Başlığı ben açmışım 6 yıl önce. Bugün üzerinde tekrar tartışılınca konunun bağlamı konusunda yine bazı kafa karışıklıkları dillendirilmiş. Başlığı açarken kafamdan geçenler ile bugünküler hala aynı olduğu için ve hala hoşuma giden, yorumları okumaktan keyif aldığım bir mesele olduğunu fark ettiğim için tartışılmasını niyetlediğim kapsamı biraz daha açıklayabilirim. Elbette herkes istediği yerden ele alabilir ve istediği yöne çekebilir, konunun tartışılırken başka etkenlerin de dikkate alınması gerektiğini düşünebilir ve argümanlarını bunlar üzerinden ilerletebilir. Yalnızca kafa karışıklığı devam ettiği için başlığın açılış amacını biraz daha açıklamaktan zarar gelmez diye düşünüyorum.
Öncelikle tayfa içindeki görevlerinin, yani Nami'nin rotacılığının, Sanji'nin ise aşçılığının, ne derece kritik oldukları bu tartışmanın ana ekseni olmamalı. Hangisinin bu yetenekleri tayfanın paçasını kaç kez kurtardı diye sayaç kurup kıyaslamak çok anlamlı değil. Hatta hangi karakter tayfayı kaç kere kurtardının hesabını yapmak genel olarak anlamlı değil, bu dokuz karakterden herhangi biri denklemden çıkmış olsa tayfanın geri kalanı bir noktada ölecekti, evet. Macera türündeki bir eserde de bundan daha normal bir şey olamaz herhalde.
Öte yandan rotacılık ve aşçılık gibi yeteneklerin serilerin duygusal ağırlığına katkısı olduğu noktalar elbette dikkate alınabilir. Örneğin Baratie'de insanları aç bırakmamak gibi ilkeler Zeff üzerinden çok güzel anlatılmıştı, bu seri boyunca sürekli bir tema olarak devam etseydi elbette bu tartışmaya da etkisi büyük olurdu. Yani WCI'da Luffy'nin Sanji yokken yolda zehirlenmesi, Sanji'nin çocukluğunda kaçıp annesini beslemeye gittiği gibi Luffy'yi beslemeye gitmesi, arc sonunda paralel bir anlatımla Zeff ve Sanji'nin insanlara yemek sunduğu sahne gibi örnekler elbette önemlidir, bir bağlam ve duygusal ağırlık var. Nami ve rotacılık için de spesifik örnekler bulunabilir, özellikle zaman atlaması öncesinde daha sık karşımıza çıkar diye düşünüyorum.
Gelgelelim geride kalan 960 sayıda bunlardan ne kadar gördük, seriye ne denli etki ettiler sormak lazım. Yani evet, denizcilikte rotacılık çok kritik bir yere sahiptir, One Piece'de de çok önemli olduğu çokça vurgulandı, ama bir konsept olarak rotacılık ne kadar yere sahip seride? Örneğin bir uzmanlık alanı olarak rotacılığın çeşitli ayrıntılarını görmüş olsaydık veya atıyorum, One Piece'in basit de olsa çizilmiş bir haritası olsaydı da bir adadan diğerine giderken Nami'nin kağıt üzerinde çizdiği alternatif rotalar şema olarak gösterilseydi, Nami bunlar arasından seçim yaparken çeşitli parametreler ile kısıtları değerlendirip şu yolda deniz canavarlarından ötürü gemi hasar alabilir, şu yolda daha çok yakıt yakmamız gerekir, şu yol en güvenlisi ama oradan gidersek süremiz bir gün uzar ve bu olursa varış noktamızda biz müdahil olana kadar can kayıpları yaşanabilir gibi yorumlarla en ideal seçimi yapsaydı rotacılık seride önemli bir konsept olurdu. Aynısı aşçılık için de geçerli, Sanji'nin hazırladığı yemek çeşitliliğini görseydik, Luffy'ye şundan yedireyim de dayanıklılığı artsın, Zoro kekosunu şunla besleyeyim gün boyu kaldırdığı ağırlığın kaslarına hiçbir faydası olmasın heheh, Nami-swan'a bunu yedirirsem libidosu artar belki gibi şeyler diyor olsaydı aşçılık seride önemli bir konsept olurdu. Böylece bu uzmanlık alanlarının Nami ve Sanji tartışmasına etkisi de büyük olurdu.
