Daha önce bir yerde konuşuldu mu bilmiyorum. Bayağıdır aklımdaydı ama bir türlü mukayeseyi bitirememiştim. Şimdilerde mantıklı geldiği için paylaşayım dedim.
Haki, hepimiz biliyoruz defalarca konuşuldu, sağolsun Oda da daha çok kullanmaya başladı, henüz bilinmeyenleri olsa da ilerde daha çok kullanılıp açıklanacağını hepimiz öngörebiliriz.
Benim kafama takılan şey Haki'nin iradeyle ilişkisi konusundaki tutarsızlıklarıydı. Yani irade bizim bildiğimiz duygu olan iradeyse pratikle veya çalışmayla alakası neydi? Çünkü biliyoruz ki Haki kullanabilmek için uyandırdıktan sonra çalışmak şart. Bunun üzerinde kafa yormaya başlayınca Zoro'nun ve Coby'nin durumları aklıma geldi. Zoro'nun mr1 vs sini hatırlayalım, o vs de bir şeyler duyduğundan, hissettiğinden bahsediyordu, aynı tarzda cümleleri Coby de kurmuştu. Doktoru Coby ye hakiden bahsetti, Zoro da mr1 in çelikten bedenini kesebildi. Kısacası Hakinin iradeyle bağlantısı olduğunu ancak tek kaynağının irade olmadığını düşünüyorum. (bu arada evet, zoro'nun mr1 vs sinde haki kullandığını da düşünüyorum )
Oda'nın bir sürü şeyden etkilendiği ve esinlendiği bariz. Haki konusunda da esinlendiğini düşünüyorum. Her şeyin bir ruhunun olduğuna inanan ve kendini iyi eğitebilirsen her şeyin ruhuyla iletişime geçilebileciğini düşünen bir uzak doğu felsefesinden etkilendiğine inanıyorum. Hatta bu duyma-hissetme mevzunu Haki'deki yeteneğine bağlı olarak deniz canavarlarıyla konuşma, ya da eski tabletlerle bile konuşmaya kadar götürebiliriz (roger-luffy).
Yani ruh gücü bildiğimiz ruh gücü olarak değil daha derin bir manada ruh gücü olarak düşünülmüş. Her şeyin bir ruhu var ve senin ruhunun etkisi kadar diğer şeylerin ruhunu etkileyebilirsin. Eline aldığın bir sopanın ruhuna hükmedip elindekine ve karşındakine istediğin şeyi yapabilirsin. Ya da kendi bedenine daha sert olması komutunu verebilirsin. Bu Hakinin uçuk sınırları konusunda en büyük dayanağım da Rayleigh. O boyundaki bomba mevzusunda veya bazı kişileri bayıltıp bazı kişileri bayıltmama konusundaki gücüne bakarsak söylediklerim çok da uçuk şeyler olarak görülmez.
Hatta daha da fazla uçarsak, ortamdaki havaya bile hükmedilebilir, ve gelen bir dalgayı durdurabilirsin (amirallerin wb nin saldırısının etkisini azaltışı).Hakideki güç farklılıkları da burda ortaya çıkıyor işte. Roger'ın meyvesiz olduğunu düşünürüz çoğumuz, ama sadece hakiyle nasıl bu kadar güçlü olabildiğine akıl
erdiremeyiz, ya da Shanks'ın. İşte Hakinin ucu açıklığı burada devreye giriyor. Ben Hakiyle zamana bile hükmedilebileceğini düşünüyorum (haki kullanıcılarının birden ortada bitmesi) Yani sınırsız bir güç, ve bu güç senin kontrolünde. İstediğin insanın bilincini kaybettirip istediğin bi cisme müthiş güçler yükleyebilir yada önceden olabilecekleri görüp, vücudunu müthiş bir zırha çevirebilirsin. Bunlar gördüklerimiz ve daha gördüklerimizin bile sınırını göremedik. Söylediklerime bir çok destek bulabilirim. Mesela Shanks iki kollu olsa ne kadar daha güçlü olurdu sorusuna Oda farketmez diyor. Neden çünkü Shanks gibi Hakisi aşmış bir adam için tek kol iki kol hiçbir önem taşımaz. Hakinin tek düşmanı yaşlanan beden, somut bedenin yetersizliğinin hakiyi kısıtlaması, örnekleri wb ve rayleigh.
Hakiyle ilgili bir diğer şey de, logiaların uzayan uzuvlarına Haki yükleyip yükleyemedikleri ya da logiaların haki konusunda aşırı gelişmiş olmamaları. Bence bu da biraz fikrimi destekleyen bir olay. Haki bu mantığa göre bir şeylere hükmetmek, mutlaka hükmetmek için belirli bir süre geçmesi gerekir, yani bu saniyenin onda biri bile olsa belli bir süre mutlaka gerekli. Ayrıca hükmedeceğin cismin ya da maddenin sana olan uzaklığı ve maddenin yoğunluğu da çok çok önemli. Sürekli hareket halinde olan dağınık ve uzak bir maddeye hükmetmek ve elinde tuttuğun hareketsiz yoğun bir maddeye hükmetmek arasında tabi ki de zorluk farkı vardır. İkinci örneğin yapılmasının gerektirdiği ustalığa bile defalarca vurgu yapıldı. Kaldı ki birinci örnek onun yanında kat kat daha zor. O yüzden logiaların hakide başarısız olduğunu ve diğer kişilerin de katı veya gaz maddelere haki yüklemediğini (hükmedemediklerini) düşünüyorum.
Fikrimi destekleyen bir diğer şey de Ace'in o kadar usta haki kullanıcısının yanında hakiyi öğrenememesi. Tek sebebi olabilir o da öğrenmesi zor bir şey olması ve öğrenmek için aşırı zaman ayırılmasının gerekmesi. Yani yıllar boyu wb tayfası ile takılmaya devam etseydi zamanla çğrenebilirdi, ama çok az bir süre beraber olduğu için öğrenemedi. Luffy'nin avantajı hakiyi çözmüş bir insandan başbaşa uzun süre eğitim almış olması ve başka bir işle uğraşmaması.
Aklımda çok şey var ama toparlayamadım, gerçekten uçsuz bucaksız bir konu. Oda'ya söveriz filan ama adamın büyüklüğü burda. Benim örneklerimden sonra eminim aklınıza benimkilerden daha tutarlı örnekler gelecektir. Ben de aklıma geldikçe paylaşırım.
En önemlilerinden birini yazmayı unutmuşum, O da Zoro Mihawk ilişkisi. Ben Mihawk da haki olduğuna eminim. Bunun en büyük kanıtı Zoro'dur. Zoro'nun kaslarını geliştirmeye aşırı konsantre olması yüzünden bu kadar kör olduğunu düşünüyorum. Mihawk somut beden gücü açısından eminim Zorodan güçsüzdür ama zoro daha yolun başındayken mihawk rahatlıkla gemi kesebiliyordu. Tabi ki de Mihawkda haki var yoksa Kas gücünün zirvesindeki bir herif gemi kesmenin yanından bile geçemezken mihawkın rahatlıkla filoyu batırmasının başka bir açıklaması olamaz.
Haki, hepimiz biliyoruz defalarca konuşuldu, sağolsun Oda da daha çok kullanmaya başladı, henüz bilinmeyenleri olsa da ilerde daha çok kullanılıp açıklanacağını hepimiz öngörebiliriz.
Benim kafama takılan şey Haki'nin iradeyle ilişkisi konusundaki tutarsızlıklarıydı. Yani irade bizim bildiğimiz duygu olan iradeyse pratikle veya çalışmayla alakası neydi? Çünkü biliyoruz ki Haki kullanabilmek için uyandırdıktan sonra çalışmak şart. Bunun üzerinde kafa yormaya başlayınca Zoro'nun ve Coby'nin durumları aklıma geldi. Zoro'nun mr1 vs sini hatırlayalım, o vs de bir şeyler duyduğundan, hissettiğinden bahsediyordu, aynı tarzda cümleleri Coby de kurmuştu. Doktoru Coby ye hakiden bahsetti, Zoro da mr1 in çelikten bedenini kesebildi. Kısacası Hakinin iradeyle bağlantısı olduğunu ancak tek kaynağının irade olmadığını düşünüyorum. (bu arada evet, zoro'nun mr1 vs sinde haki kullandığını da düşünüyorum )
Oda'nın bir sürü şeyden etkilendiği ve esinlendiği bariz. Haki konusunda da esinlendiğini düşünüyorum. Her şeyin bir ruhunun olduğuna inanan ve kendini iyi eğitebilirsen her şeyin ruhuyla iletişime geçilebileciğini düşünen bir uzak doğu felsefesinden etkilendiğine inanıyorum. Hatta bu duyma-hissetme mevzunu Haki'deki yeteneğine bağlı olarak deniz canavarlarıyla konuşma, ya da eski tabletlerle bile konuşmaya kadar götürebiliriz (roger-luffy).
Yani ruh gücü bildiğimiz ruh gücü olarak değil daha derin bir manada ruh gücü olarak düşünülmüş. Her şeyin bir ruhu var ve senin ruhunun etkisi kadar diğer şeylerin ruhunu etkileyebilirsin. Eline aldığın bir sopanın ruhuna hükmedip elindekine ve karşındakine istediğin şeyi yapabilirsin. Ya da kendi bedenine daha sert olması komutunu verebilirsin. Bu Hakinin uçuk sınırları konusunda en büyük dayanağım da Rayleigh. O boyundaki bomba mevzusunda veya bazı kişileri bayıltıp bazı kişileri bayıltmama konusundaki gücüne bakarsak söylediklerim çok da uçuk şeyler olarak görülmez.
Hatta daha da fazla uçarsak, ortamdaki havaya bile hükmedilebilir, ve gelen bir dalgayı durdurabilirsin (amirallerin wb nin saldırısının etkisini azaltışı).Hakideki güç farklılıkları da burda ortaya çıkıyor işte. Roger'ın meyvesiz olduğunu düşünürüz çoğumuz, ama sadece hakiyle nasıl bu kadar güçlü olabildiğine akıl
erdiremeyiz, ya da Shanks'ın. İşte Hakinin ucu açıklığı burada devreye giriyor. Ben Hakiyle zamana bile hükmedilebileceğini düşünüyorum (haki kullanıcılarının birden ortada bitmesi) Yani sınırsız bir güç, ve bu güç senin kontrolünde. İstediğin insanın bilincini kaybettirip istediğin bi cisme müthiş güçler yükleyebilir yada önceden olabilecekleri görüp, vücudunu müthiş bir zırha çevirebilirsin. Bunlar gördüklerimiz ve daha gördüklerimizin bile sınırını göremedik. Söylediklerime bir çok destek bulabilirim. Mesela Shanks iki kollu olsa ne kadar daha güçlü olurdu sorusuna Oda farketmez diyor. Neden çünkü Shanks gibi Hakisi aşmış bir adam için tek kol iki kol hiçbir önem taşımaz. Hakinin tek düşmanı yaşlanan beden, somut bedenin yetersizliğinin hakiyi kısıtlaması, örnekleri wb ve rayleigh.
Hakiyle ilgili bir diğer şey de, logiaların uzayan uzuvlarına Haki yükleyip yükleyemedikleri ya da logiaların haki konusunda aşırı gelişmiş olmamaları. Bence bu da biraz fikrimi destekleyen bir olay. Haki bu mantığa göre bir şeylere hükmetmek, mutlaka hükmetmek için belirli bir süre geçmesi gerekir, yani bu saniyenin onda biri bile olsa belli bir süre mutlaka gerekli. Ayrıca hükmedeceğin cismin ya da maddenin sana olan uzaklığı ve maddenin yoğunluğu da çok çok önemli. Sürekli hareket halinde olan dağınık ve uzak bir maddeye hükmetmek ve elinde tuttuğun hareketsiz yoğun bir maddeye hükmetmek arasında tabi ki de zorluk farkı vardır. İkinci örneğin yapılmasının gerektirdiği ustalığa bile defalarca vurgu yapıldı. Kaldı ki birinci örnek onun yanında kat kat daha zor. O yüzden logiaların hakide başarısız olduğunu ve diğer kişilerin de katı veya gaz maddelere haki yüklemediğini (hükmedemediklerini) düşünüyorum.
Fikrimi destekleyen bir diğer şey de Ace'in o kadar usta haki kullanıcısının yanında hakiyi öğrenememesi. Tek sebebi olabilir o da öğrenmesi zor bir şey olması ve öğrenmek için aşırı zaman ayırılmasının gerekmesi. Yani yıllar boyu wb tayfası ile takılmaya devam etseydi zamanla çğrenebilirdi, ama çok az bir süre beraber olduğu için öğrenemedi. Luffy'nin avantajı hakiyi çözmüş bir insandan başbaşa uzun süre eğitim almış olması ve başka bir işle uğraşmaması.
Aklımda çok şey var ama toparlayamadım, gerçekten uçsuz bucaksız bir konu. Oda'ya söveriz filan ama adamın büyüklüğü burda. Benim örneklerimden sonra eminim aklınıza benimkilerden daha tutarlı örnekler gelecektir. Ben de aklıma geldikçe paylaşırım.
En önemlilerinden birini yazmayı unutmuşum, O da Zoro Mihawk ilişkisi. Ben Mihawk da haki olduğuna eminim. Bunun en büyük kanıtı Zoro'dur. Zoro'nun kaslarını geliştirmeye aşırı konsantre olması yüzünden bu kadar kör olduğunu düşünüyorum. Mihawk somut beden gücü açısından eminim Zorodan güçsüzdür ama zoro daha yolun başındayken mihawk rahatlıkla gemi kesebiliyordu. Tabi ki de Mihawkda haki var yoksa Kas gücünün zirvesindeki bir herif gemi kesmenin yanından bile geçemezken mihawkın rahatlıkla filoyu batırmasının başka bir açıklaması olamaz.