Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Oyun Dünyamız

Bence de en uygun son her şeyi adam gibi itiraf ettiği sondu. Ama bunun sebebi Sunny sevgimden ziyade diğerlerini düşünmemden dolayı. Omori ve Basil'in intihar ettiği sonda, diğer arkadaşları hiçbir şeyi öğrenemeden öylece geride kalıyorlar ve ömürleri boyunca kendilerini suçlayacaklar muhtemelen. En azından Omori itiraf ettiğinde neler döndüğüne hakim olup yollarına bir şekilde devam edebilecekler. Yoksa Omori'nin de Basil'in de canı cehenneme :s Ben Hero yerinde falan olsam asla affetmezdim Omori'yi kinci bir insanım :s zaten oyunda taşınacaktı da, iletişimi kopartırdım. :s

Evet black spacedeki kapıların hepsine baktım. Bir süre sonra, her bir kapıda Basil birbirinden ilginç şekillerde ölüyor. Asansörde sıkışıyor, örümcekler tarafından yeniyor, dövülüyor, eziliyor vs. Omori hayal dünyasında Basil'i arıyor ama bir yandan da yaşananlardan dolayı onu suçlayıp ondan nefret de ediyor. Bu yüzden de orada Basil ölüp duruyor. Black Space biraz karanlık ama asıl karanlık olan ortam Black Space-2 dedikleri ortam. Oraya da sadece evinde kaldığı rotadan geçiliyormuş ben de çok hakim değilim. Zamanında çok videosunu falan izlemiştim de unuttum :/
Aynen tam ben de onu düşündüm. Hiçbir şey bilmeden hep "şöyle baksak belki böyle olmazdı" diye düşünüp duracaklardı. Fakat şöyle bir şey de var ki ne Sunny'yi ne de Basil'i suçlayamıyorum. Nihayetinde onlar da çocuk henüz. İnsan doğduğu anda kötücül fikirlere daha yatkın olabilir. Fakat yaş geçtikçe bir ahlak anlayışın oluşur ve kötü bir şey düşünsen bile bunu yapmazsın. Ya da yapmamayı düşünebilme şansın olur en azından. Bir insan öyle doğduğu için suçlu değildir benim nazarımda. Fakat bir olayın öyle veya böyle olduğu gerçeği de varken bunu yok saymak da bana yanlış geliyor. İşte bu sebepten ne sevebiliyorum ne suçlayabiliyorum ne de öylece bırakabiliyorum. Acının çekilmesi gerekliliğinden başka aklıma doğru bir yöntem gelmiyor.

Ben epey kapıya girdim ama en son Basil'i bulunca sanki diğerlerine bakamadım diye hatırlıyorum. Bir dahaki sefere Basil'i bulmadan deneyimlemek istiyorum. Ya kanıma giriyorsun resmen. Şu witcherı yeterince oynamıştım zaten tekrar başladım sırf Keira gibi hatun da boşa gitmesin Triss çiçeğim varken at suratlı yenniferı çekmek zorunda kalmayayım diye yeniden daldım ama biraz daha Omori görürsem sileceğim oyunu
 
Aynen tam ben de onu düşündüm. Hiçbir şey bilmeden hep "şöyle baksak belki böyle olmazdı" diye düşünüp duracaklardı. Fakat şöyle bir şey de var ki ne Sunny'yi ne de Basil'i suçlayamıyorum. Nihayetinde onlar da çocuk henüz. İnsan doğduğu anda kötücül fikirlere daha yatkın olabilir. Fakat yaş geçtikçe bir ahlak anlayışın oluşur ve kötü bir şey düşünsen bile bunu yapmazsın. Ya da yapmamayı düşünebilme şansın olur en azından. Bir insan öyle doğduğu için suçlu değildir benim nazarımda. Fakat bir olayın öyle veya böyle olduğu gerçeği de varken bunu yok saymak da bana yanlış geliyor. İşte bu sebepten ne sevebiliyorum ne suçlayabiliyorum ne de öylece bırakabiliyorum. Acının çekilmesi gerekliliğinden başka aklıma doğru bir yöntem gelmiyor.

Ben epey kapıya girdim ama en son Basil'i bulunca sanki diğerlerine bakamadım diye hatırlıyorum. Bir dahaki sefere Basil'i bulmadan deneyimlemek istiyorum. Ya kanıma giriyorsun resmen. Şu witcherı yeterince oynamıştım zaten tekrar başladım sırf Keira gibi hatun da boşa gitmesin Triss çiçeğim varken at suratlı yenniferı çekmek zorunda kalmayayım diye yeniden daldım ama biraz daha Omori görürsem sileceğim oyunu
Bu karakterler birbirlerine çok yakın olsalar da aralarında inanılmaz bir iletişim eksikliği var. Tüm sorun da bundan çıkıyor zaten. Mari lisede spor sırasında mı ne sakatlanıyor. Sonra piyano çalmaya başlıyor. Mükemmelliyetçi biri olduğu için zamanının çoğunu piyanoya ayırıyor. Daha sonra Omori ablası ile beraber zaman geçirebilmek için keman çalmaya başlıyor ama o baskıyı kaldıramıyor. Ablası sürekli pratik yapmaya zorluyor çünkü. Bir gün canına tak edip kemanı parçaladıktan sonra da kavga sırasında ablasını yanlışlıkla itiyor. Önceden adam gibi konuşsalar bunların hiçbiri olmayacak. Aynı şekilde Aubrey Mari'nin ölümü sonrasında kalanlar tarafından dışlandığını hissedip kimseyle iletişim kuramayınca Zorba birine dönüşüyor. Basil Omori ile iletişim kuramayınca vicdan azabının da etkisiyle delirme noktasına geliyor. Hero depresyone girip kimseyle konuşmayınca Kel abime bile faydam yoksa kimseye olmaz diye düşünüp o da eski arkadaş grubuna bulaşmak istemiyor. Açık açık konuştuktan sonra her şeyi, zamanla birbirlerini affedeceklerdir. Ben olsam asla affetmezdim gerçi Sunny'i dediğim gibi :s

Omori çok güzel oyun, çok da seviyorum ama aşırı boş zamanım olmadığı sürece bir daha oynamam sanırım. Başlarında inanılmaz boş yapıyor oyun. Saatlerce tavşan falan kesiyorsun. Bu yüzden bir sürü kişiyi oyuna başlatamadım. Başlattıklarımın da bir kısmı bitirmedi öeh bu ne deyip. Neyse ki bitirenlerin hepsi memnun kaldı. Şöyle 25 yerine 12-15 saat arasında bitse kusursuz 10/10 bir oyun olurdu benim gözümde.
 
Bu karakterler birbirlerine çok yakın olsalar da aralarında inanılmaz bir iletişim eksikliği var. Tüm sorun da bundan çıkıyor zaten. Mari lisede spor sırasında mı ne sakatlanıyor. Sonra piyano çalmaya başlıyor. Mükemmelliyetçi biri olduğu için zamanının çoğunu piyanoya ayırıyor. Daha sonra Omori ablası ile beraber zaman geçirebilmek için keman çalmaya başlıyor ama o baskıyı kaldıramıyor. Ablası sürekli pratik yapmaya zorluyor çünkü. Bir gün canına tak edip kemanı parçaladıktan sonra da kavga sırasında ablasını yanlışlıkla itiyor. Önceden adam gibi konuşsalar bunların hiçbiri olmayacak. Aynı şekilde Aubrey Mari'nin ölümü sonrasında kalanlar tarafından dışlandığını hissedip kimseyle iletişim kuramayınca Zorba birine dönüşüyor. Basil Omori ile iletişim kuramayınca vicdan azabının da etkisiyle delirme noktasına geliyor. Hero depresyone girip kimseyle konuşmayınca Kel abime bile faydam yoksa kimseye olmaz diye düşünüp o da eski arkadaş grubuna bulaşmak istemiyor. Açık açık konuştuktan sonra her şeyi, zamanla birbirlerini affedeceklerdir. Ben olsam asla affetmezdim gerçi Sunny'i dediğim gibi :s

Omori çok güzel oyun, çok da seviyorum ama aşırı boş zamanım olmadığı sürece bir daha oynamam sanırım. Başlarında inanılmaz boş yapıyor oyun. Saatlerce tavşan falan kesiyorsun. Bu yüzden bir sürü kişiyi oyuna başlatamadım. Başlattıklarımın da bir kısmı bitirmedi öeh bu ne deyip. Neyse ki bitirenlerin hepsi memnun kaldı. Şöyle 25 yerine 12-15 saat arasında bitse kusursuz 10/10 bir oyun olurdu benim gözümde.
Burada oyun yapımcısının çok ciddi bir acımasızlığı söz konusu. Etkileyiciliği artırmak adına çocukları kullanıyor. Buradaki çocuklar henüz ergen. İletişim becerilerinin gelişmemiş olması gayet normal. Hataya pek tabii müsaitler. Ahlaki değerleri gelişmemiş insanlar salt hisleriyle ve güdüleri ile hareket eder. Yazar burada bu zayıflıktan faydalanmış esasında. Yaptığı şeyin sonucu ölümü doğurduğu için ve ölüm nihai ve en kötü son olarak düşünüldüğü için en çok Sunny suçlanıyor. Diğer bakış açısıyla ondan büyük olan Mari'nin daha olgun davranması da beklenebilir. Çünkü o öyle davrandığı için başka bir sonuç oldu. Ölüm ile sonuçlanınca da ihale tamamen Sunny'ye kalmış oldu. Diğerleri için de geçerli bu. Fakat nereden bakarsak bakalım acımasızca işte. Muhatap çocuk olunca daha çok can yakıyor ama acımayla karışık oluyor.

Evet oyunun böyle bir sıkıntısı var. Oyun pokemonun dinamiklerini almış oldığu gibi. Tavşanlardan kaçmak falan oyunun içine girmeni bayağı engelliyor. Ciddi bir süre geçirmen gerekiyor ki o gevşek havadan kurtulasın. Bir de ben 47 saat oynadım bunu valla uzun sürdü epey.
 
Nintendo, Bayonetta'nın ses aktrisi Hellena Taylor'a üçüncü oyun için sadece 4000 dolar teklif etmiş, kadın da bu parayı reddedince başka birini bulmuşlar. Şimdi Taylor serinin hayranlarından üçüncü oyunu boykot etmelerini istiyor.

Aktörü değiştirmek için bilerek reddedeceği bi teklifte bulunmuşlardır. Harbiden ana karakterin sesine o kadar az vereceklerini sanmıyorum.
 
Nintendo, Bayonetta'nın ses aktrisi Hellena Taylor'a üçüncü oyun için sadece 4000 dolar teklif etmiş, kadın da bu parayı reddedince başka birini bulmuşlar. Şimdi Taylor serinin hayranlarından üçüncü oyunu boykot etmelerini istiyor.

Nintendo ses aktörlerine hiç değer vermiyor. Mario filmi için Charles Martinet'e (Mario'nun orijinal ses aktörü) sadece küçük bir rol vermişler.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 12, Ziyaretçi: 43)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık