Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Dizi Sohbet, Soru, Haber ve Tartışma

Genelde izlediğim diziler benzer türler olur. Türk işi aşk, dram dizileri izlemem. Geçen günlerde Kızıl Goncalar dizisindeki malum Ramazan kim sahnesini izledikten sonra 2-3 sahne daha çıktı önüme. Merak edip bakayım dedim şöyle. 3. Bölüme geldim. Bu hikayenin hem seküler tarafıyla hem de tarikatçı tarafıyla sürekli irtibatta olan birisi olarak genel kurguyu beğendim. Faniler Tarikatı, giyim ve yapı olarak İsmailağacılara benziyor.

Çocuk gelin olayı da yakın zamanda bu cemaatle ilgili haberlerle birlikte gündeme geldiği için referans noktası burası olabilir.

Birkaç ufak falsosu olsa da güzel dizi gibi duruyor ben beğendim. Ufak detaylar hoşuma gitti. Mesela bu tarikatçıların hepsini yattığı yerlerin yanında arapuar anahtar (seyyar olan anahtar) olması detayı çok ince bir detay mesela.

Ekleme: Genel olarak oyunculukları da beğendim. Özgü Namal ve Erkan avcı özellikle çok iyi oynuyorlar. Erkan Avcının oynadığı oyuncu nedense cüppeliyi andırıyor hep bana :D konuşmasındaki vurgulamalar bile tarikatların vaizleri gibi. Güzel. İki genç kız oyuncu da güzel oynuyor. Özcan Deniz bile ortalamanın üstünde. Mert Yazıcıoğlu zaten mimikleriyle oynadığı role cuk diye oturmuş.
4. bölüme geldim. Menzilcilerin güney doğudaki ata toprağını, İsmailağanın İstanbul’daki dergahını ve yaşayış tarzını, kaplancılar tarzı tarikatların kızları insan içine çıkartmama anlayışını (Menzil ve İsmailağacılar içinde kızları okutmayanlar artık azınlık kalmış durumda. Kaplancılar erkekler de okutmaz.) ve fetönün de patatesli yumurtasını alıp tarikat yapmışlar. :D

Bakalım ileride hangi tarikatları
 
doğal olmayan hiçbir devam serisini izlemiyorum ben aradan 20 sene geçmiş adamlar film çekiyor millette izliyor çok garip
aslında matrix kötü yaşlanmış bi film değil fakat bu arkadaşlar evren yaratmak ve genişletmek istiyorlar. o yüzden günümüz versiyonları çekiliyor her ne kadar imkanlar bol olsa da yaratıcılıkları zayıf kadrolar senaryolarda yer bulduğu için klişe ve genele hitap edip içi boşlamış oluyor, en azından her kriterde kaliteyi beklentileştirmişlerce. matrixin her sahnesinde her karesinde bi gönderme her diyaloğunda bi felsefe var bi sorgulama vardı. ve fakat insanları sinemaya çekmek için aksiyon lazım, şaşırtmaca, ter köşe, hikaye içinde birçok tırmanış ama sonunda rahatlama da lazım. fakat bunları yapsan bile izleyen milyon kişi niye yavaş yumruk atıyorlar, oha nası mermileri durdurdu diye belki ortalama bi dimağın kapacağı şeyi bile anlamayabiliyor. herkes bu kavramlara maruz kalmadığı için doğal olanı da bu neyse bu yanılgıya başka bi mesajın konusu.

aksiyon sahneleri genele hitap etse de örtülü bi anlatımla sorgulama, sınama, kabullenme, tanımlama var ki bunları binlerce sene önce filozoflar da birbirleriyle yazışırken yapmışlardır. bilgi onu işlemeyi bilmeyenler öğrenmemişler için tehlikelidir, o yüzden de kimsenin gitmediği yerlere gidenlerin misyonu hep kendi yandıysa da geneli korumak ama yanmaktan da zevk almak olmuş. aynı motifle olmasa da günümüz yapımcıları da bunun benzerini uyguluyor ama onlarda ne örtülü bi sorgulama var ne de içi dolu bi konuşma. varsa yoksa göz önüne serilmiş her şey. indirgemeciliğin en vasıfısz versiyonunu yaşıyoruz.
4. Filmide rezillikti öpüşmek için film çekmişler, bir rezilliğe daha imza atıcaklar. 3 filmde bırak herkesin aklında efsane olarak kalsın ne zorun var?
4. film de aslında zamanında ilk üçlemenin eleştirilerini realize ediyor ve seneler önce öngördüğü günümüz gerçekliğinin askıya alınmasından nasıl da kaçışımızın olmadığını gösteriyor. neo ve trinity kaçtıkları gerçekliği kabullenip parçası oluyorlar. çünkü kitlelerin gücü her şeyin üstündedir, gerçekliğimizin duvarlarını sadece kitleler belirleyebilir. yada özgürlüğümüzün duvarlarını mı demeliydim idk nasıl anlaşılırsa öyle sanırım
 
aslında matrix kötü yaşlanmış bi film değil fakat bu arkadaşlar evren yaratmak ve genişletmek istiyorlar. o yüzden günümüz versiyonları çekiliyor her ne kadar imkanlar bol olsa da yaratıcılıkları zayıf kadrolar senaryolarda yer bulduğu için klişe ve genele hitap edip içi boşlamış oluyor, en azından her kriterde kaliteyi beklentileştirmişlerce. matrixin her sahnesinde her karesinde bi gönderme her diyaloğunda bi felsefe var bi sorgulama vardı. ve fakat insanları sinemaya çekmek için aksiyon lazım, şaşırtmaca, ter köşe, hikaye içinde birçok tırmanış ama sonunda rahatlama da lazım. fakat bunları yapsan bile izleyen milyon kişi niye yavaş yumruk atıyorlar, oha nası mermileri durdurdu diye belki ortalama bi dimağın kapacağı şeyi bile anlamayabiliyor. herkes bu kavramlara maruz kalmadığı için doğal olanı da bu neyse bu yanılgıya başka bi mesajın konusu.

aksiyon sahneleri genele hitap etse de örtülü bi anlatımla sorgulama, sınama, kabullenme, tanımlama var ki bunları binlerce sene önce filozoflar da birbirleriyle yazışırken yapmışlardır. bilgi onu işlemeyi bilmeyenler öğrenmemişler için tehlikelidir, o yüzden de kimsenin gitmediği yerlere gidenlerin misyonu hep kendi yandıysa da geneli korumak ama yanmaktan da zevk almak olmuş. aynı motifle olmasa da günümüz yapımcıları da bunun benzerini uyguluyor ama onlarda ne örtülü bi sorgulama var ne de içi dolu bi konuşma. varsa yoksa göz önüne serilmiş her şey. indirgemeciliğin en vasıfısz versiyonunu yaşıyoruz.

4. film de aslında zamanında ilk üçlemenin eleştirilerini realize ediyor ve seneler önce öngördüğü günümüz gerçekliğinin askıya alınmasından nasıl da kaçışımızın olmadığını gösteriyor. neo ve trinity kaçtıkları gerçekliği kabullenip parçası oluyorlar. çünkü kitlelerin gücü her şeyin üstündedir, gerçekliğimizin duvarlarını sadece kitleler belirleyebilir. yada özgürlüğümüzün duvarlarını mı demeliydim idk nasıl anlaşılırsa öyle sanırım
hee hiç öyle düşünmemiştim yeni evren kurmaya çalışıyorlar falan diye bilemicem. 4’ü izlemedim zaten.

matrix i çok geç izledim, ve en sevdiğim film oldu. normalde aksiyon ve bilimkurgu sevmeyen bi insan olmama rağmen matrix 1 den daha iyi bir film izlemedim. geçenlerde bir kızla konuşuyordum bana dedi ki matrix gibi değil de böyle daha aksiyon filmlerini seviyorum dedi. genel izleyici kitlesi bu maalesef.
 
hee hiç öyle düşünmemiştim yeni evren kurmaya çalışıyorlar falan diye bilemicem. 4’ü izlemedim zaten.

matrix i çok geç izledim, ve en sevdiğim film oldu. normalde aksiyon ve bilimkurgu sevmeyen bi insan olmama rağmen matrix 1 den daha iyi bir film izlemedim. geçenlerde bir kızla konuşuyordum bana dedi ki matrix gibi değil de böyle daha aksiyon filmlerini seviyorum dedi. genel izleyici kitlesi bu maalesef.
 
4. filmi warner zorla cektirdigi icin olmus diyorlarda kolpa gibi geliyor patlayacaklari seyi neden bu kadar kotu olacakken zorlasinlar
 
The Handmaid's Tale izleyen var mı? Favori aktrisim oynuyor ve izlemeyi düşünüyorum. Ekşide biraz fazla etkiliyor diyorlar mentalimi yorsun istemem. Önerir misiniz?
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık