Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

En Son Hangi Kitabı Okudunuz?

  • Konbuyu başlatan Reversi
  • Başlangıç tarihi
Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler




Konu :

Başarılı ve ünlü bir avukat olan babası tam da Julianın fakülteden mezun olduğu günün ertesi sabahı ardında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Birkaç yıl sonra ise annesi şans eseri bulmacanın bir parçasını bulacaktır - Mi Mi adlı gizemli bir kadına 40 yıl önce yazılmış ama gönderilmemiş bir mektup.
Babasının geçmişindeki gizemi çözme isteğiyle Julia kariyerini ve önünde onu bekleyen hayatı bir kenara koyar ve Mi Minin bir zamanlar yaşamış olduğu yere gider. Yolculuğu onu doğunun esrarengiz bir bölgesine, küçük bir dağ kasabasına götürür. Orada babasını tanıyan ve kendisi hakkında da inanılmaz şekilde bilgi sahibi olan bir adamla karşılaşır. Merakına teslim olarak onunla her öğleden sonrası buluşup ondan babasının gençliği hakkında şaşırtıcı hikayeler dinler - çocukken kör olmuş, manastırda yetiştirilmiş ve hepsinden öte oralı bir kıza delice bir tutku beslemiştir.

Kitabı aldıktan yaklaşık 5-6 ay sonra okuduğum için, kitap bittikten sonra epey pişman oldum. Başları beni çok sıktığı için hiç devam etme gibi bir düşüncem olmamıştı, sonra bir okuma isteği geldi nereden geldiyse artık. :D Geldiği gibi de bitmesi bir oldu. Çok güzel bir kitaptı. Duygusallığı, akıcılığı her yönüyle güzeldi. Gerçekleşen olaylar mantıklıydı. Ama kitapta 'keşke şöyle olsaydı' dediğim yerler de vardı. Kitap içinde anlatılan bir masal ile, o masalın benzerinin kitaptaki ana hikayede gerçekleşmiş olması cidden iyiydi. Dışarıdan bakıldığında her ne kadar 'klişe' gelse de, okunduğunda gerçekten öyle olmadığı anlaşılıyor. Kitap bittiğinde ise mutlu son mu, değil mi karar veremedim.
 

‘Doğunun Limanrı’ isimli roman Osmanlı prensliğine dayanan bir babanın ve yahudi bir kadının oğlu olan Kitabdar adlı hayali kişinin hayat hikayesini anlatmaktadır. Kitabın yazarı olan Amin maalouf bu kitabı 60’lı yılların sonuna doğru tanıştığı bir kişinin hayatından esinlenerek yazıyor. Bu kişi Lübnan’da doğmuş Parise giderek direniş hareketine katılmış tekrar Lübnan’a döndüğünde ise bir kahraman gibi karşılanmıştır. Kitapta da aynı olayların işlendiği görülmektedir.

Suskunlar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde geçer. Dönemin musiki cemiyetlerini ve musikinin konumunu irdeleyen bu eser yarattığı karakterlerle ve yazarın musiki hakkındaki bilgisiyle yine eğitici ve sürükleyici bir eser olmuştur. Olayların yaşandığı döneme ait kapsamlı bir araştırmanın ürünü olan kitap ayrıntılı yer ve zaman tasviri ile oldukça başarılı bir çalışma sözü edilen musikiyi yazar kalemiyle duyulabilir hale getirmiştir.
 
İlk Aşk


Kitabın konusu çarlık dönemi Rusya'sında yaşanan, aslında bir aşk öyküsü gibi görünen, fakat toplum yapısını ve toplumdaki değişimler, aile içi ilişkiler, tutku, karşılıksız aşklar... ve hayal kırıklığı. Zengin bir ailenin çocuğu olan 16 yaşındaki Vladimir Petroviç'in yazlık komşuları Prenses Zasyekin'in kendisinden yaşça büyük kızı Zinaida'ya olan tutkusu ve kızın onunla ve çevresindeki ona tutkun olan diğer erkeklerle ilişkilerini anlatan bir öykü. Zinaida güzel, şımarık, gösteriş düşkünü ve doyumsuz bir kızdır. O hayatla dalga geçer, hayat onunla. Sonunda hayat kazanır elbette. Öykünün sonunda ise hayal kırıklığı ve hüzün var. İlk aşkının heyecanını kalbinde hisseden kahramanımız Petroviç karşısında rakip olarak babasını bulur ve yaşamının ilk yıllarında hayal kırıklığı ile karşılaşır.
Sırf Zinaida icin okunmaması gereken kitap.:of:
 
Fazla kitap okuyan bir insan değilim hatta hiç bile diyebiliriz. Bu kitabi görmüştüm komik gelmişti. En son bunu okudum işde


Konusu ise şöyle anlatılmış;
İnsan sevdiğine kızar, insan sevdiğine küser, insan sevdiğini üzer, insan hep sevdiğini ... İnsan evladı olarak sevilmenin bu kadar acı sonuçları olduğunu bildiğimiz halde sevmekten vazgeçemememiz filmlere, kitaplara, konferanslara vs. konu olmuştur. Bu kadar incelendiği halde, insanlığın ilk günlerindeki ilişki dinamiğinin milenyum çağında da hala devam etmesi, aşkın arkasında büyük bir gizli örgüt olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor.

30 yaşında, eğitimli, kültürlü, yakışıklı, duyarlı hayatının aşkını bulmuş, bulmakla kalmayıp evlilik planları yapmış ve yaptığı bütün planlar sevgilisinin gidişiyle yıkılmış bir adamın hikayesi bu. Hayatında ilk defa aşkı ve aşkını sorgulamasıyla başlayıp, yine aşkı çözmesiyle biten... Ve insanın aklına ister istemez 17. yüzyıl aristokratlarının o ünlü sözü geliyor: "Aşkta onur olmaz, aşkta mantık olmaz." O olmaz bu olmaz, ne var lan bu koduğumun aşkında o zaman?

Benim yorumum ise okumazsanız birşey kaybetmezsiniz ama okursanız gülüceğinizi düşünüyorum. Hiç kitap okumayan ben bile 120 sayfa civarıydı ( yanlış hatırlamıyorsam ) 2 günde okumuştum. Bol küfürlü bir kitap, beni gerçekten güldürmüştü.
 


Herkesin bir korkusu vardır. Seninki ne?

Biri kendini yırtıcı hayvanların önüne attı. Diğeri boşlukla yüzleşmek için yüksek bir binanın tepesine çıktı. Bir başkası emniyet kemerini takmadı ve arabasını son hızla sürdü. Hepsi de ölüme korkusuzca yürüdü ve gözlerinde zafer dolu bir bakış vardı. Sanki sonunda özgür olabilmişlerdi. Komiser Erick Flamand bu gizemli ölümlerin sorumlusunu bulup
bu katliama bir son vermeli.

Ama önce, kendi korkusuyla yüzleşmeli...

Harika bir kitaptı. 3 günde okudum sanırım. İnsanların fobileri üzerine müthiş bir kitap. Ayrıca polisiye seviyorsanız tam size göre.

SPOILER!

Kitabın sonu sanki devamı olacakmış gibi oluyor. Yani devamı olsa keşke diyeceksiniz.
 

GREENMUSTANG


Derin Devlet-Örgüt ilişkisini iyi anlatan bir kitap. Konu olarak kitap hem yurtdışında hem yurtiçinde ''Devlet'' adı altında dönen pis oyunları,Gladiovari kuruluşların her ülkede olduğunu ve bunun Türkiye'deki ayağı olan Çatlı ve arkadaşlarını ele alır. Okumanızı tavsiye ederim.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık