Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

KorsanFan Lobi Savaşları

11. Bölüm - Adalet Savaşı: Üçüncü Kısım
Sensey ormanlık alanın bittiği tepenin sonundan ışık formunda hızlıca ilerlemektedir. Bir an önce Montana'ya ulaşma isteği ile dolup taşmıştır. Ormanın sonuna kadar savrulduğu için ışığın gücüyle hareket etse bile Montana'yı bulması zamanını almaktadır. Havada ilerlerken birden Montana'nın sesini duymasıyla duraksar. Montana ''Yardım et Sensey!'' diye bağırmıştır. Sensey aşağıya baktığında üstü yara bere içinde olan Montana'yı görür ve hemen yanına iner. Montana bir eliyle ağaç gövdesine tutunarak zorlukla ayakta durmaktadır.

''İyi misin Montana? Ne oldu?'' diye telaşla sorar Sensey. Montana nefes nefese kalmış şekilde ''Skywalker'la savaştım, onu zar zor yenerek kurtulmayı başardım.'' der. ''Yürümene yardım edeyim.'' diyen Sensey Montana'ya doğru yaklaşırken birden durur. Şüpheci bir yüzle ''Etrafının tuzaklarla çevrili olduğunu söylemiştin. Nasıl buraya gelebildin?'' diye sorar.

Montana bir anlığına kafası karışık bir ifade takınır ve ''Zor oldu ama geldim işte.'' diyerek gülümser. Sensey ''Anlıyorum.'' dedikten sonra aniden ışık formuna geçerek hızla Montana'nın önünde belirir ve ona sert bir tekme savurur. Tekmenin etkisiyle geriye savrulan Montana yerde yuvarlanırken bir ağacın gövdesine çarparak durur. Hissettiği acıyla beraber ''Ah! Yine belim!'' diyerek dişlerini sıkar.

O sırada Montana'nın yüzü ve üzerindeki kıyafetler değişmeye başlar. ''Az kalsın beni kandırıyordun Soldier Boy.'' diyen Sensey onu hafifçe alkışlar. Soldier Boy belini tutarken yavaşça ayağa kalkarak ''Montana'nın tuzakların olduğu bölgeye düştüğünü bilmiyordum. Yoksa ona göre bir bahane bulurdum.'' der. Sırıtan Sensey ''Yüz değiştirme ve yapay zeka yeteneğini akıllıca kullanmışsın.'' der.

Soldier Boy ''Birinin sesini duyduğumda o sesi taklit edebilirim. Birini yüz yüze gördüğümde onun yüzünü koleksiyonuma ekleyebilirim.'' diyerek yüzlerini sırayla değiştirmeye başlar. Sensey karşısında teker teker Devrimci lobisinin üyelerinin yüzünü, en sonunda ise kendi yüzünü görür. Etkilenmiş bir şekilde ''Kaç tane yüzün var böyle?'' diye sorar. Soldier Boy belini kıtlattıktan sonra düşünceli bir suratla ''Emin değilim, saymadım.'' der. Ardından ''Hakkını vereyim, durumu iyi fark ettin.'' diyerek iyice doğrulur. Sensey ''Biz de boş değiliz.'' cevabını verir.

''Sen yine de fazla havalanma. Kazanma şansınız yok.'' der Soldier Boy küçümseyici bir sırıtışla. Sensey ise son derece rahat bir üslupla karşılık verir. ''Lobimizin tüm üyelerine güveniyorum. Bugün adalet, yani biz kazanacağız.'' Bunu duyan Soldier Boy ise kendini tutamayıp ufak bir kahkaha atar. ''Adalet mi? Siz adalet falan değilsiniz, kendinizi kandırmayın.''

Sensey bu cümleye karşı sadece gülümser ve güneş gözlüğünü düzelterek cevabını verir. ''Adalet nereden baktığına göre değişir.'' Soldier Boy ''Değişmeyecek tek gerçek, bugün kaybedecek olmanız.' dedikten sonra üzerinde taşıdığı teçhizatlardan bir tanesini çıkarır. Elinde tuttuğu ufak bir mekanizma ters üçgen şekline benzer görünüme sahip paslı, sarı renkli bir kalkana dönüşür. Soldier Boy kalkanı koluna geçirerek savaş duruşunu alır. Sensey ise ellerini cebinden çıkararak ''Gel bakalım.'' der.

Sık ağaçların olduğu orman bölgesinde Artyomdh Tiksav'ın attığı şarap saldırılarından Soru tekniği ile hızla kaçmaya devam etmektedir. Artyom kamuflaj modunda olduğu için onu görmek kolay değildir. Bu sebeple Tiksav Lee şarap saldırılarını denk getiremese bile arkasından koşarak onu takip etmekte kararlıdır. Tiksav peşinden koşarken ''Daha nereye kadar kaçacaksın Artyom!'' diye bağırır.

Kovalamaca sürerken Artyom sonunda ormanın çıkışını görebilmiştir. Hızla ormanın dışına çıktıktan sonra içinde olduğu bahçede geniş, uzun çalılıkların olduğunu fark eder ve kendini çalılıkların arasına atar. Peşinden koşturan Tiksav'da ormanın dışına çıkabilmiştir. Biraz nefeslendikten sonra etrafına bakınır ve gözünü çalılıklara kestirir. ''Nerede bu herif?'' diye düşünürken gözünü kısarak tekrar bakmasının ardından çalıların arasında bir hareketlilik görür.

''İşte buradasın.'' diye içinden geçirip gülümsemesinin ardından ''Şarap Yağmuru!'' diyerek çalılara doğru şarap sıvıları yollamaya başlar. Arytom bunu fark edince telaşla ''Hay sıçayım.'' der ve çalıların içinde koşturmaya başlar. Tiksav bir yandan yüksek sesle ona seslenir. ''Şarap saldırım sana denk geldiği anda sarhoş olacaksın ve bu savaş bitecek. Teslim ol artık!''

Artyom'dan herhangi bir cevap gelmez. Tiksav şarap saldırıları göndermeye devam ederken çalılara doğru ilerler. Yakınlarda ayak sesleri duyduktan sonra saldırıyı keserek çevresine bakınır. ''Nerede bu?'' diye sabırsız bir şekilde etrafına bakınırken aniden Artyom'un ''Shigan!'' dediğini duyar ve karnına doğru görmediği bir parmak darbesi alır. Bunun üzerine Tiksav ağzından kan gelerek yere doğru diz çöker. Kamuflaj modundan çıkan Artyom ona bakarak kararlı bir yüz ifadesiyle ''Bizde ölmek var dönmek yok.'' der.

Tiksav ona doğru hiddetle bakar. ''Ulan şimdi seni..'' demesinin ardından tam şarap saldırısı yapmak üzereyken Artyom elini kaldırarak yer çekimi gücünü kullanır. Tiksav Lee birden üzerinde bir ağırlık hisseder ve yere yapışır. Tiksav yerden kalkamazken içinden ''Sodex bana böyle bir gücü olduğundan bahsetmemişti. Eksik bilgi vermiş çakal.'' diye geçirir.

Artyom ''Pes et gitsin Tiksav. Yer çekimi gücümün etkisinden kurtulamazsın, daha fazla uzatmanın alemi yok.'' der. Tiksav ise hiç oralı gibi gözükmemektedir. ''Bunu benden asla duyamazsın.'' diyerek kararlı bir bakışla gözlerini Artyom'a çevirir. Artyom bıkkınlıkla ''Her zamanki gibi inatçısın.'' dedikten sonra yer çekimi gücünün etkisi arttırır, Tiksav daha fazla acı çekerek toprağın içine doğru biraz gömülür. Tiksav yüzünü buruştururken dişini sıkarak dayanmaya çalışır.

Ardından ''Artyom'un beş dakika boyunca hiçbir gücünü kullanamayacağını iddia ediyorum!'' diyerek haykırır. ''Bu neydi şimdi?'' diyen Artyom ne olduğuna anlam veremezken önünde ellerinde zarlar tutan uzun saçlı, beyaz renkli ruhani bir varlığın belirdiğini görür. Bir anlığına korkuya kapılan Artyom ''Bu da neyin nesi?'' diyerek yutkunur. Tiksav Lee Artyom'a bakarak sevinçli bir şekilde sırıtır. ''İddia yeteneğim. Eğer istediğim zar tutarsa kaybettin demektir.''

Karargahın yüzme havuza düştükten sonra havuz kenarına çıkarak yere uzanmış olan Mewtwo üzerinde uçuşan kargalara bakmaktadır. Bunların kimin yaptığına dair bir tahmini vardır. Mewtwo'nun yavaşça ayağa kalkmasının ardından kargalar ciyaklayarak bir araya gelir ve bir insan bedeninin şeklini alırlar. Bu kişi Büyük Korsan Kaidou'dur. Mewtwo onu gördüğünde ''Kargaları görünce sen olduğunu tahmin etmiştim.'' diyerek kaşlarını çatar. Büyük Korsan Kaidou ''Karasu reisin güçleri bana uyuyor.'' der gurur dolu bir tavırla.

Mewtwo ise kıkırdayarak ''Itachi fanı birine bu yakışırdı.'' der. Bunu duyan Büyük Korsan Kaidou bir anlığına öfkeye kapılarak ''Itachi'nin adamlığı başkadır, sizin anlayabileceğiniz şeyler değil!'' cevabını verir. ''Anlamak isteyen yok zaten.'' diye karşılık verir Mewtwo. Büyük Korsan Kaidou yumruğunu sıkar fakat çok geçmeden sinirlerine hakim olmayı başarır. Sakin bir ses tonuyla ''Kendini top tier seviyesi sanıyorsun değil mi? Küstahlığın bugün sona erecek.'' dedikten sonra çevresindeki kargaları süratle Mewtwo'nun üzerine yönlendirir.

Mewtwo orman gücünü kullanarak zeminden çıkardığı ağaç dallarını uzatır ve üzerine gelen kargaları delmeye başlar. Tüm kargalar delik deşik olduktan sonra geriye havada uçuşan karga tüyleri kalmıştır. Mewtwo sırıtarak ''Elinden gelenin en iyisi bu mu?'' der. ''Bu sadece başlangıç.'' diyen Büyük Korsan Kaiodu etrafına daha fazla karga toplar. Kargalar gittikçe artmaktadır ve sonunda hepsi bir araya gelerek devasa bir forma bürünürler. Büyük Korsan Kaidou gaza gelmiş bir şekilde ''Kral Karga Saldırısı!'' diye bağırarak kargayı Mewtwo'ya doğru yönlendirir.

Mewtwo gördüğü şey karşısında hayrete düşerek hemen dalları karganın üzerine yollar. Karga bazı dallardan sıyrılmayı başarır, bazılarını da pençeleyerek ve ısırarak yok eder. Gittikçe daha hızlı bir şekilde Mewtwo'nun üzerine doğru uçmaktadır. Mewtwo devasa karga ona çarpmadan önce son anda bir sürü dal ile etrafını sararak kendini korumaya alır.

Karganın hızla dallara doğru çarpmasıyla ortalık toz duman olur. Karga Mewtwo'ya ulaşamasa bile dalların çoğunu delerek geçmeyi başarmış, ardından ise yok olmuştur. Mewtwo bu çarpmanın etkisiyle geriye doğru savrularak yere düşmüştür. Büyük Korsan Kaidou bu manzara karşısında tam beklediğini bulamamış gibi gözükse de fazla bozuntuya vermeden Mewtwo'ya doğru yürür.

''Beklediğimden sağlam çıktın.'' diye seslenir. Yerden kalkan Mewtwo üstündeki tozları ve dal parçalarını silkerken ''Baş belası bir tekniğin var.'' der siniri bozulmuş bir halde. ''Sonunda anlayabildin.'' diyen Büyük Korsan Kaidou keyifle sırıtır. O esnada Mewtwo'nun elini cebine attığını fark eder. Mewtwo cebinden ufak, kutu benzeri bir eşya çıkarır.

Büyük Korsan Kaidou bunu görünce gülmesine engel olamaz. ''O ne lan öyle? Kutu kola falan mı?'' Ardından kutunun üzerinde yazılı olan bazı rakamları görünce gülmesi kesilir, ciddi bir surat ifadesine bürünürek ''Bu bir Germa suiti.'' der. Mewtwo suit kutusunu elinde çevirirken yüzünde gülücükler açarak cevap verir. ''Şov zamanı.''
 
Son düzenleme:
11. Bölüm - Adalet Savaşı: Üçüncü Kısım
Sensey ormanlık alanın bittiği tepenin sonundan ışık formunda hızlıca ilerlemektedir. Bir an önce Montana'ya ulaşma isteği ile dolup taşmıştır. Ormanın sonuna kadar savrulduğu için ışığın gücüyle hareket etse bile Montana'yı bulması zamanını almaktadır. Havada ilerlerken birden Montana'nın sesini duymasıyla duraksar. Montana ''Yardım et Sensey!'' diye bağırmıştır. Sensey aşağıya baktığında üstü yara bere içinde olan Montana'yı görür ve hemen yanına iner. Montana bir eliyle ağaç gövdesine tutunarak zorlukla ayakta durmaktadır.

''İyi misin Montana? Ne oldu?'' diye telaşla sorar Sensey. Montana nefes nefese kalmış şekilde ''Skywalker'la savaştım, onu zar zor yenerek kurtulmayı başardım.'' der. ''Yürümene yardım edeyim.'' diyen Sensey Montana'ya doğru yaklaşırken birden durur. Şüpheci bir yüzle ''Etrafının tuzaklarla çevrili olduğunu söylemiştin. Nasıl buraya gelebildin?'' diye sorar.

Montana bir anlığına kafası karışık bir ifade takınır ve ''Zor oldu ama geldim işte.'' diyerek gülümser. Sensey ''Anlıyorum.'' dedikten sonra aniden ışık formuna geçerek hızla Montana'nın önünde belirir ve ona sert bir tekme savurur. Tekmenin etkisiyle geriye savrulan Montana yerde yuvarlanırken bir ağacın gövdesine çarparak durur. Hissettiği acıyla beraber ''Ah! Yine belim!'' diyerek dişlerini sıkar.

O sırada Montana'nın yüzü ve üzerindeki kıyafetler değişmeye başlar. ''Az kalsın beni kandırıyordun Soldier Boy.'' diyen Sensey onu hafifçe alkışlar. Soldier Boy belini tutarken yavaşça ayağa kalkarak ''Montana'nın tuzakların olduğu bölgeye düştüğünü bilmiyordum. Yoksa ona göre bir bahane bulurdum.'' der. Sırıtan Sensey ''Yüz değiştirme ve yapay zeka yeteneğini akıllıca kullanmışsın.'' der.

Soldier Boy ''Birinin sesini duyduğumda o sesi taklit edebilirim. Birini yüz yüze gördüğümde onun yüzünü koleksiyonuma ekleyebilirim.'' diyerek yüzlerini sırayla değiştirmeye başlar. Sensey karşısında teker teker Devrimci lobisinin üyelerinin yüzünü, en sonunda ise kendi yüzünü görür. Etkilenmiş bir şekilde ''Kaç tane yüzün var böyle?'' diye sorar. Soldier Boy belini kıtlattıktan sonra düşünceli bir suratla ''Emin değilim, saymadım.'' der. Ardından ''Hakkını vereyim, durumu iyi fark ettin.'' diyerek iyice doğrulur. Sensey ''Biz de boş değiliz.'' cevabını verir.

''Sen yine de fazla havalanma. Kazanma şansınız yok.'' der Soldier Boy küçümseyici bir sırıtışla. Sensey ise son derece rahat bir üslupla karşılık verir. ''Lobimizin tüm üyelerine güveniyorum. Bugün adalet, yani biz kazanacağız.'' Bunu duyan Soldier Boy ise kendini tutamayıp ufak bir kahkaha atar. ''Adalet mi? Siz adalet falan değilsiniz, kendinizi kandırmayın.''

Sensey bu cümleye karşı sadece gülümser ve güneş gözlüğünü düzelterek cevabını verir. ''Adalet nereden baktığına göre değişir.'' Soldier Boy ''Değişmeyecek tek gerçek, bugün kaybedecek olmanız.' dedikten sonra üzerinde taşıdığı teçhizatlardan bir tanesini çıkarır. Elinde tuttuğu ufak bir mekanizma ters üçgen şekline benzer görünüme sahip paslı, sarı renkli bir kalkana dönüşür. Soldier Boy kalkanı koluna geçirerek savaş duruşunu alır. Sensey ise ellerini cebinden çıkararak ''Gel bakalım.'' der.

Sık ağaçların olduğu orman bölgesinde Artyomdh Tiksav'ın attığı şarap saldırılarından Soru tekniği ile hızla kaçmaya devam etmektedir. Artyom kamuflaj modunda olduğu için onu görmek kolay değildir. Bu sebeple Tiksav Lee şarap saldırılarını denk getiremese bile arkasından koşarak onu takip etmekte kararlıdır. Tiksav peşinden koşarken ''Daha nereye kadar kaçacaksın Artyom!'' diye bağırır.

Kovalamaca sürerken Artyom sonunda ormanın çıkışını görebilmiştir. Hızla ormanın dışına çıktıktan sonra içinde olduğu bahçede geniş, uzun çalılıkların olduğunu fark eder ve kendini çalılıkların arasına atar. Peşinden koşturan Tiksav'da ormanın dışına çıkabilmiştir. Biraz nefeslendikten sonra etrafına bakınır ve gözünü çalılıklara kestirir. ''Nerede bu herif?'' diye düşünürken gözünü kısarak tekrar bakmasının ardından çalıların arasında bir hareketlilik görür.

''İşte buradasın.'' diye içinden geçirip gülümsemesinin ardından ''Şarap Yağmuru!'' diyerek çalılara doğru şarap sıvıları yollamaya başlar. Arytom bunu fark edince telaşla ''Hay sıçayım.'' der ve çalıların içinde koşturmaya başlar. Tiksav bir yandan yüksek sesle ona seslenir. ''Şarap saldırım sana denk geldiği anda sarhoş olacaksın ve bu savaş bitecek. Teslim ol artık!''

Artyom'dan herhangi bir cevap gelmez. Tiksav şarap saldırıları göndermeye devam ederken çalılara doğru ilerler. Yakınlarda ayak sesleri duyduktan sonra saldırıyı keserek çevresine bakınır. ''Nerede bu?'' diye sabırsız bir şekilde etrafına bakınırken aniden Artyom'un ''Shigan!'' dediğini duyar ve karnına doğru görmediği bir parmak darbesi alır. Bunun üzerine Tiksav ağzından kan gelerek yere doğru diz çöker. Kamuflaj modundan çıkan Artyom ona bakarak kararlı bir yüz ifadesiyle ''Bizde ölmek var dönmek yok.'' der.

Tiksav ona doğru hiddetle bakar. ''Ulan şimdi seni..'' demesinin ardından tam şarap saldırısı yapmak üzereyken Artyom elini kaldırarak yer çekimi gücünü kullanır. Tiksav Lee birden üzerinde bir ağırlık hisseder ve yere yapışır. Tiksav yerden kalkamazken içinden ''Sodex bana böyle bir gücü olduğundan bahsetmemişti. Eksik bilgi vermiş çakal.'' diye geçirir.

Artyom ''Pes et gitsin Tiksav. Yer çekimi gücümün etkisinden kurtulamazsın, daha fazla uzatmanın alemi yok.'' der. Tiksav ise hiç oralı gibi gözükmemektedir. ''Bunu benden asla duyamazsın.'' diyerek kararlı bir bakışla gözlerini Artyom'a çevirir. Artyom bıkkınlıkla ''Her zamanki gibi inatçısın.'' dedikten sonra yer çekimi gücünün etkisi arttırır, Tiksav daha fazla acı çekerek toprağın içine doğru biraz gömülür. Tiksav yüzünü buruştururken dişini sıkarak dayanmaya çalışır.

Ardından ''Artyom'un beş dakika boyunca hiçbir gücünü kullanamayacağını iddia ediyorum!'' diyerek haykırır. ''Bu neydi şimdi?'' diyen Artyom ne olduğuna anlam veremezken önünde ellerinde zarlar tutan uzun saçlı, beyaz renkli ruhani bir varlığın belirdiğini görür. Bir anlığına korkuya kapılan Artyom ''Bu da neyin nesi?'' diyerek yutkunur. Tiksav Lee Artyom'a bakarak sevinçli bir şekilde sırıtır. ''İddia yeteneğim. Eğer istediğim zar tutarsa kaybettin demektir.''

Karargahın yüzme havuza düştükten sonra havuz kenarına çıkarak yere uzanmış olan Mewtwo üzerinde uçuşan kargalara bakmaktadır. Bunların kimin yaptığına dair bir tahmini vardır. Mewtwo'nun yavaşça ayağa kalkmasının ardından kargalar ciyaklayarak bir araya gelir ve bir insan bedeninin şeklini alırlar. Bu kişi Büyük Korsan Kaidou'dur. Mewtwo onu gördüğünde ''Kargaları görünce sen olduğunu tahmin etmiştim.'' diyerek kaşlarını çatar. Büyük Korsan Kaidou ''Karasu reisin güçleri bana uyuyor.'' der gurur dolu bir tavırla.

Mewtwo ise kıkırdayarak ''Itachi fanı birine bu yakışırdı.'' der. Bunu duyan Büyük Korsan Kaidou bir anlığına öfkeye kapılarak ''Itachi'nin adamlığı başkadır, sizin anlayabileceğiniz şeyler değil!'' cevabını verir. ''Anlamak isteyen yok zaten.'' diye karşılık verir Mewtwo. Büyük Korsan Kaidou yumruğunu sıkar fakat çok geçmeden sinirlerine hakim olmayı başarır. Sakin bir ses tonuyla ''Kendini top tier seviyesi sanıyorsun değil mi? Küstahlığın bugün sona erecek.'' dedikten sonra çevresindeki kargaları süratle Mewtwo'nun üzerine yönlendirir.

Mewtwo orman gücünü kullanarak zeminden çıkardığı ağaç dallarını uzatır ve üzerine gelen kargaları delmeye başlar. Tüm kargalar delik deşik olduktan sonra geriye havada uçuşan karga tüyleri kalmıştır. Mewtwo sırıtarak ''Elinden gelenin en iyisi bu mu?'' der. ''Bu sadece başlangıç.'' diyen Büyük Korsan Kaiodu etrafına daha fazla karga toplar. Kargalar gittikçe artmaktadır ve sonunda hepsi bir araya gelerek devasa bir forma bürünürler. Büyük Korsan Kaidou gaza gelmiş bir şekilde ''Kral Karga Saldırısı!'' diye bağırarak kargayı Mewtwo'ya doğru yönlendirir.

Mewtwo gördüğü şey karşısında hayrete düşerek hemen dalları karganın üzerine yollar. Karga bazı dallardan sıyrılmayı başarır, bazılarını da pençeleyerek ve ısırarak yok eder. Gittikçe daha hızlı bir şekilde Mewtwo'nun üzerine doğru uçmaktadır. Mewtwo devasa karga ona çarpmadan önce son anda bir sürü dal ile etrafını sararak kendini korumaya alır.

Karganın hızla dallara doğru çarpmasıyla ortalık toz duman olur. Karga Mewtwo'ya ulaşamasa bile dalların çoğunu delerek geçmeyi başarmış, ardından ise yok olmuştur. Mewtwo bu çarpmanın etkisiyle geriye doğru savrularak yere düşmüştür. Büyük Korsan Kaidou bu manzara karşısında tam beklediğini bulamamış gibi gözükse de fazla bozuntuya vermeden Mewtwo'ya doğru yürür.

''Beklediğimden sağlam çıktın.'' diye seslenir. Yerden kalkan Mewtwo üstündeki tozları ve dal parçalarını silkerken ''Baş belası bir tekniğin var.'' der siniri bozulmuş bir halde. ''Sonunda anlayabildin.'' diyen Büyük Korsan Kaidou keyifle sırıtır. O esnada Mewtwo'nun elini cebine attığını fark eder. Mewtwo cebinden ufak, kutu benzeri bir eşya çıkarır.

Büyük Korsan Kaidou bunu görünce gülmesine engel olamaz. ''O ne lan öyle? Kutu kola falan mı?'' Ardından kutunun üzerinde yazılı olan bazı rakamları görünce gülmesi kesilir, ciddi bir surat ifadesine bürünürek ''Bu bir Germa suiti.'' der. Mewtwo suit kutusunu elinde çevirirken yüzünde gülücükler açarak cevap verir. ''Şov zamanı.''
Artyomdh fazla güçlü olmuş :D Hadi Cp0 ekledin birde Fuji
güçleri vermişsin hey maşallah.Böyle olacağını bilseydim Roger yada ne bileyim Kaido fanı falan olurdum.:hhh:
 
Sen de yine iyisin adını Lucci'de Zoro'da falan duyurdun. Lobilerin en garibanı benim. Law dışına hiç çıkmadım. Gurur da duyuyorum. :cool:
Aynen.Lafa gelince her güçlü karakteri sahiplendin şişirdin onun da fanı oldun bunun da fanı oldun demeyi biliyorlardı şimdi hepsinden bir saldırı koysunlar o zaman :D Madem öyle 10 parmağımda 10 marifet olsun tam donanımlı olayım bu seride. :ehe:
 
Yok senin kadar torpilli olmam mümkün değil bu seride.Sen köşeye sıkışınca yazacağı şey belli.” Trafalgar Law bilinci gider gibi oldu yancıları da hemen onu sırtlayıp denizaltına binip kaçtılar. “ Tiksav da bana bu bilgi verilmemişti Allah kahretsin bu adil değil diye söylenir.
Ben mi torpilliyim, ben. Torpil ve ben, ben ve torpil
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 3)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık