Bu arkadaşın Mihawk konusunu da kılıçların içinde ki (muhtemel) şeytani güçlerle ilgili olan teori konusunu da dikkatle incelemiş okumuştum. Esasen kılıç dövüşünü bende oldukça severim ve sword-wielder karakterler izlediğim/oynadığım tüm serilerde beni çeker. Ama bağnaz olmak başka şey.
Databooklar vikipedi bilgileri vesaire çok umrumda değil. Mangayı okuyarak öğrenerek çıkarım yapmaktan yanayım. Bu arca kadar aklımda canlanan daimi güç dengesi (Luffy, Zoro ve Sanji arasındaki) tam olarak Lucci, Kaku ve Jyabura'nın Dourikileri arasındaki fark misaliydi. Yani Sanji ile Zoro arasında çok minimalize bir fark söz konusu iken Luffy'nin onlardan bariz bir beden önde olduğunu düşünüyordum. Velhasıl dövüşlerde gördüklerimizi irdeledikçe ufak tefek farklar ortaya çıksa da eşleşmeler bana gözlemlerimin nispeten doğru olduğunu gösterdi. Bu serinin en güzel özelliği karakterleri konusunda bir fanatizm oluşturmaması. Yani sadece çok seven ve hiç sevmeyenlerden oluşan bir kitle değilde çekimser ılımlı yaklaşan bi kitleye de hitap ettiğini düşünüyorum. Ama senin okuyup incelediğim üç kapsamlı konunda da özellikle kılıç dövüşünü sevdiğini gösteren ortak noktan dikkatimi çekti.
Uzun lafın kısası dostum bu serinin adı One Piece. Önemli bir yeri olsa bile kılıç ve kılıç dövüşü genelde ikinci adamların eline bırakılmış. (Rayleigh, Zoro vs.) Sürekli sword-wielder karakterleri (diğerlerinin sırtına basarak) yüceltmeye çalışman burada pek yemiyor gibi. Sen iyisi mi Afro Samurai, Sword Art Online falan takip et. Kılıç dövüşü bu seride her ne kadar önemli olsa da hiçbir zaman senin arzuladığın gibi ana karakterle denk olmayacak.