Tıp Fakültesini Bırakmak?

Bence yeni dünyadaki en büyük sorunladan biri odaklanma. Artık dizi bile izleyemiyoruz. En ezbersiz bölümlerden biri olan bilgisayarda bile saatlerce kitap okumak, video izlemek, kodlama yapmak gerekiyor. Eminim fizik, matematik de öyledir. Bir seviyeden sonra lisedeki gibi 10 dakika konu bakıp sonra soru çözmek işe yaramıyor. Çünkü problemler komplike. Bir ders için önceki dersleri de anlamak gerekecek. Sendeki sorun odaklanmak ise bölüm değiştirmeni önermem. Tıptan çok da farklı olmayacaklar çünkü. Ortalama bir dersin kitabı en az 500 sayfa olacak yine.

sensey dedi ki:

Bence yeni dünyadaki en büyük sorun odaklanma. En ezbersiz bölümlerden biri olan bilgisayarda bile saatlerce kitap okumak, video izlemek, kodlama yapmak gerekiyor. Eminim fizik, matematik de öyledir. Bir seviyeden sonra lisedeki gibi 10 dakika konu bakıp sonra soru çözmek işe yaramıyor. Çünkü problemler komplike. Bir ders için önceki dersleri de anlamak gerekecek. Sendeki sorun odaklanmak ise bölüm değiştirmeni önermem. Tıptan çok da farklı olmayacaklar çünkü. Ortalama bir dersin kitabı en az 500 sayfa olacak yine.

Genişletmek için tıkla ...

Odaklanma değil sorun, hiçbir motivasyonum yok kitapları açıp ders çalışmak için.

KeanexlLive dedi ki:

Akademik kariyer düşünmüyorum (Bu cümleyi biraz açmam lazım sanırım da tam olarak demeye çalıştığım şey biraz farklı ama anlatması zor?), yalnızca Boğaziçi/ODTÜ gibi üniversitelerin yurtdışı ağlarına güvenip, doğru düzgün bir üniversitede astrofizik üzerine master yapabilirim diye tasarladım kafamda.

Genişletmek için tıkla ...

Çok yorulsan çok zorlansan bile zevk almaya devam ettiğin birşeyler seçmelisin. Şöyle ki iş hayatı bazen çok sıkıcı ve yorucu olabiliyor.

hasirsapka dedi ki:

Çok yorulsan çok zorlansan bile zevk almaya devam ettiğin birşeyler seçmelisin. Şöyle ki iş hayatı bazen çok sıkıcı ve yorucu olabiliyor.

Genişletmek için tıkla ...

Ya aslen, hiçbir işi kabul etmiyor ve hiçbir çatı altında çalışmayı kendime yakıştıramıyorum lakin gerçek anlamda hayatta bir şeyler başarabilmek için ,ki en büyük hayalim film çekmektir, doğru düzgün bir network'ün ortasına oturmak, beslenmek istiyorum ve yalnızca sanat üzerinden gitmek yerine, bana sınırsız türde farklı iş imkanı sunabilecek bir bölüm arayışındayım. Tıp'ta asla kendi hayallerinize vakit ayıramıyor, kendi zekanızı köreltiyorsunuz. Gözlemlerime göre, her üniversitede maksimum 10 kişi gerçekten doktor olmak istiyor ve bu uğurda çabalıyor. Diğerleriyse tamamiyle farklı hayaller kurmuş hayatları boyunca ancak zihinlerine işlenen o "Türkiye" gerçeklerini bir tabu olarak alıp, kendilerini garantiye almayı seçmişler. Ben de onlar gibi olabilirim ve öyle olursam bir istatistikten ne farkım kalır?

KeanexlLive dedi ki:

Biraz tünel görüşünden çıkabilmek adına yeni fikirlere ihtiyacım var dostlar...

Öncelikle 2. Sınıfta olduğumu, zaten pandemi sebebiyle geçen yıl hiçbir doğru dürüst eğitim alamadığımı ve 2. Sınıf itibariyle asla tıpı benimseyemediğimi, sınavlara ne kadar çalışırsam çalışayım hep 30 aldığımı gözlemledim. O ilk önlük giyme töreninde bile büyük bir heyecan duymamış, o ilk derste hiçbir şey hissetmemiştim. Zaten istemiyordum da ancak aklımda herhangi bir bölüm olmadığı için ailemi kırmamak adına bari bu olsun, 1 fikir 0 fikirden iyidir diyip girdim lakin şuan aklımda kesinlikle merkezi yatay geçiş yapma fikri var. Boğaziçi/ODTÜ fizik/matematik ya da İTÜ İşletme/Elektrik/Kontrol ve Otomasyon gibi bölümlere pek bir sıcak bakmaktayım. Ezberci eğitimlerin hepsi kahrolsun... Ne yazık ki bana uygun değiller. Ardında sayıların bir mantık çerçevesinde etrafında, dans etmediği hiçbir bölüm bana uymuyor sanırım. Doktor olarak kendimi hayal etmek bile içimi bunaltıyor, nemli hastane duvarları ciğerlerimi yavaşça kemiriyor...

Genişletmek için tıkla ...

Bölümleri biraz rastgele yazdığın için nedense ilk tercih yaptığım zaman aklıma geldi. Ben de hangi mühendislik olursa olur kafasında bölümleri alt alta sıralamaya göre dizmiştim. Tabi şimdiki aklım olsa işler çok farklı olurdu.

Bölüm tabi önemli ama bölümün sonunda tam olarak nereye özelleştiğin de önemli. Elektrik mühendisliği mesela. Elektrik mühendisliğinden çıkanlar en çok hangi alanlarda çalışıyorlar araştırman lazım. Farklı alanlar var. Mesela diyelim ki Güç Elektroniği alanı. Bu alan insanı bayağı tepeye atabilecek bir alan. Ama bunun için öğrenim hayatı boyunca net bir şekilde çalışmak lazım.

Mesela dağıtımda Scada ile uzaktan kontrol sistemleri var onlarda ustalaşmak. Bunlar verilen derslerin arasında kendine katabilmen gereken beceriler. Okulda kimse doğru düzgün net bir yönlendirme yapmaz söyleyeyim, direkt tecrübe. Örnek vereyim, Elektrik son sınıfında Dağıtım Lab dersinde asistan över Scada bilen aç kalmaz, çok açık var vs. denir ne yapmak gerekir diye sayar da sayar. Bana bunu genelde okul bitmesine 7-8 ay kala alınan bir derste söylersen ne ara kendimi geliştireceğim ki?

Bir de şöyle bir durum var. Bir kere olanın tekrarı kolay olur. Ne demek istedim? Aynı tıpı bırakan bir tanıdığım vardı. Neredeyse hiç çalışmadan tekrar sınava girdi, İTÜ bilgisayarı kıl payı kaçırıp YTÜ bilgisayar bölümüne gitti. Şimdi onu da bıraktı ve alaylı yazılımcı olacağını söylüyor.

Okulu son yıl değil de 2-3. sınıfta uzayacağı kesinleşen kişilerde bunun sonra bir daha uzama olasılığı artıyor, bu da tecrübe ile sabit.

Yani araştırma ve plan önemli. Yoksa uzayınca tekrar uzama, bırakınca tekrar bırakma olasılığı artıyor, zaten uzatmıştım/bırakmıştım, azıcık daha geciksem bir şey olmaz havası olabiliyor.

Ben sadece Kontrol ve Otomasyon bölümünü bir araştır derim. Benim şu anki aklım olsa yazacağım bölümlerden biri o. Ama dediğim gibi bölümleri net araştır, ders planlarını incele. Körleme kervan yolda düzülür mantığı ile okula girme. Mümkünse ve yatkınlığın varsa gireceğin bölümün yazılımda bir ayağı olursa hiç fena olmaz.

Daha fazla vakit kaybetmeden yapmayi sevebileceğim ve zevk alabileceğin bir bölüm icin çalışma yapmani oneririm.

Bölüm değiştirmek işine yarayacaktır elbet, ama tıp tabiriyle semptomlarını tedavi eder en fazla.
Semptomlarını da tedavi et tabi. Ama rahatladığın zaman, asıl problemine olan odağını kaçırma elinden.

İnsanın sevmediği şeyi zorla yapması kadar kötü bir şey yok. Bırak gitsin bence.

KeanexlLive dedi ki:

. Ardında sayıların bir mantık çerçevesinde etrafında, dans etmediği hiçbir bölüm bana uymuyor sanırım.

Genişletmek için tıkla ...

Veri analisti ol o zaman

Koç işletme okuyan bi arkadaşım var, çocuk finans hariç para kazanmak zor diyordu. Finans ise cok stresli ve insanı yıpratıyormus. Şimdi yüksek lisans ile veri analisti olmaya çabalıyor. Bunu düşünebilirsin belki.

KeanexlLive dedi ki:

. Diğerleriyse tamamiyle farklı hayaller kurmuş hayatları boyunca ancak zihinlerine işlenen o "Türkiye" gerçeklerini bir tabu olarak alıp, kendilerini garantiye almayı seçmişler. Ben de onlar gibi olabilirim ve öyle olursam bir istatistikten ne farkım kalır?

Genişletmek için tıkla ...

Dostum bence tıp okuyanlardan daha farklı değilsin. Fizik diyorsun matematik diyorsun , elektrik diyorsun işletme diyorsun. Senin de gönlünde yatan tek bir bir şey yok ki. Sadece ne istemediğini biliyorsun. Bu zaten kolay olanı. Zor olan ne istediğini bilmek değil mi?

Bavs dedi ki:

Veri analisti ol o zaman

Koç işletme okuyan bi arkadaşım var, çocuk finans hariç para kazanmak zor diyordu. Finans ise cok stresli ve insanı yıpratıyormus. Şimdi yüksek lisans ile veri analisti olmaya çabalıyor. Bunu düşünebilirsin belki.


Dostum bence tıp okuyanlardan daha farklı değilsin. Fizik diyorsun matematik diyorsun , elektrik diyorsun işletme diyorsun. Senin de gönlünde yatan tek bir bir şey yok ki. Sadece ne istemediğini biliyorsun. Bu zaten kolay olanı. Zor olan ne istediğini bilmek değil mi?

Genişletmek için tıkla ...

Ne istediğimi biliyorum lakin ona giden yol hangisi hiç bilmiyorum, bunda da asıl sıkıntı sanırım asla gerçek anlamda eğitilmiş olmamızdır.