Babalık'ın en zayıf anında bile neler yapabileceği'nden yola çıkmayı ben pek sağlıklı bulmuyorum şahsen. Efsane bir korsandı Babalık ve buna yakışır bir mücadele verdi. Ancak handikapları çok fazlaydı. Zaten bir ayağı çukurdayken bile nasıl bir mücadele verdiği, MF'de hala en güçlü olup olmadığını göstermez. Evet bir başkası mesela Kaido bunları yapamaz ama Kaido genç ve sağlıklı zaten. Yapamayacak olması şu an hasta ve yaşlı WB'den daha güçlü olmadığı anlamına da gelmez.Ben burada daha çok bu unvanın ne anlam ifade ettiğini bu unvana sahip Babalığın Dünyanın En Güçlü Adamı olarak en zayıf anında bile neler yapabileceği üstünde duruyorum ve neden Dünyanın En Güçlü Adamı olduğunu bu şekilde de göstermiş olduğu anlatmaya çalışıyorum. Babalığın durumu zaten belli. Ama bu durum bu sefer şunu doğurur. Savaşa böyle girdi sonra zayıfladı o unvanı kaybetti. Savaş bitti. Bir gün sonra iyileşti. Sonra bu unvanı geri aldı gibi ucuz bir unvan mı unvan meselesi. Mesela Babalığın yaşadıklarını yaşayan biri Babalığın yapabileceklerinin ne kadarını yapabilirdi? Futbolcu örneğinde verdiğim gibi Ronaldo veya Messi sakatlandığında Neymar mı Dünyanın en iyisi olur? Uzun uzun anlattığım için tekrardan uzatmayacağım ama bu unvanın ağırlığının dalgalı kur gibi değerlendirilmesi benim açımdan cidden saçma bir durum.
İşte bu yüzden Dünyanın En Güçlü Adamı O durumda başkası olsa on kere düşmüştü...
Liyakat anlayışıyla konunun alakası yok. Sana değil demişsin ama yine de değmeden geçmemişsin. Hiç kusura bakma o kapıya çıkmaz. Çünkü sen ne kadar alakalıysan bu terime, ben de o kadar alakalı olabilirim. Konu ekonomi değil, kuantum fiziği değil ya da doktora ve üstü bir çalışma isteyen bir alan değil. Altı üstü felsefi bir terim.Bak bu hususu tartışabiliriz ama gelip bunlar yüzde yüz böyledir aksini sen ispatla diyemezsin ben kendi argümanlarımla bir şey anlatıyorum. Sen kendi argümanlarınla. Birbirimizin görüşüne katılırız katılmayız o ayrı. Ayrıca dediğim gibi benim hala ne anlatmak istediğimi anladığını düşünmüyorum o ayrı mesele. Ama benim için seninle bu tartışma burada bitti.
İspat yükümlülüğünü bu konuda tartışacak değilim. Ben hukukçuyum bana ders verme manasında da bir şey demedim. Benim kastettiğim sen orada o cümleyi kurarken karşındakini tanımadan etmeden anlattığın şeyi bilmiyormuş gibi açıklama yapmana yorum yaptım. Orada hukuk ve felsweeden girdiğin için bir hukukçu olarak konuyu bildiğimi kastettim ama sonra çıkıp bu mesajındaki gibi bir yorum yapmak başka 100k da hukukçu oluyor demek başka bir şey.
Ayrıca evet sırf hukukçuyum diye daha iyi bileceğim anlamına gelmez ama daha iyi bildiğime dair güçlü bir karine oluşturur. Zaten ülkede liyakat anlayışın çökmesine çok güzel örnek verdin aslında. Herkes her şeyi bilir hatta işin uzmanından bile iyi bilirler. İlla o konuda eğitim aldı diye neden o daha iyi bilecek mantığı. Bu son kısmı seninle ilgili değil üstüne alınma. Ama bu mantık ister istemez bu kapıya çıkar.
Neyse sonuç olarak en son alıntı yaptığın mesajımda WB'yi nerede gördüğümü ve neden böyle gördüğümü gerekçelendirdim. Nispeten ılıman bir iklim oluştu en azından.