Kalbinin sesini dinle demekle arzularının sesini dinle demek bir degil. Evet akla onlar da geliyor ama bu işin bir de vicdan boyutu var. Bu akıl süzgecinden de geçiyor. Kalbinin sesini dinle her istediğini yap demek de değil. Bence çok doğru bir söz. Çünkü olayın sonunda nereye varacağını en bilgeler bile göremez. Bugün mantıklı ya da bilgece verilmiş sana göre kalbin yani arzuların sesini dinlemeden yapılacak karar doğruymuş gibi gözükebilir. Hatta kısa süreçte dediğin gibi pozitif sonuçları da ortaya çıkabilir ama uzun süreçte tam tersi şeklinde belki telafisi olmayacak derecede pişmanlıklara da dönüşebilir. Aynısı aksi için de geçerli. Bunun sonunu bilgeler bile göremez. Yalnızca umut edecekleri şey iyi kalbin arzulaeindan vicdanından nihayetinde iyi şeyler çıkacağıdır. Bu noktada bu belirsizlik içerisinde tabiki de bir kişiye söylenebilecek en iyi söz kalbini dinle denmesidir. Bazen mantığın bile sonunu göremeyeceğiz bazı kararlar olur. Hatta i an doğruymuş gibi gözüken sonrasında çok mantıksız da gelebilir. Bu kadar belirsizlik varken geride pişmanlık kalmayacak şekilde kalbinin istediğinin peşinden , sonuçları acı verici olsa da doğru olan olacaktır. Çünkü dediğim gibi ileri saatte bu acılarla beslene beslene sonunda iyiye ve mutluluğa ulaşıyoruzdur. Bu hayatın her alanına yedirilebilir. Soruları sürekli doğru yapmak değil yanlışlarını sürekli öğrenmek kişiye daha çok şey katar. Olay yine ya kış yapmaya çıkıyor. Yani yanlış yapmakta bunun sonucunda acı çekmekte sorun yok. Bu noktada bunun yukarıdaki örnekteki sonuçlarına kız açısından pozitif sonuçlarına odaklanacak olursak , sevmemesi gereken adamı sevmiş olduğunu öğrendiğini söyleyebiliriz. Zira onun sevdiği aşık olduğu adamın kendisine olan aşkı meğerse yalanmış. Neyse konuyu fazla dagıtmayayım ama varmak istediğim sonuç bilgelerin bile bilge olmasında en çok onların hata yapmış olabilecekleri payının olabileceğini düşünüyorum. Bunun içinde elbette kalplerini dinlemistirler. Binlerce hata ve binlerce yanmanın acı çekmenin sonucunda bilgeliğe ulaşıyorlar. Ve bu noktaya gelirken her zaman mantıklı olandan çok kalplerini dinlediklerini düşünüyorum.Bu kalbinin sesini dinle mevzusu nereden çıktı anlamadım.
Tarihte böyle mi bilge kişilikler varolmuş.
Kalbinin sesini dinle derken arzularına göre doğru olduğunu düşündüğün şeye göre hareket et anlamı çıkıyor.Tarihte arzularına göre hareket eden adamlar başarılı olmuştur evet ama bu bilgelik demek değil en fazla başarı olabilir.Kimisi de kötülüğe sapmıştır.Sezar da Hitler de kalbinin sesini dinliyordu ona bakarsan.
Bilge dediğin buda misali bir adam arzulardan arınmıştır aksine.Nefs denilen şeyi kaldırıp bir kenara atmıştır.Öyle sesini falan dinlemez bilge.Müthiş birikimi ve yargı kabiliyeti vardır.İnsanlık üstü bakış açısı olmalı hani cidden döndü dolaştı olay bu adamın dediğine geldi diyeceğimiz.Ne kadar yanılgılarla doluymuşuz diyeceğimiz şekilde.
Şu yedi ölümcül günah var ya onların hiçbirisine yaklaşmayan bunlardan arınmış birisi bilge olmalı.Kısacası yüce bir şahsiyet.
Olayı Mevlana'in sözü ile kapatıyorum.
'Mum olmak kolay değildir. Zira ışık saçmak için önce yanmak gerekir.'