Hea millet başka bir şey tartışıyorken sen de araya girip başka bir yerden gömeyim dedin yani. Haklısın ama söylediklerinde.Bege olayı Red'le senin aranda o yüzden o konuya girmicem.
Benim iki yıl sonra sevmediğim kısım Luffy'nin hareketleri. Sen diyorsun ya çizimi daha olgundu diye. Sadece çizimi değil ek olarak davranışları da olgundu. O yaramaz ve sallamaz çocuğun altında bir felsefe adamı ya da kocaman bir adam yatıyordu adeta. O durumu o kadar seviyordum ki. Vivi'yle yaptığı konuşma, Choppi'yi tayfaya davet etme şekli vs.
Bu çocuk Ace'in ölümünden sonra "neyin var korsanlar kralıx dedi, ağladı zırladı, Shanks ağlaman sorun değil ama bunun üstesinden gel dedi vs. Biz Luffy büyüyecek olgunlaşacak diye beklerken ne oldu ? Olgunlaşmaktan kasıt da 30-40 yaşında bir olgunluk değil ha. Luffy'ye göre, Luffy çapında bir olgunluk. Ama gel gör ki abisinin ölümüne sebep olan kişilerden bahsedilirken bile oralı olmayan, söylediği lafları bir bir yutan, bölümlerce kıçını tekmeleyecem deyip ortalarda bağırıp çağıran, bulduğu her fırsatta kk olacam deyip yıldıran, dümdüz, bomboş bir karakter haline geldi.
Kim ne derse desin iki yıl önceki Luffy ile şimdiki Luffy arasında dağlar kadar fark var. Yaşı büyüdükçe beyni küçülen karakteri geriye giden bir karaktere dönüştü.
Genel olarak iki yıl öncesinin karakter sıcaklığı nerdeyse kimsede yok ama Luffy'den bu daha fazla hissediliyor ve daha fazla göze çarpıyor.