Dizinin ikinci sezonu ilk sezonuna nazaran çok daha hareketli bir giriş yaptı. Daha dizinin hemen başında iki kardeşin ölümün kapışmasına şahit olduk , ki ben bu olayın sezonun ortalarında cereyan etmesini bekliyordum. Yaşanan küçük çaplı savaşta Rollo'nun Ragnar'ın demirbaşlarını tek tek şişten geçirmesi beni epey şaşırttı. Bu izlenime kapılmamın sebebi, işler bu şekilde yürürse Ragnar kardeşini öldürmek zorunda kalacak olmasıydı. Ama olay bu şekilde gerçekleşecek olursa senaryo gerçek tarihle tamamen çelişecekti. Ölünceye? kadar batıya yaptığı baskınlarda kardeşinden çok önemli yardımlar alan Ragnar'ın kardeşini öldürmesi üstelik bunu ilk bölümde gerçekleşmesi olası bir durum değildi oysa. Neyse ki senaryo zorlama bir şekilde de olsa rayına oturtuldu ve önüne geleni elindeki baltayla odun keser gibi doğrayan, eline aldığı mızrağı kullanıp sözüm ona kasabanın en güçlü adamlardan birini şiş misalı delen, benim profil resmimden anlaşılacağı üzere sevdiğim bir karekter olan Floki'yi çift koldan tacizin ne demek olduğunu gösterircesine müttefik olduğu kasaba reisiyle ağır yaralayan Rollo, Ragnar ile yüzleşince yaptığı hatanın farkına vardı ve kardeşi önünde af dilenircesine diz çöktü.
Akabinde olan olaylar da "Batı'ya" yaptığı baskınlar, yağmalarla adını tarihe kazıyan Ragnar'ın, oğullarının ve elbette kardeşinin efsanelerinin başlamasına önayak olacak nitelikteydi. Ki zaten gerçek hayatta Ragnar'ın adını duyurması diğer kabilelerle yaptığı antlaşmalar sonucu gerçekleşiyordu. Zaten bölüm sonunda yayınlanan gelecek bölümlerin ön gösterimleri sırasında bu apaçık bir şekilde belli olabilecek nitelikteydi.
Ragnar'ın ikinci eşi Aslaug ile tanışma öyküsü ve çocuklarının doğumlarından sonraki evre gerçek hayattayle paralel bir şekilde ilerledi mi bilmiyorum ama bu konuda senaristlerin hakkını vermek gerek. Bu karekteri yapılabilecek en iyi şekilde seriye entegre etmeyi başardılar. Bununla birlikte Lagertha'nın verdiği karar da yerindeydi. Hazır bundan bahsetmişken konu ile ilgili bir iki foto atmak isterim.
Lagertha olayların ulaştığı boyutun sonucunda kendisine yöneltilen teklife onurlu her kadının yapacağı üzere şiddetle reddetti ve bunu gururuna yediremeyerek bohçasını sırtladığı gibi babaevinin yolunu tuttu. Ayrılırken yanına Bjorn'u da aldı. İşte asıl dikkat edilmesi gereken nokta burası. Seri içinde ayrılması önem farzeden karekter Lagertha değil Bjorn'dur. Zira kendisi dizinin en önemli 2. karekteridir, eğer dizi ilerki sezonlarda devam ederse kardeşiyle birlikte dizinin ana karekteri olacak kişidir. İşte bu yüzden demin dediğim üzere Bjorn'un babasını terketmesi çok önemli bir hadise. Senaristlerin bu tür bir hamlede bulunmalarının asıl sebebi bana göre, Bjorn'un mevcut gelişimini babasının gölgesinde gerçekleştirmek yerine bağımsız bir şekilde, kendi ayakları üzerinde durarak bireysel kabiliyetlerini en iyi düzeye çıkarmak ve bunun sonucunda en az babası kadar iyi bir savaşçı, lider olabildiğini göstermeye yönelik olmalı. Bilakis bölüm sonunda gösterilen gelecek bölümlerin ön gösterimde gariban, çilekeş anasıyla birlikte meydanlarda kılıç sallamasına, önüne gelini doğramasına bakarsak doğru bir çıkarımda bulunduğumuzu söyleyebiliriz.
Bölümle ilgili dikkatimi çeken diğer kısım bizim dindar pederin gelecek bölümlerde eli kanlı bir katile dönüştüğünü görmek oldu. Adam öyle bir seviyeye gelmiş ki yanılmıyorsam yapılacak savaş hakkında Ragnar'a tavsiyede bulunuyor. Ayrıca Lagertha'a kaç defa tecavüz girişiminde bulunulduğunu sayamadım açıkçası.