Brook'un tayfasının bir kısmı hastalıktan ölüyor. Bu ölenlerden biri de kaptanları Yorki. Daha sonra Brook gemiyi değiştirip yola devam ediyor. Bir savaşta tayfanın kalanının çoğu ölüyor, kalanlar da zehirli silahlarla yaralandıkları için tek tek zehirden gidiyor. Hatta son anlarında Ses Kadranı'na şarkı kaydediyorlar Laboon dinlesin diye. Bu görevi de Yomi Yomi no Mi sayesinde geri dönecek olan Brook'a veriyorlar. O olayda Brook da ölüyor. Bir yıllık arayıştan sonra iskelet halindeki bedenine giriyor. Ölen arkadaşlarının kemiklerini tabutlara koyup, geminin alt kısımlarına yerleştiriyor. Geminin dümeni kırık olduğundan Florian Üçgeni'ninden çıkamıyor. Verilen sözü tutma görevi onda olduğu için kendini de öldüremiyor. Sonuç olarak o karanlık denizde 50 yıl geçirmek zorunda kalıyor. Brook öldüğü zaman 38 yaşındaydı. Daha genç sayılabilecek bir yaşta gidiyor yani.Arakadaşları eceliyle ölmüş gitmiş kendisi yediği meyveden dolayı zaten bunun böyle olacağını biliyor tabikide kendini buna hazırlamış olacak. Brook un tek derdi gölgesini geri almak için Moria ile mücadelesinden başarılı çıkmak. Moria bile değil gerçi onun zombilerinden biri.
Robin tüm dünyaya karşı mücadele vermiş. Üstelik 8 yaşından beri. O yaşta Annesi ile tanıştığı gün Annesini kaybetmiş bunun acısını düşünebiliyor musun ?
Tüm sevdiğin insanları 8 yaşında kaybetmeyi mi isterdin yoksa dostlarınla bir ömür yaşadıktan sonra kaybetmeyi mi isterdin ? İkiside iyi şeyler değil tabi ki ama bir düşün bakalım =(
Şu fark var kardeşim Tayfadaki saydıkların ana baba sevgisiyle büyümedi lakin analarını babalarını tanımadılar görmediler bile öyle bir sevgiyi tatmadılar ki zaten. Ama Robin Annesini hatırlıyor !!! ve bulduğu gün hasret gidereceği gün kaybediyor bunun acısını düşünebiliyo musun ? ve daha 8 yaşında
Brookun arkadaşları eceliyle ölmüş derken kastım şu istedikleri hayatı yaşıyolar beraber dostlarıyla bir ömür geçiriyor adam tabiki de arkadaşlarının öldüğüne üzülüyor ama buna önceden hazırlıklı zaten koskoca adam ölümün herkesin başına geleceğini biliyor...Brook'un tayfasının bir kısmı hastalıktan ölüyor. Bu ölenlerden biri de kaptanları Yorki. Daha sonra Brook gemiyi değiştirip yola devam ediyor. Bir savaşta tayfanın kalanının çoğu ölüyor, kalanlar da zehirli silahlarla yaralandıkları için tek tek zehirden gidiyor. Hatta son anlarında Ses Kadranı'na şarkı kaydediyorlar Laboon dinlesin diye. Bu görevi de Yomi Yomi no Mi sayesinde geri dönecek olan Brook'a veriyorlar. O olayda Brook da ölüyor. Bir yıllık arayıştan sonra iskelet halindeki bedenine giriyor. Ölen arkadaşlarının kemiklerini tabutlara koyup, geminin alt kısımlarına yerleştiriyor. Geminin dümeni kırık olduğundan Florian Üçgeni'ninden çıkamıyor. Verilen sözü tutma görevi onda olduğu için kendini de öldüremiyor. Sonuç olarak o karanlık denizde 50 yıl geçirmek zorunda kalıyor. Brook öldüğü zaman 38 yaşındaydı. Daha genç sayılabilecek bir yaşta gidiyor yani.
Robin'in babası kim bilmiyorum, ama annesi kızını bilerek ve isteyerek geride bırakıyor ve zorlu bir yola giriyor. Neyin ne olduğunu anladıktan sonra etrafındaki insanları kullanmaya başlıyor zaten. Crocodile bunun ufak bir örneğiydi. Bizim tayfaya da aynı sebepten giriyor. Robin insanların gerçek yüzünü görene dek sıkıntı çekti, sonrasında önüne geleni kullandı zaten. Özellikle kendi gibi arananların yanına kapağı atıp, kendini sağlama aldı. Tüm hayatı sefalet içinde geçmiş gibi anlatmayın şu kadını.
Balinasını buldu mu diyorsun da 50 yıldır adam yalnızlıktan kafayı yedi orda. Bu Robin'in yaşadığı yıllardan çok daha fazla. İstese de ölemiyor. Hatta Labon'un yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyor. Arkadaşlarını nasıl kaybettiği de ortada. Düştükleri yerden çıkamadıkları ve hastalandıkları için aralarından her gün biri ölüyordu. Brook'un yaşadıklarını öyle bir anlatmışsın ki sende.:SBrookun arkadaşları eceliyle ölmüş derken kastım şu istedikleri hayatı yaşıyolar beraber dostlarıyla bir ömür geçiriyor adam tabiki de arkadaşlarının öldüğüne üzülüyor ama buna önceden hazırlıklı zaten koskoca adam ölümün herkesin başına geleceğini biliyor...
Brook un tek üzüntüsü laboona tekrar dönememesi... Balina sevgisi yani.
Robine gelirsek sefalet içinde tüm hayatını geçirdi demedik kardeşim... Sen dedin ki tayfadaki hiç kimsenin anası babası yok bende diyorum ki Robinin bir annesi vardı ve hatırlıyodu ve gitti bilmem kaçyıl sonra Robin 8 yaşındayken geri döndü Robin anladı onun annesi olduğunu ve o gün kaybetti ve sadece annesinide değil tüm sevdikleri katledildi ve daha 8 yaşındayken.
Sonraki yıllarda istediği kadar insanları kullansın istediği kadar zengin olsun süt banyosu yapsın... Çocuk kardeşim bu 8 yaşında bir çocuk yıllarca annesini beklemiş bi kere sarılabilmek için tam bulmuş bulduğu gibi de kaybetmiş. Brook balina kaybetmiş , kaybetmemiş aslında kaybettiğini zannediyor.
Bir tarafta balina sevgisi bir tarafta anne sevgisi...
Luffy , Zoro , chopper , franky vesaire Annelerini , Babalarını tanımıyolardı hatırlamıyolardı ki ana baba sevigisini anlayabilsin. Brook a gelince Balinasını ver adama dünyanın en mutlu adamı olur görevini tamamladığını hisseder bahtiyar olur.
Gün gelir Brook balinasını bulur beraber uskumru yerler hamsi yerler... Robin Annesini , akrabalarını , hocalarını , sevdiklerini , katliama uğrayan kendi halkını bulabilecek mi bir daha ?
Hiç düşünmedin mi Robin neden böyle sürekli karamsar. Hasırşapka tayfasının hepsi hayatın sillesini yemiş ama Robin bildiğin balyoz yemiş.
Balinasını buldu mu dedim ben ? Töbe töbee dedim ki balinası yaşıyor elbet bir gün karşılaşacak yani bir ümidi var. Gemide 50 yıl geçirirken bile bir ümidi vardı yaşadığına dair balinasının...Balinasını buldu mu diyorsun da 50 yıldır adam yalnızlıktan kafayı yedi orda. Bu Robin'in yaşadığı yıllardan çok daha fazla. İstese de ölemiyor. Hatta Labon'un yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyor. Arkadaşlarını nasıl kaybettiği de ortada. Düştükleri yerden çıkamadıkları ve hastalandıkları için aralarından her gün biri ölüyordu. Brook'un yaşadıklarını öyle bir anlatmışsın ki sende.:S
Robin de bugün poneglyphleri halka duyursun onunda ruhu huzur bulur ve atalarınında. Şu an bizim tayfanın varlığı bile ona bir çok şeyi unutturmuştur. Keza Brook'a da öyle. Ben Robin diyene de bir şey diyemem Brook diyene de. İkisininde hikayeleri çok acıklı bence.
Balinasının yaşadığını biz biliyoruz. Brook yaşadığını sadece umut edebilir.Dostum 50 yıldır arkadaşlarının cesetlerinin çürüdüğü kemiklerinin kaldığı bir gemide yaşıyor bu adam. 50 kocaman yıl.Balinasını buldu mu dedim ben ? Töbe töbee dedim ki balinası yaşıyor elbet bir gün karşılaşacak yani bir ümidi var. Gemide 50 yıl geçirirken bile bir ümidi vardı yaşadığına dair balinasının...
Robin nin Annesinin ailesinin hocalarının tüm sevidiği ada halkının o katledilen halkının yaşadığına dair bir ümidi varmıydı ?????
Brook belkide 8 yaşındayken kısa donla top peşinde koştururken Robinin halkı katliama uğradı 8 yaşında hayata küstü , yaşamak istemesinin tek nedeni Dev arkadaşının ona bir gün seni sevecek arkadaşların olacak demesiydi...
Ki Crorodile arcının sonunda ondan da ümidini kesip öğrenmek istediği tarihtende ümidini kesip ölmek istedi. Luffy e söylediği sözleri hatırla ; ''Hayatta hiç bir amacım kalmadı hiç bir beklentim kalmadı bırak beni öleyim ... ''
Brook un bir ümidi var sevdiğinin yaşadığına dair ona tutunuyor bir amacı var yoksa ne uğraşacak 50 sene... Robin ne yapsın ? Dediğim gibi bir tarafta balina sevgisi bir tarafta anne özlemi ...
Daha neyini öğrenecez? diyecem de anne konusu karanlıkta. :SBence öğrendiğimiz zaman luffy'nin hikayesi olabilir
Hayır tayfadaki herkes aynı durumda değil anne konusunda yukarda anlattım okumamışsın...Kısaca tekrar anlatayım Robin Annesini tanıyordu hatırlıyordu aile sevgisi tatmıştı bunu tadarak bundan ayrılmak zorunda kaldı ama ötekiler bu sevgiyi bilmiyorlardı zaten yani özledikleri özlemini çektikleri pek bir durum yok ortada anladın mı ?Balinasının yaşadığını biz biliyoruz. Brook yaşadığını sadece umut edebilir.Dostum 50 yıldır arkadaşlarının cesetlerinin çürüdüğü kemiklerinin kaldığı bir gemide yaşıyor bu adam. 50 kocaman yıl.
Anne özlemi diyorsun da bu tayfada hiçbirinin annesiyle mutlu bir anı olmadı. Robin yine Annesini görebilmiş. Luffy babasının olduğunu bile bilmiyor. Anne kavramı nedir bilmiyor. Anne özleminden gireceksen tayfadaki herkes aynı şartta. Brook bile annesiyle mutlu bir çocukluk geçirdi mi belli değil. Birileri sadece Annesini özleyecek kadar kimsesizdi. Kütüphanede ki herkes Robin'in mutluluğu için uğraşıyordu. O noktaya kadar çektiği tek şey anne özlemiydi. Sonra bir gecede hayatının dramını yaşıyor. Ve bu bizim tayfayla buluşana kadar sürüyor. Robin'in ki de ağır bir olay, bir şey demiyorum ama siz sanki ortada net bir şey varmış gibi illa Robin diyorsunuz. Brook'un yaşadıkları çok hafif kalırmış gibi.