Eline sağlık gerçekten çok güzel yazmışsın bir çırpıda okudum çok sürükleyiciydi hatta okurken hiç bitmesin istedim çok keyif aldım Gerçektende çok güzel tespitlerin var gece gece beyin fırtınası yaptırdın bana teşekkürler.
Biraz uzun oldu galiba, kusura bakma. Lakin bir kere yazmaya başlayınca duramıyorum. Günlük tuttuğum zamanlar bir gün için 16 sayfa doldurmuş adamım ben.
Ben o olayları düşünceme dayanak olması amacıyla üstünkörü bir şekilde yazaraktan örneklemiştim. Zira o konu hakkında seri içinde örnek ve dayanak niteliğinde sayısız olgu var.
Öncelikle anlamadığım bir nokta var Kizaru hakkında verdiğim örnekleri cevaplarken hep onun ileri seviyede K.Haki sahibi olduğu varsayımıyla cevapladın ama akabinde onun K.Haki sahibi olup olmadığına emin olmadını söyledin. O bakımdan bir karar vermen gerekiyor; sence Kizaru'da haki var mıdır yoksa yok mudur?
Kizaru'ya ateş eden korsanın haki sahibi olup olmadığı önemli değil, benim o örnekle anlatmak istediğim şey Kizaru'nun o sardırıyı farketmesi gerekliydi. Buna cevaben Kizaru'nun o sardırıyı farkedememesinin sebebi olarak o korsanın haki sahibi olmamasını, bu yüzden de Kizaru'ya tehlike oluşturmadığını söyledin. Örnek olarak da Ben Backman'ı gösterdin. Ama unuttuğun bir nokta var. Kizaru, Ben Backman tarafından silah zoruyla tehdit edildiği sırada hiçbir şeyin farkında değildi. Beckman ona ayıq olması gerektiğini söylemeyene kadar Kizaru'nun etrafında olup bitenlerden hiç haberi yok. Ben Backman gibi hakide hayvanlaşmış bir aygır senin 20 metre bile sayılamayacak kadar yakınına gelmiş ama senin dünyadan haberin yok.Bu normal bir durum mu sence?
İşte bu durum benim örneğime cevaben yazdığın şeyle çelişiyor. Çünkü sen Kizaru'nun kafasına sıkan korsanların haki sahibi olmadığını ve bu yüzden de Kizaru tarafından kaale alınmayacak tiplemeler olduğunu belirtmiştin. Bu yüzden de Kizaru tarafından herhangi bir savunmaya gerek duyulmadını söyledin. Lakin bu durumu Ben Beckman ile karşılaştığı vaziyetle karşılaştırdığımızda karşımıza kendi içinde çelişen bir durum çıkıyor. Eğer Shanks'ın amacı savaşı durdurmak olmasaydı Ben Beckman Kizaru'yla karşılaştığı durumda ona ultimatom vermek yerine direk haki yüklü kurşunu kafasına sıkacaktı. Sıkılacak o don don kurşunun Kizaru'yu etkisiz hale getireceğini ve bununla birlikte onu öldüreceğini aldığı ultimatom karşınsında geri adım atmasına dayanarak rahatlıkla söyleyebiliriz.İşte tam bu nedenle koramiral ve üstü rütbedeki her karekterin haki sahibi olduğu bilindiği ve K.hakinin asıl işlevi tehlikeleri sevmek olduğu için bu durum başlı başına bir bugdur.
Ayrıca Shanks'ın gemisinin Marineford adasının dibine kadar gelene ve Shanks tayfasının yaptığı müdahaleye kadar savaşa müdahil karekterlerden hiçbirinin önsezide bulunamaması ayrı bir bug olarak nitelendirilebilir. Zira savaşa dahil olan o tayfada, dünya üzerindeki en iyi haki kullanıcılarının mevcut bulunduğunu söylememe gerek yok sanırım. Buna karşın savaş içindeki karekterlerin bu yeni güç unsurlarını son ana kadar tespit edememesi ziyadesiyle saçma bir durum.
Kizaru'nun Ray-San gibi haki master, amiral dengi bir karekterin adada olduğunu farketmemesine neden olarak Ray-San'ın olaya hızlı dahil olmasını örnek gösterdin ama benim Kizaru'dan yapmasını beklediğim şey bu değildi ki. Çünkü Kizaru'nun eğer K.Haki sahibiyse takımadaya ayak bastıktan hemen sonra takımadaki canlı türler arasında en güçlü olanların varlığını tespit etmeliydi. Misal bu eylemi Sentoumaru ile derin felsefik konuları tartıştığı sırada pekala kolaylıkla yapabilirdi. Bahsi geçen işlemi uygulamaya sokmak için elinde bolca vakit vardı. Bunu geçtim Ray-San gibi H.Haki master bir kişinin varlığını son ana kadar hissedememesi ya da en azından takımadada yüksek güç seviyesinde birinin olduğunu tespit edememesi saçma bir durum ve bu diğer örnekler gibi tamamiyle saçmadır. Ayrıca Ray-San'ın adadaki herkesten 100 kat daha güçlü olduğunu hatırlatmak isterim.
Ray-San'ın Zoro'yu ipten almasını sen başarı olarak görebilirsin ama ben başarısızlık bunun ötesinde kabiliyetsizlik olarak görüyorum. Çünkü K.Hakisiyle mevcut bulunduğu adadaki hayvanların güç seviyesini bile tespit edebilen bir insan, üzerinde bulunduğu takımadalara ayak basmış bir amiralın varlığını hemen hissetmesi gerekirdi. Zira takımadalar üzerindeki en güçlü insanlardan 100 kat daha güçlü biri olarak bulunduğu ortama kendiyle eşdeğer birinin gelmiş bulunduğunu, olayın hemen öncesinde yaşadığı hadiseler sonucunda da adada bulunan bu kişinin, gelecek adına büyük umutlar beslediği kişileri hedef aldığını, birşeyler yapmadığı taktirde bu denli önem verdiği bu kişilerin amiralle yüzyüze kalacağını bunun sonucunda amiralin gazabına uğramaların kaçınılmaz olacağını çok rahat tespit edebilmeliydi. Ayrıca adada Kizaru'yla beraber Kuma da vardı. Yani o amiralle oyalanırken Kuma'yı tutacak kimsenin olmadığının bilincinde olmalı ve bu duruma ilişkin önlem niteliğinde tedbirler almalıydı. Ama o ne yaptı, Kizaru Süpernovaları birbiri ardına indirip Hasır Şapka korsanlarını paçavra niyetine bir yerlere savurduğu, Kuma'nın da elinde kitabıyla olayları tribünden izlediği sahneyi bekledi. Yaptığı rötarlı girişi bir kenara bırakırsak, Kizaru ile oyalandığı süre zarfında Kuma'nın Hasır Şapka tayfasını yoketmeyeceğini nereden biliyordu? Hadi giriş yapmak için fantastik bir sahnenin oluşmasını bekledi diyelim peki bu adam demin de bahsini ettiğim üzere olaylara dahil olmak için yaşadığı bu gecikmenin maliyetlerini hesaplayamadı mı? O, Kizaru'yla kılıç tokuşturduğu sırada Kuma tarafından berteraf edilecek, edilen, Hasır Şapka tayfasına yardım edemeyeceğini akıl edemedi mi? Yoksa yaptığı tek şey, tevekkül edip olacak olaylar hakkında Pollyannavari fikirler mi düşünmekti?
İşte tam bu noktada bir bug daha karşımıza çıkıyor. Bulunduğu adadaki tüm hayvanların güç seviyesini hissedebilen biri, adaya gelmiş bulunan muazzam güçteki iki kişinin varlığını hemen hissetmeli ve ona göre önlemler almalıydı. Şayet onlarla dövüşme evresine girerse ikisiyle birlikte savaşamayacağını hesaplayarak çevresindekileri koruyamayacağı olgusunu hesaba katarak planlarını ona göre yapmalıydı. Bu durum Ray-San gibi haki master bir karekter tarafından öngörülmeydi. Yoksa, yoksa Ray-San'da haki yok mu?
Yazıyı devam ettirmeden önce K.Hakinin bilinen özelliklerini sıralamakta fayda var.
Bildiğimiz kadarıyla K.Hakinin özellikleri;
- Rakibin haki sahibi olup olmadığını tespit etmek.
- Rakibin güç seviyesini tespit etmek.
- Rakibin olası sardırılarını öngörebilmek. Buna dayanarak pozisyon alabilmek.
- Rakibin ne tür duygular beslediğini(iyi niyet, sardırganlık, iyi aura, kötü aura vs.) duygularını hissedebilmek. Bununla birlikte karşıdaki kişinin düşman olup olmadığını tespit etmek.
- Bulunulan ortam içinde(takriben ada) güçlü denilebilecek seviyedeki canlıların sayılarını tespit etmek.
Bu saydıklarımı her kişi K.Haki seviyesinin sınırları içindeki kullanabilir.
Ray-San gibi haki master bir karekterin Kuma'nın niyetini sezememesini ben bu yüzden garip bir durum olarak karşılıyorum. Sonuçta Luffy gibi, Zoro gibi, Sanji gibi haki seviyesi olarak düşük çapta karekterler bile çok uzak mesafeden hiç görmedikleri kişilerin niyetini, duygularını seziyorsa Ray-San bunu hertürlü sezebilmeli. Kendisi bu dünyanın en iyi haki kullanıcılarından biri ise, bunu yapmalı, yapmak zorunda. Ve durumun seri içindeki örneklerden görüldüğü üzeredüşünceleri okumakla hiçbir alakası yok.
K.Hakinin cansız nesneler üzerinde işe yaramama gibi bir kural mı var Allah aşkına. K.Haki denilen şey tehlikenin nerede olduğunu, mevcut tehlikenin seviyesini tespit eder. Bu bakımdan tehlikenin canlı olması ya da olmamasının hiçbir önemi yok. Aynı şekilde su altındaki geminin tespit edilemesinin sebebi suyun yoğunluğu vb. sebeplerle izah edilmeye çalışılamaz. Böyle bir çıkarım fazla zorlamadır. K.Haki radar mıdır ki su üstünde ayrı su altında ayrı işlev görsün. Eğer senin mantığınla gidersek o zaman haki kullanıcılarının epey kalın bir çelik tabakası içindeki insanları hissedememesi gerekir. Ayrıca mitlerden örnek veriyorsun ama bahsi geçen mitlerde K.Haki denilen bir olgu var mı?
Mitlerden örnek vermek gerekirse, güç türü bakımından Hakiye en benzer güce sahip olan Dragon Ball serisinde karekterler evrenin öteki ucundaki kişileri tespit edebiliyordu. Ben o seride su altında diye yahut toprak altında diye tespit edilemeyen bir karekter görmedim. Bu yüzden suyun varlığı ya da yokluğu kesinlikle bir gerekçe olarak kullanılmamalı.
Benim demeye çalıştığım şey çok basit, seri içinde kendi içindeki tutarlılık ile çelişen sayısız vaka gerçekleşti ve bunların hiçbirinin karekterler üzerinde, serinin gidişatı üzerinde etkisi olmadı. Sen diyorsun ki Mihawk, kendisini 1. dereceden ilgilendirmeyen bir olayı gözlemlemediği-gözlemleyemediği- için K.Haki seviyesi olarak yetersiz. Bende diyorum ki böylesi ufak bir olaya dayanarak kesin yargılara varılması ziyadesiyle yanlış bir davranış. Eğer senin sistemini uygularsak o zaman seri içindeki bu türde sayısız olayı irdelememiz ve haki namına yeterli düzeyde olduğuna kanaat getirdiğimiz karekterleri tespit etmemiz gerekir. Ki öyle bir tespit yapıldığı taktirde elimizde haki kullanıcısı namına sahip hiçbir karekter kalmayacaktır. Bu duruma seri içindeki diğer karekterlerden birkaç örnek verelim;
- Garp Morgan'dan okkalı bir balta darbesi yedi.- Mihawk görünene kadar Mariejois'taki toplantıya katılan herkes onun varlığından bihaberdi.- Ace Shanks ile görüşmeye gittiğinde Shanks onun niyetini sezemedi.- Aynı şekilde Mihawk Shanks ile görüşmeye gittiğinde Shanks onun niyetini sezemedi.
- Kolezyumda Luffy yapmaması gereken en önemli hatayı yapıp kaskını Korsan Avcısı Jean Ango'ya kaptırdı.[YOUTUBE]yYQXHCz1GQ0[/YOUTUBE]
Seride bu ve buna benzer çok fazla sahne var. Haa Mihawk'ın haki seviyesi senin bahsini ettiğin sınırlarda olabilir, bu çok doğal çünkü onun seviyesi hakkında hiçbir bilgi bilmiyoruz. Ama meçhul bir sahneye bakarak Mihawk'taki haki seviyesinin sınırının o olduğunu düşünmene kesinlikle katılmıyorum. Mihawk şu anda tam bir bilinmezlikler serisi ve kişisel yorumlarla ona belli sınırlar çizmek, ele aldığım olguları incelediğimizde bana göre çok absürd bir durum olarak gözüküyor.
ben şuna eminim e. oda senin düşündüğünün 10 da 1 ini düşünüyor ancak. önce kurguyu yarım yamalak aktarıyor sonra üzerine modifiyeler yapıyor. yani tamamen belli bir kalıp şeklinde değil. özellikle haki konusunda eline yüzüne bulaştırdı en son çare siyah renkte çizmekte buldu gibi vs. kenbonshoku haki olarak ortaya birşey attı 40 yıllık raysan niyetini anlayamıyor 1 yıllık sanji zoro yardırıyor.zaten forumda tartışmalar hep bu yüzden çıkıyor.houshokuda öyle olucak şimdi sadece bayıltmaya yarıyor modifiyelicek onu sonra bizde diyecez ki shanks moby dickte kullanırken niye şu bu olmadı.inan e oda gelip forumdaki yaratıcılığı ve bizim olayları ne kadar derinden incelediğimizi görse kendinden utanır.