Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Attack on Titan

Manganın sonu hakkında


  • Kullanılan toplam oy
    124
Hange bir tane evet. Motivasyon konusuna bakacaksak bence Armin'inki en iyisi. Müthiş bir hayal gücü var.
Düşünsene küçücük bir yerdesin ve bir kitapta gördüğün masal diyarlarını masal diyip geçmek yerine gerçekten olduğuna inanıp bu uğurda ölümüne bir yolculuğa çıkıyorsun.

Çeşitlilik ve derinlik konusunda ise Jean'a haksızlık etme. Sıradan ergen oğlandan dönüştüğü şey çok başka değer taşıyor.

Ayrıca derinlik konusunda Levi'ın hakkının yendiğine inanıyorum. Herkes basit bir dövüş makinesi görüyor ama bu adam aslında oldukça olgun ve farkında birisi.

Kadınlardan ise Sasha derim bırakırım. Hadi bakalım "Patates sevmiyorum." de de göriyim seni. :oleyo2:
Küçük Prens'i defaetle okumuş biri olarak, çitin sınırında dünyanın bittiğine inanan Ünzilelerden hiç olmadım. Armin klişe kaçıyor benim için. :/

Jean en sevdiklerimden. Ona ben de laf ettirmem. Erwin de serideki nadir dolu adamlardan.

Levi çok iyi derinlestirilebilecekken, fan servis kasap olmaktan öteye gidemedi.

Patates ben de severim gözüm. Ama bir Hange, Annie ve Ymir etmez.
 
Değil işte onu diyorum.
Ben nihilistim, herkesi öldürüp bayram edeyim.
Burada bir tutar yok.
Nihilizmin oluşması bile tutarlı değil. Adam resmen kendi kendine ihanet ediyor.
Oluşması tutarsız değil ki, Grisha ve Dina Zeke'e çok büyük bir yük yükledi. Onu bir insan olarak değil bir silah olarak gördüler, babasından farklı okuldan farklı tarih öğrendi, 114. sayıyı iyi okumanı tavsiye ediyorum çünkü her panel önemli o sayıda, Zeke Savaşçı eğitiminden sonra sokakta ailesi ile oynayan çocukları görüp hevesle eve vardığında Grisha'nın tepkisi "Erken geldiysen çalışmak için daha çok vaktin var." şeklindeydi ve Zeke'in hayallerinin yıkılması orada çok da net hissettirildi. Daha sonra Grisha ve Sına Zeke'i izlemeye geldiğinde Zeke geride kalınca verdikleri tepki de Zeke'in karakterinde rol oynuyor. Aynı günün akşamında yatağında yorganına sarınmış halde ailesinin onun hakkında umutsuzca konuşmalarını dinlemek zorunda kaldı. O zaman aklında "Ben hiç doğmasaydım daha güzel olur muydu?" düşüncesi filizlenmeye başlamıştı. Sonraki gün Magath Zeke'in artık orada işi olmadığını söyleyip onu kovarken Xaver ile karşılaştı ve hayatında ilk defa onunla baba-oğul ilişkisi yaşadı. Ailesinin Eldia'yı yeniden kurmak isteyen gizli bir örgüt üyesi olduğunu öğrendiğinde eninde sonunda deve dönüştürülüp Paradis'e atılacağı bilincine kavuştu ve Grisha'yı uyardığında karşılında sert bir tepki gördü. Durumu Xaver'e anlattığında Xaver ona tek kurtuluş yolunu sundu, ispiyonlamak. Eğer ispiyonlamasaydı sadece Grisha ve Dina değil, bütün Yeager ailesi adaya yollanacaktı. Ama burada en etkili söz şu "Ailenin seni hiç sevmedi.". Zaten ailesinden sevgi kırıntısı görmemiş Zeke için bu acı bir gerçek gibi yüzüne vurmuştu.
Yıllar sonra Xaver'in geçmişi öğrendiğinde Eldialıların var olduğu sürece ne Eldialıların ne de dünyanın diğer kesimlerinin huzura ereceğini düşündü. Çünkü dev güçleri yüzünden ya Eldialılar atalarının günahlı yüzünden 2. Sınıf insan muamelesi görüyordu ya da diğer ülkeler devlerin gazabına tanık oluyordu, ortası yoktu. Doğal olarak da Devlerin varlığını, yani Eldialıların, ortadan kaldırmanın kesin ve kalıcı bir çözüm olduğunu düşünmeye başladı.
 
Öncelikle anime başlığında Eren'in aslında oldukça iyi bir karakter gelişimine sahip olduğunu ve bu seri için en ideal ana karakter olduğunu yazmıştım. Nefret ettiği devlere dönüşmesi bir mesele değil, olmamalı da, Eren'in nefreti aslında devlere değil duvarın içerisindeki insanların düşmanlarına, bodrumdan çıktıktan sonra okyanusa bakıp "Karşı kıyıda düşmanlarımız var, peki onları yendikten sonra özgür olacak mıyız?" sözü de bunu kanıtlıyor.

Ben Zeke'in çocukluğunun ve karakterinin oldukça iyi işlendiğini düşünüyorum, bu tarz bir düşünceye sahip bir karakterin arkasını doldurmak oldukça zordur fakat İsayama iyi bir iş çıkarmış.

Reiner'ın karakteri ise benim gözümde aralarında en ilginci, hem kişilik bölünmesi hem de PTSD sahibi ve bu iki kişilik bozukluğu da oldukça iyi işlendi. Zaman atlaması öncesi kişilik bozukluğu, zaman atlaması sonrası da PTSD sahneleri bu seride beni en çok etkileyen sahnelerden.
Seriyi çok farklı gözlerle takip ediyoruz ikimiz hocam. Ben fikirleri ve olay örgüsünü seviyorum ama olanlar olurken karakterlerle pek bağ kuramıyorum. Ama kadınların işlenişini takdir ediyorum. Sonuna kadar takipteyim.

Ne mutlu ki sen seriyle çok daha kuvvetli bağ kurabilmişsin. :)
 
Seriyi çok farklı gözlerle takip ediyoruz ikimiz hocam. Ben fikirleri ve olay örgüsünü seviyorum ama olanlar olurken karakterlerle pek bağ kuramıyorum. Ama kadınların işlenişini takdir ediyorum. Sonuna kadar takipteyim.

Ne mutlu ki sen seriyle çok daha kuvvetli bağ kurabilmişsin. :)
Eskiden bu kadar güçlü değildi. Şu bodrum olayından sonra baya bağlanmaya başladım. Ben her seride hikayeden çok karakterlere önem verdiğim için karakter konusunda daha objektif yorumlar yapmaya çalışıyorum. Seriden herkesin aldığı tak farklıdır tabi, sen hikayeye önem gösteriyorsan yapacak bir şey yok.
 
Eskiden bu kadar güçlü değildi. Şu bodrum olayından sonra baya bağlanmaya başladım. Ben her seride hikayeden çok karakterlere önem verdiğim için karakter konusunda daha objektif yorumlar yapmaya çalışıyorum. Seriden herkesin aldığı tak farklıdır tabi, sen hikayeye önem gösteriyorsan yapacak bir şey yok.
Karaktere önem verdiğim için o kadar bağ kuramadığımi anlatmaya çalışmıştım, ossun.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık