Hadi ayrıntılı değerlendireyim madem
Trafalgar D. Water Law: İki yıl önce karşımıza çıkıp malum üçlü ile çizildiğinde bu adamda iş var dedik. İki yıl sonra Punk Hazard'da okuyucuya verdiği izlenim iki yıl öncesinden farklı değildi. Hatta daha da ağır bir hava veriyordu. Smoker'ı zorlanmadan yenmesi, tavırları vs. her şey güzel gidiyordu. Ta ki Dressrosa'ya gelene kadar!
D. olduğunu öğrendiğimizde beklentileri daha da yükselten Law, benim açımdan hayal kırıklığı sayılan bazı davranışlar sergiledi ve Green Bit köprüsünde Mingo ile karşılaşmasında varlık gösteremeyişi bu hayal kırıklıklarını güç anlamında da artırdı.
Öncelikle, kendisi de bir D. olmasına rağmen yıllar yılı yanıp tutuştuğu, dilinden düşürmediği Mingo'dan intikam alma planını başkalarının kollarına bırakarak sanki kendisi bir D. değilmiş gibi ''
D. ler kesinlikle bir fırtına koparacak'' diyerek kendisini adeta kendisi dışlamış bir tavır sergiledi. Söz konusu intikamını Luffy'ye bıraktı. Madem intikam diyorsun, Corazon diyorsun, neden yaşama amacın olan bu işi başkalarına bırakıyorsun ? Bu bana göre
irade yönünden bir eksiklik. Bu zamana kadar karşımıza çıkan D. lerin hiçbiri hayal kırıklığı yaratan davranışlar sergilemedi.(kötü olanlar hariç)
- Saul öleceğini bile bile Robin'e yardım etti.
- Rouge Ace'i aylarca fazladan karnında taşıdı.
Adeta iradenin sembolleri olarak karşımıza çıkan D. ler içinde kendisine yakışmayan davranışlar sergiledi Law. Corazon'un kemikleri sızlıyordur eminim.
Güç yönünden değerlendirecek olursam.. Luffy'ye denk görülen bu arkadaş tek başına Mingo'ya sadece çizik atabildi. En önemli saldırılarından biri olan gamma knife'ı bile Luffy sayesinde yapabildi. Mingo'nun elinde adeta oyuncak oldu.
Tüm bu izlenimler neticesinde, Luffy bile Dressrosa'da Mingo seviyesinde değil iken Law'ın Mingo seviyesinde olabilmesi için 2 power up gerekir. Mingo'dan sonra amiralliğe iki basamak olduğunu düşünürsek zaten seri muhtemelen son bulacak ve Law seriyi
amiral olarak tamamlayacaktır. Beyazsakal gibi bir efsane ile Law'ı bir tutmak Beyazsakal'a hakaret olur. Hem karakter ve irade hem de güç açısından. Tayfası sirk kaçkınlarını andıran bir kaptan olması da cabası. Rica edicim, böyle şeyleri ağzınıza almayın. Law, Beyazsakal'ın bıyığının teli olamaz
Eustass Kidd: Hakkında söylenecek çok şey yok maalesef. Mangaka bir türlü gücünü ve yeteneğini tam olarak göstermedi. Ancak iki yıl öncesinde ödülünün Luffy'den bile fazla olması, hedeflerinin büyüklüğü (her ne kadar gerçekleştiremese de), tayfasının özenle çizilen tek nova tayfası olması gibi sebeplerle Law'dan daha büyük bir potansiyele ve ağırlığa sahip olduğu aşikar. Bir yonkounun ne kadar güçlü olduğunu bildiği halde yine de geri adım atmamasıyla ve bunun diyetini kolunu kaybetmekle ödemesiyle, yine karşısına yonkouların en güçlüsü olarak adlandırılan adam çıkmasına ve yine yenileceğini bilmesine rağmen geri adım atmamasıyla adamlığını, karakterini ve iradesini ortaya koyan, başkaları gibi ''Kaido-sama'' çekmeyen, intikamını başkalarının eline bırakmayan bir adam Kid. İşte bu adam yonkou olur arkadaş! En azından o izlenim, o kumaş var. Tayfası da kendisini ileriye taşıyacak ölçüde özenle oluşturulmuş. Her türlü Law'dan güçlü olacaktır
Basile Hawkins: Yeteneğini güzel (daha çok savunma ağırlıklı), saldırı gücü ve dourikisini eksik bulmuşumdur hep. En azından bana bıraktığı izlenim bu yönde. Seri sonunda Mingo kadar güçlü olabilir.
Sabo: Karaktersizin önde gideni. Hiç sevmem. Kısaca değinip geçeyim. Seri sonunda amiral alır belki. Yonkoudan güçsüz, amiralden güçlü olabilir.
Rob Lucci: Mangakanın zaman atlaması sonrası kendisine çizdiği profil herkesi şaşırtacak derecede yüksek oldu. Seri sonunda
amiral olabilecek kaliteye sahip bir adam Lucci
Coby: Bu çocuk gerçekten çalışkan ve potansiyel sahibi. -1500 dourikiden amiral olmak kolay değil sonuçta
Görmek için sabırsızlandığım kişilerden. Seri başında hayalini haykırmasıyla o seviyeye geleceğini garantiledi zaten. Amiral olur. Muhtemelen de filo amirali
Cavendish: Herhangi bir önemli olayda adı duyulmamasına rağmen, ailesi-soyu- sopu ünlü olmamasına rağmen, hükumete karşı ciddi ve doğrudan bir tehdit oluşturmamasına rağmen (bizimkiler gibi), bir supernova olmamasına rağmen, ahım şahım bir ekibi olmamasına rağmen
330 milyon ödül almayı başarmış, serideki tek kişi! Bu novaların bile çoğundan daha fazla ödül almış demek ki sırf bu bile sıradan bir karakter olmadığının kanıtı bence. Yukarıda saydığım tüm etmenlerden uzak olup bu ödülü almış olması düşündürücü gerçekten.
Hakuba gibi şeytani bir gücü var ve bu gücü şu an kontrol edemiyor. Serinin şimdiye kadar görülen en hızlı karakteri. Hakubayı kontrol etmeyi başarırsa Mingo'dan güçlü, amiralden 1 tık güçsüz olabilir. Belki de amiral olabilir. Bakıcaz, görücez.
Zoro: En sevdiğimi en sona bırakırım
Serideki bir çok efsane anın sahibi. Başta iradesiyle kendisine hayran bırakan ve bu irade doğrultusunda gücü sınır tanımayan adam Roronoa Zoro
Hiçbir şeye değil sadece hedefine bakarak bile bu adamın amiral üstü bir güç olacağı garanti. Seride sayılı karakterde bulunan ''EN'' ünvanına sahip olacak. Yine bu da ankette yer alan rakiplerine 1 adım fark atacak özelliklerinden biri. Kendisini bekleyen bir çok p-up var. Atası Ryuuma gibi ''tek rakibi yine kendisi'', savaşçı ruhu ile nam yapmış bir efsane. Yazılacak çok şey var ama çok da şaabmıcam
En az
yonkoular kadar güçlü olacaktır
Edit: Bu arada
@Shakky, ''En yüksek potansiyele sahip kişi'' anketi var. Senin konuyla aynı kapıya çıkıyor aslında ama dediğim gibi en azından farklı isimler ve yaş sınırlamasıyla değişik. Ziyanı yok şahsım adına. Eline sağlık.