Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Yaşadığınız Paranormal Olaylar

Bu Konuda Düşünceleriniz Neler?

  • Paranormal olaylar gerçek olabilir.

    Kullanılan: 27 17.2%
  • Paranormal olaylar gerçektir.

    Kullanılan: 23 14.6%
  • Hayır hiçbiri gerçek değil.

    Kullanılan: 30 19.1%
  • Her şeyin bir açıklaması vardır.

    Kullanılan: 38 24.2%
  • Bir şeyler olduğu kesin ama ne olduğunu bilmiyorum.

    Kullanılan: 11 7.0%
  • Net bir fikrim yok.

    Kullanılan: 12 7.6%
  • İlgilenmiyorum.

    Kullanılan: 16 10.2%

  • Kullanılan toplam oy
    157
Bir tane daha var bende ama bayağı korkunç. :(


Ben daha 2-3 yaşlarında falanmışım. Annem beni uyutup içeriye uyumaya gitmiş. Babama da yiyecek bir şey hazırlamış yer sofrası gibi tahta bir şeyin üstüne, geç gelecekmiş çünkü. Ondan sonra annem uyuduğu sırada birinin fısıldamasını duyar gibi olmuş. Etrafına bakmaya korkmuş o yüzden yorganı çekmiş üstüne doğru. Birkaç saniye sonra yorganın yavaş yavaş aşağı doğru kaydığını fark etmiş. Biri çekiyormuş gibi. Korkudan nas felak ne var ne yok yardırırken benim ağlama sesimi duymuş. O anın korkusuyla koşmuş içeriye, ışığı açmış ben böyle kıpkırmızıyım falan ama olan hiçbir şey yok. Sonra fark etmiş ki babam için hazırladığı yemekler yenmiş. Yerinde hiçbir şey yok. :D Birkaç saat sonra gelen babamla birlikte doğrulanıyor bu hikaye, babam hiç eve uğramamış yani. :/ Creepy sh*t.
 
Sana çok derinden saygı duyuyorum... özellikle de o teyzeyle asansöre binmen efsane bir olay... ben şunları yaşasaydım gider karşı büyü öğrenirdim sjjsjssj ayrıca inceden inceden tırsmaya da başladım güle güle uyku... jsjssjjs
Düşünsene gece 3 uyanmışsın sebepsiz yere ve baktığın yerde kırmızı gözlü bişi sana bakıyor ? Güzel olmaz mıydı :rolleyes:
 
Ben de bir tane ürkütücümsü bir olay anlatayım. Evde yalnız yaşıyordum. Bir gece yatmak üzereyken bir şeyin duvardan kayarak düştüğü sesini duydum. Bayağı netti ve yakından gelmişti. Evin içindendi yani. Zaten el kadar daire. Sesi duyunca ne düştü diye evi aradım taradım. Bir şey bulamadım. Sonra aklıma garip düşünceler geldi. Eve biri mi girdi, tuvalette mi saklanıyor falan diye. Tabi baktım kimse yoktu. Evi baya tekrar tekrar dolandım. Ne düştü hiçbir zaman bulamadım.
 
Paranormal olaylar olduğuna inanıyorum ama her yaşananın, duyulanın vs. paranormal olması gerekmiyor tabii ki. Psikolojik olabilir, yanlış anlaşılma olabilir... birçok sebebi olabilir. Ben inançlı bir insan olarak, cinlerin varlığına inanıyorum. Kur'an'a inanıyorsam, cinlere de inanmak zorundayım zaten. Ama dediğim gibi; bu yaşanılanların hangisi cinlerden kaynaklıdır, hangisi değildir; orasını Allah bilir. Ben buraya cin gördüm diye yazarım, birisi çıkar der ki; rüya görmüşsün ya da psikolojik bir sıkıntıdır. Buna verecek bir cevap yok haliyle. İnanç meselesi sonuçta. Neyse, çok uzatmayayım ama bunu şunun için yazdım; aşağıda yazacağım ve kendi başımdan geçen olayların, rüya olmadığına, gerçekten cinlerle alakalı olduğuna ben eminim. Öyleyse hikayelere geçeyim. Bazıları başımdan geçen olaylar, bazıları da güvenilir kaynaklardan duyduğum olaylar.

Hikaye 1 (Bizzat Yaşadım.)

