Normalde Usopp hakkında düşünüyordum ama birden aklıma Sanji geldi. WCI'da, Luffy'yi dövmesi üzerine düşündüm. Klasik öfkelenmemi yaşadım. ''Ulan sen bunca zamandır kaptanını tanımadın mı, nasıl böyle vazgeçeceğini düşünürsün,'' diye söyleniyordum kendi kendime. Gerçekten de, Sanji gibi zeki bir adama yakışmayan bir hareket bu. Etik mi, değil mi kısmını geçtim, sonuç odaklı baktığımızda mantıksız bir hareket. Luffy'yi hepimiz biliyoruz sonuçta. Sonra birden kafamda bir ampul yandı. Sanji'nin neden aklına böyle bir çözüm gelmiş olabileceğine dair bir fikrim oluştu ve ''Oda bunu da düşünmüş olabilir mi,'' diye de kendi kendime sordum. Sonuç olarak düşünmüş olabileceğine kanaat getirdim ve sizinle de paylaşmak istedim. Buyurunuz:
Bildiğiniz gibi; Sanji, ilk başta Luffy'ye katılmak istemiyordu ve Baratie'de, Zeff'in yanında kalmak istiyordu. Zeff ise, Sanji'nin hayalleri olduğunu biliyordu ve gitmesini istiyordu. Bu yüzden, Sanji'yi gitmeye ikna etmek için bir şey düşündü. Neydi o? Hemen ilgili sahneleri atayım:
1)Biliyorsunuz, Sanji'nin aşçılık konusunda değer yargıları var. Aşçılığı üzerinden hakarete uğramak onun için çok ağır olacaktır. Tıpkı Luffy'nin, arkadaşlık, korsanlık üzerine değer yargıları olması gibi. Baratie'deki aşçılar da, Sanji'ye bu noktadan vurmaya başlıyorlar. Tıpkı Sanji'nin, Luffy'ye sözleriyle vurması gibi. (Onları da atacağım sonunda.)
2)Tahriklerin işe yaradığını ve Sanji'nin sinirlenmeye başladığını görebilirsiniz. Aşçılığını aşağılamak ve onu kendilerinden soğutmak için inanmadıkları birçok şey söylüyorlar.
3)Önce bir kişi yapıyor, baktılar ki yetmeyecek, diğerleri de katılıyor. Devam ediyorum.
4)Bu durum artık Sanji'yi çileden çıkarmaya başlıyor. 2.olayın baş kahramanlarından olan Luffy'nin de bunlara şahit olması ayrıca dikkatimi çekti.
5)En sonunda, planın son parçası olarak, Zeff de olaya dahil oluyor. Hepsini kaldırsa bile biliyorlar ki, Sanji bunu kaldıramaz. Son darbeyi Zeff vuruyor yani.
6)Zeff'in yumruğunu kullanması da ayrı bir nokta. Durumu Sanji açısından daha da sıkıntılı bir hale sokuyor. Tamamen kafasını allak bullak ediyorlar. Muhtemelen neye uğradığını şaşırıyor. Zaten sonunda dayanamıyor ve ortamı terk ediyor. Luffy'nin ise hiç etkilenmediğini görüyoruz. Benim tahminim; Luffy söylenenleri inanarak söylemediklerini anlıyor. Yoksa bu kadar yumuşak bir tepki vermezdi. Sanji'yi anladığı gibi yani...
Sonunda Zeff her şeyi açıklıyor zaten. ''Böyle yapmasaydık, gitmezdi,'' diyor ve Sanji de bunların hepsini duyuyor.
Bunlar kuşkusuz ki, Sanji üzerinde büyük etki bırakan sözler. Bilinçaltına da işlemiştir sonuna kadar. Ve zamanı geldiğinde, Sanji psikolojik olarak zor bir durumdayken, Luffy'yi kendisinden uzaklaştırmak için aklına nasıl bir çare geliyor? Hemen onlara da bakalım. Ne demek istediğimi anlayacaksınız:
Ne yapıyor Sanji? Luffy'nin değer yargılarına hakaret ediyor ve ona vuruyor. Tıpkı aşçılar ve Zeff gibi. Neler demiş: ''
Aşağılık, pis korsanlar...'', ''
Değersiz andavallar...'', ''
Şaklabanlarla amaçsızca gezip hovardalık edeyim...'' vs vs. Hepsini tek tek yazmaya gerek yok. Kısaca, Luffy'nin en çok değer verdiği şeylere hakaret ediyor. Korsanlık ve özellikle de arkadaşlık. Bunları rahatlıkla anlayabilirsiniz zaten.
Demek istediğim; Sanji'nin bulduğu ve çoğumuza saçma gelen bu çözümün altında böyle bir bilinçaltı yattığını fark ettim bugün. Bu Sanji'nin yaptığının doğru ya da yanlış olmasıyla alakalı değil, sadece neden böyle yapmış olabileceğine dair bir fikir. Daha önce bu hiç aklıma gelmemişti. Yazan olduysa da görmedim. Tüm bunlara rağmen, Sanji haklı ya da haksız bulunabilir.
Luffy iki olayda da söylenenlere inanmıyor. Luffy işte...