Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Attack on Titan

Manganın sonu hakkında


  • Kullanılan toplam oy
    124
Bölümü bu şarkıyla okuyunca bıraktığı etki daha güçlü oldu.
Eren mefta olduysa neydi şu kraliyet devi mi ne kime geçti? Histo'nun bebeye olmasın. Son panel öyle açıklanabilir bak.
Sanmıyorum. Şu ana kadar hep önceki taşıyıcının yenmesiyle aktarıldı, taşıyıcı öldüğüne göre yaratığın tekrar biriyle birleşmesi gerekiyordur diye düşünüyorum. İlk birleştiği kişi Kurucu olacaktır. Ayrıca canlı ölürse tüm titanlar da normale dönecektir.

Bu 1.bölümdeki ilk sahnelerden biri ve burada Mikasa'nın saçı kısa...


Bu da son sahne.İki sahne de aynı.Adam ilk bölümden finalin sahnesini bize verdi.

Yordun bizi İsayama...Ama muhteşem bir mangaka olduğunu da kanıtladın
Acaba bu erenin kaçıncı deneyişi.Her başarısız olduğunda bilincini geriye yolluyo son saniyede galiba.Ya da sonsuz bir döngüye takılı kalmışta olabilir.

Emin olduğum tek şey var , o da yazıklar olsun mikasa.Herkesten beklerdim senden beklemezdim.Nasıl bir psikopatmışsın , hem öldürüp öpüyor birde.
Bunu ben de düşünmüştüm :
Eren. Tahminlerim şöyle:

İlk bölümde Eren titan gücünü elde etmediği halde geleceği gördüyse,

1) Yeagerlar saldırgan titanın gerçek sahipleri ve doğrudan aktarım olmadığında rastgele bir Eldian'da değil özellikle Yeager'da beliriyor. Ackermanların yetenekleri gibi bir şey.

Ya da

2) Eren sonsuz bir döngüde. Eren bir şekilde en sonunda hapsediliyor fakat öldürülmüyor veya öldürülemiyor. Muhtemelen kendisi böyle bir yol seçicek. Bu yüzden hikaye uyanmayla başlıyor yüksek ihtimalle ''görüşürüz Eren' diyen Mikasa ve Eren döngüye girmeden bu sözleri söylüyor.


@Bilture19
Eren'in şeytan çıkması epey şaşırtır fakat biraz düşününce zaman paradokslarından dolayı olması istemem. He yazar bunu güzelce başarırsa tadından yenmez.
Önceki mesajlarımdaki düşüncelerimi de birleştirerek yazayım:

Başlarda Eren'in bir döngüye hapsolduğunu ve zaman kavramında esnek davranabilmesi sebebiyle Ymir'e gücü kazandıran resimlerdeki şeytan figürünü de Eren olarak düşünmüştüm, nasıl ki babasına psikolojik baskı yaparak geçmişe müdahale edebildiyse bunu da başarmıştır çıkarımında bulundum, fakat meğer işin içinde solucan benzeri bu canlı varmış.
Şimdi gelelim tuhaf düşünceme. İlk sayıda yer alan bu rüyadan uyanma, bu sayının(138) son sayfasında yer alan Mikasa'nın Eren'e söylediği lafla aynı olmasından ötürü Eren döngüde olabilir. Bunun şöyle gerçekleşme ihtimali var. Solucan patlamaya dayanıklı, her ne kadar çene titanı yaralayabilmeyi başarsa da bizimkilerin öldürebileceğini sanmam. Bu yüzden solucanı hapsetme ihtimalleri var. Bir şekilde besinsizlikten Ymir ile ilk karşılaştığı haldeki gibi zayıf ve çelimsiz bir hale dönebilir. Yani yaşayacak. Bu sayede şöyle bir şey gerçekleşebilir.
Son sayfada Ymir'i görüyoruz ve Mikasa ile Eren'in ilişkisinden etkilenmiş gibi gülümsemesine bakılırsa. Bence canlının DNA birleşmesi ve anıları hatıraları da değiştirebilmesini düşünürsek, Ymir bu canlının yeteneğini kullanarak Eren'i döngüye hapsetmiş olabilir. Kendince iyilik edip onu Mikasa ile olan anılarını tekrar tekrar yaşatıyor olabilir.
Buradaki pürüz Mikasa'nın da uyanmış olması ve aynı Eren gibi ağlaması. Yani aralarında bir bağ var ise nasıl bir bağ olabilir.
İşte gelelim yüreğimizin dağlanacağı yere. Mikasa solucanı durdurmak için onunla bütünleşti ve kendini hapsetti. Canlının ölümsüz bir aleme sahip olduğu gördük. Hani şu yaşayan tüm Eldialılar ve 9 titan gücüne sahip olan kişilerin yaşadığı mekan. Bunu canavarın zihni diye düşündüğümü daha önceki bir yazımda yazdım. Bunu niye yeniden belirttiğime gelirsem, Mikasa bu canlı ile birleşince kendini bile isteye oraya hapsedecek ve Eren ile bir arada olduğu bir hayatın hayali ile yaşayacak.
Kısacası Eren de Mikasa da döngüde. Eren öldüğü için Ymir onun döngüsünü Eren'e ait anılardan oluşturuyor. Mikasa yaşadığı için kendini, hiç yaşanmamış, Eren'in katliamcı olmadığı, bir arada huzurlu bir hayat yaşadığı halini düşlüyor.
Böyle bitmese de her ne olursa olsun güzel bir son olacak. Isayama'ya tekrar teşekkür ederim. Çok güzel bir manga muhteşem bir şekilde bitiyor.
 
Son düzenleme:
Son bi ölümcül darbe bekliyorum İsayama'dan,hadi yap şunu da salla Fullmetal Alchemist Brotherhood'un tahtını,en sevdiğim animeyi MAl'da ezip 1 numaraya yerleşecek mi diye bekledim o kadar.
 
Son bi ölümcül darbe bekliyorum İsayama'dan,hadi yap şunu da salla Fullmetal Alchemist Brotherhood'un tahtını,en sevdiğim animeyi MAl'da ezip 1 numaraya yerleşecek mi diye bekledim o kadar.
bence geçicek zaten fma'nın bu kadar güzel olması aot gibi siyah/beyaz olarak dünyayı resmetmesi, arada grilerde var hatta o griler direkt insanların içinde var bir insan tamamen siyah ya da tamamen beyaz yani iyi veya kötü olamaz giri alanda olup hem kötülük hem de iyilik içinde bulundurur aot'nin gerçekçiliği kalitesi burada son chapter'ı hala önemsiyorum eğer ortalama bir sonla dahi bitirse yani batırmazsa bence fma'yı geçti çünkü fma'da kimse ölmüyor herkes mutlu sonunda oradan kaybediyordu gözümde
 
bence geçicek zaten fma'nın bu kadar güzel olması aot gibi siyah/beyaz olarak dünyayı resmetmesi, arada grilerde var hatta o griler direkt insanların içinde var bir insan tamamen siyah ya da tamamen beyaz yani iyi veya kötü olamaz giri alanda olup hem kötülük hem de iyilik içinde bulundurur aot'nin gerçekçiliği kalitesi burada son chapter'ı hala önemsiyorum eğer ortalama bir sonla dahi bitirse yani batırmazsa bence fma'yı geçti çünkü fma'da kimse ölmüyor herkes mutlu sonunda oradan kaybediyordu gözümde
öyle de Fma'da da boş karakterde yok yani,karakterlerin alayı dolu.Lakin İsayama fazla haşin davrandı canlı bırakmadı seride
 
Ben nedense bu son çizilen mikasa panelini isayamanın önceden çizip planladığını düşünüyorum, abi bu panelleri görünce güldüm lan ben bu ne diye. Normal şartlarda atkı falan takıp duygusal şekilde bakıyor sonra kafasını kesip öpüyor. E ben bunun etkileyici olmasını beklerdim ama o etkiyi yapamadı abi, çünkü temel yok o temeli atamamış ve doğal olarak götümle güldüm. Keşke daha iyi yazılsaydı bu son 10 bölüm falan, Eren POV da göremedik... Ne diyeyim Isayama yolun açık olsun.
 

Üye silindi 5781

Eren'in niye adam gibi adam ve kendi şahsımın niye Jaegerist olduğunu anlatıyorum. Kendi düşüncelerimi yazdım kesinlikle tartışmak için değildir bu yazı.
1- Eren hitler değil.
Hitler başka ülkedeki Aryanları öldürür müydü? Hitler yoluna çıkabilecek herhangi bir engeli sağlayacak kişileri özgür bırakabilir miydi?
İkisinin de cevabı hayır ama Eren bu ikisine de evet cevabını verdi.
Marley'deki eldianları öldürerek olayın aslında Eldian olmadığını gösterdi (Sur içindeki Eldianları neden önemsediğini bahsetmeme gerek yok sanırım.). Arkadaşlarına da özgürlüğünü vererek ve onları uyararak , onları seçimlerinde özgür bıraktı.
''Eğer yollarımız kesişirse yapacağımız tek bir şey var...
O da savaşmak.''
Hitler bunu yapar mıydı?
2-Eren'in Halil'i öldürerek büyük bir fedakarlık yapması.
''Ama Eren masum insanları da öldürdü...'' dediğinizi duyar gibiyim. Hayır onları kurtardı.
Halil başkentte neredeyse öldürülesiye dövülürken onu kurtaran kimdi?
Eren'di. Eren bu hareketine ''Neden adilmişim gibi davranıyorum ki eninde sonunda onu ben öldüreceğim.'' diyor.
Ama Eren'in içindeki insan kendini gösteriyor ve Halil'i kurtarıyor.
Halil sizce ileriki yaşamında ne kadar ayakta kalabilirdi? Bu kötü insanların arasında ne kadar ayakta kalabilirdi?
Eren'in sur dışı için bir yorumu var.
''Sur dışı beni hayal kırıklığına uğrattı. Hiç Armin'in kitaplarındaki gibi değiller.''
Sizce bu ne diye? İşte bunun tam olarak sebebi sur dışında da çok kötü insanların olması ve iğrenç işlere kalkışması.
Bunu Eren kendi ağzıyla diyor.
Historia haklı olarak Eren'e karşı çıkıyor. Diyor ki ''dışarıdaki insanların hepsi suçlu değil. Çoğu senin annen gibi insanlar''
Eren'in buna verdiği cevap ise açık ve netti.

''Biliyorum ama nefretten doğan bu intikam döngüsünü tamamen durdurmanın tek yolu bu dünyadaki insanların bize duyduğu nefreti silmek ve de yerin en dibine gömmek.''
Eğer Eren bu işe kalkışmasaydı ileride 1000'lerce Halil/Remzi olacaktı ve hepsi de aynı duruma düşeceklerdi.
Hatta hepsi aynı şekilde ölecekti.
Eren bunun önüne geçmek için 1000'lerce Halil/Remzi'nin ölmemesi için kötü insanların yanında istemeye istemeye 1 tane Halil/Remzi'yi öldürdü.
Eren Halil/Remziyi öldürerek aslında bu durumda büyük bir fedakarlık yapmış oldu. Eren Halil'i orada dövülürken oracıkta ölüme bırakabilirdi ama Eren'in içindeki insan hala duruyor
Ve her şey gelecek nesilde yaşayabilenler içindi.
3-Eren'in üstünde büyük bir yük olması.
''Noolursa olsun Eren'i kurtarın.''
''Bu görev Eren'i korumak önceliğimiz olacak.''
''Eren ve Historia'yı koruyun!''
Eren'in uğrunda binlerce insan öldü. Sırf Eren'i korumak için koca bir birliğin komutanı öldü.
Eren bunun bilincinde olup Historia'yı mı feda edecekti?
Güldürmeyin , herkes Eren için kendi canını verecek ama Eren Historia'yı feda edecekti.
Eren icraat yapması gerektiğinin bilincindeydi ve tek yapması gereken böyle bir şeyi harekete geçirmekti.
Eren'in üstündeki sorumluluktan kalkmak istemesi zaten onu özgür olmayı isteyen bir insan yapıyor. Yani şuradaki panelde
Eren'in kastettiği özgürlük tamamiyle bu özgürlük.
Eren artık ona bahşedilmiş gücü kullanarak , icraat yapmak ve sonunda bu yükten kurtulmak istiyor.
Eren'in özgürlüğü işte tam olarak bu.
4-Eren yaptığı acımasızlığının farkında.
Eren bunun çok büyük farkında hem de. Tek başına Halil panellerinde ağlaması bunu kanıtlıyor zaten ama Eren'in yaptığı asıl büyüklük ve fedakarlık kötü insanların yanında iyi insanların da canını alıp o vicdan denilen şeyin , sorumluluğun ve çok büyük bir ruhsal yükün altına TEK BAŞINA girip Dünya'nın geri kalanını yok etmekti.
Bunu, bırakın seriyi tüm evrendeki serilerde yapacak çok az iyi karakter var. Eren gerçekten büyük bir fedakarlık yapıyor böyle bir soykırım yaparak....

Konu dışı söylemek istediklerim şunlar:

5- Erwin yaşasaydı Eren'in tarafını tutmazdı.
Erwin yaşasaydı Eren'in tarafını tutmazdı doğru ama bu Eren'in hatası değil tamamiyle Levi'nin hatası. Çünkü Erwin paşamız yaşasaydı olaylar bu konuma asla ama asla gelmezdi.
Armin eğer oracıkta ölseydi doğrusunu söylemek gerekirse hepimizin kalbinde büyük bir yer edinmiş olurdu. Kendi açımdan söyleyeyim ilk Armin öldüğünü zannettiğimde çok üzülmüştüm...
O karakter orada ölmeliydi...
6-Floch'un Jean-Connie-Armin üçlüsünden daha adam gibi adam olması.
Bir insan bir davaya bu kadar fazla gönül verir mi?

İlk Erwin'in kurtarılmasını isteyerek kendini belli etti ama bu isteğini belirtirken yanlış kelimeler sarfetti.
Sonra ise Eren'in peşini hiç bırakmayıp ölümüne Arminlerle savaşıp sadakatini ve davasının adamı olduğunu belli etti.
Jean-Connie denilen zatlar arkadaşlarının katilleri , ailelerinin katilleri ile kol kola olmuş Erenle kapışıyorlar. İnsanlık için savaşıyorlar muhabbetini geçin , ben bu seriyi 1 hafta içerisinde okudum tüm duygular taptaze. Marco'nun o ölümünden sorumlu kişilerle Jean'ın , bırakın konuşmayı aynı çatı altında bile nefes almaması gerekiyor.
Adam değilsin at suratlı.
Armin'e zaten bir şey demiyorum , daha doğrusu diyemiyorum. İki tane ilişki içerisinde birey düşünün. Erkek olan kızın tüm arkadaşlarını öldürmüş ama kız hala bunla ilişki içerisinde... Armin'in olayı direkt olarak bu.
Erwin'in rolünü çalarak (!) zaten başlı başına benim nefret odağım oldu. Özellikle Keşif birliğindeki insanları yoyo gibi çevirip öldüren bir kişiye dolaylı olarak (Bernold da etkili tabii bu durumda ama sonuçta bilinç Armin'in bilinci.) aşık olması veyahut tutulması bana göre omurgasızlıktır.
Armin'in de hakkını verelim.
Armin'in bazı kararlarını Erwin veremezdi. Reiner'ın surun içinde saklanma fikrini koyan Armindi. Ama zaten bu noktada ikisi de yaşıyordu.
Erwin'in ölümünden sonra Armin , son bölümde titanları kendi tarafına çekerek Erwin'in yapamayacağı bir şeyi gerçekleştirdi ama Erwin hayatta olsaydı işler bu raddeye gelmezdi.
Ordunun içerisindeki yapılanmanın farkında olurdu paşam...





Onu bunu bilmem ama ben Jaegeristim arkadaş!




3.'yü seçtiğin için seni suçlayamayız yiğidim.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 3)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık