Amiral ve Devrimci lobisinin arasında yaşanan savaşın üzerinden bir hafta geçmiştir. Karargahta çıkan orman itfaiye ekipleri tarafından güçlükle söndürülmüştür. Karargahın merkez binasının tamamı, ormanın ise büyük bir kısmı yanarak kül olmuştur. Devrimci lobisinin yenildiği ve karargahlarını terk ettikleri haberi ise tüm foruma yayılmıştır. Yonko lobisi tatlılar ile çevrili kasabalarındaki pastadan yapılma olan şatonun içinde toplanmışlardır.
Hep birlikte bir kahvaltı yapmaktadırlar. Üyeler kahvaltılarını yaparlarken bir yandan son gelişmeleri okumaktadırlar. Ellerindeki gazete haberine şaşkınlıkla bakmaktadırlar. O esnada içeriye ''Günaydın.'' diyerek Kenshiro girer. Gif gücüyle oluşturduğu Sünger Bob gifini havaya yansıtmaktadır. Diğerleri ona bakar fakat Kenshiro yüzlerindeki şaşkınlığı fark ederek ''Ne oldu?'' diye sorar. ''Devrimciler Amiral lobisine yenilmiş.'' der Berkay.
Kenshiro'nun uykulu gözleri birden açılır ve onlara dikkat kesilir. Mercury haberi tekrar okuyup emin olduktan sonra ''Amiral lobisinin zayıfladığını sanıyorduk, böyle bir şey nasıl olabilir?'' der. Dattebayo ''Görünüşe bakılırsa onları hafife almışız canısı.'' diyerek çayını yudumlar. ''Devrimciler şu an nerede acaba? Karargahlarını kaybetmek zor olmalı.'' diye mırıldanır Kekomancer telefonundan yayıncı dramalarını takip ederken. Glorfindel ekmeğine tereyağı sürerken ''Kimse nerede olduklarını bilmiyor. Gizlenmek konusunda oldukça iyiler.'' der.
Kenshiro ''Mutlaka başka bir yerlerde daha karargahları vardır, onlardan birine çekilmişlerdir.'' diyerek henüz olayın şokunu atlatamamış bir halde sandalyesine oturur. Reiper ise keyfi kaçık bir şekilde ''Bundan sonra toparlanmaları zor olur.'' der. Kekomancer önündeki simide uzanırken lafa girer. ''Bence Devrimci lobisine yardım etmeliyiz.'' Bunu demesinin üzerine masadaki tüm gözler üzerine çevrilir. Dattebayo'nun lokması boğazında kalır gibi olur. ''O nereden çıktı anasını satayım.'' diyerek hafif öksürür.
Kekomancer gözlerini devirerek ''Daha öncede onlarla müttefik olma fikrini ortaya atmıştım ya.'' der. Berkay şüpheci bir bakışla ''Hâlâ bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.'' diyerek gözlüğünü düzeltir. Kekomancer karşılık olarak ''İlk bakışta bizim lobimiz ve Devrimci lobisi arasında bir korelasyon yok gibi görülebilir fakat onlarla ortak bir yanımız var.'' cevabını verir. Reiper meraklı gözlerle ''Neymiş o?'' diye sorar. Kekomancer ''Amirallerden haz etmiyor oluşumuz.'' der herkese bakarak.
Diğerleri bu cevap karşısında bir anlığına sessizliğe bürünürler. Ardından Kenshiro ''Bak bu konuda haklı işte.'' diyerek sessizliği bozar. Kekomancer kendisine hak verilmesinin getirdiği sevinçle lafına devam eder. ''Ayrıca içinde bulunduğumuz konjonktür ele alındığında Amiral lobisi ileride bize de sorun çıkarabilir. Devrimci lobisi ile güçlerimizi birleştirmemiz en akıllıcası olur.'' Reiper Mercury'e dönerek ''Sen ne diyorsun bu işe?'' diye sorar. Mercury üzerine biraz düşündükten sonra ''Keko haklı olabilir savcım. Amiral lobisini küçümsemeye devam edemeyiz.'' der.
Glorfindel çayına döktüğü şekeri karıştırırken ''Mercury bile böyle diyorsa durum ciddi demektir.'' diyerek güler. Mercury elindeki gazeteyi masaya bırakıp diğerlerine bakar. ''Siz ne diyorsunuz peki bu teklife?'' Kenshiro yanında getirdiği dambılı kaldırıken ''Bana hiç fark etmez.'' der. Berkay ''Madem kabul ettiniz, yapalım gitsin.'' diyerek omuz silker. Dattebayo lokmasını yuttuktan sonra ''Bizim yaramıza olacağı sürece ben varım.'' der.
Glorfindel arkasına yaslanırken sırıtır. ''Devrimci lobisi ha? O kadar da kötü bir ittifak olmaz.'' Reiper ise çöreğinden bir ısırık aldıktan sonra ''Benim için sorun yok.'' der. Bunları duyduktan sonra Mercury ''Öyleyse Devrimci lobisine ittifak mesajı yollayacağız.'' diyerek kararlı bir yüz ifadesi takınır. Diğer üyelerde kafalarını sallayarak onaylayıcı bir şekilde ona bakarlar.
Lastik lobisi doğanın içinde, yeşilliklerin arasındaki villalarının bahçesinde oturmaktadırlar. Bir yandan piknik yaparken bir yandan da birlikte sohbet etmektedirler. Alpamis yine mangalın başında etler ile ilgilenmektedir. Diğerleri de çimenlerin üstüne yayılmış olan piknik örtüsünün üzerinde diğer yemekleri yemektedirler. Alpamis mangalın başından ''Devrimci lobisine olanları duydunuz mu beyler?'' diye bir soru yöneltir. Raiden bifteğini ısırırken ''Evet duydum. En karşıt oldukları lobi tarafından yenilgiye uğratılmak berbat bir his olmalı.'' der.
Çörekçioğlu Luffy ''Bizi pek ilgilendiren bir durum değil.'' diyerek bardağına kola doldurmaya devam eder. Tombe ise meyve sepetinden aldığı muzu soyarken ''Sonuçta fanı oldukları Dragon bizim Luffy'nin babası. Bizim içinde üzücü oldu bence.'' der. FrostPale ''Dragon'a Luffy'e baktığım gibi bakamıyorum. Adamda o D. damarını henüz göremedik.'' diyerek köftelerini ağzına atar.
Bunu duyan Alpamis mangalı yellerken gülümseyerek cevap verir. ''Kimse Luffy reis gibi olamaz zaten. Yetiş ya Luffy.'' Jacques bıçağıyla etlerini dilimlerken ''Aynen öyle. Kimse onun yerini tutamıyor valla.'' diye karşılık verir. Chris içeceğini kafasına diktikten sonra lafa girer. ''Amiral lobisinin bundan sonraki hamlesi ne olur sizce?'' Jacques çatalını dilimlediği etlere batırırken ''Onu bilmem ama umarım bizde Kılıç lobisini bitirebiliriz.'' cevabını verir.
Raiden bifteğini bitirmesinin ardından ''Benim bundan hiç şüphem yok. Sizin var mı?'' diye sorar. Tombe kendinden emin bir şekilde ''Yok tabi ki.'' der. FrostPale ''Benimde yok. Sizlere güvenim tam.'' diyerek sırıtır. Jacques kafasını hayır şeklinde sallayarak ''Bir an bile şüphe etmedim.'' der. Chris 'Kendimi o güne saklıyorum.'' diyerek yumruklarını sıkar.
''Kılıç lobisini alt etmek mi? Çocuk oyuncağı.'' diyen Çörekçioğlu ise küçümseyici bir tavırla parmaklarını çatırdatır. Bunun üzerine Alpamis elinde pişirdiği etlerle birlikte onların yanına doğru gelir ve örtünün üzerine oturur. Yüzünü tüm üyelere döndükten sonra gülümseyerek ''Merak etmeyin. Yakında Kılıç lobisine karşı kazanacağımız zaferde aynı bu şekilde manşetlerde olacak.'' der. Diğer üyelerde motive olmuş bir şekilde pikniklerine devam ederler.
Sanji lobisi dört katlı apartmanlarının dördüncü katındaki dairesinin içinde masanın etrafına toplanmış bir şekilde sohbet etmektedirler. Bir yandan da sigara içmekte ve kart oyunu oynamaktadırlar, ortalık duman altı vaziyettedir. Excessum odayı biraz havalandırmak için ayağa kalkarak pencereye doğru yönelir. O esnada elindeki gazeteye bakan Itachi_27 ''Bu olamaz. Amiral lobisi nasıl kazanabilir ya!'' diyerek isyan eder. Invictus elinde tuttuğu kartları kararken ''İçlerinde Montana ve Sodex varken kazanmalarına şaşırmadım doğrusu.'' der.
Feitan ''Hurdacı lobisinden arkadaşların olduğu için mi böyle diyorsun?'' diyerek sigarasının dumanını üfler. Invictus sırıtarak ''Sırf ondan değil.'' der. Historia sigarasının küllerini küllüğe dökerken ''Dragon'un mangada icraat yapmıyor oluşu Devrimci lobisine de kötü yansımış.'' diyerek kıkırdar. Bunu duyan diğer üyelerde hafifçe kahkaha atarlar. BattalGazi gülmeyi kestikten sonra sigarasını içine çeker ve ''Daha devrim yapma zamanı değilmiş anlaşılan.'' der.
''Elbet onunda zamanı gelecek. Amiral lobisi de yenilginin tadına bakacaktır.'' diyen Itachi_27 elindeki gazeteyi tadı kaçmış bir halde masaya fırlatır. Excessum açtığı pencereden dışarı bakıp temiz hava aldıktan sonra yüzünü diğerlerine doğru döner. ''Itachi_27'nin morali baya bozulmuş gibi.'' diyerek cıvık bir şekilde güler. Itachi_27 Invictus'un kartları dağıtışını izlerken asık bir suratla ''Dalga geçme Excessum.'' der.
''Amiral lobisinden sevdiğim kişiler vardı. O yüzden bu habere o kadar üzülmedim.'' diyen Kuroashi no Sanji önüne koyulan kartları eline alır. O esnada Excessum tekrardan masaya doğru yürürken cebinden çıkardığı çakmağıyla bir sigara daha yakar. Ardından ''Aslında Amiral lobisi ile arayı yakın tutarsak bizim içinde iyi olabilir.'' diyerek diğerlerine bakar. Diğer üyeler bu sözün karşısında dikkatlerini ona çevirirler. Invictus ''Sen ciddi misin?'' diye bir soru yöneltir.
Excessum yaktığı sigarasını tüttürürken ''Neden olmasın?'' der. Kuroashi no Sanji bir yandan elinde tuttuğu kartlara bakarken lafa dahil olur. ''İşler ilginçleşmeye başladı sanki.'' Itachi_27 ona doğru dönerek ''Yok artık. Böyle bir şey mümkün değil.'' der. Feitan ''Fazla sigara dumanına maruz kalmak kafa yaptı galiba.'' diyerek güler. Historia ise ciddi bir ifade takınarak Excessum'a bir soru sorar. ''Neden böyle düşünüyorsun peki?''
Excessum ''Hep tek başına olmaktansa bir ittifağımızın olması daha yararlı olur bence. Amiral lobisi de bunun için güçlü bir aday.'' BattalGazi sigarasını söndürdükten sonra lafa girer. ''Eğer güçlenmemize yardımı dokunacaksa onları arkamıza almamız iyi olabilir evelallah.'' Excessum onu onaylar bir şekilde başını sallar. Historia ''İyi de onları ikna edebileceğimizi nereden çıkardın?'' diyerek meraklı gözlerle Excessum'a bakar. ''Senin maddi imkanların sayesinde onları ikna etmek zor olmaz diye düşünüyorum.'' diye cevap verir Excessum.
Historia bu cevabı kafasında biraz tarttıktan sonra ''Peki madem.'' der. Invıctus ''Ben Lastik lobisinin de iyi bir ittifak olacağını düşünüyorum, özellikle Kılıç lobisine karşı.'' diyerek tek bir kartını masaya koyar ve diğer kartları toplar. Kuroashi no Sanji araya girerek ''Eğer Amiral veya Lastik lobilerinden biri ile ittifak kurabilirsek Kılıç lobisinin hiç şansı kalmaz.'' der. Historia ''O zaman bu yeni planı devreye sokabiliriz.'' diyerek gülümser. Diğer çoğu üyenin de bu fikri mantıklı bulmasının ardından oyuna devam ederler.
Shanks lobisi güneş tepedeyken denizin ortasında bir korsan gemisinin güvertesinde toplanmış bir şekilde oturmaktadırlar. Dalgaların sesi eşliğinde sakelerini içerken önlerinde ki yuvarlak masasının üzerinde duran gazeteye bakmaktadırlar. Haberi okuduktan sonra Kuroro sırıtarak ''Biliyordum. Helal olsun Montana.'' der. Bunun üzerine Arthur Morgan ''Amiral lobisine o kadar bayılmamana rağmen bu habere sevindin mi?'' diyerek sakesini yudumlar.
Bogeyman ayaklarını masaya doğru uzatarak keyif çatarken ''Bu sonucu Devrimci lobisinin kazanmasına tercih eder. O yüzden sevinmiştir bence.'' der. ''Sadece o yüzden değil. Amiral lobisinde olan Montana ve Sodex gibi üyeleri ayrıca seviyor.'' diyen Shakan ise doktor önlüğünü iliklemektedir. Kuroro sakeyi kafasına diktikten sonra ağzının kenarını silerek ''Devrimci lobisinin kaybedişini görmek benim için her zaman keyifli olur.'' der.
Diğer üyeler bu lafın üzerine biraz gülüştükten sonra telefonuyla Formula 1 ligine göz atan Kaizokuou lafa girer. ''Kazansalar bile tam olarak işlerini bitirememişler. Devrimci lobisi geri çekilmiş.'' Shakan bir yandan önünde duran not kağıtlarını karıştırırken cevap verir. ''İleride tekrar savaşmaları sürpriz olmaz.'' Arthur Morgan ''İki lobiyi de tanıyorsam bu mesele henüz kapanmamıştır.'' diyerek elindeki sake bardağını sallar. Bogeyman olacakları hayal ederek heyecanla ''Sonunda kimin yok olacağını merak ediyorum.'' der.
O sırada kendi sake bardağını dolduran Tyr sohbete katılır. ''Yeniden savaşsalar bile Devrimci lobisinin kazanacağını sanmam.'' Kuroro bunu duyunca aklına takılan bir soruyu dile getirir. ''Sen aynı zamanda amiral lobisinde değil miydin? Niye onlarla savaşa gitmedin?'' Tyr sake bardağını doldurduktan sonra ''Unuttun galiba o gün sizlerleydim ve kafamız güzeldi. Sabah ayılamadığım için savaşa gidememiştim.'' der. Kuroro ''Doğru ya. O güne dair pek bir şey hatırlamıyorum.'' diyerek kahkaha atar. '
''O kadar içersen olacağı bu. Sana içkiyi azaltmanı söylemiştim Kuroro.'' der Shakan kaşlarını çatarak. Kuroro ise bu tavsiyeyi pek ciddiye alıyor gibi görünmemektedir. Shakan'a bakarak ''Lobinin doktoru olduğun için minnettarım ama merak etme. Bana bir şey olmaz.'' cevabını verir. Shakan iç çekerek ''Umarım öyledir.'' der. Bogeyman ise ''Hiç dert etmeyin eğer Kuroro'ya bir şey olursa yeni lider benim.'' diyerek pişkin bir ifadeyle sırıtır. Diğer üyeler siniri bozulmuş bir şekilde hep bir ağızdan ''Hiçte bile.'' diyerek karşılık verirler.
Bogeyman ise gözlerini devirdikten sonra ''Tamam lider adaylarından biri olurum o zaman.'' diyerek düzeltme yapar. Kuroro bu cümleyi yalnızca gülerek geçiştirir. Arthur Morgan Bogeyman'e bakarak ''Şansını zorlama istersen. Kuroro'ya hiçbir şey olmayacak.'' der. Bogeyman daha fazla uzatmak istemediği için ''Aman neyse ne.'' diyerek susar. Bunun ardından Kuroro daha ciddi bir yüz ifadesine bürünür.
''Hey millet, biriyle yarım kalmış bir hesabımız vardı unuttunuz mu?'' Diğerleri hatırladıklarını belli edecek bir şekilde Kuroro'ya bakarlar. Kuroro elinde tuttuğu sake bardağını yavaşça kaldırır ve içkisinden bir yudum almadan önce tıpkı bir avcı gibi bakan gözlerini kısarak soğuk bir ses tonuyla konuşur. ''Sizce de zamanı gelmedi mi? Artyom'u bitirmenin.''