Patreon'dan kazanıyor işte, bağış yapıyorlar adama.Bedava neye çağırdın da gelmedik?
430 dolar nasıl kazanılıyormuş ya, bize de öğret.
Sen niye üzerine alındın yav?
Patreon'dan kazanıyor işte, bağış yapıyorlar adama.Bedava neye çağırdın da gelmedik?
430 dolar nasıl kazanılıyormuş ya, bize de öğret.
Şu sahne tatlı çıkmış harbi. Güzel analiz yağuşuklu
Şu sahne tatlı çıkmış harbi. Güzel analiz yağuşuklu
@amaneden sen bizim her şeyimizsin.
Senin var mı patreon :S yoksa laf yapma... ama açarsan haber et.El ne kadar kazanıyor, ben ne kadar?
https://www.patreon.com/thelibraryofohara
El 430 dolar, ben hiç!
Senin de eline sağlık. Hiç sanmıyorum kimsenin para vereceğini.@amaneden eline sağlık
Mümkünse bi fırtınada o gemi batsın ve hepsi bilmedikleri bi adada maceraya atılsınlar yeter be, bi de 25 bölüm olacak diyorsun :S
Ringo ve eşkiyalar köprüsü betimlemelerin daha uzun olsa tadında yenmez ama şimdi uzun olsun dedim diye kasmana beklenti karşılamana gerek yok, kafana göre Kılıcı çalan Moria belki de Kaidou'nun bu topraklara ilgisini kaydırmış ve ülkeye gölge gibi çökmesine el ayak olmuştur. Tiç ile aksiyona geçtiklerinde belki eski günlerden konuşurlar. Babalık bıyıklarına argan yağı sürerdi zehahaha.
Queen'in kurnazlıkları fena burada bi es verip şunlara değinmek istiyorum.
-Bigmom tayfasıyla beraber çok tehlikeli ama bi şekilde Kaidou ile buluşturmalı da. Çözüm, tayfasından ayırıp hafızasını kaybettirmeli, gücü yetmese de zapt edecek akla sahip birilerinin karşısına çıkarmalı, en son paketlenip götürülmeli.
Bunun yanında işlenenler, karakter etkileşimlerini ve niteliklerini geçersek
Bigmom sayesinde, Udon baya bertaraf edilir ki gün sonunda büyük bir ordu edinilecektir, yıllardır kilitli kalmış mahkum serbest kalır, yeni b.haki kullanımı ekstrem bi koşulda sergilenir, Queen zaten paketleyip götürmek için geldiği Udon'dan uzaklaştırılır, Kawamatsu ve yanında getirdiği O-Kiku sayesinde geçmişin hayaletleri göz önüne gelir, kalpleri çıtır çerez olmuş kimyasal silahla acılanmış Wanoluların inançları yanında getirdiği Momonosuke sayesinde dolaylı tazelenir, bunun için kullanılan ilaçların tedavisini yanında getirdiği Chopper yapar, oluşan kaos sayesinde Udon ele geçirilir, yine yanında getirdiği O-Tama'nın gücü Udon'u bir nevi görünmez üs yapar.
Son olarak Queen'in Kaidou ve Linlin kavgasından Linlin'i kendisi paketlediği için belki de çekinip sürekli Udon'a mı dönsem ne yapsam diyerek zingg zingg diye sürekli gerilim teline basması eğlenceliydi, yani tüm bunların kurulup ardından bunu kullanması eğlenceli. Oda fanboyu olduk iyi mi
O-Tama'nın gücünü ve kullanımını gördükçe aklımı kurcalıyor, bu CC nasıl oluşturmuş acaba smile meyvelerini diye. Varsayımımız ilk gördüğümüz andan beri Tama'nın gücü hayvanları kontrol etmek, onların sahibi olmak üzerine. Hala gerçek bi zoan meyvesi kullanıcısı üzerinde görmedik ama smile yemişleri kontrol edebiliyor. Ayrıca küçük bi sapma yapayım, bikaç kez gördük, nesnelere meyve yedirilebiliyor diye, fakat canlı olmayan nesnelere nasıl meyve yedirebilirsin ki :S belki de bunun formülü cansız nesneye bir canlı sinir ağı kurmaktan geçiyordur. Oda gerçek dünyadan etkilenip yaptıysa, bazı microcipler üzerine sinir ağı koyulup adaptasyonun gözlemlendiği eski deneyler var. Nesnelere meyve yedirmenin bu şekilde nesne üzerine kurulmuş canlı sinir ağına meyveyi yedirmekte geçtiğini varsayarsak, bundan etkilenmiş CC bi şekilde bu simbiyonizmi insanlara uygulamak istemiş olabilir mi lan. Yani smile yiyen birinin vücuduna aslında virüs vermiş gibi oluyorsun yada ileri derece crispr gibi. Bu virüs, yiyen kişinin vücudundaki hücrelere kendi sinir ağını ve kendisini bi seviyeye kadar ürettiriyor ama tüm vücuda hakim olmuyor çünkü tüm vücuda hakim olsa hayvana dönüşecek, keza uyumsuzlar da hiç güç kazanamıyor ve bu hasarlı sinir ağı yüzünden duyuları etkileniyor. Bu yüzden belki de Tama tarafından kontrol edilmeleri mümkün. Neyse laf kalabalığı.
Zaten sabah oldu uykum geldi, eline sağlık tekrar, okudukça aklıma bişeyler geldi ama yorgunluk ağır basıyor.
Bölüme tepkim bu.
Senin var mı patreon :S yoksa laf yapma... ama açarsan haber et.
Öyle duruyor da ben üzülmem.Analizler için teşekkürler beyler
Kinemon Amigasa'ya Hitetsu için gidiyor. Hitetsu'nun Zoro'yu beklediği teoriler sıkıntıya düşecek gibi. 20 yıldır beklediği adam Kinemon çıkarsa üzülürüm şahsen.
Baba Filgo'yu ya oldurseler idiBir önceki bölümde sevgili eşinin Lola'yı görmek istemesine bir nebze bozuk atıyormuş gibi duran Bege ikna olmuş gibi duruyor. Dilikanlı Vito'dan çıkan kalpler, Pez'in tebessüm ettiren duruşu, 25 numaralı geminin okyanusta umarsızca gidişi ve bir tanecik eşinin öpücüğüyle gaza gelen Bege'nin el işaretiyle bir kapak hikâyesi daha devam ediyor sevgili forum. Hmm. Aklıma bir şey geldi. Bir tahmin olsun. Bege'nin macerası tam 25 bölüm sürebilir.
Yeni bir gün doğmuş Wano'nun karlı yollarına. Ringo'nun ahır olmayan bir bölgesinde, eşkiyaların köprüsünde Zoro'nun Gyukimaru'ya üstünlük kurduğunu görüyoruz. Zoro rakibinin dost mu düşman mı olduğuna karar vermiş değil ve Gyukimaru'nun silah fetişine anlam vermeye çalışıyor. Kolaylıkla alt etmiş efendiyi. Burası ilginç. İlginç olma sebebi akla biraz sonra söyleyeceğim bir şeyi getiriyor olması. Karın sesi emdiği Ringo bölgesinde, Wano'ya özgü ağaçların çıkardığı vakarlı hışırtının arasında Zoro'ya karşı pek kıymet verdiği Shusui sebebiyle karşı koymaya çalışan Gyukimaru, Wano'nun başına gelen her şeyi, bu kılıcın çalınmasına bağlıyor. Japon kültürüne ait olan bir karakter olarak bu tür bir inanca sahip olması oldukça normal. Kılıcın çalınması güya Ryuma'yı mezarında ters döndürmüş de öfkesi Wano'yu yerle yeksan etmiş de falanmış da filanmış.
Kamuran'ın endişeli bakışları, Zoro'nun Tanrı sözüne verdiği tepki ve beraberinde dalaşmaya müdahale eden Kawamatsu ile birlikte işin rengi değişmeye başlıyor. Kawamatsu'nun savurduğu kılıç Zoro'nun kendini ardından gelen saldırıya karşı başarılı bir şekilde savunmasının ardından geri geliyor. Kappa reyiz bu durumdan etkilenmiş gözüküyor. Yalnız Kappa reyizin derdi başka. Böylesine kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde birbirlerini öldürme niyeti olmayan bir samurayla bir rahibin neden dövüştüğünü haklı sebeplerle merak ediyor. Kappa reyiz gerçekten de insan psikolojisinden iyi anlıyor. Henüz gördüğü bu iki kişinin niyetini okumuş. Yalnız Türkiye'de olsa niyet okuma sebebiyle linç yiyebilirdi. Oraya gelene kadar dış görünüşü sebebiyle beden aşağılamaya uğrardı gerçi.
Kamuran Kawamatsu'yu doğrudan tanıyor. Kamuran'ın tepkisi karşısında afallayan Kawamatsu ise sözlerini bitirmeden karşısındaki kişiyi tanımışa benziyor. Zoro Kawamatsu'yu bir balık adam olarak tanımlamaya çalışırken asıl tepki Gyukimaru'dan geliyor. İşte Gyukimaru'dan gelen bu tepki kendisinin Denjiro olduğuna işaret olabilir. İlginç diye bahsettiğim mevzu da buydu.
Bu sırada Onigashima'da yer gök inliyor. Dalgalar bir meydan muharebesindeki ordular gibi çarpışırken girdaplar daha oluşamadan dağılıyor. Saatlerdir dövüşen BM ve Kaido'nun üzerinde kayda değer bir dövüş izi yok. Belli belirsiz çiziklerse hiçbir şey ifade etmiyor. Kaido'nun adamlarıysa bir alt katta tedirgin tedirgin takılıyorlar. Bundan sonrası Queen'i çizgi filmlerde ya da İngiliz mizahında görebileceğimiz türden biraz "cringe" biraz komik tavırlarına ayrılmış. İşin güzel tarafı Queen'in Onigashima'dan ayrılmak için bahane aradığını bilen adamlarının tepkileri. Yine de Queen orijinal bir karakter sayılabilir. Tabii birçok kişi bölümden pek çok şey beklediği için bu noktalarda gülmekten ziyade sinirlenmiş olabilir, yapacak bir şey yok.
Queen'in adamları arka tarafta anlamsız bir tezahürata girişmişken Queen nihayet Udon ile irtibat kuruyor. Wano'ya özel mini boy Den Den Mushilerden nasibini alan yalnızca Babanuki olmadığı için toplama bir eserle birazdan karşınızda olacağım. Babanuki'nin verdiği rapora göre her şey güllük gülistanlık ve hiçbir sorun yok. Tabii bunun sebebi O-tama'nın Babanuki'yi meyve gücü sayesinde evcilleştirmiş olması.
Pek kıymetli dostumun hâliyse biraz sefilden hâllice.
Raizo'nun şaşkınlığı bizler için normal. Raizo'nun da dediği ve hepimizin bildiği üzere o-Tama'nın hayvanlar ya da hayvan benzeri meyve gücüne sahip kişilerin üzerinde bir etkisi var. Soru şu: Peki ya gerçek meyve kullanıcılarında? Gerçi şeytan meyveleri için gerçek diyebilir miyiz? Neyse.
Wano'nun Patron Tanishi adlı Den Den Mushi'sini hatırlarsınız değil mi efendiler?
Kendilerini 946. bölümde görmüştük:
Bundandır ki Raizo'nun Caribou'yu övmesi. Bundandır ki buradaki muvaffakiyetin en büyük payının Caribou'da olması. Oda efendinin Caribou'yu taa kapak hikâyelerinden döndürüp dolaştırıp Wano'ya getirmesinin sebebi tam olarak buymuş. Caribou da boş durmuyor pek tabii. Hemen bana bir iyilik borcunuz var falan diyor. Hadi kardeşim hadi. Sen dua et de Luffy kurtardı seni. Ne demişler? İyilik et, iyilik bul.
Devam edelim. Chopper zehrin üstesinden kolaylıkla gelmiş. Yalnızca Luffy değil hapishanedeki herkes kurtulmuş. Gözler kalabalığın arasında Pandaman arıyor ama nafile. Geçmiş bölümlerde bahsi geçen dört yakuza patronu sahne alıyor. Bunlardan bir tanesi 947. bölümde gördüğümüz ve çoğumuzun doğru bir şekilde tahmin ettiği kişi:
Çılgın dörtlümüz böyle. Udon'daki kardeşimizin bıyıklarından anlayacağımız üzere kendileri çakma meyve yemiş. Hakumai patronu kırık şapka ise bu adı muhtemelen saçından dolayı almış. Ringo'nun ay çiçeğinin ise gözlerinden öpüyorum. Kibi'nin ağzı geniş, yılan gözlü patronuna ise söyleyecek pek fazla şeyim yok. Değişik tipler, pek akılda kalıcı değiller. Çakma duruyorlar biraz. Oomasa hele Absalom'u getiriyor akla.
Ay çiçeğimin üstünde de çiçekler var, pek hoş. Tsuna-goro'nun saçı sanki bir harf gibi ama emin olamadım. Oomasa'nın derin, Yatappe'nin yüzeysel yarasına kim sebep olmuş Goda bilir. Tsunagoro'ya saçlı dedik ama belki de lakabı gibi şapkalıdır sadece, kim bilir.
Aha ay çiçeği.
Luffy'nin sıcakkanlı tavrı, patronların güya canavarımsı cevabı falan filan, komediler bir şeyler. Raizo Kin'emon'a rapor vermeye geçiyor. Biz onu takip edelim, gülen gülsün.
Kuri'nin terk edilmiş limanı olan Itachi limanına bir göz atalım. İtachi diye bir sansar yokai'si varmış. Bilhassa dağ alanlarında yaşayan bu etçil küçük vahşi hayvanlarla besleniyormuş. Kuş ve örümcek gibi pek çok hayvan belirli bir yaşa geldiklerinde yokai oluyormuş. Japon sansarları telaşlı hayvanlar olup sergiledikleri büyülerle hastalığa davetiye çıkartıyorlarmış. Yokaiye dönüşen pek çok hayvan gibi pek çok büyü yeteneğinin yanı sıra şekil değiştirme gücüne de sahiplermiş.
Franky'nin 929. bölümde birkaç saatte devri başkent yapmasına sebep olan Onigashima taslakları meğerse Ashura Douji'deymiş. Anlayacağınız bu da tamam. Üçlünün arasındaki goy goy devam ederken arka tarafta güzide bir hayvan hiç çabalamıyor olmasına karşın ilgi çekiyor.
Raizo yalnızca Luffy'yi kurtarmakla kalmadığını aynı zamanda 3.500 adam bulduğunu, Kawamatsu'yu kurtardığını ve madenlerin de operasyon üssü olarak kullanılacağını söylüyor. Raizo Wano'da pek çok silah fabrikasının olduğunu fakat asıl problemin burada üretilen tüm silahların ihraç edilmesi olduğunu söylüyor. Arkadaysa Luffy goygoya devam ediyor. Samurayla kılıç ve mızrak kullanmak istese de Orochi Wano'da bu tür silahları yasakladığı için davalarına yardım etme niyeti olan adamlar mızmızlanabilirmiş. Boş yapmasalar keşke. :/
Kin'emon canım kardeşimi alıyor ve Amigasa'nın yolunu tutuyor zira biliyor ki orada bu işin üstesinden gelebilecek bir adam var. Tabii yalnızca o değil, aynı zamanda Gyukimaru da bu hususta yardımcı olacaktır. Eh, her şey yine yolunda gidiyor.
Bir sonraki sayfaya geçmeden emanetleri bırakalım:
Tenguyama Hitetsu-dono selam söyle Kin'emon başkan. Yoksa seni mi bekliyordu yiğidim, uzun burunlum? Kawamatsu bahsettiğim üzere Kamuran'ı tanıyor. Zoro da Kamuran'ın Kawamatsu hakkında söylediklerini anımsıyor. Kamuran Kawamatsu'nun kendi başının çaresine rahatlıkla bakabilecekken bulduğu her yemeği ona vermesi ve zamanla öleyazmasını falan anlatıp onu korumak adına ölmesine katlayamayacağını falan söylüyor. İşte onun yitip gittiğini görmeye dayanamadığı için de gitmiş. Kawamatsu da pek bir hoş karşılıyor bu durumu zaten. 939. bölümde 13 yıl önce ayrıldıklarını söylemişti Kamuran zaten. Sebebi de buymuş işte.
Kawamatsu da yıllar içinde epeyce kilo almış. Neys efendim Kaido'nun adamları geliyor ve Gyukimaru'yu vuruyor. Gyukimaru iki seksen uzanırken Kaido'nun adamları da onu vurma sebeplerinin vaktinde onlardan pek çok silah çalmış olması olduğunu söylüyorlar, intikama gelmişler. Zoro ve Kawamatsu'yu da onun arkadaşı olarak görüp saldırıya geçseler de Kawamatsu ve Zoro bir bakış atıp kalbimizi çalıyor ve herkese tek atıyorlar. Bu sırada fırsat bu fırsat diyen Gyukimaru da topuğu koyuyor. E doğal olarak Zoro celalleniyor ve yine neden kaçtığını soruyor. Diğer yandan Kawamatsu'nun gözü yaşlı. Kawamatsu'yu gördüğü için de pek bir mutlu.
Gerek "Lord" tabiri gerek gözyaşları gerekse Zoro'ya kolayca yenilmiş olması Denjiro olmasından ziyade Kawamatsu'nun uşağı gibi bir şey olabileceğini düşündürüyor. Diğer yandan Gyukimaru Kawamatsu'dan ziyade Denjiro'nun da uşağı vesaire çıkabilir tabii. Hatta beraber olsalar tadından yenmez zira nereden çıkacak bu adam artık? Çıkacaksa çıksın. :/
Bölüme genel olarak tepkim şu:
Ortalama bir bölüm. Pek de analiz yapasım yoktu, hatta bırakmayı da düşündüm ama ite kaka yazdım bir şeyler.