Dark, o kadar da karışık değil abicim. :I
zack snyderin yaptığı filmdi galiba watchmendi sanırsam o güzeldi invincibleda güzeldiyani çünkü bunlardan başka düzenli fantastik, action ve süper kahraman filmi yok galiba.
şaka yapıyorsun dimiSayfalarda gezerken bir kaç arkadaş gördüm tarihin en iyi filmi olan Recep İvedik efsanesine laf eden üstüne abartılmış diyen. Filmden bir kaç detayı sizinle paylaşmak istiyorum belki kültürsüz arkadaşlarımızın biraz ufku açılır ve ne kadar harika bir şahesere laf ettiklerini anlarlar.Tabi ki birkaç tanesini yazacağım böyle bir başyapıtın bütün detaylarını yazmaya kimsenin ömrü yetmez resmen detaylarla harmanlanmış bir film.
-Recep İvedk'in, Ninesi Tarafından Kapitalist Sisteme Entegre Edilmesi Bilindiği gibi Recep ilk defa seyircinin önüne, işsiz güçsüz birisi olarak çıkmıştı. İlk bölümün çekildiği 2007 Türkiye'sinde Recep 'i iş bulmaya iten bir neden/zorlayıcı yoktu. Hal böyleyken Recep de "hayatını yaşıyordu" Sanat yapıtları, ortaya çıktıkları dönemin izlerini taşırlar. Serinin 2. Bölümü çekildiği esnada dünya, 2008 finansal kriziyle mücadele ediyordu. Ülkemizde her ne kadar bu krizin teğet geçtiği söylense de aslında pek de öyle olmadı. Öyle ki, ülkemizde Bu krizin etkisi 2010 yılına dek sürdü. Krizi atlatma kapsamında ülkemizde bir takım hamleler yapıldı. İnsanları tüketime teşvik etmek bunlardan birisiydi. "Alın verin ekonomiye can verin" sloganını hatırlarsınız. Böyle bir atmosferde, "benim dna'da çalışmak yok" düsturuna sahip film kahramanımızın bu sosyalist ve oblomovcu yaşam tarzında bir değişiklik görüyoruz. Bu değişimde başrol, Ninenin. Nine kapitalizmi simgeliyor. Ona çalışması ve harekete geçmesi içim baskı yapıyor. Bu kapitalizm - sosyalizm çatışmasında kazanan kapitalizm oluyor. Recep, ninesinin kendisine dayattığı normları uyguluyor ve başarıya ulaşıyor. İş buluyor, saygınlık kazanıyor, evlenemese bile bir çok konuda başarılı oluyor. O dönem Dünya otomotiv devi olan Japonları dize getirip, yabancı sermayeyi ülkemize getirmesini ve mensubu olduğu holdingi yükseltmesini, kıçını kaldırmasına, bunu sağlayan ninesine yani kapitalizme borçlu. Ninesi öldüğünde Recep'i yine eski işsiz güçsüz, sosyalist, isyankar halleriyle baş başa buluyoruz. Bunun alt metninde, kriz sonucu kapitalizmin ölmesiyle ortaya çıkan durum var aslında... kaos, sosyalizm..Recep İvedik özelinde..
-Recep İvedik 1’de, ta Yeşilçam’dan süregelen kötü patron algısı ters yüz edilir.
Muhsin bey, iyi patron olma özelliğiyle ezber bozar.
-Solcu yönetmenlerin sinema sektörüne egemen olmasıyla şekillenen sinemamızın ana malzemesi zengin-fakir düalizmiydi. Zengin kötülüğü temsil ederken, fakir daima doğruluğu temsil ederdi.
Recep İvedik 1’de, bu sinema klişesini yerle bir ediliyor. Recep’i otelinde ağırlayan, filmin başındaki bir kesitte çok kazanmasını “dürüstlüğe, hak yememeye “ bağlayan Muhsin Başaran, kapitalizmin insanları ve özellikle kapitalistleri para hırsı için ille de kötü yapmayacağını gösteriyor bize.
Bkz: “Kapitalizm İnsanları daha fazla para uğruna bozar “ klişesi
-Muhsin Başaran ad ve soyadını incelediğimizde de aslında bu ad ve soyadın rasgele seçilmediğini görüyoruz.
Muhsin, Arapçada “iyilik yapan” demektir.
“İyilik yapan, Başaran; iyilik yapıp başaran ” “iyi olan olan Başarır” alt metnini saklayan bir ad soyada sahip patron bey.
Say say bitmez detaylar, böyle bir başyapıta hala daha laf söyleyip yüzlerinin kızarmaması da ayrı bir üzücü olay. Şahan Gökbakar'a bize böyle bir dünya klasiği verdiği için ne kadar teşekkür etsek az.