Mevcut durumda ise böyle bir önemin olmadığını düşünüyorum ben, yani seride başka hiçbir şeyi değiştirmeyip en başından Sanji'nin tayfaki görevini rotacı, Nami'nin ise aşçı yapsak ben "okuma deneyimimizde" çok büyük bir değişim olacağını zannetmiyorum. Buna katılmayabilirsiniz elbette, rotacılık/aşçılık One Piece okuma deneyimimizde çok şey değiştirdi diyebilirsiniz, ben de keyifle okurum valla. Neyse, meselenin en özetini söyleyeyim. Nami pek çok korsan tayfasındaki rotacıya kıyasla işinde daha iyi, Sanji pek çok korsan tayfasındaki aşçıya kıyasla işinde daha iyi, bunları biliyoruz. Peki diğerlerinden farklı ne yapıyorlar da daha iyiler sorusunun cevabı biz okurlarda var mı? Yok.
Güç konusuna gelirsek, hangisinin diğerinden ne oranda daha güçlü olduğunun önemi yok, ama yaptıkları dövüşlerin elbette var. Karakterlerin yaptığı dövüşlerde rakibi ile kurduğu pozitif ve negatif bağlar, rakibine benzediği ve rakibinden farklı olduğu noktalar üzerinden Oda'nın bize anlattıkları, kaznmak veya istediğini elde etmek için ne gibi fedakarlıklar yaptığı, nelerden vazgeçtiği veya biz okura görsel olarak harika gelecek bir saldırıları vesaire elbette önemli. Yine üstteki paragraftakine benzer bir yer değiştirme örneği vereyim. Sanji ile Nami'nin güçlerinin aynı kaldğını düşünün, yani Sanji yine Nami'den daha güçlü. Ama bu kez en başından beri gördüğümüz Sanji'nin tüm dövüşlerini Nami yapıyor, Nami'nin dövüşlerini de Sanji. Nami'nin rakiplerinin gücü ve karakteristik özellikleri de Nami'ye paralellik kurulacak şekilde hazırlanmış durumda, ama işte bu kez 960 sayı boyunca Sanji'nin dövüşlerine ayrılmış sayfalar tümüyle Nami'nin dövüşlerine ait, diğer tarafta da aynı şekilde. Bu okuma deneyimizde bir şeyler değiştirir miydi? Bana göre bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Bu seride çok şey dövüşler üzerinden anlatılıyor.
Benim okumama göre Usopp ve Robin'in Dressrosa'da tayfanın geri kalanından ayrı olarak yaşadıkları ufak hikaye arkı bu tartışmanın bağlamı için iyi bir örnek. Cücelerle beraber yaşadıkları bu macerada Usopp, Robin'e kıyasla çok daha baskın göründü bana. Burada Robin'in sakin mizacının aksine Usopp'un kendisini daha gürültülü bir şekilde ifade eden bir karakter olmasının da etkisi var tabii ki, ama bunun ötesinde başlangıçta her iki karakterin de kişisel bir meselesinin olmadığı bir olay örgüsünde anlatının ne kadar fazla Usopp üzerinden ilerlediğine şahit olduk, hikayenin ana kahramanı açıkça Usopp'tu. Usopp sırasıyla yalancı oldu, korkak oldu, kahraman oldu ve son olarak da tanrı oldu. Robin de aynı olayların içinde bulundu, ama ne kadar fazla şey yaşadı, Oda Robin üzerinden neler anlattı tartışılır. Bu soru "Nami mi, Sanji mi?" değil de "Usopp mu, Robin mi?" şeklinde sorulmuş olsaydı bu hikaye Usopp'un savını kuvvetlendirecek bir unsur olurdu. Nami ile Sanji'yi böyle bir ikili maceraya koysaydık ben birisi diğerinden daha baskın olurdu, anlatı onun üzerinden giderdi diyemiyorum. Bu pencereden baktığımızda daha fazla örnek vermek gerekirse Teach'in Jaya'da meşhur tiradını attığı sahne Nami'nin savını kuvvetlendirirken, Zou yolunda ve Zou'da Sanji'yi kararları alıyorken ve liderlik ederken görmemiz ve tayfanın bu kısmından "Sanjigiller" gibi ifadelerle bahsedilmesi Sanji'nin savını kuvvetlendiriyor.
Benim cevabım zaman atlaması öncesindeki sayılar için Nami, zaman atlaması sonrasındaki sayılar içinse Sanji olurdu muhtemelen ama genel bir değerlendirme yapınca karar vermekte zorlanıyorum. Bu tartışmayı da bu sebeple seviyorum zaten, de ulan bu saatte bu kadar uzun yazmasaydım iyiydi.