"Maddenin Sakımı Kanunu:“hiç bir maddenin yoktan var, vardan da yok olmayacağını ancak şekil değiştireceğini belirtir”
Lavoisier'in madde kanunundan yola çıkarak yorum yaptım, senin dediğin gibiyse zaten yine benim dediğim olaya çıkıyor. Yoktan var olamayacağı söylenip aynı zamanda evrende bazı dalgalanmalar sonucu maddenin oluşması çelişmiyor mu bu kanunla?
https://evrimagaci.org/kuantum-dalgalanma-enerji-yoktan-var-olabilir-mi-2894 Bu makalede bu dalganın oluşturduğu maddeler için "İlk olarak, fiziğin temel ilkelerini ihlal edebilmektedirler" diyor (Kuantum fiziği zaten bunun için var ama yine de kuantum fiziği bana hep fantastik kurguya dayalı şeyler gibi geliyor). Uzay bilimi simulasyondan öteye gidemez bence. Uzayı gözlemlediklerini söylemelerinin hepsi teorik bilgi, teleskopla gözlemleme veya süper bilgisayarlar üzerinden geliştirdikleri algoritmalar temelli bir uzay anlayışımız var. Daha yeni yeni marsı keşfediyoruz ama ona rağmen bilmem kaç milyar yıl öncesi hayata dair simulasyon oluşturup, net bilgiymiş gibi bunun üzerinden kurgu yapıyorlar. Mesela altını çizdiğim şeyin geçerliliği nedir? bir 100 yıl sonra aynı şeyleri söyleyecek mi bilim? Yoksa kendi söylediğini inkar mı edecek? Eğer dediğim gibi bir Tanrısal bir varlık varsa bu boyut kavramları, zaman kavramları vs.. hepsinin anlamı kalmıyor, çünkü onlar da yaratılmış bir varlık oluyor. Neyse konu baya saptı, ama karanlığı anlamak için bu temel yasalar üzerinden yola çıktığım için buralara kadar geldi konu
neyse son yazım olsun.
, aslinda arkadasin sorusu, gece gokyuzu neden karanlik paradoksu sorusunun az farkli hali
