Bölüm yorumu:
Luffy kendi imkanlarıyla Dof'u alabileceğini kanıtlamıştır bana kalırsa. Onun kıvraklığına, hakisine erişir şekilde dövüştü zira. Her hareketine karşılık verdi, alttan girip üstten çıktı ve hep vurdu adama kokaya rağmen, Dof'un iplerini çok iyi karşıladı. Yani en iyi koşullarda karşılaştırsak ikisini, Luffy ölümüne zorlar Dof'u ve Lucci dövüşü gibi, son anda işini bile bitirebilir. Ancak bu handikaplı durumda ölümüne zorlanmadan alacak gibi duruyor.
Trebol de tam saf salakmış vesselam. Dof'u geliştireceğim diye kendine hiç bakmamış kagir vücutlu kertenkele. Dof'u kral ilan etmesi, ona adeta tapınması da bana insanlığın en büyük sıkıntılarından birini hatırlattı; hep kendinden güçlü, kudretli birini bulup ona boyun eğme, hep kendini yönlendirecek birini arama, hep sürüye kapılma ezikliği. Trebol ve diğerleri de aynen bunu yapmışlar. sırf Dof'ta kral hakisi var diye resmen tapınmışlar adama, hem de o zamanlar hiç gücü olmamasın, tek tepikte geberip gidecek olmasına rağmen. Resmen bir canavar yaratmışlar kendi ezikliklerinden. Biri çıkıp "la ben de zorlasam kral olurum" dememiş de hakisi olana yönelmişler hemen.
Şimdi bu durum da bambaşka bir sorunu getiriyor göz önüne. Kral hakisi, çalışılarak elde edilebiliyor mu yoksa doğuştan mı geliyor? One Piece dünyası da Tolkien'in dünyası gibi kana, soya önem veren bir dünya mı? Fakir fukara çocuğu ne kadar çalışırsa, ne kadar çabalarsa çabalasın ulaşabileceği en yüksek sınır, bir kralın dizlerinin dibi midir? Eğer böyleyse saygım daha da yitecek seriye ki şimdiye kadar yaşananlar bunu gösteriyor. D soyundan gelenler doğuştan imba kuvvetlere ve yüksek potansiyellere sahip oluyorlar ve hepsi de krallığa oynuyor, asil soydan gelenler hep çok güçlü oluyor vesaire. Bunun aksi birkaç örnek var tabi ama hiçbiri de en tepeye oynayamıyor. En tepede olanların ise hala kimlikleri açıklanmış değil. Umarım böyle bir saçmalık olmaz da azmeden ve ölümüne çalışan her insan gidebildiği kadar gider seride. Yoksa köylü çocukları ezilirken yine asilzadeler tüm övgüyü alacak.
Trebol efendinin gücü için logia değil diyen arkadaşlar vardı sanırım, iyi tutturmuşlar. Ben pek yorum yapmadım bu konuda ama logia olması daha makul duruyordu. Gel gelelim Law onu radyo bıçağıyla doğradığında tekrar birleşememişti eleman ve bunun üzerinden herkes onun logia olduğunu kesinleştirmişti. Zira vücuduyla hiç bir alakası olmayan yapışkan sıvı radyo bıçağıyla kesilse, birleşememesini geç, yeniden üretip tekrar kendine bir beden oluşturabilirdi ama yapmadı. Bu yüzden herkes logia olduğuna ikna olmuştu. Orası da ileride şaşırtmak için sıvanmış bir sahne işte.
Luffy'nin yeni saldırısı epey güzel. Demiştik daha çok çıkacak diye. Henüz çeyreğini bile görmedik. Dof ile baş başa kaldıklarında nice yeni teknik göreceğiz daha.
Law efendi ne pes etmez adammış. D isminin hakkını veriyor eleman, ağzı yüzü dağıldı hala dövüşüyor ve her zamanki gibi çok akıllıca dövüşüyor. Kolunu öyle kullanması gerçekten zekiceydi. Gerçi koluna bile gerek yok, sadece kılıç da testere gibi dönse iş görürdü diye düşünüyorum. Belki de daha uzun ulup daha derine nüfuz etsin diye kolunu kullanmıştır.
Bölüm sonundaki patlamadan hiç bir şey çıkmayacak hepimizin bildiği üzere. Op dünyasındaki patlamalar sinek ısırması gibidir, sırf gösteriştir. En fazla adamda bir iki çizik bırakır o kadar. Haftaya Law ve Trebol dövüşten tam olarak izole olacaklardır ama. Law bayılacak, Trebol ise ağır yaralı yerlerde yatacak ve esas dövüş yine devam edecektir.