Seri İçerisindeki Beğenmediğiniz Unsurlar

usopp'un halen ana karekterlerden birisi olarak gordugu icin diger unsurlari pas geciyorum, bu yeter de artar bile.

Seride başlarda o kadar aykırı teknoloji yoktu ve oldukça hoştu kendine has bir teknoloji dünyası vardı. Enel'in uçan gemisi çok etkileyiciydi, sonra luffy zoro sanji'nin fıçılardan oluşan dalgıç kıyafetleri vs bunlar oldukça etkileyici ve hoş şeylerdi serinin temasına uygun şeyler. Ancak sonradan ortaya çıkan şeyler eskiden yansıtılan OP evrenine aykırı olmaya başladı. Madem bu kadar teknolojik unsur olacaktı niye ahşap gemiler var?

Seride Naruto hezeyanları görmek istemiyorum. Edo tensei ve el, göz teknikleri gibi bir çok teknik karşımıza çıkmasın. Yani orjinalliğini çok fazla kaybetmesin

Zaten sasori'yi gördük Cracker ile.

- Ana karakteri önceleri itin malum yerlerine sokarak daha sonra ordan çıkartarak vs kazandırması.

- Luffy'nin gözlem hakisine rağmen bazı şeyleri ayırt edememesi.

- Hep zayıf taraflara kayıplar yaşatması. Örneğin WB dünyanın en güçlü adamı olarak gösterildi ama MF'da onun karşısında savaşan kimse ölmedi ne hikmetse. O savaşta en azından denizcilerden büyük isimlerden biri gitmeliydi. Onun haricinde Spandam hala nasıl sapasağlam aklım mantığım almıyor.

- Serinin yarısından çoğu bitmişken daha h. hakinin tam olarak ne olduğunu göstermemesi.

- Usopp ve Chopper'ı hala aynı korkaklıkta çizmesi. Hadi korkak çiz tamam da adamlar daha bir isim duyunca tırsıyor. Son bölümlerde Usopp'un 'yamyam kabile' lafından tırsması gibi. Bari bunları düzelt. Adam resmen kendi eliyle karakterlerden soğutuyor.

Daha vardır da bu saatte bunlar geldi aklıma.

Özellikle timeskip sonrası kadın vücut çizimlerinin abartılması,

Ada prensesleri,

K.haki olayının buglu olması.

Aklıma geldikçe eklerim.

Dayak yemeden dayak atan shounen ana karakterlerine örnek verir misiniz?

Teknolojiden memnunum. Sonuçta klon yapmak gibi ileri teknolojiyi kullanan kişiler sayılı, peşpeşe görünce biraz cılkı çıktı gibi görünüyor bence. Çizimlerede ara vermediği sürece razıyım

Yalnız gerçekten söylediği gücü unutması sıkıntı. Hadi H.haki doğası gereği biraz özel kalıyor, B.hakide artık ayırt edici bir biçimde çiziliyor desek yine de seride "Neden K.haki kullanmadı?" diyebileceğimiz o kadar çok sahne var ki.

Sırların üzerine gereğinden fazla yatması seriden soğutan öğelerden gerçektende. Punk Hazard arcı neredeyse komple atlamış olmama rağmen hala bir eksikliğini görüp okuyasım ve ya izleyesim gelmiyor çünkü o kadar az şey öğrendik ki seriye dair

Arc prensesleri ise ayrı bir mevzu. Hadi Grand Line öncesi her zaman iyi bir ters köşe bir orjinallik farklılık vardı. Ta Usopp arcında Kaya idi arc prensesi ama Final boss'un Kuro olması çok iyi bir ters köşeydi.
Nami ve Robin mevcut tayfa üyesi olarak ayrılıyordu. Robin zaten bambaşka bir şeydi. acayip karakter gelişimi gördük. Vivi başta kötü adamdı sonra prenses olduğu ortaya çıktı. Davul adasında prenses yoktu bile. Ama yeni dünyaya girdiğimizden beri zaten Grand Line'nın aynısı havası var. Hatta DR abartısız arabastanın aynısının ters düz edilmiş haliydi resmen. Dof serinin hatta belki animeler içindeki en kaliteli final bosslardan biri olmasa çekilmezdi belki.

Robin desen bambaşka bir konu. Nerede o eski hali. Şimdi saçma yerlerde saçma hareketler içine sokuyor ben çok soğudum kendisinden.

Çok fazla hikaye var ve hepsine yer verememekten kendi bile şikayet ediyor. E kardeşim ver taslak olarak animeye orada görelim hiç olsun? Ve ya kapak hikayelerinde milletin isteklerini çizeceğine diğerlerinin hikayelerini anlat? Zaten bu nereden çıktı anlamadım. niye kapak hikayeleri için okuyucuların isteklerini çiziyorsun ki? Yetiştirmen gereken onca şey varken? Hadi bir sürü manga bitiyor onlara saygı babında bir kapak resmi atarsın ama onun dışında artık sırf yan karakterlerin hikayelerini görmeliyiz bence, en azından kapaklarda.

Güç dengesi her zaman için zor olmuştur. Senaryo gereğide esnetince içinden çıkılamaması normal. Ama kardeşim para b.k, hiç bir şey yapamıyorsan cebinden ödersin, güç dengesi gibi fanların istediği şeyler için bir asistan daha tut? Onun işi sadece o olsun. Çizemediğin zaman, ara verdiğin zaman konuşur anlatırsın sadece şunun gücü bu bunun gücü şu diye. Son kararı sen veriyorsun zaten en kötü yaptığı işi beğenmez değiştirirsin. Kimse de sana "ne iş kardeşim?" demez, ben demem en azından.

Luffy'i seviyorsun anladık ama ara sıra çık şu ana karakterden. Diğer karakterleri göstermekten korkma. Ama kısa tut.

Belki daha editlerim bile aklıma geldikçe

çok gereksiz flashback verilmesi tayfadakilerin neyse de yan karakterleri çok abartıyorlar. bi de gereksiz sahneler var onlar olmasa

Güçsüz krallar ve ağlak prensesler. Bir kral da güçlü olsun kardeşim. Uzun arklar. Dressrosa aşırı uzundu. Luffy`nin saçma hareketleri. Bellamy`ye bir yumruk atacak 10 bölüm sürüyor o bölümleri okurken çok sıkılmıştım. Vur geç ışte.

Gökyüzü adasına kadar izlerken heyecandan yerimde duramıyordum. Arabasta arc'ını bir gecede oturup izledim. Crocodile ile olan mücadelesi benim için hâlâ en iyisi. Ama ne zamanki Enel gibi bir karakteri yendi, artık benim için heyecanı kalmadı. Çünkü Oda'nın hikâye mantığını çok bariz şekilde ortaya sermişti, yani nasıl desem, aslında Luffy'in Enel'i yenmesi büyük bir spoiler gibi bir şeydi. Artık anlamıştım ki, karşısına kim gelirse gelsin Luffy her daim kazanacak. Asla kaybetmeyecek, bir arkadaşı zarar görmeyecek, hatta savaştan kaçmak zorunda bile kalmayacak.

Oda, Luffy'i gelene geçene yumruk atarak korsanlar kralı yapmaya çalışıyor. Keşke arada sırada başka yöntemler de uygulatsa. Ve bunu manganın türü bu diyerek arkasına sığınıyor. Artık herkesin son umudu Luffy olduğunda ve Luffy'in son yumruğuyla savaşın bitmesi 10. kez olacağı için heyecan duymuyorum.

Evet, One Piece'i çok seviyorum ama gittikçe asidi kaçmış kola gibi oluyor.