ilk zamanlarında geçse bile hala ara sıra açıp 24. bölümde mihawk ile olan savaşını izlerim. zoro dümyanın en iyi kılıç ustası ile arasında uçurumu görür. mihawk bıçağını zoro'nun göğsüne sapladıktan sonrasındaki diyalog.
m : kalbini delip geçmeme izin mi veriyorsun? neden geri çekilmiyorsun ?
z : bilmiyorum. neden olduğunu bilmiyorum, ama bir adım bile geri atsaydım, önemli şeylerin; geçmişte verdiğim sözlerin ve yeminlerin hepsinin heba olacağına ve bir daha asla şu anda durduğum yere dönemeyeceğime inanıyorum.
m : evet, buna "kaybetmek" denir.
z : o halde geri adım atamamam için daha fazla sebep var.
m : bu ölmek anlamına gelse bile mi ?
z : ölmeyi tercih ederdim.
m : (ne güçlü bir yürek, ölmeyi yenilmeye tercih ediyor. )
çocuk, adını söyle.
z : roronoa zoro
m : bunu hatırlayacağım. senin gibi güçlü birini görmeyeli uzun zaman oldu, karşılık olarak bir kılıç ustasının nezaketi adına, hayatına son vermek için, dünyadaki en güçlü kılıç olan bu "kara kılıç"ı sallayacağım.
z : buna memnun olurum.
zoro son çarpışmadan iki kılıcı kırılarak mağlup olur ve
wadou ichimonji'sini (ustasının kızı olan kuina'dan aldığı beyaz kılıç) kabzasına sokar. mihawk'a döner ve kollarını iki yana açar.
m : şimdi ne oldu ?!
z : “senaka no kizu wa kenshi no haji da”
“sırtta yara bir silahşör için utançtır.”
m : iyi dedin.
mihawk son darbeyi vurarak dövüşü sonlandırır. işte bu kadar delikanlı bir karakterdir.