Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Dizi Sohbet, Soru, Haber ve Tartışma

Black Bird



Yayınlayan Kanal: Apple TV+
Sezon Sayısı: 1 (Mini Seri)
Türü: Suç, Dram, Gizem
Durumu: Tamamlandı
Baş Roller: Taron Egerton, Paul Walter Hauser, Greg Kinnear

Jimmy Keene, şartlı tahliye olmaksızın minimum güvenlikli bir hapishanede 10 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra FBI ile anlaşma yaparak maksimum güvenlikli bir hapishaneye transfer olur. Buradaki amacı seri katil olduğu kesin olan, ancak akli dengesi bozukmuş gibi yaparak her hapse girişinde bir şekilde çıkmayı başaran Larry Hall ile arkadaş olmak, onun kurbanlarını gömdüğü yeri öğrenmek ya da en azından ona sadece katilin bilebileceği detayları anlattırmaktır.

Aplle TV+'tan yine müthiş bir dizi. Bu diziyi özel yapan şeylerden biri de rahmetli Ray Lioatta'nın son işi olmasıdır. Kendisini de anmış olalım. Açıkçası olay gerçekten yaşanmamış olsa, senaryosunun zorlama olduğunu düşünürdüm, fakat gerçekten olmuş. İlla ki kurgu olan kısımları vardır. Oyunculuklar müthiş, özellikle Larry Hall karakterini canlandıran Paul Walter Hauser coşmuş. Tipine baksan tonton ve sevimli bir şeye benziyor. Sesi ince ve konuşması komik, ama yine de bu görüntüsünün altındaki o manyak katil havasını vermeyi becermiş. Hapishane ve seri katil temalı yapımları sevenler kaçırmasın.
 
Dizi genelinde yüz ifadesi böyle. Pek değişmiyor, hatta hiç değişmiyor.

Ben diziyi sizin paylaşımınız sayesinde fark ettim. Dolayısıyla dizinin yarattığı algı hakkında bir fikrim yoktu ama bence sakin bir diziydi. Gizemi de gerilimi de bilim kurgusu da basit ve yormayan türdendi. Oyunculuklar da görüntü yönetmeliği de akış da çok hoşuma gitti ama her şeye rağmen diziyi beğendiğimi söyleyemem.
Lyndon ve Stewert'ın tüm yapıp ettiklerine rağmen, kendilerini sorgulamak ya da kendilerinden şüphe duymak yerine düşüncelerine sıkı sıkıya bağlı kalmayı seçen Katie ve Forest'ın, üzerine uğraştıkları konuyla neredeyse hiçbir olmayan Lily'nin tek bir eylemiyle aydınlanma yaşaması bence dizinin senaryo kalitesine bayağı büyük bir eksi yazdı. Ayrıca, ilk neden sorusuna cevap vermeden her şeyi mutlak determinizme nasıl bağlayabilirler? Dizide diyorlar ki tanrı diye bir şey yok. O zaman ilk neden ne? Bu soruya cevap vermeden nasıl her şeyi determinizm ile açıklamaya çalışırsın? Ya önce kaos varsa? Ya hiçlik varsa? Ya evren tesadüfen var olduysa?

Kaite ve Forest, bir psikiyatriste gidip gerçeklik terapisi alsa, bunların hiçbiri yaşanmazdı diye düşündüm dizi bittikten sonra.
 
Ben diziyi sizin paylaşımınız sayesinde fark ettim. Dolayısıyla dizinin yarattığı algı hakkında bir fikrim yoktu ama bence sakin bir diziydi. Gizemi de gerilimi de bilim kurgusu da basit ve yormayan türdendi. Oyunculuklar da görüntü yönetmeliği de akış da çok hoşuma gitti ama her şeye rağmen diziyi beğendiğimi söyleyemem.
Lyndon ve Stewert'ın tüm yapıp ettiklerine rağmen, kendilerini sorgulamak ya da kendilerinden şüphe duymak yerine düşüncelerine sıkı sıkıya bağlı kalmayı seçen Katie ve Forest'ın, üzerine uğraştıkları konuyla neredeyse hiçbir olmayan Lily'nin tek bir eylemiyle aydınlanma yaşaması bence dizinin senaryo kalitesine bayağı büyük bir eksi yazdı. Ayrıca, ilk neden sorusuna cevap vermeden her şeyi mutlak determinizme nasıl bağlayabilirler? Dizide diyorlar ki tanrı diye bir şey yok. O zaman ilk neden ne? Bu soruya cevap vermeden nasıl her şeyi determinizm ile açıklamaya çalışırsın? Ya önce kaos varsa? Ya hiçlik varsa? Ya evren tesadüfen var olduysa?