1.GECE
Yıllar yıllar öncesi. İlkokula gidiyorum ama tam olarak kaça gittiğimi ve yaşımı hatırlamıyorum. Çocuğum yani kısaca. Eski evimiz. Benden 10 yaş büyük ağabeyimle aynı küçük odayı paylaşıyoruz. Ranza var odada; ağabeyim üstte yatıyor, ben altta yatıyorum. Gecelerden bir gece. Uyandım. Sonra uyumak maksadıyla gözümü kapattım. Gözümü kapatır kapatmaz, bir ses duydum. Ses odadaki gardıroptan geliyordu. Ama içinden değil. Sanki birisi gardırobun kapağına tıklatıyor. Tam üç kere. Tık, tık, tık. Sesi duyar duymaz gözümü açtım. Gardırop, tam olarak yatağımın karşısındaki duvara yan bir şekilde dayalı. Odanın küçük olduğunu söylemiştim zaten. Arada 2-3 adım mesafe var. Gözümü açtığımda gördüğüm manzara şu; ağabeyim, gardırobun yanında dikiliyor. Gözlerini sabit bir şekilde bana dikmiş ve hiç kırpmıyor bile. Hiçbir yeri hareket etmiyor. Üstünde de kot pantolon, tişört falan var. Öyle pijama falan yok yani. Ben bir korkuyla fırladım yattığım yerden. Oturur pozisyona geçtim. Gözüm hala ağabeyimde ve hala en ufak bir hareket yok. Şimdi burada ne var, diyeceksiniz. ''Ağabeyin sana bir şaka yapmış ya da uyurgezermiş,'' falan. Sıkıntı şurada; korkum gittikçe artıyor, bir yandan; ''Anneeee,'' diye bağırıyor, bir yandan ayağıma terlik giymeye çalışıyorum. (Çünkü yerde halılar yok ve yerler kirli. Annem çok titiz bir kadındır ve bizi de öyle yetiştirdi. O yaşta, o haldeyken bile temizliğe dikkat ediyorum. :flaugh: ) Sonra terliği giyip ayağa kalkıyorum ve odadan koşarak çıkıyorum. Odadan çıktığımda salona girmiş oluyorum. Odamız, salonun bir iç odası gibiydi. Koridorla falan ayrılmıyordu. Salona çıkar çıkmaz, koşarak gelen annemle karşılaştım. ''N'oldu,'' falan dedi. Ben bir şey söyleyemedim ama korktuğum çok belli. Annem kabus falan gördüğümü düşünerek bana sarılarak odama geri götürdü. Yani odamdan çıkmam ile odama geri girmem arası 5-10 saniye falan. Odaya girerken korkuyla içeriye baktım. Önce açıdan dolayı ranzada, yerinde uyuyan ağabeyimi gördüm. Üstünde bahsettiğim kıyafetler yok. Gecelikleri var. Sonra odaya girince kafamı çevirdim ve gardırop tarafına baktım, kimse yok. Annem beni yatırdı ve ben uyuyana kadar başımda bekledi. Canım annem.

O gece başka bir şey olmadı ama olay burada bitmiyor. Bu sadece ilk kısmıydı.

2.GECE
Bu olaydan bir süre sonra benden 5 yaş büyük kuzenime olayı anlattım. Bana cin gördüğümü ve bir daha görürsem besmele çekmem gerektiğini söyledi. O zamana kadar ben cin gördüğümün falan farkında değilim. Sadece korkmuştum. Besmele çekmeyi falan da bilmiyorum. Neyse, öğretti bana; ''Euzu billahi mineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim diyeceksin,'' dedi. (Anlamı da şu; ''Kovulmuş şeytanın şerrinden, Rahman ve Rahim olan Allah'a sığınırım.'')
Bunu ben ezberledim. Ezberlememin de üstünden bir süre geçti. Yaklaşık 1-2 ay kadar. Bir gece yine ranzada yatıyorum. Herkes uyuyor. Ben de uyuyorum. Uyandım. Gözümü açtığımda, odada birinin olduğunu fark ettim. Bir kız. Ve tanıdığım bir kız. O zamanlar sınıfımdaki bir kız arkadaşımın küçük kardeşi. O da bizimle aynı okuldaydı, arada gelip giderdi sınıfa. Birkaç kere gördüğüm için tanıyorum yani. Hiçbir sohbetim falan yok, adını falan da bilmiyorum. Kız, ranzanın biraz önünde, üstünde okul üniforması, suratında kocaman ve biraz ürkütücü bir gülücükle, kafasını kaldırmış, ranzanın üstünde yatan ağabeyime doğru bakıyor. Ve tabii yine en ufak kıpırdama, göz kırpması vs. yok. Yine hemen korkuyla doğruldum yattığım yerden. Gözümü hiç ayırmıyorum. O an aklıma kuzenimin öğrettiği şey geldi. Besmele çekmem gerektiğini hatırladım. Hatırladım ama inanın ağzımı hiç açamadım. Dudaklarım kıpırdamıyor bile korkudan. İçinizden konuşursunuz ya, hani dilinizi oynatmadan kendi kendinize söylenirsiniz. İşte o şekilde, kıza doğru bakarak; ''Bismillah,'' diyebildim sadece. İçimden bile olsa uzun halini söyleyemedim korkudan.:flaugh: ''Bismillah,'' dememle birlikte gördüğüm manzara aynen şu; kız, başının tam tepesinden başladı, ayaklarının altına kadar bir toz haline geldi. Ama zaman içinde, kısım kısım oldu bu. Bir anda toza dönüşmedi. Sonra o tozun havalandığını ve yatağımın tam yanında duran penceren dışarı çıktığını gördüm. Gözümle anbean takip ettim.

O gece de bu olayla bitti. Sabaha kadar uyuyamadım falan ama başka bir şey de olmadı. Ancak bağlantılı bir gece daha vardı.

