Şimdi ben kılıç kullanmayı bilmeyen biriyim ama bir gün Enma’yı buluyorum bir yerde ve elime alıp kullanmaya çalışıyorum ne olur? Tengu’nun dediği şey olur, bayılırım. Hadi kılıç kullanmayı biliyorum ama potansiyelim zayıf o zaman ne olur? Yine bayılırım. Beleş p.up’ın-beleş gücün tanımı şu olmalı; hiçbir çaba sarf etmeden aldığın şey sana direkt güç verecek. Yani o şeye zaman harcamana gerek yok.
Şimdi ben az çok dövüş biliyorum kendi çapımda ve germa’nın bir Suitini buldum ve kullanacağım ne olur? En fazla çok az bir alışma süreci yaşarım. Suit de çok çaba sarf etmeme gerek olacak bir şey yok. Teknolojik bir alet ve benim yerime hız güç korunma ve hatta görünmezlik veriyor bana oh misss.
Şimdi ben bir çocuğum. Ne dövüş bilirim ne başka bir şey ve bir gün bir şeytan meyvesi buldum yedim. Ne olur? Hiçbir şey. Meyvenin gücü ile büyür ve ona göre kendimi geliştiririm. Hatta meyvenin yapısına göre alır başımı giderim misss.
Şimdi şöyle bakınca hangisi daha rahat ve beleş gözüküyor? Zoro eğer bugün bu kılıcı alıp kullanabiliyorsa bunu zamanında harcadığı çabaya borçlu. Herkes yatarken sabah akşam durmadan yaptığı antrenmanlara borçlu. Ve tabi ki içinde ki muhteşem potansiyele borçlu.
Ben yine de Luffy’nin de beleşe konduğunu söylemeyeceğim çünkü düz mantık düşünmüyorum. Sonuçta adam uğraştı. Ama bu meyvenin de zamanında çok avantajını gördü. Kafadan Enel olayı var. Zoro’nun kılıçları belki kırılmıyor ama Mihawk dan yara alıp az kalsın ölmesini de engelleyecek bir avantaj sağlamıyor. Yani kısacası Zoro beleşe falan konmadı. Haketti. Öyle ya da böyle Enma karşılığında bir efsanenin kılıcını verdi. O kadar çabayı boşa sayıp; “Zoro beleşe kondu” demek bence haksızlık.