Bu bölüme yapılan yorumlarla birlikte Oden karakterinin ve uşaklarının nasıl insanlar olduklarının tam anlaşılmadığına kanaat getirdim.
Şimdi öncelikle Oden karakterini anlamak lazım. Bu adamın doğuştan beridir yönetimde gözü olmamış, bunun peşine düşmemiş. Kafasına göre yaşayan birisi kısaca. Uşaklarını bile istemediğini, adamların zorla onun peşinden geldiklerini gördük. Oden'in hayali dışarı çıkmak ve dünyayı görmek. Hiçbir zaman Wano'ya bağlı olmamış, ülkeyi yönetmeyi düşünmemiş. Ayağına gelen ilk fırsatta ülkeyi bırakıp gitmesi onu vatan haini yapmıyor. Roger faktörü olmasa, muhtemelen Oden ülkesine geri dönmeyecekti. Beyazbıyık'ın gemisinde bunun lafı bile geçmiyor. Roger ortaya çıkınca da bir sorun yoktu aslında. Ne zaman yolları Wano'ya düştü ve ülkenin bıraktığı gibi olmadığını anladı, o zaman Oden suçluluk duydu. Çünkü ülkesinde olsaydı, belki halkı bu duruma düşmeyecekti. Orada Oden'in yola devam etme sebebi ne Toki'nin ısrar etmesi, ne de mecaraya devam etme isteğidir. Oden kitabelerde okudukları nedeniyle yola devam ediyor. Çünkü gerçek tarihi ve Wano'nun dünya sahnesindeki yerini öğrenebilmek için başka bir şansı bulamazdı. Zaten yolun sonuna da çok bir şey kalmamıştı. Hoş, Oden o gün gemiden inse yine bir şey değişmeyecekti. Bu bölümde gördüğümüz olay, bir sene daha erken olacaktı sadece.
Dokuz Çöp dediğiniz arkadaşların da yapacak çok bir işi yoktu. Yani başları yokken, ne yapabilirlerdi ki? Oden geldiğinde yine bir şey yapamadılar. Başları sokakta sebebini bilmedikleri bir nedenden dolayı çıplak dans ederken, kafalarına göre gidip sarayı mı saldırmaları lazımdı? Bu yönden kendilerine suç bulmuyorum. Boşuna balık baştan kokar dememişler. Oden'in bir şey yapmadığı yerde, onların da harekete geçmemesi normal. Adamlar üstlerine düşeni yapmış, en azından Kuri'yi düzgün şekilde muhafaza etmişler. Ki Oden döndükten beş sene sonra Oroçi, Kuri'ye çökmeye çalışıyor. O zamana kadar Kuri sağlam kalmış yani. Bir kere başkente yürümeye kalkmışlar, arkadan hemen saldırı yemişler. Doğal olarak o günden sonra savunmaya geçmişler.
Şogun pozisyonu babadan oğula geçen bir saltanat düzeni olmadığı için, Oden'in ülke üzerinde mecburi bir görevi yok. Ülkenin ileri gelen bir vatandaşı olarak var sadece. Yani diğer daimyolar ile konumu aynı, buna rağmen elini taşın altına koyan olan kişi yine o oldu. Kimse Oden ülkeyi korumak zorunda diye düşünmesin yani. Konuşan varsa da, Yasuie, Uşimaru gibi adamlara da laf atsın. Oden suçlu ise, onlar daha da suçludur.
Son bölümdeki olaya gelelim. Bariyer Meyvesi konusundaki görüşlerimi bilen bilir. Bazı meyvelerin gücü mutlak oluyor. Bu mutlak gücü aşmak da mümkün olmuyor. Mesela Buggy'nin meyvesi onu kesme saldırılarından koruyor. Hakili bir kesme darbesinden de korur. Korumasa, meyvenin bir işlevi kalmıyor. Bariyer Meyvesi de aynı hesap. Bariyeri yapan adamı indirmek mümkün, ancak bariyere zarar vermek imkansız. Neyse, bunun üzerine konuşmaya çok gerek yok. Sebebini bilmediğimiz bir detaydan ötürü, Oroçi isteğini Oden'e kabul ettiriyor. Bana göre bu sebep halkın toplu imhasının önüne geçmek. Zehirli ok yüzünden ölen insanları hatırlayın. Muhtemelen Oden, kimsenin öldürülmemesine karşılık kendisine söyleneni kabul etti. Orada Oden istese de Oroçi ve yanındaki ibişlere zarar veremezdi ve Kaido gelmişti. Yani istenilse Oden orada öldürülebilirdi. Ancak Oroçi onun itibarını bitirmek istedi ve yüzden öldürmeyip, ona böyle aşağılayıcı bir şey yaptırdı. Hatırlarsanız bir önceki bölümde çalışmak istemeyen birinin ve ailesinin öldürülmesi olayı olmuştu. Oden uslu duracak, Beyazbıyık'ı ya da bir başkasını yardıma çağırmayacak, buna karşılık Wano olduğu gibi devam edecek, kimse öldürülmeyecekti. Beş sene boyunca bu anlaşma sorunsuz devam etti. Beş sene sonrasında Oden'in saldırıya geçme sebebi, anlaşmanın aslında bir anlamı olmadığını fark etmesi oldu. Bakın şöyle de bir gerçek var. Hyogoro isyan etmese, ona da bir şey olmayacaktı. Bir de o dönemde şimdikinden farklı olarak insanların ağır şartlarda çalıştıkları, fakat yine de karşılığında az bir ücret aldıklarını duyuyoruz. Şimdi millet esir edilmiş, sadece yemek veriyorlar. O dönemi açılan fabrikalar ve az paraya çalıştırılan işçiler olarak düşünün. Parası az da olsa insanlar para kazanmak için mecburen çalışmak zorunda kalıyor. Şimdiki bizim memleket gibi. Oden insanların soykırıma uğraması yerine, kötü şartlarda da olsa yaşamalarını tercih etti, bunun için onurunu bir kenara bıraktı.
Benim genel yorumum ve bölümden anladığım şey budur.
@Roronoa Zoro @Basara @Tyler_Durden @Mr.Bushido @Alcatraz @ROGER @Reptile86