Uzun uzun yazmışsın eline sağlık.İlk sayfanın alt panelini okuduktan sonra One Piece dünyasının en büyük ve en yüksek topraklarının MG olduğunu anlıyoruz.
Merdivenleri çıkarken duvardaki savaşçı heykellerini görüyoruz. Tapınakçıları andırıyorlar biraz ama
Sonraki sayfada Mary Geoise tanıtılıyor. Bu isimde bir keramet var mı? diye araştırdım ama pek bişey çıkmadı. Bir tek Mary'nin translate çevirisi Meryem Anayı işaret ediyor o kadar. Ondan da pek bişey çıkacağını sanmıyorum. Mary Geoise gerçekten çok güzel. Kutsal Ejderlerin yaşadığı bu mekanda "Evet ama ağaçları insanlar dikmiş." denmesi garibime gitti. Ya burada bi yanlış anlaşılma var ya da Kutsallar gerçek anlamda insan değil.
Bu adamlar teknolojik olarak baya ileride o kesin...
Sonraki panellerde balık adamların ve bizim deniz kızının nasıl yürüdüğünü ayıkıyorum. Bende diyorum bunlar nasıl yürüyor? Gövdelerine hava simidi takmışlar onunla havada uçuyorlar galiba? Ya da ben yanlış anladım.
3.sayfanın en alt panelini okurken Kutsallara bir güzel giydirdim.
4.sayfada görüyoruz ki her kutsal Ejderin kendi evi var. Ben önceden hepsi MG'deki sarayda kalıyor sanıyordum. Gerçi gördüğümüz üzere hepsinin evi şato gibi değişen birşey yok ama. Her Kutsal Ejderin kendi evi var ve yüksek ihtimal o evleri yöneten bir monarşi mevcut.
Evden Charloss ibnetörü bakıyor. Yediği yumruk yetmemiş akan sümüklerinden belli. Charlossu görüşümüz ve onunda Shirahoshiyi görüşüyle birlikte hepiniz Charlossun sağlam bi dayak sahnesine adım atacağını anlamıştır.
7.sayfa kimsenin dikkatini çekmemiş anlaşılan. İlginç davetlilerin yanı sıra sağ alt tarafta "korumalar zorlu kişilere benziyor" diyerek oradaki korumaların gücüne dikkat çekmiş Oda. Ve gerçekten çok güçlü duruyorlar.
İlerleyen sayfalarda Shirahoshiye talipler geliyor. "Buba!! Garı çok gözel!!" diye çeviren arkadaşa hürmetlerimi sunuyorum.
Vivi Leoyla tanışıyor felan çok tatlısın diyor Caruede kıskanmış bakışlar efsane.
Prensesler Luffy'e abayı yakmış. Bu sayıyla birlikte hepsi tanışmış oldu.
Saiyi görünce epey sevindim baya severim kendisini. Leoya kardeşim demesi benimde hoşuma gitti. Oda Orlumbus gibi ülkesinden ayrılıp denizlere açılacak.
Ve sonunda Wapol-Samayı görüyoruz. Kendine taş gibi manita yapmış
Vivi'ye "Seni gidi su aygırı!" demesi ve babası hakkında espiri yapması efsane ya WQ
Tabi Daltonun gelip racon kesmesi daha efsaneydi.
Kurehanın tişörtünde 100B yazıyor galiba. Chopperin ödülümüydü o? Ben mi yanlış hatırlıyorum? Doğru hatırlıyorum galiba ve o tişörtte ona gönderme yüksek ihtimal
Yanındaki davşana bak te allam gitmiş yabani hayvandan kendine uşak yapmış ulan Kureha Bi de Chopperin boynuzlarından geçirmiş.
Davşanın üstünde 1 yazıyor. Yüksek ihtimal lapinlerin hepsi Kurehaya çalışıyor ve o da isimlerini karıştırmamak için numaralandırmış.
Kureha "dünya hükümeti gittikçe zayıflıyor sanırım" derken Wapola gönderme yapıyor ama o lafın doğruluk payıda var. Dünya hükümeti gerçekten zayıflıyor. Prensesler ve bazı krallar Luffy'nin yanında. Dragonda bazı krallıkları yanına çekmiş ve bu reverie bu yüzden çok önemli. Dünya hükümeti tekrar güç kazanmak isterken Dragon buna izin vermeyip aksine kendisini daha da güçlendirecektir.
Daltonun dönüşüm geçirip Wapola ayar vermesi efsaneydi!
Rebecca Daltona "Sende mi Luffy'i seviyorsun?" dedikten sonra Dalton'un bir sağa bir sola bakıp etraftı kolaçan edip sessizce "Evet" demesi güldürdü.
Son sayfalara geldikçe olaylar biraz daha ciddileşiyor. Denizciler Doflamingo'yu korumak için baya bi önlem almışlar. Doflamingoda salak değil bu kadar iyi korunduğunu görünce kendisi için birilerinin geleceğini anlıyor.
Neyse ki Doflamingoyu Magellan koruyor. Bişey yapabileceklerini sanmıyorum.
Doflamingo'nun şu sözleri aslında herşeyi açıklıyor:
"Bunun ortaya çıkması iyi olmaz mıydı? Güç çabucak bitiverir. Neyse... O hiç bir zaman yok olmaz."
Fufu fufufu fu!!
Şimdi bu cümleden çıkarabileceğimiz çok şey var. Doflamingo burada "Güç" kelimesini somut bir şekilde kullandıysa şapka ya da gizli hazinenin gücü uzun zamandır bize anlatılan irade gücü, nesilden nesile aktarılan ve alevleri hiç sönmeyen manevi güç ile alakalı. Soyut bir şekilde kullandıysa yani ekonomik güç, politik güç felan şapka ya da gizli hazinenin kerameti fiziksel güç ile alakalı.
Elinde iki adet poster olan elleri bir kadının ellerini andıracak kadar küçük olan siyah pelerinli bir arkadaş merdivenlerden yukarıya doğru çıkıyor. Duvarlarda gene heykeller var. İlginç çok ilginç.
Sol üst panele geçtiğimiz zaman arkadaş büyük bir kapıyı açan mekanizmayı harekete geçiriyor ve kapı açılıyor.
Açıldıktan sonra içeride boru hattı felan görüyoruz ve anlıyoruz ki içerisi çok soğuk. Arkadaş biraz ilerliyor ve ileride bir sürü oda olduğunu görüyoruz. Bu odalardan sadece birisinde ışık gözüküyor yüksek ihtimal gizemli arkadaşta o odaya giriyor.
Girdikten sonra oda'da büyük bir şapka olduğunu görüyoruz. Şapka çok eski ve uzun zamandır korunuyor gibi. Arkadaş elindei postere bakıyormuş gibi görünüyor.
"Bunun kutsal topraklarda ne işi var? Burada büyük bir sır gizli" deniyor ve bölüm orada bitiyor.
Doflamingo'nun yaptığı konuşmadan hemen sonra bu sahneleri görmemiz acaba gizli hazine o şapka mı? dedirtiyor ama bu Oda'nın yaptığı klasik fakelerden olabilir.
Şapka gizli hazine olsa bile dünyayı sarsabilecek nasıl bi niteliğe sahip olabilir ki? diye düşünüyorum aklıma bir şey gelmiyor.
Gizli hazine yüksek ihtimal başka birşey. Yan odalarda olabilir hatta.
O şapkanın anlamı nedir diye soracak olursanız bende bilmiyorum. Bir devin giyebileceği büyüklükte ve çok eski. Çoğu arkadaşın tahmin ettiği gibi Elbafa ya da bir dev krala bağlanabilir. Odine mesela.
Gizemli arkadaş suikastçı desek olmaz. Çünkü bu kadar gizli bir bilgiyi suikastçiye vermezler. Zaten bu bilgiyi başkası öğrenmiş ve kimseye söylemesin diye öldürmek istedikleri bir adama gönderdikleri suikastçiye bu bilgiyi hiç vermezler.
Çizimine bakılırsa kadına benziyor. Başında eşarp var. O yüzden rahibeyi andırıyor ama kafasında da taç gibi bişey olduğu için kraliçe olabilir.
Mary Geoise ismi burada biraz mantık kazanıyor aslında. Mary Meryem Ana, Geo yer ve yeryüzü anlamına geliyor. Yani ufak bi sallamasyon yaparsam burası kutsal bir yer ve din teması işleniyor. Kalenin adı Mary yani Meryem Ana, kale içinde tapınak şovalyelerine benzeyen heykeller mevcut. Ve kalenin mahzeni olduğunu düşündüğüm yerde rahibeye benzeyen ama kraliçeyi andıran bir kadın var.
3. ihtimal ise gizemli arkadaşımızın Vegapunk olması. Bildiğiniz üzere bir önceki sayıda devrimcilerin MG'ye akın ettiklerini gösteren işaretler vardı. Zaten planlarınıda biliyoruz. Hava esiyor Dragon geliyor, dağın içinde dev var Merloy diyoruz Kargaları görüyoruz Karasu diyoruz Saboyu görüyoruz okey. Geriye sadece devrimcilerle ilişkisi olduğu düşünülen Vegapunk kalıyor. Vegapunk devrimciyse gizlice gelme ihtimali var. Ve o kapıların güvenliğini aşabilecek teknolojik bilgiye sahip.
Gizemli arkadaşın kol ve omuz arasındaki uzaklığıda Vegapunk'a benziyor.
Vegapunk değilse bile benim kesin olarak baktığım bazı şeyler var:
1- Devrimciler gizli hazineden haberdar ve ele geçirmek istiyorlar.
2- Devrimciler Doflamingoyu ele geçirmek istiyorlar.
3- Luffy o büyük şapkayı alıp Sunny'nin kafasına geçirecek.
Tam baron olacak adammış Charloss sama. Polat görse önünü iliklerdi vallaGeç iğrendirse yeterdi
Oda nefret etmemizi istiyor ki yumruk sahnesinin etkisi artsın, içimizin yağları erisin : o)
Gerçi haklısın. Oda'nın Charloss sama'ya komplosu bu. Baktı gördü adamın fanlarında artış var hemen müdahale etti. 2. yumruk yakındır