size Adalar Denizi'nde ki adalar ve boğazlar konusu ile ilgili daha önceki yazılarımdan bir alıntıyı buraya bırakmak istiyorum. bu alıntı ile bazı şeylerin neden olmaması gerektiğini daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.
2. Dünya Savaşı sırasında Yunan Adalarının Almanlar veya İtalyanlar tarafından Türkiye'ye terk edilmek istendiği gerçeği vardır. Almanların adaları Türklere vermek istediği her kesim tarafından bilinmektedir. Fakat Almanların adaları bırakmasının arkasında tamamen bir hinlik olduğu bilinmelidir. Bu konuda Almanların yapmak istediği Türkiye'nin müttefiklerin tarafına geçerek kendilerine savaş açmasını engellemekti. Aslında o dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin, Almanlara savaş açmak veya Almanlara katılmak gibi bir planı da yoktu. Çünkü İsmet İnönü gibi savaş görmüş ve savaşın nelere yol açtığını iyi bilen bir lider olarak tarafsız kalmanın ne kadar önemli olduğunu biliyordu. Ayrıca bu dönemde (1943-1944 yıllarına atıf yapılıyor) Almanlar, Türkiye'nin başına ne geleceğini hesaplamak gibi bir durumda da değildi. Çünkü Almanlar savaştığı cephelerde artık gerilemeye başlamıştı. Almanya ile Türkiye müttefik olsaydı ve bu adaları Türkiye işgal etmiş olsaydı; bu toprakları Türk Ordusu ve Hükümeti kontrol altına alarak idare edebilecek durumda değildi. Çünkü Türk donanması o dönemde bu toprakları yönetecek ve koruyacak düzeyde değildi. Dolayısıyla Türk donanmasını güçlendirmek için müttefiki olan Almanya'dan gemi almak durumunda kalacaktı. Böyle bir durumda ise Türkiye ister istemez İngiltere ve müttefiklerle bir çatışma içerisine girmek durumunda kalacaktı. İlerleyen dönemde Türkleri, Alman belasından kurtaracak yine çatıştığı müttefiklerden başkası da değildi. Ancak bu kurtarıcılar Churchill yönetimindeki İngilizler değil Stalin'in yönetimindeki Kızıl Ordu olacaktı. Bu durumda ise bazı kesimlerin umduğu gibi Türkiye'ye ne Sosyalizm gelir nede ülke Komünizm ile yönetilirdi. Çünkü böyle bir durum olduğu takdirde Türkiye, sosyalist bir iktidara en hazırlıksız olan ülkelerden birisiydi. Örneğin Türkiye'nin yanı başında bulunan Yunanistan'ın iyi veya kötü bir Komünist Partisi vardı veya Bulgarlar'ın Sosyalist Parti geçmişi vardı. Türkiye, Kızıl Ordu tarafından işgal edildiği takdirde başına gelecek felaketin en iyi örneği ise Türkiye ile aynı durumda olan Romanya’dır. Romanya, Kızıl Ordu tarafından işgal edildikten sonra sözde demokratik seçim gerçekleştirmiş ve seçim sonucu Komünist Parti yine de iktidara gelememiştir. Bu seçimlerin akabinde Stalin'in emri ile Kızıl Ordu harekete geçerek Komünistleri el altından teşkilatlandırmış ve Komünistler bir darbe ile iktidarı ele geçirmiş, ilerleyen dönemde bu darbenin sonucu olarak Romanya resmen perişan olmuş ve uzun sürede kendisini toparlayamamıştır.