3.GECE
Yine olaydan bir süre sonra, bir gece rüya gördüm. Rüyamda, bir pencerenin camından dışarıyı seyrediyorum. Bir anda, tam dibimden hiç tanımadığım bir adam kafasını uzatıyor ve o da dışarıya bakıyor. Suratımın tam dibinde birden bitiyor ama. Ben çok korkuyorum rüyamda. O korkuyla da uyandım zaten. Tabii asıl olay rüya değil. :flaugh: Rüyadan uyandığımda, üstümdeki yorganı uyurken tekmeleyerek açtığımı fark ettim. Ayaklarım falan açıkta yani. Yorgana doğru bakayım derken bir şey fark ettim. Ayaklarımın yanında, benim sırt tarafımdan uzanan bir 3.ayak var. Ben sol tarafıma doğru meyilli yatıyorum, o ayak da arka tarafımdan uzanıyor yani. Ve o 3.ayakta, siyah bir çorap var ya da ayağın kendisi simsiyah.Yani, rüyamda sağ arka tarafımdan bir kafanın uzanması gibi, uyandığımda da sağ arka tarafımdan bir ayak uzandığını gördüm. Bu sefer çok korkmadım. Yine içimden; ''Bismillah,'' dedim. Onu dememle birlikte, tıpkı kızda olduğu gibi, o yabancı ayak, en tepeden toz olmaya başladı ve aşağı doğru giderek tamamen toz oldu. Sonra o toz, uçarak aynı camdan dışarı çıktı. Ben de, yorganımı üstüme çektim ve hiçbir şey olmamış gibi, huzurla uyudum. Çünkü alışmıştım artık. O gece, bu bağlantılı olayların son gecesiydi.

Aslında başka hikayeler de anlatacaktım ama yazı çok uzun oldu. Şimdilik burada bırakıyorum. Diğerlerini başka zaman yazarım. Bir tane bizzat ağabeyimin yaşadığı olay var, bir tane de babaannemin rahmetli babasının yaşadığı ve babaannemin bize anlattığı bir olay var. İkisi de sağlam olaylar. :flaugh: @Perona Son yazdığın çok sağlamdı. :flaugh:
Bu beni gerdi. Düz bildiğin hepsini göz ucuyla okudum korkudan Roronoa zoro buraların piri dağılın
 
Paranormal olaylar olduğuna inanıyorum ama her yaşananın, duyulanın vs. paranormal olması gerekmiyor tabii ki. Psikolojik olabilir, yanlış anlaşılma olabilir... birçok sebebi olabilir. Ben inançlı bir insan olarak, cinlerin varlığına inanıyorum. Kur'an'a inanıyorsam, cinlere de inanmak zorundayım zaten. Ama dediğim gibi; bu yaşanılanların hangisi cinlerden kaynaklıdır, hangisi değildir; orasını Allah bilir. Ben buraya cin gördüm diye yazarım, birisi çıkar der ki; rüya görmüşsün ya da psikolojik bir sıkıntıdır. Buna verecek bir cevap yok haliyle. İnanç meselesi sonuçta. Neyse, çok uzatmayayım ama bunu şunun için yazdım; aşağıda yazacağım ve kendi başımdan geçen olayların, rüya olmadığına, gerçekten cinlerle alakalı olduğuna ben eminim. Öyleyse hikayelere geçeyim. Bazıları başımdan geçen olaylar, bazıları da güvenilir kaynaklardan duyduğum olaylar.

Hikaye 1 (Bizzat Yaşadım.)

1.GECE
Yıllar yıllar öncesi. İlkokula gidiyorum ama tam olarak kaça gittiğimi ve yaşımı hatırlamıyorum. Çocuğum yani kısaca. Eski evimiz. Benden 10 yaş büyük ağabeyimle aynı küçük odayı paylaşıyoruz. Ranza var odada; ağabeyim üstte yatıyor, ben altta yatıyorum. Gecelerden bir gece. Uyandım. Sonra uyumak maksadıyla gözümü kapattım. Gözümü kapatır kapatmaz, bir ses duydum. Ses odadaki gardıroptan geliyordu. Ama içinden değil. Sanki birisi gardırobun kapağına tıklatıyor. Tam üç kere. Tık, tık, tık. Sesi duyar duymaz gözümü açtım. Gardırop, tam olarak yatağımın karşısındaki duvara yan bir şekilde dayalı. Odanın küçük olduğunu söylemiştim zaten. Arada 2-3 adım mesafe var. Gözümü açtığımda gördüğüm manzara şu; ağabeyim, gardırobun yanında dikiliyor. Gözlerini sabit bir şekilde bana dikmiş ve hiç kırpmıyor bile. Hiçbir yeri hareket etmiyor. Üstünde de kot pantolon, tişört falan var. Öyle pijama falan yok yani. Ben bir korkuyla fırladım yattığım yerden. Oturur pozisyona geçtim. Gözüm hala ağabeyimde ve hala en ufak bir hareket yok. Şimdi burada ne var, diyeceksiniz. ''Ağabeyin sana bir şaka yapmış ya da uyurgezermiş,'' falan. Sıkıntı şurada; korkum gittikçe artıyor, bir yandan; ''Anneeee,'' diye bağırıyor, bir yandan ayağıma terlik giymeye çalışıyorum. (Çünkü yerde halılar yok ve yerler kirli. Annem çok titiz bir kadındır ve bizi de öyle yetiştirdi. O yaşta, o haldeyken bile temizliğe dikkat ediyorum. :flaugh: ) Sonra terliği giyip ayağa kalkıyorum ve odadan koşarak çıkıyorum. Odadan çıktığımda salona girmiş oluyorum. Odamız, salonun bir iç odası gibiydi. Koridorla falan ayrılmıyordu. Salona çıkar çıkmaz, koşarak gelen annemle karşılaştım. ''N'oldu,'' falan dedi. Ben bir şey söyleyemedim ama korktuğum çok belli. Annem kabus falan gördüğümü düşünerek bana sarılarak odama geri götürdü. Yani odamdan çıkmam ile odama geri girmem arası 5-10 saniye falan. Odaya girerken korkuyla içeriye baktım. Önce açıdan dolayı ranzada, yerinde uyuyan ağabeyimi gördüm. Üstünde bahsettiğim kıyafetler yok. Gecelikleri var. Sonra odaya girince kafamı çevirdim ve gardırop tarafına baktım, kimse yok. Annem beni yatırdı ve ben uyuyana kadar başımda bekledi. Canım annem.

O gece başka bir şey olmadı ama olay burada bitmiyor. Bu sadece ilk kısmıydı.

2.GECE
Bu olaydan bir süre sonra benden 5 yaş büyük kuzenime olayı anlattım. Bana cin gördüğümü ve bir daha görürsem besmele çekmem gerektiğini söyledi. O zamana kadar ben cin gördüğümün falan farkında değilim. Sadece korkmuştum. Besmele çekmeyi falan da bilmiyorum. Neyse, öğretti bana; ''Euzu billahi mineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim diyeceksin,'' dedi. (Anlamı da şu; ''Kovulmuş şeytanın şerrinden, Rahman ve Rahim olan Allah'a sığınırım.'')
Bunu ben ezberledim. Ezberlememin de üstünden bir süre geçti. Yaklaşık 1-2 ay kadar. Bir gece yine ranzada yatıyorum. Herkes uyuyor. Ben de uyuyorum. Uyandım. Gözümü açtığımda, odada birinin olduğunu fark ettim. Bir kız. Ve tanıdığım bir kız. O zamanlar sınıfımdaki bir kız arkadaşımın küçük kardeşi. O da bizimle aynı okuldaydı, arada gelip giderdi sınıfa. Birkaç kere gördüğüm için tanıyorum yani. Hiçbir sohbetim falan yok, adını falan da bilmiyorum. Kız, ranzanın biraz önünde, üstünde okul üniforması, suratında kocaman ve biraz ürkütücü bir gülücükle, kafasını kaldırmış, ranzanın üstünde yatan ağabeyime doğru bakıyor. Ve tabii yine en ufak kıpırdama, göz kırpması vs. yok. Yine hemen korkuyla doğruldum yattığım yerden. Gözümü hiç ayırmıyorum. O an aklıma kuzenimin öğrettiği şey geldi. Besmele çekmem gerektiğini hatırladım. Hatırladım ama inanın ağzımı hiç açamadım. Dudaklarım kıpırdamıyor bile korkudan. İçinizden konuşursunuz ya, hani dilinizi oynatmadan kendi kendinize söylenirsiniz. İşte o şekilde, kıza doğru bakarak; ''Bismillah,'' diyebildim sadece. İçimden bile olsa uzun halini söyleyemedim korkudan.:flaugh: ''Bismillah,'' dememle birlikte gördüğüm manzara aynen şu; kız, başının tam tepesinden başladı, ayaklarının altına kadar bir toz haline geldi. Ama zaman içinde, kısım kısım oldu bu. Bir anda toza dönüşmedi. Sonra o tozun havalandığını ve yatağımın tam yanında duran penceren dışarı çıktığını gördüm. Gözümle anbean takip ettim.

O gece de bu olayla bitti. Sabaha kadar uyuyamadım falan ama başka bir şey de olmadı. Ancak bağlantılı bir gece daha vardı.

3.GECE
Yine olaydan bir süre sonra, bir gece rüya gördüm. Rüyamda, bir pencerenin camından dışarıyı seyrediyorum. Bir anda, tam dibimden hiç tanımadığım bir adam kafasını uzatıyor ve o da dışarıya bakıyor. Suratımın tam dibinde birden bitiyor ama. Ben çok korkuyorum rüyamda. O korkuyla da uyandım zaten. Tabii asıl olay rüya değil. :flaugh: Rüyadan uyandığımda, üstümdeki yorganı uyurken tekmeleyerek açtığımı fark ettim. Ayaklarım falan açıkta yani. Yorgana doğru bakayım derken bir şey fark ettim. Ayaklarımın yanında, benim sırt tarafımdan uzanan bir 3.ayak var. Ben sol tarafıma doğru meyilli yatıyorum, o ayak da arka tarafımdan uzanıyor yani. Ve o 3.ayakta, siyah bir çorap var ya da ayağın kendisi simsiyah.Yani, rüyamda sağ arka tarafımdan bir kafanın uzanması gibi, uyandığımda da sağ arka tarafımdan bir ayak uzandığını gördüm. Bu sefer çok korkmadım. Yine içimden; ''Bismillah,'' dedim. Onu dememle birlikte, tıpkı kızda olduğu gibi, o yabancı ayak, en tepeden toz olmaya başladı ve aşağı doğru giderek tamamen toz oldu. Sonra o toz, uçarak aynı camdan dışarı çıktı. Ben de, yorganımı üstüme çektim ve hiçbir şey olmamış gibi, huzurla uyudum. Çünkü alışmıştım artık. O gece, bu bağlantılı olayların son gecesiydi.

Aslında başka hikayeler de anlatacaktım ama yazı çok uzun oldu. Şimdilik burada bırakıyorum. Diğerlerini başka zaman yazarım. Bir tane bizzat ağabeyimin yaşadığı olay var, bir tane de babaannemin rahmetli babasının yaşadığı ve babaannemin bize anlattığı bir olay var. İkisi de sağlam olaylar. :flaugh: @Perona Son yazdığın çok sağlamdı. :flaugh:
İyiki beklentiyi yüksek tutmuşum.Kesinlikle değdi :respect:
 
Paranormal olaylar olduğuna inanıyorum ama her yaşananın, duyulanın vs. paranormal olması gerekmiyor tabii ki. Psikolojik olabilir, yanlış anlaşılma olabilir... birçok sebebi olabilir. Ben inançlı bir insan olarak, cinlerin varlığına inanıyorum. Kur'an'a inanıyorsam, cinlere de inanmak zorundayım zaten. Ama dediğim gibi; bu yaşanılanların hangisi cinlerden kaynaklıdır, hangisi değildir; orasını Allah bilir. Ben buraya cin gördüm diye yazarım, birisi çıkar der ki; rüya görmüşsün ya da psikolojik bir sıkıntıdır. Buna verecek bir cevap yok haliyle. İnanç meselesi sonuçta. Neyse, çok uzatmayayım ama bunu şunun için yazdım; aşağıda yazacağım ve kendi başımdan geçen olayların, rüya olmadığına, gerçekten cinlerle alakalı olduğuna ben eminim. Öyleyse hikayelere geçeyim. Bazıları başımdan geçen olaylar, bazıları da güvenilir kaynaklardan duyduğum olaylar.

Hikaye 1 (Bizzat Yaşadım.)

1.GECE
Yıllar yıllar öncesi. İlkokula gidiyorum ama tam olarak kaça gittiğimi ve yaşımı hatırlamıyorum. Çocuğum yani kısaca. Eski evimiz. Benden 10 yaş büyük ağabeyimle aynı küçük odayı paylaşıyoruz. Ranza var odada; ağabeyim üstte yatıyor, ben altta yatıyorum. Gecelerden bir gece. Uyandım. Sonra uyumak maksadıyla gözümü kapattım. Gözümü kapatır kapatmaz, bir ses duydum. Ses odadaki gardıroptan geliyordu. Ama içinden değil. Sanki birisi gardırobun kapağına tıklatıyor. Tam üç kere. Tık, tık, tık. Sesi duyar duymaz gözümü açtım. Gardırop, tam olarak yatağımın karşısındaki duvara yan bir şekilde dayalı. Odanın küçük olduğunu söylemiştim zaten. Arada 2-3 adım mesafe var. Gözümü açtığımda gördüğüm manzara şu; ağabeyim, gardırobun yanında dikiliyor. Gözlerini sabit bir şekilde bana dikmiş ve hiç kırpmıyor bile. Hiçbir yeri hareket etmiyor. Üstünde de kot pantolon, tişört falan var. Öyle pijama falan yok yani. Ben bir korkuyla fırladım yattığım yerden. Oturur pozisyona geçtim. Gözüm hala ağabeyimde ve hala en ufak bir hareket yok. Şimdi burada ne var, diyeceksiniz. ''Ağabeyin sana bir şaka yapmış ya da uyurgezermiş,'' falan. Sıkıntı şurada; korkum gittikçe artıyor, bir yandan; ''Anneeee,'' diye bağırıyor, bir yandan ayağıma terlik giymeye çalışıyorum. (Çünkü yerde halılar yok ve yerler kirli. Annem çok titiz bir kadındır ve bizi de öyle yetiştirdi. O yaşta, o haldeyken bile temizliğe dikkat ediyorum. :flaugh: ) Sonra terliği giyip ayağa kalkıyorum ve odadan koşarak çıkıyorum. Odadan çıktığımda salona girmiş oluyorum. Odamız, salonun bir iç odası gibiydi. Koridorla falan ayrılmıyordu. Salona çıkar çıkmaz, koşarak gelen annemle karşılaştım. ''N'oldu,'' falan dedi. Ben bir şey söyleyemedim ama korktuğum çok belli. Annem kabus falan gördüğümü düşünerek bana sarılarak odama geri götürdü. Yani odamdan çıkmam ile odama geri girmem arası 5-10 saniye falan. Odaya girerken korkuyla içeriye baktım. Önce açıdan dolayı ranzada, yerinde uyuyan ağabeyimi gördüm. Üstünde bahsettiğim kıyafetler yok. Gecelikleri var. Sonra odaya girince kafamı çevirdim ve gardırop tarafına baktım, kimse yok. Annem beni yatırdı ve ben uyuyana kadar başımda bekledi. Canım annem.

O gece başka bir şey olmadı ama olay burada bitmiyor. Bu sadece ilk kısmıydı.

2.GECE
Bu olaydan bir süre sonra benden 5 yaş büyük kuzenime olayı anlattım. Bana cin gördüğümü ve bir daha görürsem besmele çekmem gerektiğini söyledi. O zamana kadar ben cin gördüğümün falan farkında değilim. Sadece korkmuştum. Besmele çekmeyi falan da bilmiyorum. Neyse, öğretti bana; ''Euzu billahi mineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim diyeceksin,'' dedi. (Anlamı da şu; ''Kovulmuş şeytanın şerrinden, Rahman ve Rahim olan Allah'a sığınırım.'')
Bunu ben ezberledim. Ezberlememin de üstünden bir süre geçti. Yaklaşık 1-2 ay kadar. Bir gece yine ranzada yatıyorum. Herkes uyuyor. Ben de uyuyorum. Uyandım. Gözümü açtığımda, odada birinin olduğunu fark ettim. Bir kız. Ve tanıdığım bir kız. O zamanlar sınıfımdaki bir kız arkadaşımın küçük kardeşi. O da bizimle aynı okuldaydı, arada gelip giderdi sınıfa. Birkaç kere gördüğüm için tanıyorum yani. Hiçbir sohbetim falan yok, adını falan da bilmiyorum. Kız, ranzanın biraz önünde, üstünde okul üniforması, suratında kocaman ve biraz ürkütücü bir gülücükle, kafasını kaldırmış, ranzanın üstünde yatan ağabeyime doğru bakıyor. Ve tabii yine en ufak kıpırdama, göz kırpması vs. yok. Yine hemen korkuyla doğruldum yattığım yerden. Gözümü hiç ayırmıyorum. O an aklıma kuzenimin öğrettiği şey geldi. Besmele çekmem gerektiğini hatırladım. Hatırladım ama inanın ağzımı hiç açamadım. Dudaklarım kıpırdamıyor bile korkudan. İçinizden konuşursunuz ya, hani dilinizi oynatmadan kendi kendinize söylenirsiniz. İşte o şekilde, kıza doğru bakarak; ''Bismillah,'' diyebildim sadece. İçimden bile olsa uzun halini söyleyemedim korkudan.:flaugh: ''Bismillah,'' dememle birlikte gördüğüm manzara aynen şu; kız, başının tam tepesinden başladı, ayaklarının altına kadar bir toz haline geldi. Ama zaman içinde, kısım kısım oldu bu. Bir anda toza dönüşmedi. Sonra o tozun havalandığını ve yatağımın tam yanında duran penceren dışarı çıktığını gördüm. Gözümle anbean takip ettim.

O gece de bu olayla bitti. Sabaha kadar uyuyamadım falan ama başka bir şey de olmadı. Ancak bağlantılı bir gece daha vardı.

3.GECE
Yine olaydan bir süre sonra, bir gece rüya gördüm. Rüyamda, bir pencerenin camından dışarıyı seyrediyorum. Bir anda, tam dibimden hiç tanımadığım bir adam kafasını uzatıyor ve o da dışarıya bakıyor. Suratımın tam dibinde birden bitiyor ama. Ben çok korkuyorum rüyamda. O korkuyla da uyandım zaten. Tabii asıl olay rüya değil. :flaugh: Rüyadan uyandığımda, üstümdeki yorganı uyurken tekmeleyerek açtığımı fark ettim. Ayaklarım falan açıkta yani. Yorgana doğru bakayım derken bir şey fark ettim. Ayaklarımın yanında, benim sırt tarafımdan uzanan bir 3.ayak var. Ben sol tarafıma doğru meyilli yatıyorum, o ayak da arka tarafımdan uzanıyor yani. Ve o 3.ayakta, siyah bir çorap var ya da ayağın kendisi simsiyah.Yani, rüyamda sağ arka tarafımdan bir kafanın uzanması gibi, uyandığımda da sağ arka tarafımdan bir ayak uzandığını gördüm. Bu sefer çok korkmadım. Yine içimden; ''Bismillah,'' dedim. Onu dememle birlikte, tıpkı kızda olduğu gibi, o yabancı ayak, en tepeden toz olmaya başladı ve aşağı doğru giderek tamamen toz oldu. Sonra o toz, uçarak aynı camdan dışarı çıktı. Ben de, yorganımı üstüme çektim ve hiçbir şey olmamış gibi, huzurla uyudum. Çünkü alışmıştım artık. O gece, bu bağlantılı olayların son gecesiydi.

Aslında başka hikayeler de anlatacaktım ama yazı çok uzun oldu. Şimdilik burada bırakıyorum. Diğerlerini başka zaman yazarım. Bir tane bizzat ağabeyimin yaşadığı olay var, bir tane de babaannemin rahmetli babasının yaşadığı ve babaannemin bize anlattığı bir olay var. İkisi de sağlam olaylar. :flaugh: @Perona Son yazdığın çok sağlamdı. :flaugh:
Yıllar geçti ama yine şöyle okudum...
 
Paranormal olaylar olduğuna inanıyorum ama her yaşananın, duyulanın vs. paranormal olması gerekmiyor tabii ki. Psikolojik olabilir, yanlış anlaşılma olabilir... birçok sebebi olabilir. Ben inançlı bir insan olarak, cinlerin varlığına inanıyorum. Kur'an'a inanıyorsam, cinlere de inanmak zorundayım zaten. Ama dediğim gibi; bu yaşanılanların hangisi cinlerden kaynaklıdır, hangisi değildir; orasını Allah bilir. Ben buraya cin gördüm diye yazarım, birisi çıkar der ki; rüya görmüşsün ya da psikolojik bir sıkıntıdır. Buna verecek bir cevap yok haliyle. İnanç meselesi sonuçta. Neyse, çok uzatmayayım ama bunu şunun için yazdım; aşağıda yazacağım ve kendi başımdan geçen olayların, rüya olmadığına, gerçekten cinlerle alakalı olduğuna ben eminim. Öyleyse hikayelere geçeyim. Bazıları başımdan geçen olaylar, bazıları da güvenilir kaynaklardan duyduğum olaylar.

Hikaye 1 (Bizzat Yaşadım.)

1.GECE
Yıllar yıllar öncesi. İlkokula gidiyorum ama tam olarak kaça gittiğimi ve yaşımı hatırlamıyorum. Çocuğum yani kısaca. Eski evimiz. Benden 10 yaş büyük ağabeyimle aynı küçük odayı paylaşıyoruz. Ranza var odada; ağabeyim üstte yatıyor, ben altta yatıyorum. Gecelerden bir gece. Uyandım. Sonra uyumak maksadıyla gözümü kapattım. Gözümü kapatır kapatmaz, bir ses duydum. Ses odadaki gardıroptan geliyordu. Ama içinden değil. Sanki birisi gardırobun kapağına tıklatıyor. Tam üç kere. Tık, tık, tık. Sesi duyar duymaz gözümü açtım. Gardırop, tam olarak yatağımın karşısındaki duvara yan bir şekilde dayalı. Odanın küçük olduğunu söylemiştim zaten. Arada 2-3 adım mesafe var. Gözümü açtığımda gördüğüm manzara şu; ağabeyim, gardırobun yanında dikiliyor. Gözlerini sabit bir şekilde bana dikmiş ve hiç kırpmıyor bile. Hiçbir yeri hareket etmiyor. Üstünde de kot pantolon, tişört falan var. Öyle pijama falan yok yani. Ben bir korkuyla fırladım yattığım yerden. Oturur pozisyona geçtim. Gözüm hala ağabeyimde ve hala en ufak bir hareket yok. Şimdi burada ne var, diyeceksiniz. ''Ağabeyin sana bir şaka yapmış ya da uyurgezermiş,'' falan. Sıkıntı şurada; korkum gittikçe artıyor, bir yandan; ''Anneeee,'' diye bağırıyor, bir yandan ayağıma terlik giymeye çalışıyorum. (Çünkü yerde halılar yok ve yerler kirli. Annem çok titiz bir kadındır ve bizi de öyle yetiştirdi. O yaşta, o haldeyken bile temizliğe dikkat ediyorum. :flaugh: ) Sonra terliği giyip ayağa kalkıyorum ve odadan koşarak çıkıyorum. Odadan çıktığımda salona girmiş oluyorum. Odamız, salonun bir iç odası gibiydi. Koridorla falan ayrılmıyordu. Salona çıkar çıkmaz, koşarak gelen annemle karşılaştım. ''N'oldu,'' falan dedi. Ben bir şey söyleyemedim ama korktuğum çok belli. Annem kabus falan gördüğümü düşünerek bana sarılarak odama geri götürdü. Yani odamdan çıkmam ile odama geri girmem arası 5-10 saniye falan. Odaya girerken korkuyla içeriye baktım. Önce açıdan dolayı ranzada, yerinde uyuyan ağabeyimi gördüm. Üstünde bahsettiğim kıyafetler yok. Gecelikleri var. Sonra odaya girince kafamı çevirdim ve gardırop tarafına baktım, kimse yok. Annem beni yatırdı ve ben uyuyana kadar başımda bekledi. Canım annem.

O gece başka bir şey olmadı ama olay burada bitmiyor. Bu sadece ilk kısmıydı.

2.GECE
Bu olaydan bir süre sonra benden 5 yaş büyük kuzenime olayı anlattım. Bana cin gördüğümü ve bir daha görürsem besmele çekmem gerektiğini söyledi. O zamana kadar ben cin gördüğümün falan farkında değilim. Sadece korkmuştum. Besmele çekmeyi falan da bilmiyorum. Neyse, öğretti bana; ''Euzu billahi mineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim diyeceksin,'' dedi. (Anlamı da şu; ''Kovulmuş şeytanın şerrinden, Rahman ve Rahim olan Allah'a sığınırım.'')
Bunu ben ezberledim. Ezberlememin de üstünden bir süre geçti. Yaklaşık 1-2 ay kadar. Bir gece yine ranzada yatıyorum. Herkes uyuyor. Ben de uyuyorum. Uyandım. Gözümü açtığımda, odada birinin olduğunu fark ettim. Bir kız. Ve tanıdığım bir kız. O zamanlar sınıfımdaki bir kız arkadaşımın küçük kardeşi. O da bizimle aynı okuldaydı, arada gelip giderdi sınıfa. Birkaç kere gördüğüm için tanıyorum yani. Hiçbir sohbetim falan yok, adını falan da bilmiyorum. Kız, ranzanın biraz önünde, üstünde okul üniforması, suratında kocaman ve biraz ürkütücü bir gülücükle, kafasını kaldırmış, ranzanın üstünde yatan ağabeyime doğru bakıyor. Ve tabii yine en ufak kıpırdama, göz kırpması vs. yok. Yine hemen korkuyla doğruldum yattığım yerden. Gözümü hiç ayırmıyorum. O an aklıma kuzenimin öğrettiği şey geldi. Besmele çekmem gerektiğini hatırladım. Hatırladım ama inanın ağzımı hiç açamadım. Dudaklarım kıpırdamıyor bile korkudan. İçinizden konuşursunuz ya, hani dilinizi oynatmadan kendi kendinize söylenirsiniz. İşte o şekilde, kıza doğru bakarak; ''Bismillah,'' diyebildim sadece. İçimden bile olsa uzun halini söyleyemedim korkudan.:flaugh: ''Bismillah,'' dememle birlikte gördüğüm manzara aynen şu; kız, başının tam tepesinden başladı, ayaklarının altına kadar bir toz haline geldi. Ama zaman içinde, kısım kısım oldu bu. Bir anda toza dönüşmedi. Sonra o tozun havalandığını ve yatağımın tam yanında duran penceren dışarı çıktığını gördüm. Gözümle anbean takip ettim.

O gece de bu olayla bitti. Sabaha kadar uyuyamadım falan ama başka bir şey de olmadı. Ancak bağlantılı bir gece daha vardı.

3.GECE
Yine olaydan bir süre sonra, bir gece rüya gördüm. Rüyamda, bir pencerenin camından dışarıyı seyrediyorum. Bir anda, tam dibimden hiç tanımadığım bir adam kafasını uzatıyor ve o da dışarıya bakıyor. Suratımın tam dibinde birden bitiyor ama. Ben çok korkuyorum rüyamda. O korkuyla da uyandım zaten. Tabii asıl olay rüya değil. :flaugh: Rüyadan uyandığımda, üstümdeki yorganı uyurken tekmeleyerek açtığımı fark ettim. Ayaklarım falan açıkta yani. Yorgana doğru bakayım derken bir şey fark ettim. Ayaklarımın yanında, benim sırt tarafımdan uzanan bir 3.ayak var. Ben sol tarafıma doğru meyilli yatıyorum, o ayak da arka tarafımdan uzanıyor yani. Ve o 3.ayakta, siyah bir çorap var ya da ayağın kendisi simsiyah.Yani, rüyamda sağ arka tarafımdan bir kafanın uzanması gibi, uyandığımda da sağ arka tarafımdan bir ayak uzandığını gördüm. Bu sefer çok korkmadım. Yine içimden; ''Bismillah,'' dedim. Onu dememle birlikte, tıpkı kızda olduğu gibi, o yabancı ayak, en tepeden toz olmaya başladı ve aşağı doğru giderek tamamen toz oldu. Sonra o toz, uçarak aynı camdan dışarı çıktı. Ben de, yorganımı üstüme çektim ve hiçbir şey olmamış gibi, huzurla uyudum. Çünkü alışmıştım artık. O gece, bu bağlantılı olayların son gecesiydi.

Aslında başka hikayeler de anlatacaktım ama yazı çok uzun oldu. Şimdilik burada bırakıyorum. Diğerlerini başka zaman yazarım. Bir tane bizzat ağabeyimin yaşadığı olay var, bir tane de babaannemin rahmetli babasının yaşadığı ve babaannemin bize anlattığı bir olay var. İkisi de sağlam olaylar. :flaugh: @Perona Son yazdığın çok sağlamdı. :flaugh:
Aşırı heyecanla okudum .d

Kıyamam küçücük çocuğun başına neler gelebiliyor...
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 6)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık