Böyle bir konu vardı sanırım.
Star Tv'de gördüm. Hatırladığım en eski sahne de Luffy'nin fıçıdan çıktığı sahne. Çok etkilenmiştim, her cumartesiyi dört gözle beklerdim. :/
Yıllar sonra bir edebiyat forumundan tanıdığım arkadaşım feysbuk'tan Luffy resimleri paylaşıyordu. Ben de vay be, ne günlerdi diye beğeniyordum, adamım bu Luffy ya diye yorum atıyordum. Sonra One piece türkiye diye bir sayfada baktım değişik şeylerden bahsediyorlar. Hala devam ettiğini öğrendiğimde girdiğim şoku anlatamam. 2011 sonlarıydı sanırım. Dizimag'de 62 bölüm vardı, iki günde bitirdim hemen. Sonra efil efil aradım devamını ve farklı farklı sitelerden izledim öyle. Nasıl bir heyecanla, nasıl bir zevkle izliyordum ama anlatamam.
O aramalarda korsanfan'a da denk gelmiştim bir ara, her foruma üye olduğum gibi buraya da oldum. Mangaya geçince forumda yazmaya başladım. sorular sormak için falan.
Yalnız küçükken gerçekten çok etkilenmiştim. Üzerine bir roman yazmayı bile düşündüm ve elime defter alıp yazdım bile biraz o çiroz halimle. Luffy'nin baş düşmanını da öyle tasvir etmiştim ki bildiğimiz Karasakal. O defteri kaybeden kuzenime tekrar selam yolluyorum. Devam ettiğini öğrendiğimde ilk ona haber vermiştim heyecanla. O da takipçisiydi zamanında, romanı da beraber yazıyorduk. Sonra defteri hatırlayıp güzel de bir tartışmıştık. Hala ben kaybetmedim diyor beynamaz.
Kız kardeşimin peluş köpeğinin rengi sarı diye ismini Sanji koymuştum la. Bazen havaya sopa atıp Zoro'nun yaptığını yapmaya çalışırdım falan.
Star Tv'de gördüm. Hatırladığım en eski sahne de Luffy'nin fıçıdan çıktığı sahne. Çok etkilenmiştim, her cumartesiyi dört gözle beklerdim. :/
Yıllar sonra bir edebiyat forumundan tanıdığım arkadaşım feysbuk'tan Luffy resimleri paylaşıyordu. Ben de vay be, ne günlerdi diye beğeniyordum, adamım bu Luffy ya diye yorum atıyordum. Sonra One piece türkiye diye bir sayfada baktım değişik şeylerden bahsediyorlar. Hala devam ettiğini öğrendiğimde girdiğim şoku anlatamam. 2011 sonlarıydı sanırım. Dizimag'de 62 bölüm vardı, iki günde bitirdim hemen. Sonra efil efil aradım devamını ve farklı farklı sitelerden izledim öyle. Nasıl bir heyecanla, nasıl bir zevkle izliyordum ama anlatamam.
O aramalarda korsanfan'a da denk gelmiştim bir ara, her foruma üye olduğum gibi buraya da oldum. Mangaya geçince forumda yazmaya başladım. sorular sormak için falan.
Yalnız küçükken gerçekten çok etkilenmiştim. Üzerine bir roman yazmayı bile düşündüm ve elime defter alıp yazdım bile biraz o çiroz halimle. Luffy'nin baş düşmanını da öyle tasvir etmiştim ki bildiğimiz Karasakal. O defteri kaybeden kuzenime tekrar selam yolluyorum. Devam ettiğini öğrendiğimde ilk ona haber vermiştim heyecanla. O da takipçisiydi zamanında, romanı da beraber yazıyorduk. Sonra defteri hatırlayıp güzel de bir tartışmıştık. Hala ben kaybetmedim diyor beynamaz.
Kız kardeşimin peluş köpeğinin rengi sarı diye ismini Sanji koymuştum la. Bazen havaya sopa atıp Zoro'nun yaptığını yapmaya çalışırdım falan.