.
Orson welles kötü bir insan mı yoksa iyi bir insan mı tam anlayamasam da senaryoda o ve diğer 3 kişinin adının olmasına sinirlendim
Mayer karakteri bayağı eğlenceliydi, ilk göründüğü sahnedeki ''benim duygularım 3 noktadan gelir'' sözüne de katılıyorum.
Amanda Seyfried çok iyi oynamış kötü oynar diye düşünüyordum
Mank karakteri çok eğlenceli bir karakter olmuş J.Depp karakterlerine benziyordu
Boseman ortalama bir oyunculuk çıkarmışsa Oldman, Oscar'ı alır

Film o dönem olan olayları duymuş ve bilen bir insan için çok önemli ve güzel olabilir ama ben 19 yaşındayım ve filmde bana anlatılan dışında bir şey bilmiyorum bazı şeylerin cevabının olmamasını sevmedim mesela filmi yazmaya başladığı an o kazayı yaptığı zamanlardı ama kazayı filmin başına koymuşlar filmin sonuna gelince kazayı kimle yaptı? ,
nereye gidiyordu?, yıl kaçtı ? hepsini unuttum .

Bundan sonra bir Mank filmi izlerken Gary Oldman'i hatırlayıp mutlu olabilirim anlam veremediğim ama mutlu olduğum bir 2 saat yaşadım.
7.5/10


!düşüncelerimi film izlerken yazdım biraz karmaşık olmuş
 
Son düzenleme:

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık