Karasakal kaçarken "o adamla savaşmak istemiyorum" gibi bir şey söylüyor. Güçe vurgu var burada.
Öyle bir şey söylemiyor, şunu diyor; ''I am not looking to get involved in that kind of stuff just yet!'' Yani; ''şuan için böyle bir olaya karışmak istemiyorum'' diyor. VIZ çevirisi ise bunun için daha hazır değilim diyor, diğer çeviri ile bağdaştırırsak benzer bir açıklama, yani genel olarak o esnada dövüşmek gibi bir planı yok. VIZ çevirmenine bunu söylerken konuşma tarzında korku var mıydı yoksa stratejik olarak mı konuşuyor diye sorulduğunda VIZ çevirmeni ''korku yerine daha çok stratejik'' demişti.
Zaten Karasakal'ın davranış tarzına bakarsanız, bunu yapması çok normal. Ace'i çok rahat bir şekilde tek meyveliyken yenecek durumda, ama yine de dövüşmek istemiyor, tayfasına karışmayın diyor. Burada Ace'ten daha güçlü bir rakip var denebilir ama Karasakal'da eskiden olduğundan daha da güçlü durumda deprem meyvesinden ötürü, bence sonuç aynı olurdu eğer bir şekilde dövüşmeye zorlansaydı, ama dediğim gibi Karasakal için bu dövüş hiçbir anlam ifade etmiyor. Denizcilerle bir işi o dönem yoktu, marineford adasında adayı batıracağım dedi ama onu yapamayınca geriye yapacak bir şey kalmıyor, Amiral yensen bile;
1- Bu haberi dünya hükümeti gizleyebilir, Shichibukai Moria'nın yenilgisini gizledikleri gibi.
2- Dünya hükümeti yerine tekrar birini görevlendirebilir, Fujitora, ve Green Bull'u zaman atlaması sonrası aldıkları gibi.
Diyelim ki Karasakal Akainu'yu orada öldürdü, sonuç ne olurdu? Aokiji filo amirali seçilir, Sengoku emekli olur, Akainu ve Sengoku yerine Fujitora ve Green bull yerlerine alınır, değişen bir şey olmazdı.
Sengoku + Garp'a meydan okumuş, Akainu'dan korkması saçma olurdu. Mesela şunu diyen olur mu; ''Sengoku+Garp ile Akainu'nun yerini savaşta değiştirselerdi Karasakal Akainu'ya karşı dövüşmeyi bırakırdı.'' Zaten orada Akainu olduğunu biliyor, buna rağmen bütün denizcilere meydan okumuş, Sengoku+Garp'ın > Akainu olduğunu herkes biliyordur, Garp tek başına ben Akainu'yu öldürebilirim diyor bundan daha ötesi var mı, üstüne bir de Filo Amirali Sengoku var.
Örneğin Beyazsakal'ın genç olduğu yanında Oden olduğu dönem bile denizcilerin yanında Amiral yokken geri çekiliyorlar, dövüşmüyorlar. Beyazsakal Oden'e diyor ki onlarla durup dövüşsek bile, daha fazlası gelmeye devam eder, onlar büyük bir organizasyon.
Yukarıda da dediğim gibi, Akainu ölse bile, yerini alacak biden fazla Amiraller var.
Eğer denizci karargahını komple ortadan kaldırıp, denizcileri kendi üssünde yenebilirse, o zaman bu bir şey anlam ifade eder, orada birçok denizci ölürdü, üstelik dünya hükümeti bu olayın üzerini kapatamazdı çünkü o esnada dövüş canlı yayınlanıyordu ve denizcilerin adasını ortadan kaldırırsan buna bir bahane bulmak çok zor, bu sebepten Karasakal denizci üssünü batıracağım ve Sengoku ile Garp'ın da çağını bitireceğim dedi ama Shanks gelince bu planını ertelemek zorunda kaldı.
Hiçbir yonkouyu kolay kolay alamaz karasakal kaçtı diye yorumlanıyor ama adam tam bir çakal.Gereksiz kayıp gereksiz risk almayacak birisi.Hem meyve iptali var adamda üstelik dayanıklı ve garip biri sırlarla dolu.
Ucunda bir ödül yoksa Denizcilere karşı dövüşmek pek mantıklı değil zaten. Üstelik Karasakal o dönem imparator bile değil ki bu konu için bu bir kıstas kabul edilsin, adamın daha düzgün bir gemisi bile yok ki imparator olabilsin, tayfası beklemekten sıkılmış, diğer adaya gidelim üzerimize doğru düzgün bir kıyafet bulalım mahkum kıyafetinden kurtulalım diye sızlanıp duruyor, böyle bir durumda gemi yok, diğer ihtiyaçları var, oturup denizcilerle özellikle yanında Amiral olan denizcilerle dövüşmek tam bir aptallık olurdu.
Beyazsakal bile yanında Oden varken, ve daha genç ve sağlık sorunu yokken, denizcilerin yanında herhangi bir Amiral görünmemesine rağmen denizcilerle dövüşmüyor, geri çekiliyor. Bu da onun gibi bir şey, hatta Beyazsakal'a kıyasla Karasakal'ın durumu daha anlaşılır çünkü Karasakal'ın daha gemisi bile yok, tayfası başka bir adaya gitmek istiyor ve denizciler yanında Amiral getirmişler, böyle bir durumda Beyazsakal'ın yaptığını yapmayacakta ne zaman yapacak. Aynı şekilde Mihawk'ta denizciler tarafından yine kovalanacağım Shichibukai olduğumdan beri bu duyguyu yaşamamıştım diyor, yani denizcilere karşı dövüşmeyecek geri çekilecek, üstelik yine Mihawk'a gönderilen denizci ekibinde bir Amiral gözükmüyor, buna rağmen o da geri çekiliyor, denizcilerle dövüşmüyor çünkü gereksiz.
Seride şöyle bir durum var;
- Denizcilerin görevi Korsanları yakalamak
- Korsanların görevi istediğini yapmak
Yani Korsanların denizcilerle herhangi bir ilgisi yok, korsanlar denizcileri ve hükümeti devrimcilerin hedef aldığı gibi hedef almazlar. Denizcilerin ise varoluş amacı bu, onların başka işleri olamaz, eğer onlar korsanlarla dövüşmeyecekse zaten var olmalarına gerek yok. Arada böyle bir fark var, yani sıradan denizciler, yenileceğini bile bile Beyazsakal'a saldırması bu sebepten, Akainu'ya da Filo Amirali ve dünya hükümetinden emir geldiğinde oraya gitmesi gerekiyor, yok ben Karasakal'ı yenemem gidemem mi desin, sıradan denizciler bile saldırmaya gelince Beyazsakal'a saldırırken Akainu tabii ki aynısını yapacak. Korsanların böyle bir zorunluluğu yok, emir aldıkları bir yer yok, istediği gibi geri çekilir. Dünya hükümetinin harcayacağı Amiraller var, ama korsanlar kendilerini denizciler gibi harcamazlar, istediklerini yaparlar.
Ayrıca Akainu birisini takibe başlayınca nasıl hareket ediyor bunu biliyoruz, Luffy'yi Beyazsakal'ın yumruklarına ve araya bir çok kişi girmesine rağmen büyük bir azimle takip etmişti, Akainu'nun Luffy kaçınca ve Shanks gelince yüz haline bakın, depresyona girmiş bir halde. Birde Karasakal kaçtı dediklerinde ki Akainu'nun haline bakın, hiç umrunda değil, Karasakal'ı takip edelim demiyor, Bonney ile konuşuyor, Bonney yakalandıysa yeterli diyecek neredeyse, çok farklı tepkiler verdi, muhtemelen o da biliyor Karasakal'ı yenemeyeceğini, bu sebepten takip etmiyor.
Teach Akainu'yu yeneceğini bilse magma meyvesi için tayfasını feda eder.
Asla etmez, Magellan'ı yendi, meyvesini bıraktı, Bonney, Ace, bunları istese ölü teslim ederdi, hepsinin meyvelerini bıraktı. Hatta Marco'yu bile yendi, Marco'nun meyvesini bile çalmadılar.
Bu tayfasının meyve çalma olayı sonradan ortaya çıkan bir şey olabilir, her şeyin bir sırası var. Önce gemi ve diğer ihtiyaçlarını karşılamaları lazımdı, sonra Beyazsakal'ın bölgelerini ele geçirmek ve Marco'yu yenmek, tayfası için meyve avcılığı en son olarak yapmaya başladıkları bir şey, o dönemde bunu akıl bile etmemişlerdir.