Kaite ve Forest, bir psikiyatriste gidip gerçeklik terapisi alsa, bunların hiçbiri yaşanmazdı diye düşündüm dizi bittikten sonra.
İşte ben de diziyle ilgili girdiğim yorumda bunu demiştim. 8 bölüm bu diziye fazla, çünkü rafine bir konusu var. Forest'ın böyle obsesif olmasını anlayabiliyorum, kızını kaybetmiş ve kendisini tek bir doğruya kanalize etmiş durumda. Ona ne anlatırsan anlat, duymak istemeyecektir. Lyndon'u kovduğu bölümde onun anlattıklarını görmezden gelen tek kişinin Forest olması da bunu destekliyor. Katie konusunda sana katılıyorum, onun olaylara neden bu kadar determinist yaklaştığının altı tam doldurulmamış.

Bir üstte paylaştığım Black Bird de çok sağlam bir dizi, tavsiye ederim.
 
İşte ben de diziyle ilgili girdiğim yorumda bunu demiştim. 8 bölüm bu diziye fazla, çünkü rafine bir konusu var. Forest'ın böyle obsesif olmasını anlayabiliyorum, kızını kaybetmiş ve kendisini tek bir doğruya kanalize etmiş durumda. Ona ne anlatırsan anlat, duymak istemeyecektir. Lyndon'u kovduğu bölümde onun anlattıklarını görmezden gelen tek kişinin Forest olması da bunu destekliyor. Katie konusunda sana katılıyorum, onun olaylara neden bu kadar determinist yaklaştığının altı tam doldurulmamış.

Bir üstte paylaştığım Black Bird de çok sağlam bir dizi, tavsiye ederim.
Forest'ın saplantılı olmasına da psikoz yaşamasına da takılmadım ben. Ayar olduğum nokta, düşünce yapısının değiştiği 8. bölüm. Saplantılar ve psikozlar, aaa öyle miymiş, hadi ya... yanlış düşünüyormuşum/yapıyormuşum diyerek aşılabilecek, halledilebilecek şeyler değil. Lily silahı atıyor ve seçim yapabilirsin aslında diyor ve akılları başlarına geliyor. Bu kadar basite indirgemelerini hiç mi hiç beğenmedim.

Teşekkürler, ekledim izleme listeme.
 
Ertan Saban'ın yeni dizisinin üç bölümünü de izledim. Gelsin hayat bildiği gibi...

Ertan Saban oyunculuğunu çok beğendiğim ama düzgün senaryo bulamadığı için kendini -yeterince- gösteremediğini düşündüğüm birisi. Diziyi de onun için izledim.

Yönetmeni tutmayan dizilerin yönetmeni gibi. Ayni işleri sürekli denediği için arada tutan 1-2 işi olmuş elbet ama çoğu ilk sezondan final yapmış.

Dizide 2 saate nasıl uzatırız derdinden her sahnede bir ağır çekim kesiti vardı sanırım. Ağır çekim sahneleri normal akışında gitse dizi bı yarım saat kadar kısalır.


Siz uğraşmayın diye biraz spoilerli özet geçeceğim. :)

5 tane 'kader kurbanı' özünde melek kardeşimiz iyiliklerinden ötürü içeriye girmişler. Bakanlık da pilot bir uygulama ile bütün hapishaneler içinde gerçekten masum olan 5 gencimizi bulmuş ve onları tekrar topluma adapte etmek için okula gönderecek. Gidecekleri lise de amerikanvari bir ortama sahip. Lisenin 'patronu' olan genç legal suçlumuz okula arabayla geliyor, valesi falan var. Okula girince anahtarları atıyor buna, çocuk park ediyor. 18 yaşına gelmemis birisi nasıl araç kullanır diyebilirsiniz. Oynayan oyuncu 35 yaşında olunca garip durmuyor. :D

Ertan Saban'ın oynadığı karakter, esnaf dostu bir mafya babası. Kendi yüzünden mazlumların başı belaya girince dert oluyor ve karakola teslim oluyor. Ama ne teslim olmak... Diz çöküp üzerindeki silahları boşaltıyor falan. :D neyse...

Yeni bir hayat isteyen yedi Emin isimli mafyamız tanık koruma programına katılıyor ve İstanbul'da bir liseye giderek coğrafya öğretmeni olarak işe başlıyor. :) Boş memuriyet kadrosu bir tek MEBde varmış. :D

İkinci şansını alan mafya ile ikinci şansı kendilerine verilen suçlular aynı lisede...

O kadar öğretmenin içinde bir tane idealist rehber öğretmeni var o kadar. Ertan abiye sürekli hikaye falan anlattırıyorlar. Saçmalıyor falan ama adama yakışıyor hikayecilik. Aksanı çok iyi. Bir şey diyemiyorum. Yönetmen suyunu çıkartmak istiyor adamın.

Okula gönderilen beş suçludan esas oğlan olanı da Kadir Ş. Olayına gönderme için seçilmiş. Benzer birini de bulmuşlar. :) Sosyal medya yeterince karıştırmamış gibi biraz da burada kaşısınlar olayı. :D


Özetle, 1,5 iyi oyuncu kötü senaryo ve berbat çekim tekniklerine rağmen farklı denebilecek bir konu... Herkes ikinci bir şansı hak eder deyip bekleyeceğim birkaç bölüm daha. Ertan abinin hatrına.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 6)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık