Filmi satanizme bağlamaları hiç olmamış öncelikle. Daha iyi bir şekilde bitebilirdi. Ha yaşlı kadının kocasının ölümü, oğlunun öff anne ya, hep içime adam sokmaya çalışıyorsun diye intihar etmesi, Annie'nin uykusunda çocuklarını yakmaya çalışması falan oturdu tamam ama, olmamış yani. Naruto'daki Kaguya'nın ortaya çıkmasına benzemiş biraz.
Neyse, filmin başında aile dramı izliyoruz. Korku filmi ile şimdilik bir alakası yok. Belki benim bir korku filmi için sevmemin sebebi de budur. Bir senaryosu var en azından. Ha keşke, korku kısmına hiç girmeden Peter-Annie ilişkisini işleseymiş.
Annie'nin oyunculuğu iyi. Peter'ı pek beğenmedim. Oyuncu ağlama rolünü pek iyi yapamıyor bence. Bir de lise çağındaki bir çocuk, dakika başı böyle hüngür hüngür ağlar mı? Bence ağlamaz. Korkabikir, ağlayabilir belki ama bu şekilde değil. Bu daha çok ilkokul çocuğu gibi idi. Charlie miydi, adından emin değilim. Onu oynayan kız da kötü değil.
Neyse, aile babası yandıktan sonra filmin korku kısmı başlıyor. Müzikler ve oradan buradan fırlayan çıplak insanlar ile korkunç yapmaya çalışmışlar ama yememiş. Hatta komik olmuş. Hatta kapıda duran çıplak kişiyi başta Annie sandım. Sözde Annie sandığım kişinin penisini görünce bir an ne oluyor burada dediğim de doğrudur. Sonra jeton düştü neyse ki.
Şeytan Kral Peter'ın içine girdikten sonra, denilen şeyler de ayrıca hoş değil. Seni güçsüz kız bedeninden kurtardık hikayeleri falan.
Son olarak genel olarak bir iki şey daha yazayım.
Bu Annie'nin hiçbir arkadaşı yok. Ormanın içinde saçma sapan bir yerde yaşıyorlar. Ve evde elektrik faturası fazla geldiğinden olsa gerek katiyen ışık yanmıyor. Ulan Peter, cam üzerinde kendinin gülümseyen yansımalarını görüyorsun. Ruhlar çağrılıyor falan. Hatta kontrolden çıkıp kafanı sıralara falan vuruyorsun. Ama hala evde anne-babanı ararken karanlıkta geziyorsun. Bu ne cesarettir yiğidim. Seni tanımak istiyorum.
Yine bir korku filmi klişesi olarak, ailedeki herkes geri zekalı. Bu iki klişeye hiç gerek yoktu.
Son olarak şey diyeyim, korku filmlerindeki şu olayı pek sevmiyorum. Bir şeyler anlatılıyor, ama senaristte onların gerçek olabileceğine ikna etme çabası hiç yok. Hatta senarist, yüzsüz bir şekilde, nörolog da medyumun yanında çok etkilendi gibi bir diyalog ekleyebiliyor. Ruhlar nasıl çağrılıyor? Peter'a onca şeyi nasıl yapabiliyorlar? Ölen kişiler neden hemen şeytanın adamı oluyorlar? Nasıl vücuda sahip olabiliyorlar? Cehennem diye bir yer nasıl var olabiliyor? Herhangi bir dini doğru kabul edersek, Tanrı bu işin neresinde tam olarak?
Bu sorulara basit de olsa bir açıklama yapılsa, korku filmleri daha iyi olur. Açıklama yapılamıyorsa yapılabilecek konularda korku filmi çekilmeli, ya da hiç böyle bir tür olmamalı bence.
Olay belli bir temele oturmadığı için, filmi izlerken çok ciddiye almak veya sonrasında etkisinde kalıp korkmak falan da mümkün olmuyor.